Kitap Künyesi

Yazar: Habib Bektaş

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789758440221

Sayfa Sayısı: 375

Gölge Kokusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“O odanın kokusunu oldukça seviyorum. O oda gölge kokuyor. Bir kez sormuştu Şerife Teyze, “Neden seviyorsun bu odayı?’ demişti. Ben de, ‘Gölge kokuyor, güzel kokuyor,’ demiştim. Ama başka şeyler de hoşuma gidiyordu o odada. Yatağın karşısında koltuklar vardı. O büyük, üç kişinin bile oturabileceği koltuğun köşesine ilişir, o kokuyu içime çekerdim. Evet, gölge kokusuydu bu.”Gölge Kokusu, 1980 askeri darbesinin derhal peşinden, yaşamları kökünden değişen, sağa sola savrulan bir avuç insanoğlunun romanı. 1980 askeri darbesi öncesi, Türkiye’de büyük bir toplumsal ve siyasal kargaşanın yaşandığı, bombaların patlladığı, ölümlerin olduğu, sokağa çıkmaktan bile korkulmuş olduğu günler. Darbe olunca komünist diye kovuşturulduğu için yurt haricinde kaçan bir baba, tutuklanan, işkence gören, sonrasında kocasının yanına, Almanya’ya kaçan bir anne ve dedeyle ninenin yanına bırakılan minik Metin. Salihli civarlarında bir kasabada insanların dışladığı bir ailenin üyeleri olarak anne ve babadan uzakta geçirilen günler, büyüklerin acılarına şahit olan Metin’in son aşama duyarlı minik çocuk hayatına katmış olduğu dedesiyle arasındaki müthiş bağ. Habib Bektaş’ın bu ödüllü romanı, Atıf Yılmaz tarafınca Eylül Fırtınası adıyla filme çekildi.

Gölge Kokusu Alıntıları – Sözleri

• Toprak haksızlık etmiyor. Toprak yalan söylemiyor. Toprağın dili her dilin üstünde.
• Yaptığı işe saygısı olan her insan, ustadır.
• Okumak,duymak bir şey değilmiş baba.Yaşamak değiştiriyor insan ruhunu.
• Cennet de bu dünyada, cehennem de ! Hepsini siz uyduruyorsunuz!

Gölge Kokusu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Eylül Fırtınası filminin romanı yazıyor kitabın kapağında. Darbenin yıkıp geçmiş olduğu, yok etmiş olduğu hayatlardan birini okuyoruz. Bölümlerden oluşan kitapta ilk bölümler devamlı kaçmak zorunda olan bir babanın ve eşini suç duyurusu etmesi için işkence gören bir annenin oğlu olan Metin’in ağzından anlatılıyor. Manisa da dedesinin bakmış olduğu Metin’in, dedesiyle olan ilişkisi ve onların çevresini anlattığı bölümler oldukça güzeldi. Annesinin ve babasının Almanya’ya gitmesi ve sonrasında onunda Almanya’ya gitmesiyle değişen yaşamı aslen mahvolan yaşamının anlatıldığı kısımlar ise bir darbenin ülkeyi, devleti ve hayatları iyi mi bitirdiğini gözler önüne seriyor. Herşeyin kokusunu duyarak yaşamak isteyen , ona en sevdiğinin kokusunda bulur insan kendini diyen bir dedeyle yetişen bir çocuğun, masumluğunun ve yaşamının bitişi.. insanin içi sızlıyor. (Elif ECVET)

“Habib Bektaşın Gölge Kokusu, basit bir ödül romanı değil; iyi bir yazarın, sabırlı ve titiz çalışmasıyla yazılmış, alabildiğine usta işi bir roman.”
-Fethi Naci, Yeni Yüzyıl-
“Her şey kokar mı, dede?” diyorum.
“Her şeyin bir kokusu vardır, kızanım,” diyor. “Toprağın bile!” Her mevsim bir başka kokar toprak. Bahar aylarında bir çocuk kokusu yayılır topraktan. Narin fakat dirençli. Yaz aylarında karnı burnunda bir karı sanki; ağır, verimli. Sonbaharda hüzün kokar, kışın uyku. Şimdi, baharın son günlerinde, çocuk gülüşlerinin kokusunu duyarsın. Hele yaz ayları! Bir parça da koklayana bağlıdır, alınan koku.” Bir avuç toprak alıyorum yerden. Kokluyorum. Dedemin anlattığı kokuların hiçbiri gelmiyor. Dedem üzülmesin diye “Doğru!” diyorum. Gülüyor dedem. “Gözlerini yummadın ki!” diyor. Ah bu dedem, her şeyi bilir!
Fethi Nacinin Yüzyılın 100 Romanı adlı çalışmasında yer edinen, Atıf Yılmazın ise Eylül Fırtınası adıyla beyaz perdeye uyarladığı Gölge Kokusu, 1980 sonrası kültürel iklimi bir çocuğun bakış açısından ele alıyor. Darbe sonrası bir yanda Almanyaya kaçmak zorunda kalıp savrulan ve kendi yaralarını sağaltmaya çalışan bir anneyle baba, bir yanda dedesinin yanına bırakılan minik bir çocuk… (Ferah)

12 eylül yıllarındaki zorlukların, ikili ilişkilerin, işkencelerin, derslik ve mezhep farklılıklarının gölgesinde büyümeye çalışan bir küçük adam.okunmalı. (Ender budak)

Gölge Kokusu PDF indirme linki var mı?

Habib Bektaş – Gölge Kokusu kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Gölge Kokusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Habib Bektaş Kimdir?

Türkiye ve Almanya’da yaşayan Türk kökenli bir yazardır.Habib Bektaş 1972 senesinde Almanya’ya göç edip Nürnberg civarlarındaki Erlangen şehrine yerleşti. 1978 senesinde, orada tanıştığı eşi Müjgân’la evliliğe ilk adımını attı. Değişik işlerde çalıştıktan sonrasında 1978 senesinde eşi ile 1986 yılına kadar birlikte çalıştırdıkları bir lokanta açtılar. 1986’dan 1991 yılına kadar Bektaş Nürnberg’deki MUDRA’da toplumsal görevli olarak madde bağımlılarına danışmanlık yapmış oldu. 1989’dan 2011 yılına kadar eşiyle beraber çalıştırdıkları Erlangen’deki Theatercafê’de sanatçılara ve sanat meraklılarına ev sahipliği yapmış oldu. Bektaş, 2011 yılından bu yana eşiyle beraber Erlangen ve Salihli’de yaşamakta. Alman politikacıların söylediklerinin aksine bunun bir “kazanım, zenginlik olduğunu” vurgulamakta. Bektaş’ın Almanya’da yaşayan bir oğlu (1979) ile bir kızı (1983) var.

Bektaş’ın ilk şiirleri gençlik yıllarında Türkiye’deki edebiyat dergilerinde yayınlanmıştır. Bektaş’ın, şiir, roman, hikâye ve tiyatro oyunlarını kapsayan eserleri, ağırlıklı olarak Türkiye’de ve Almanya’da yayınlanıyor. Bazı yapıtları çevirilip Yünanistan’da ve Brezilya’da yayınlanmıştır. Almanya’daki ilk yayınları şiir ve öykü kitabı „Belagerung des Lebens“ (1982) ve şiir kitabı „Ohne dich ist jede Stadt eine Wüste“dir (1984). Zamanla daha kapsamlı hikâyeler, romanlar, tiyatro oyunları ve çocuk kitapları yayınlanmıştır. „Gölge kokusu“ romanı 1999 senesinde „Eylül fırtınası“ adı altında Atıf Yılmaz tarafınca beyaz perdeye uyarlanmıştır. Bazı hikâyeleri Almanya‘da radyo oyunu olarak uyarlanmış ve yayımlanmıştır. Tiyatro dalında da eserler vermiş, bazı oyunları Türkiye Devlet Tiyatroları repratuvarına alınmış, oynanmıştır. Bunun ötesinde Habib Bektaş Evrensel ve Yeni Hayat gazetelerinde köşe yazarı olarak çalışmıştır.

Bektaş 2005 yılında Yüksel Pazarkaya ile birlikte Almanya’da Sardes Yayınevini kurmuştur. 2009 yılına kadar etkinlik gösteren yayınevi, proğramında Haldun Taner,Gülten Akın, Necati Tosuner, Semih Poroy vb. benzer biçimde uygar Türk yazarlarının / sanatcılarının eserlerini Almanya’da yayınlamıştır.

Habib Bektaş Kitapları – Eserleri

• Öykülerle Deyimler – Uzun Lafın Kısası
• Öykülerle Atasözleri – Söz Kulağa Yazı Uzağa
• Gölge Kokusu
• Cennetin Arka Bahçesi: Roman Güncesiyle Birlikte
• Ben Öykülere İnanırım
• Dedemin Cenneti
• Tombik Balık Mutluluk Peşinde
• Kaybolmasınlar Diye
• Bana Bir Şiir Oku Hamriyanım
• İkiz Gezegenler
• Karanlıktan Kaçış
• Yeni Bir Başlangıç: 19 Mayıs
• İşte Senin Hikayen
• Tombik Balık Denizler Hepimizin
• Herakles’ten Örümcek Kadına
• Sevginin Gizli Tarifi
• Dünya Hayal Kurma Günü
• Ay Terazin Olsun
• Şehzadenin Yolculuğu
• Öykü Unutmamaktır
• Bakboklar 1

Habib Bektaş Alıntıları – Sözleri

• Teselli edici sözcüklerle söylense bile, bir insanoğlunun aranmadığını öğrenmesi güçtür, aranmamak acı verir, diye düşünürüm hep. (Ben Öykülere İnanırım)
• Kendine ağlayamıyor insan
  Ah, olsa bir yakını
  Ağlanacak denli
  Ağlasa kendine de
  Ağlarken ona… (Ben Öykülere İnanırım)
• En güzel,en kuvvetli,en büyük insanoğlu!Çocuktur. (Yeni Bir Başlangıç: 19 Mayıs)
• Cennet de bu dünyada, cehennem de ! Hepsini siz uyduruyorsunuz! (Gölge Kokusu)
• Ölüm, yalnızlığın kardeşiymiş ona gore … (Kaybolmasınlar Diye)
• Hiçbir şey anlamıyorum. Ben yalan söylersem yalan oluyor. Öykü abla yalan yazınca kitap oluyor. (Cennetin Arka Bahçesi: Roman Güncesiyle Birlikte)
• Para devamlı kazanılır.Dost kazanmak kolay mı ! (Kaybolmasınlar Diye)
• İnsan sözünden, hayvan yularından tutulur. Yiğidin sözü, demirin kertiği. (Öykülerle Atasözleri – Söz Kulağa Yazı Uzağa)
• Konuşmak istemiyordu aslen. Ama konuşmazsa her şey büyüyecekti sanki. En çokta hüzün. (Ben Öykülere İnanırım)
• Pansiyona girerken kendi kendime konuştuğumu farkediyorum:
  ‘Hiç eğer olmazsa yalnızlığımı savunmalıyım. Başka neyim var ki!’” (Kaybolmasınlar Diye)
• “Yüreğindeki ağırlığı biliyordu da, anlatamıyordu, kendine bile.” (Ben Öykülere İnanırım)
• Bizi kuvvetli kılan haklı olduğumuzu bilmek (Yeni Bir Başlangıç: 19 Mayıs)
• “Ve bu o şekilde bir yoldur ki asla geri dönülmez.” (Yeni Bir Başlangıç: 19 Mayıs)
• ”Bir bildik bakış
  Bir eskimemiş yüz
  Benzetiş
  En oldukça aramış olduğu
  Bir gülüş
  Mühim mi kendine olmaması…” (Bana Bir Şiir Oku Hamriyanım)
• “Para devamlı kazanılır. Dost kazanmak kolay mı! ” (Kaybolmasınlar Diye)
• “Sen bir büyücüsün, sözün büyüsü bu, şeytanı melek donuna sokan!” (Ben Öykülere İnanırım)
• Okumak,duymak bir şey değilmiş baba.Yaşamak değiştiriyor insan ruhunu. (Gölge Kokusu)
• “Hiç eğer olmazsa yalnızlığımı savunmalıyım. Başka neyim var ki!” (Kaybolmasınlar Diye)
• İnan kızanım, insan yaşlandıkça yüreği yufkalaşıyor. (Kaybolmasınlar Diye)
• “O böyle hüzünlü olunca, bir uçurumdur artık gözleri. O uçuruma düşen de kendisidir nedense.” (Ben Öykülere İnanırım)