Şefkat kimin eseri? Şefkat kitabının yazarı kimdir? Şefkat konusu ve anafikri nedir? Şefkat kitabı ne konu alıyor? Şefkat PDF indirme linki var mı? Şefkat kitabının yazarı Zümra Atalay kimdir? İşte Şefkat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Zümra Atalay

Yayın Evi: İnkılap Kitabevi

İSBN: 9789751040015

Sayfa Sayısı: 168

Şefkat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şefkat, insan yaşamında ara sıra kaçınılmaz olabilen acıya farkındalık-duyarlılık ve insan acılarının azaltılması doğrultusunda bir mesuliyet gerektirir. Acı karşısında sergilenen duyarsızlık insan olmanın temel erdemlerinden birine körleşmek anlama gelir.

Şefkat, öğrenilip geliştirilebilen ve içinde farkındalık, duyarlılık, empati, cömertlik, paylaşım benzer biçimde ögeler barındıran bir erdemdir. Yalnızca birinden diğerine yöneltilen değil, bununla birlikte ferdin kendine yönelttiği öz şefkati de ihtiva eder.

Sevgili Zümra Atalay bu eserinde, insan olmanın mühim bir parçası olmasına karşın giderek unutulmaya başlanan bir kıymet olan şefkati değişik boyutlarıyla, okuyucunun kolaylıkla takip edebileceği yalın bir üslupla aktarmış. Bilimsel bilgilerin yanı sıra kişisel deneyimlerini de katarak şefkati yaşamımıza yeni baştan entegre etmenin yollarını paylaşmış. Kitabının okuyucuya mühim katkılar sağlayacağına inanıyor ve özenle ortaya çıkan bu yaratı için kendisini kutluyorum.

Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur

Şefkat acıya karşı verilen bilge bir yanıttır. Bu kitap, şefkati idrak etmek ve onu bir duygudan eyleme dönüştürebilmek için yazıldı.

Şefkat Alıntıları – Sözleri

• Yere yüzüstü düşmek yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır.
• Başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
  Kendi bahçeni yarat ve kendi ruhunu kendin süsle
  Ve göreceksin ki dayanıklısın
  Ve kuvvetlisin
  Ve değerlisin
• Buda “size özgürlüğün yolunu gösterdim. Şimdi özgürlük bizlere bağlı.” demiştir. Bu hakikaten doğrudur. Yaşamınızı ellerinize almazsanız, hiçkimse sizin için bir şey yapması imkansız. Bu tamamıyla size bağlı.
  Dzigar Kongtrul Rinpache
• Acı çekmenin kökenlerinde bağlanma vardır.
  Buda
• Yaşamlarımızda, acı ve üzüntü ile karşılaşıp karşılaşmamayı hepimiz seçemeyiz. Kendi bedenlerimize ve zihnimize eşlik edip edememeyi de hepimiz seçemeyiz. Biz bir tek bu durumlarla karşılaştığımızda, bu tarz şeyleri iyi mi karşılayacağımızı ve iyi mi cevap vereceğimizi seçebiliriz.
• Buda, hiçbir vakit acıya son verebiliriz dememiştir, sadece; onun nedenlerini bilirsek biz acı çekmemek için bir şeyler yapabiliriz der.
• Şefkat, “ acıyı paylaşmak, anlamak ve fark etmekti.”
• “Hazırlıklı olmak” bizim doğamızda var. Yazdan kışa hazırlık yaparız, çocuklarımıza yatırım yaparız, ilişkilerimizin geleceğini tasarlarız. Enteresan olan kendimizi güvende duymak için ve hazırlamak için oluşturduğumuz senaryolar kış için yiyecek hazırlığı hayata geçirmeye pek de benzemez.
• Acıyı kabul etmek; “acıya karşın değil, acıyla beraber de devam edebilmektir.”

Şefkat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

zorlayıcı duygulara karşı kendini sevme sanatı: Bakış açısı değiştirebilicek psikolojikmen destek bir kitap olan ve içinde güzel kolay ve alışkanlık haline getirilirse etkili uygulanacak yoga tarzında uygulamalar var bana iyi geldi şundan dolayı içindekiler uygulanmış netice vermiş deneyim edilmiş ve dünyaca onaylanmış şeyler Allah razı olsun yazardan , tavsiye ederim (Neşe)

Şefkat acı karşısında iyi mi ilerlediğimizi, düştüğümüzde kalkarken kendimize iyi mi davrandığımızın özetlendiği, diğerlerine gösterebildiğimiz şefkati kendimize iyi mi gösterebileceğimizin (özşefkat) önemini vurgulayan bir kitap. Kitapta bilmisel emek harcamalar, metafor, öykü, vaka ve yaşantısal deneyimlerle şefkatin öneminin altı çiziliyor. Yaşamımızda bazı kavramların yanlış kullanılması sonucu şefkatin de tam yerini bulmadığı daha yıkıcı duyguların yerini almış olduğu anlatılmış. Özşefkate karşı özeleştirinin karşılaştırılması yapılmış. Buda öğretisinden farkındalık temelli yaklaşımlarla şefkatin işlevselliği ve bir erdem olduğu açıklanmış. Şefkati duygu anlamından çıkararak eyleme dönüştürme adına yarar sağlayıfo.
Altını çizdiklerim:
*Acının doğasını kavrayabilmek, ona karşın değil, onunla birlikte yaşamının bilge yollarını öğrenmektir.
*Acının kaçınılmaz olduğu bu yaşamda acı çekmenin bir seçim bulunduğunu fark etmek ve ettirmek; zorlayıcı duygu ve durumlarda acı çekmenin en mühim sebebinin bu durumdan fazlaca onunla ilgili duygu ve düşüncelerimiz bulunduğunu anlatmaktır.
*Şefkat, insanlık halinin içine tümüyle dalmak ve acının, zorlanmanın tamamımız için bulunduğunu keşfetmek anlama gelir.
*Şefkat, “acıyı paylaşmak, idrak etmek ve fark etmekti.”
*Paul Gilbert, şefkati, bakım vermek, ilgi, sakinleşmek, sempati, empati ve yargılayıcı olmamayı kapsayacak şekilde geniş bir şekilde tanımlar.
*Şefkat; güdü, duygu, fikir ve davranışın kombinasyonuyla oluşur.
*Şefkat için sırtınız sert ve sağlam, göğsünüz yumuşak ve açık olmalıdır.
*Merhamet, acı içindeki ötekinin baş edebilme enerjisini yok sayabilir. Oysa şefkat onun acısının doğasını anlamış olur.
*Kırılganlığımızı, zayıf ve noksan yönlerimizi kabul etmek burada mühim bir eşiktir. Bizler kırılgan varlıklarız ve kırılgan olmak, güçsüzlük ve acizlik değildir. Kırılganlığını, noksan ve zayıf taraflarını kabul eden bireylerin ruhsal olarak dayanıklı bulunduğunu bilimsel araştırmalar da desteklemiştir.
*Kendimize şefkatli olmak ve bu şekilde yaklaşmak, kişiliğimizin hoşnut olmadığımız yada bizi doygunluk etmeyen taraflarını görmezden gelmek yada her yönüyle kendimizi muhteşem ve kusursuz görmek değildir. Ancak bunların bilincinde olmak ve onlardan bahsederken kendimizi azarlamak, eleştirmek; suçlu, öteki tüm insanlardan noksan ve değişik duymak yerine onlaro kabul etmek ve kapsamaktır.
*Günümüz yaşamı; fazlasıyla yarışmacı, hep en iyiye, her şeyin en’ine haiz olmayı özendiren ve bu anlamda fertleri motive etmeye yönelik yaklaşımlar geliştirmesiyle özşefkate haiz olmamızı zorlaştırıyor. Hayatımızın büyük bir kısmını devamlı değerlendirilip yargılanacağımız bir başarılar piramidine tırmanmaya adıyoruz. Ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin ve geniş manada toplumun sesini içselleştiriyoruz. Kendi kapasitemizden daha fazlası olmayı ve başarmayı beklemek bizi daha gerilmiş ve endişeli hale getiriyor. Başarılı olup takdir aldığımız zamanlarda bile kendimizi rahatlamış hissetmiyoruz şundan dolayı bu standardı devamlı koruma ve altına düşmeme benzer biçimde daha büyük bir sorumluluğun altına giriyoruz.
*Özşefkat, yaşam fena gittiğinde bireyib kendisine karşı pozitif yönde duygular geliştirmesini sağlar.
*Neff, özşefkatin üç bikeşeninden bahseder; öznezaket, ortak paydaşım ve bilgili farkındalıktır.
*Zorlayıcı bir duygu yaşarken genel anlamda o duyguyla fazlasıyla özdeşleşiriz, kendimizi o duygudan ayırmak kimi zaman fazlaca güç olur. İşte bu şekilde anlarda, kendi acımızdan duygusal olarak uzaklaşmak ve bu yaşadığım şey hakikaten zor ve şu an krndimi iyi mi rahatlatabilirim diyebilmek kendimizi sakinleştirmektir.
*Üzücü olsa da çoğumuz, bilhassa de çocukluk döneminde hata yapmamamız gerektiği, eğer bir hata yapmışsak bunun kendi dikkatsizlik ve özensizliğimziden meydana geldiği mesajını alıyorsak, kendimize iyi dvranmamamız gerektiğine inanıyoruz.
*Bu ehemmiyet vermediğimizufak mesajlar birikerek hata yaptığımız anlardaki otomatik tepkilerimizi oluşturur.
*Ebeveynleri, öğretmenleri yada çevrelerindeki öteki kişiler tarafınca daha fazlaca sertçe eleştirilirken daha azca ödüllendirilen ve yapıcı geri dönüt alamayan çocuklar, erişkin yaşamlarında daha iyi davranışları artırmanın tek yolunun istenmeyen davranışları eleştirmek olduğuna dair yanlış inanışlara haiz olabilirler.
*Kendimizi eleştiriyorsak bu bir alışkanlık haline gelebilir. Bu alışkanlığı değiştirebilmek için özeleştiri kalıplarını gözlemlemeli ve anlamalıyız.
*Ortak paydaşım, tüm insanların ara sıra hata yapabileceğinin, yetersiz ve başarısız hissedebileceğinin kabulünü ihtiva eder.
*Zorlayıcı bir durum içinde olduğumuzda genel anlamda kendimizi öteki insanlardan daha şanssız, daha başarısız ve daha dezavantajlı görme eğiliminde oluruz.
*Hiçbir acıyı ne ilk ne de son olarak biz yaşıyoruz.
* Acıyı bilgili farkındalıkla ele almaktır. Onu görmezden gelmek yada onunla fazlasıyla meşgul olmaktansa dengeli bir tutum içinde olup acıyı fark etmek, göz ardı etmeden kabul etmek, onun üstündeki geçmiş ve gelecek tesirini görebilmektir.
*Acıyı hem yok sayıp hem de ona karşı şefkat duymak mümkün değildir.
*Kişinin krndini acımasızca yargılama alışkanlığı kişinin organik olarak kendini kabul etme, kendini sevme ve kendine şefkat duyma kapasitesini baltalayan yetersizlik, umarsızlık ve kaygı duygularını pekiştirmeye hizmet eder.
*Özşefkat sevgiden, özeleştiri korkudan gelir.
*Mükemmelliyetçi olmak bizi bir çok vakit başarıdan fazlaca başarısızlığa, çalışkanlıktan fazlaca ertelemeye iten bir tutumdur.
*Genelde bizlere kısa sürede mutluluk ve haz veren şeyler uzun solukta zarar verir.
*O an için acıyı dindirip azaltmak, uzun solukta zarar görmektir.
*Oysa iyi oluş kısa süreli zevkleri reddetmeyi gerektirir.
*İyi duymak için kendimizi öbürlerinden üstün görmemize gerek kalmamıştır.
*Yaşamın ilk senesinde iyi mi bir işlem görmüş olursak olalım, bu bizim kaderimiz ve deüişmez yönümüz olmaya mahkum değildir.
*Budizm’in temel öğretilerinden birisi, dukkha’ya yol açan şeyin bizim olayların olduğu benzer biçimde değil de şu anda olduğundan daha değişik olmasını istememizdir.
*Basitçe eğer bu şeylere haiz olmamız gerektiği ya da zorunluluğu hissedersek ve eğer isteklerimize haiz olmayınca buna “dayanamazsak”; bunların acı çekmeye niçin olmaktadır
*istediğimiz şeye istediğimiz şekilde haiz olmamız gerektiği.
*Aslında bir şeyi fazlaca istemek değildir. Aksine istenilen şeyi nasılmelede etmeye çalıştığımız ve eğer elde edemezsek iyi mi tepkiler verdiğimiz mühim olandır.
*Bireyin deneyimlerine karşı onları bastırmadan ya da onlarla özdeşleşmeden; esnek ve dengeli bir şekilde onlarla ilişki kurmasıdır. Bağımlı olmama, destek olmayan saplanmaların bırkaılmasında yardımcıdır.
*Tıpkı bahçemizi iyi mi geliştireceğimizi öğrenmek ve hangi bitkileri yetiştireceğimizi seçmek benzer biçimde zihnimizi de geliştirerek, geliştirmek istediğimiz özelliklerimiz ve alışkanlıklarımız hakkında bilgrcr seçimler yapabiliriz.
*Bazen zihnimiz, isteklerimiz, planlarımız, farklılaşan duygularımız ile kalabalık ve karmaşık olabilir. Bu tıpkı bir bardak suyun içindeki bir avuç kum gibidir. Zihnimizdekiler de tıpkı kumun suyu bulanıklaştırdığı benzer biçimde zihnimizi bulanıklaştırır. Oysa ki birazcık beklersek, sudaki kuö bardağın altına çökecek ve suyun berraklaştığını net şekilde görebileceğiz.
*Acıdan kaçınmak daha acı verici olur.
*Bu yarışmacı toplumda şefkat zayıflıkmış benzer biçimde görünüyor.
*Bir çok vakit belirsiz olmasındansa negatif olmasını tercih ederiz. Hazırlıklı olmak bizim doğamızda var.
* Paradoksal olarak, kendimizi güvene alma davranışları yaşadığımız kaygıyı ve korkuyu şiddetlendirebilir ya da sürdürebilir.
*Tepki göstermenin döngüsü(kendimizi güvende duymak için negatif senaryoları ve çözümlerini düşünme, bu tarz şeyleri düşündükçe karamsarlaşma, kendimizi yalıtma ve devamında yeniden kaygı ve yeniden gelecekle ilgili kaygılanmak benzer biçimde) cesaret ve şefkatle acıyı kucklama olanklarını kapatan bir “kendini koruma döngüsü”ne dönüşür.
*Bazı kişiler için mevki, makam, bir şeylere haiz olmak ve başarı elde etmek kendilerini güvende hissetmeleri, reddedilmekten ve aşağılık duygusundan kaçınmaları için gereklidir. Onlar kendilerini devamlı olarak bir şeyler başararak kanıtlamaya çalışırlar. Bazı bireyler kendi varoluşlarını “hoş ve sevilen biri olmak” adına kurgularlar ve bu amacın işlevselliği; duyguları kazanmak, reddedilme vr karmaşadan kaçınmak üzerinedir. Eğer kişi bunu başaramazsa fazlasıyla öz eleştirel olur. Şefkat odaklı terapi bu bireylerin amaçlarına iyi mi ulaştıkları ve başarısız olduklarında iyi mi tepki verdiklerini keşfetmek üstüne kurulmuştur.
*özşefkatli farkındalık programı katılımcılara krndilerini cezalandırma ya da suçlamaları yerine tıpkı bir arkadaşına yapmış olduğu benzer biçimde destekleyerek motive etmeyi öğretir. Katılımcılar program süresince şu anda neye ihtiyacım var sorusunu sor aya teşvik edilir.
*Şefkati tam olarak idrak etmek ve anlamlandırmak kim bilir öteki tüm yaşamsal beceriler benzer biçimde kati çizgiler, somut tanımlar, sınırları ve sırası belli davranışlardan oluşmaz. Onun kendi yaşamlarımızdaki, kendi senaryomuzdaki karşılığını bizim yaşamımızda uygulanabilir ve uyarlanabilir versiyonunu bulabilmemiz önemlidir.
*Her yeni farkındalıkla birlikte yaşamlarımızda şefkati tekrardan yapılandırırız.
*Sık sık düşündüğün ya da yeniden ettiğin şeye doğru eğilimin olur ve onu öğrenirsin.
*Bir düşüncenin zihninize sık gelmesine izin verirseniz o sizin zihninizin alışkanlığı olur. (Nil yener)

Şefkat: Şefkat neydi?Şefkati başkalarına karşı sınırsız sunabiliyorken, kendimize karşı niçin bu kadar cömert davranamıyoruz?
En son ne vakit,zor bir anınızda arkadaşınıza destek olur benzer biçimde,kendinize destek oldunuz?
Acılar bitsin,problemler bitsin, yeter ki bitsin de kurtulayım…
Aslolan olanların ve olacakların yok olması değil onlarla beraber yaşamayı öğrenmek…
Peki niçin öz şefkat ,niçin kendimize şefkatli olmalıyız, iyi mi yapabilıiriz, iyi mi şefkatli davranabiliriz kendimize?
Soruların yanıtını hakikaten merak ediyorsanız kesinlikle okumalısınız… (Işıl Kula)

Şefkat PDF indirme linki var mı?

Zümra Atalay – Şefkat kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Şefkat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zümra Atalay Kimdir?

MEF Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kısmı Başkanı Doç. Dr. Zümra Atalay (Özyeşil) Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlamıştır. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Selçuk üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, doktora eğitimini Selçuk üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık Kısmı’nde tamamlamıştır. Doktora sonrası çalışmasını Rochester Üniversitesi Psikoloji Bölümünde yapmıştır. Bu dönemde Motivasyon araştırma grubuna dahil olmuş ve projelerde yer almıştır. Emek verme mevzuları bilgili-farkındalık(mindfulness), öz-anlayış(self-compassion), kişilik, gülmece, toplumsal beceri, depresyon, stres ve stresle baş çıkma, anksiyete, hiddet ve öfkeyle başa çıkmadır. Uluslararası indekslerde taranan ve ulusal hakemli dergilerde yazıları, ulusal ve internasyonal kongrelerde bildirimleri, kitap ve kitap bölümleri, danışmanlığını yapmış olduğu yüksek lisans ve doktora tezleri bulunmaktadır. Doç. Dr. Zümra Atalay lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermektedir. Uzmanlık alanı olan Bilinçli-farkındalık temelli yaklaşımlar üstüne Oslo/Norveç’te Uluslarası Mindfulness derneğinin düzenlemiş olduğu eğiticilerin eğitimi programını tamamlamıştır. Bu yöntemle ilgili çeşitli uygulama ve eğitime iştirak etmiştir. Mindfulness temelli yaklaşımlar ile ilgili fazlaca sayıda eğitim, imalathane emek harcaması ve grup emekleri düzenlemiştir.

Zümra Atalay Kitapları – Eserleri

• Mindfulness
• Şefkat
• Mindfulness – Şimdi ve Burada
• Öz-Anlayış ve Bilinçli Farkındalık
• Mindfulness
• Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil

Zümra Atalay Alıntıları – Sözleri

• Şefkatin en bilindik yolu acıyı ve acının doğasını anlamaktır. Acı çektiğimiz için kendimizi ya da zor zamanlar geçirdikleri için başkalarını dezavantajlı,değişik,noksan,şanssız ya da beceriksiz görmek yerine acının evrenselliğini fark etmek üzerinedir. Şefkat bu yönüyle merhametten ayrılır. (Mindfulness – Şimdi ve Burada)
• Hayat kimi zaman fazlaca zor olsa da, başımıza gelenlere verdiğimiz otomatik tepkiler çektiğimiz acıyı artırır… (Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil)
• Kalbinin sana rehberlik etmesine izin ver. Fısıldar yumuşak bir halde, dikkatle dinle.
  -Anonim (Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil)
• “İnsanları rahatsız eden şey buna neden olan olaylar değil, onlar hakkındaki düşüncelerdir.” (Mindfulness)
• Bir süre sonrasında
  Bir eli tutmakla, bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin,
  Ve aşkın yaslanmak,
  Birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin.
  Ve öpücüklerin sözleşme
  Ve hediyelerin de vaat olmadığını
  Öğrenmeye başlarsın.
  Ve yenilgileri
  Başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
  Bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zarafeti ile…
  Ve her şeyi,
  Bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin,
  Şundan dolayı yarın ile ilgili herşey belirsizdir.
  Bir süre sonrasında güneş ışığının bile
  Eğer fazla maruz kalırsan,
  Yakıcı bulunduğunu öğrenirsin.
  Bu yüzden
  Başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
  Kendi bahçeni yarat ve kendi ruhunu kendin süsle.
  Ve göreceksin ki, dayanıklısın
  Ve kuvvetlisin
  Ve değerlisin… (Mindfulness – Şimdi ve Burada)
• Şefkat, “ acıyı paylaşmak, anlamak ve fark etmekti.” (Şefkat)
• Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de fazlaca. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu tuzun acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman ihtiyaç duyulan tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış. (Mindfulness – Şimdi ve Burada)
• Buda “size özgürlüğün yolunu gösterdim. Şimdi özgürlük bizlere bağlı.” demiştir. Bu hakikaten doğrudur. Yaşamınızı ellerinize almazsanız, hiçkimse sizin için bir şey yapması imkansız. Bu tamamıyla size bağlı.
  Dzigar Kongtrul Rinpache (Şefkat)
• Buda, hiçbir vakit acıya son verebiliriz dememiştir, sadece; onun nedenlerini bilirsek biz acı çekmemek için bir şeyler yapabiliriz der. (Şefkat)
• Uyaran ve tepki içinde bir boşluk var ve o boşlukta bizim tepkimizi seçme özgürlük ve kudretimiz yatar. Tepkimizde de gelişme ve özgürlüğümüz saklıdır. (Mindfulness – Şimdi ve Burada)
• Başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
  Kendi bahçeni yarat ve kendi ruhunu kendin süsle
  Ve göreceksin ki dayanıklısın
  Ve kuvvetlisin
  Ve değerlisin (Şefkat)
• Olduğum kişiden vazgeçtiğimde, olabileceğim
  kişiye dönüşebilirim.
  – Lao Tzu (Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil)
• Yaşadığımız deneyimleri aslına bakarsak biliyor olma tutsaklığı bizim onları daha iyi anlayabilme ve keyfini çıkarabilmemizin önüne geçebilir. Entelektüel kapasitemiz geliştikçe yaşama heyecanımız azalabilir. En fazlaca yaptığımız şeyleri yada en yakınımızdakileri daha azca farkına varır ve tanır hale gelebiliriz şundan dolayı onları aslına bakarsanız tanıdığımızı ve bildiğimizi düşünebiliriz. Böylelikle farkındalıktan otomatik pilota doğru bir geçiş yaparız. (Mindfulness)
• İnsanları rahatsız eden şey buna yol açan vakalar değil, onlar ile alakalı düşünceleridir. (Mindfulness – Şimdi ve Burada)
• Vakit harcadığınız ve emek verdiğiniz her şey, sizin için daha mühim ve daha da fark edilmeye kıymet hale gelir. (Mindfulness)
• Yere yüzüstü düşmek yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. (Şefkat)
• “Hazırlıklı olmak” bizim doğamızda var. Yazdan kışa hazırlık yaparız, çocuklarımıza yatırım yaparız, ilişkilerimizin geleceğini tasarlarız. Enteresan olan kendimizi güvende duymak için ve hazırlamak için oluşturduğumuz senaryolar kış için yiyecek hazırlığı hayata geçirmeye pek de benzemez. (Şefkat)
• Nezaket, korkudan daha iyi bir öğretmendir. Hata yapma korkusu sizi konfor alanınızda tutacaktır. Nezaket ise sizi yeni olasılıkları keşfetmeye ve hatalardan ders çıkarmaya çağrı edecektir. (Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil)
• Fazlaca acayip şundan dolayı çoğumuz hakikaten görülmemiş zenginlik ve konforu olan bir dünyada yaşıyoruz. Buna karşın görünüşe nazaran doyumsuz verimlilik, rekabetçi üstünlük ve hepimizin yaşamını etkileyen iş modelinin bizi 50 yıl öncesinden daha mutlu yaptığına dair bir buluş yok. (Mindfulness)
• Hayat basittir, fakat kolay değildir.
  -Anonim (Şefkat Korkaklara Bakılırsa Değil)