Eğitim

Gürültüden Müziğe – Jacques Attali Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gürültüden Müziğe – Jacques Attali Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gürültüden Müziğe kimin eseri? Gürültüden Müziğe kitabının yazarı kimdir? Gürültüden Müziğe konusu ve anafikri nedir? Gürültüden Müziğe kitabı ne konu alıyor? Gürültüden Müziğe PDF indirme linki var mı? Gürültüden Müziğe kitabının yazarı Jacques Attali kimdir? İşte Gürültüden Müziğe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Jacques Attali

Çevirmen: Gülüş Gülcügil

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755394459

Sayfa Sayısı: 205


Gürültüden Müziğe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ilkin kaos vardı… Ve gürültüler… 

Jacques Attali bu gözlemden yola çıkarak müziğin iktisat-politiğini inceliyor ve şu sonuca varıyor: Müzik ileriyi görür. 

İlkçağlardan başlayarak cemiyet, iktidar ve müzik arasındaki bağları ele alan Attali, bu kitabında müziğin, kurban ayinlerinden saraya isyanlardan uzlaşmalara, iktidardan ekonomiye uzanan tüm tezahürlerini inceliyor. Gürültünün bir tabanca, müziğinse onun şekil verilmişi, evcilleştirilmişi bulunduğunu gösterirken, dünyanın gürültülerine kulak vermenin, geleceği görmemize ve düzenlememize destek olacağını ileri sürüyor. Attali’ye nazaran gramafonun icadı benzer biçimde yenilikler, insanların yerini makinelerin alacağını ve her şeyin seri olarak kopyalanacağını bildirmişti; kayıt teknolojisi ise tüketim toplumunu… Sanatçıların ve müzik yayıncılarının telif hakkı talepleri, tüketim toplumunda korsanlığa zemin hazırlayacaktı…


Gürültüden Müziğe Alıntıları – Sözleri

  • Gelişmiş ülkelerde temel korku sefillik değil, fazlasıyla yalnız olmaktır. Müzik de her yalnız kişiye tek başına olmadığı inancını verir: Müziğin şu yada bu şekilde varlığı, bir başkasının varlığı, ikinci yaşam sigortasıdır.
  • Müzik, kendini ortaya çıkaranla değerlenir; onunla sınanır.
  • “Yok etmek isterim bu düzeni; bir arada olmak için yaratılmış insanlığı birbirine düşman toplumlar, güçlüler ve güçsüzler, zenginler ve yoksullar olarak bölüyor, birilerine tüm hakları verirken diğerlerine hiçbir şey vermiyor. İş bu haldeyken dünyada yalnız mutsuzlar oluyor. Yok etmek isterim, milyonlarca insanı bir azınlığın kölesi, o azınlığı ise kendi iktidarının, kendi zenginliğinin kölesi meydana getiren bu kurulu düzeni. Yok etmek isterim, zevk ve emek arasına bir duvar ören bu düzeni.”
  • Öğrenmek asla düşündüğümüz benzer biçimde değildir. Öğrenimin her evresi yeni bir imtihan ihtiva eder, ve insanoğlunun hissettiği korku büyür, olanaksız, acımasız (…). Sonra birden, insanoğlunun artık korku hissetmediği bir vakit geliverir; sabırsızlığın, ruhunun berraklığını bozmasına izin vermez artık, gücün albenisine kapılmaz (…). Eğer insan kaderinin peşine düşerse, işte o vakit alim olur.
  • Demek ki müzik ilk olarak yarının toplumlarının ana çelişkilerini duyuruyor: Farklılığın yasaklandığı bir mantıkta kaybolan farklılığın endişeli arayışı.
  • “Burjuvazi, o zamanlarda müzik dinlemekten çok ona sahip olmak istemektedir. 1 Mayıs 1778’de babasına yazdığı bir mektupta Mozart, Paris’te karşılanmasını anlatır: “Duvarlara ve sandalyelere çalmak zorunda kaldım.”
  • Herkes sanal olarak yaşayabilirse, sertliği kim denetim edebilir? Herkes sanal bir yaşamın düzmece sonsuzluğuna yerleşirse, ölüm iyi mi yönetim edilebilir?
  • Gelişmiş ülkelerde temel korku sefillik değil, fazlasıyla yalnız olmaktır.


Gürültüden Müziğe İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Müzik dönemlerinin kapitalizmle iyi mi değiştiğini oldukça güzel konu alıyor Attali. Müzik bir gürültü müdür? Besteci müzik yazarken kendini kurban mı eder? benzer biçimde enteresan yaklaşımlarla da vakaları toparlıyor ve yazdıklarını “Karnavalla Büyük Perhizin Kavgası” isminde resmi merkez alarak yapıyor. Sadece müzikle uğraşanlar değil kültür olarak da insana oldukca şey katacağı kanaatindeyim. İyi okumalar. (Davet Yücel)

Attali müzikle olan ilişkimizi, onu algılayışımızı değiştirecek türden şeyler konu alıyor. İnsanlık zamanı kadar eski olan müziksel ve işitsel evrenimizin toplumsal hayatta, iktidar mücadelelerinde ne tür temsillere vasıta bulunduğunu açıklamaya çalışıyor. Yer yer keskin (bir ihtimal dayanaksız!) tanımlamalarda bulunsa da dili ve birikimi ile kesinlikle okunması ihtiyaç duyulan bir yazar ve yapıt. (içimdekötübirhisvar)

Okudum, sadece her ihtiyacım olduğunda tekrardan okuyorum. Fazlaca iyi bir kaynak durumunda yapıt. Zaten Attali oldukça hususi bir yazar; üzerimize tüm “music related” mevzuları aniden fırlatıyor. Dünden, bugünden ve yarından bahsediyor. Biraz da harekete geçiriyor yarından bahsettikçe. Harekete geçmek ister misiniz? (BirkitapBirplak)


Gürültüden Müziğe PDF indirme linki var mı?


Jacques Attali – Gürültüden Müziğe kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Gürültüden Müziğe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jacques Attali Kimdir?

Jacques Attali 1 Kasım 1943 tarihinde Cezayir’de dünyaya gelen bir Fransız ekonomist, yazar ve siyasetçidir. François Mitterrand’ın danışmanlığını yapmış, bu dönemden sonrasında ön plana çıkmıştır.


Jacques Attali Kitapları – Eserleri

  • Yahudiler, Dünya ve Para
  • Gürültüden Müziğe
  • Uyanmışlar Tarikatı
  • Geleceğin Kısa Tarihi
  • 1492
  • Ölümümden Sonraki İlk Gün
  • Denizin Tarihi
  • Labirentin Tarihi
  • 21.Yüzyıl Sözlüğü
  • Karl Marx
  • Ufuktaki Görüntüler


Jacques Attali Alıntıları – Sözleri

  • Uydular bilhassa ücra bölgelerde, şu demek oluyor ki bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Afrika’nın iç kısımları ile denizde telefon bağlantısına gerekseme duyan insanların işine yarayacaktır. (Denizin Tarihi)
  • Yetişkin olmanın, sevdiklerini kaybetmenin acısıyla yaşayabilmek bulunduğunu anlamaya başlıyordu. (Uyanmışlar Tarikatı)
  • Ölüleri,onları daha toprağa gömmeden unutuyoruz. Onlardan kaçıyoruz,onlara ihanet ediyoruz. Onlar da bizi sefaletlerimiz içinde terk ederek bizlerden intikam alıyorlar. Buna da uygarlık diyoruz. (Ölümümden Sonraki İlk Gün)
  • “Labirent kaybolunan yer değil, aksine içinden her çıkıldığında kaybolunmuş hissi veren yerdir.” (Labirentin Tarihi)
  • Evrensel bir ders: Bir süper güç rakibin saldırısına uğramış olduğu vakit, kazanan bir çok kez bir üçüncü güçtür.
    Bir başka ders daha: Yenen bir çok kez yenilenin kültürünü benimser.
    Nihayet bir ders daha: Belli başlı varsıllıklar hala doğuda kalsa da, yeryüzündeki iktidar batıya doğru yer değiştirmeye devam etmektedir. (Geleceğin Kısa Tarihi)
  • Bir insanoğlunun karnını doyurmak için, o insandan aç bulunduğunu kanıtlaması istenmemelidir. (Yahudiler, Dünya ve Para)
  • Gerçek… Yalnızca diğerlerine nazaran birazcık daha oldukca hoşgörülen bir düşten başka bir şey değil. (Ölümümden Sonraki İlk Gün)
  • Yaratılış insanoğlunun ekonomik baskılarla giriştiği, gittikçe felakete dönüşen savaşımını özetleyen bir hikâye haline gelmiştir artık.
    Âdem’in, ahlakın gerekliliklerini nedret kanununun gerekliliklerinden üstün tutamayan oğulları birbirlerini öldürür. Kabil’in –adı “elde etmek” ya da “kıskanmak” anlamına gelir– payına toprak düşer. Habil –adı hiçliği,
    nefesi, kibri, boş şeyleri çağrıştırır– (Yahudiler, Dünya ve Para)
  • “Bana karşı aniden bu denli kayıtsız olması için onu oldukca fazla sevmiş olmalıyım.” (Ölümümden Sonraki İlk Gün)
  • Sanal yaşam birçok insanı delirtebilir… (21.Yüzyıl Sözlüğü)
  • “Yok etmek isterim bu düzeni; bir arada olmak için yaratılmış insanlığı birbirine düşman toplumlar, güçlüler ve güçsüzler, zenginler ve yoksullar olarak bölüyor, birilerine tüm hakları verirken diğerlerine hiçbir şey vermiyor. İş bu haldeyken dünyada yalnız mutsuzlar oluyor. Yok etmek isterim, milyonlarca insanı bir azınlığın kölesi, o azınlığı ise kendi iktidarının, kendi zenginliğinin kölesi meydana getiren bu kurulu düzeni. Yok etmek isterim, zevk ve emek arasına bir duvar ören bu düzeni.” (Gürültüden Müziğe)
  • “Sakalsız keçi, tasarrufsuz Yahudi olmaz” Alman atasözü. (Yahudiler, Dünya ve Para)
  • İnsan arzu etmemek için, ne cehaletinin kapsamını ne de durumunun sınırlarını bilmelidir. Bu iki yasaktan birini –yasak meyveyi yiyecek suretiyle– deldiği anda, kendisinin ve arzularının farkına varır. İşte o vakit, emek harcamadan hiçbir şeyin elde edilemediği kıtlık yaşamına itilir. (Yahudiler, Dünya ve Para)
  • Fas’ta hastalıklardan kurtulmak için ailenin fertleri ağaçlara düğümler asmalıdırlar. (Labirentin Tarihi)
  • Hayat,karmaşık bir halde üst üste yığılmış detaylardan başka bir şey değil. Ölümse,onun aşağı yuvarlanmasına sebep olan,fazla gelen detaydır. (Ölümümden Sonraki İlk Gün)
  • Bir kitabı açmak bir labirentin içine girmek gibiydi. Onu okumak ise labirenti geçmek demekti. (Labirentin Tarihi)
  • Gelişmiş ülkelerde temel korku sefillik değil, fazlasıyla yalnız olmaktır. Müzik de her yalnız kişiye tek başına olmadığı inancını verir: Müziğin şu yada bu şekilde varlığı, bir başkasının varlığı, ikinci yaşam sigortasıdır. (Gürültüden Müziğe)
  • “Bir fotoğraf bin sözcüğe bedeldir.” (Labirentin Tarihi)
  • En oldukca konuşulan, minimum tüketilen mevzu.
    İnsanlığın ilk çılgınlığı, insanlığın son koruyucusu (21.Yüzyıl Sözlüğü)
  • Hayat,karmaşık bir halde üst üste yığılmış detaylar dağından başka bir şey değil. Ölümse,onun aşağı yavurlanmasına sebep olan,fazla gelen detaydır. (Ölümümden Sonraki İlk Gün)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş