Haset ve Şükran kimin eseri? Haset ve Şükran kitabının yazarı kimdir? Haset ve Şükran konusu ve anafikri nedir? Haset ve Şükran kitabı ne konu alıyor? Haset ve Şükran PDF indirme linki var mı? Haset ve Şükran kitabının yazarı Melanie Klein kimdir? İşte Haset ve Şükran kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Melanie Klein

Çevirmen: Yavuz Erten

Çevirmen: Orhan Koçak

Orijinal Adı: Envy and Gratitude

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753422314

Sayfa Sayısı: 102

Haset ve Şükran Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Nesne ilişkileri” okulunun kurucusu Melanie Klein, Freud’dan sonrasında ruh çözümü tarihinde en etkili olmuş kuramcıların başlangıcında yer alır. Kendini sadık bir Freud yorumcusu olarak sunmakla birlikte klasik kuramdan mühim seviyede uzaklaşmıştır. Freud’un kızı Anna Freud ile tüm yaşamları süresince sürdürdükleri kuramsal münakaşa İngiliz ruh çözümü okulunda ciddi bölünmelere yol açmış, fakat öte taraftan varlıklı ve verimli bir üretkenliğe de zemin hazırlamıştır. Çalışmalarıyla, günümüzün önde gelen ruh çözümü kuramcısı Kernberg’e kadar uzanan yolda pek oldukca psikanalisti etkilemiş olan Klein’ın en mühim metinlerinden “Haset ve Şükran”, insandaki iyi ve kötünün mücadelesini soyut bir metapsikolojiden hareketle değil, karmaşık içsel deneyimlere yakın bir noktadan ele almak bakımından ruh çözümü tarihinde mühim bir yer meblağ.

Ötekini Dinlemek uzmanlaşmış bir takım. Ama dizide yer alacak tüm kitaplar direkt insana dair. Hayatlarımıza, kendi kişisel tecrübe alanımıza, ana babalarımıza, onlarla ilişkilerimize, zor gelişme yıllarımıza dair bir data… Kendimiz ve öteki insanlarla ilgili sezgilerimizi geliştirmemize destek olacak, yeni kavrayış imkanları verecek ve kuşkusuz öğrenirken her insanın kendi deneyimleriyle sınayacağı türden bir data… Psikiyatri ve ruh çözümü alanında yüzyıl süresince yazılmış temel yapıtları bir kütüphane oluşturacak kapsamda bir araya getirirken bunu amaçladık.

(Arka Kapak)

Haset ve Şükran Alıntıları – Sözleri

• Haset, asla kuş­kusuz en büyük günahtır; bu sebeple tüm diğer günahlar yalnız bir erde­me karşı günah işler, oysa haset her türlü erdeme ve tüm iyiliklere karşıdır.”
• Bana söylediklerinizi anlıyorum fakat hissede­miyorum.
• Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten kor­kar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında bulunduğunu görmüş olduğu için acı duyar. ..
• Ömrünün başlangıcıyla sonu içinde antak kalma olan şahıs mutludur,” demişti Go­ethe.
• Haset duyulan ilk nesne, besle­yen memedir, bu sebeple bebek bu memede kendi arzuladığı her şeyin bulunduğunu, memenin sınırsız süt ve sevgi verebileceğini fakat bun­ları kendi doyumu için alıkoyduğunu sanıyordur. Bu duygu bebeğin gücenme ve nefretini artırır ve sonuçta anneyle ilişki de çarpıklaşır.Hasetin aşırılığı, bana gore, paranoid ve şizoid özelliklerin de olağa­nüstü kuvvetli bulunduğunu gösterir; bu şekilde bir bebeğin hasta olduğu kabul edilmelidir.
• Freud, bebeğin süt emmekten duy­duğu mutluluğun cinsel doyumun ilk örneği bulunduğunu söylemişti.Bence bu yaşantılar yalnız cinsel doyumun değil, daha sonraki tüm mutlulukların da temelini oluşturur ve bir başka insanla bütünleşme duygusunu mümkün kılar. Bu şekilde bir bütünleşme, kişinin hakkaten anlaşıldığı anlamına gelir ki, her türlü aşk ya da dostluk ilişkisinin ko­şuludur.
• Shakespeare’in Othello’su, kıskançlık yüzünden sevilmiş olduğu nesneyi öldürür; bu, kanımca, Crabb’in “aşağılık kıskançlık duygusu” olarak nitelediği tavrın bir örneğidir: Korkunun körüklediği açgözlülük.
• Kıskançlığın gelişmesiyle anne memesine duyulan haset içinde do­laysız bir bağlantı vardır. Kıskançlık, baba karşısında duyulan şüphe ve rekabet duygusuna dayalıdır: Baba, anneyi ve annenin göğsünü alıp kaçırılmış olduğu için suçlanmaktadır. Bu rekabet, düzgüsel olarak birinci senenin ikinci çeyreğinde depresif konumla beraber ortaya çıkan Oidipus kompleksinin düz ve ters biçimlerinin ilk evrelerini belirler.
• Bebeğin anneden beklediği yalnız tüm maddi gereksinim­larını gidermesi değildir; kaygıya kapıldığı her durumda sevgi göste­rilerine de gereksinim duyar. Bu itimat alma özlemi analitik durumda ya­şamsal bir öğedir; hem erişkin hem de çocuk hastalarımız için taşıdı­ğı önemi yadsımamalıyız.
• Bazı şükran davranışları aslen sevgi yetisinin değil, suçluluk duygularının ürünüdür.

Haset ve Şükran İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kişiliğin evi çocukluk , çocukluğun evi de annedir.Annenin memesiyle pozitif yönde ilişkiler şükran , negatif ilişkiler ise haset yaratır .Hayatınızın mimarı olan anneniz sizi doğuramadıysa ( pozitif yönde bir kişilik yapısı olarak ) sizin -Fromm’un tabiriyle- kendinizi tekrardan doğurmanız gerekiyor . (S.)

İçgüdüsel olarak meme, beslenmenin, hatta yaşamın kendisinin deposu olarak hissedilir. Normal bebek gelişiminde, “meme” içe yansıtılır ve egoda güvenli bir halde temel alır.. Bu, egonun çekirdeğinin oluşmasına neden olur ve tatminkar gelişme ve gelişmenin temeli atılmış olur.
Bebeğin erken duygusal yaşamı, iyi nesneyi yitirme ve tekrardan kazanma duygusuyla karakterizedir. Sevgi ve nefret (eros ve thanatos) arasındaki doğuştan gelen çatışma, iyi nesnelerin ve fena nesnelerin içselleştirilmesine neden olur . Bu tür bir çatışma, kişiliğin düzgüsel zenginleşmesi ve büyümesi ve egonun güçlendirilmesi için gereklidir. Böylece, çatışma ve bunun üstesinden gelme ihtiyacı, insan yaratıcılığının temeli olarak ortaya çıkar. Anne memesi hem iyi hem de fena olarak deneyimlendiğinde , içsel nesne ego ile beraber bölünür. Bu bölünme , egonun erken uyum eksikliğinden oluşur ve ilkel kaygıya karşı bir müdafa görevi görür , yıkıcı ve zulmedici kaygıların dağılmasını sağlar ve egonun korunması için bir mekanizma sunar. İyi ve idealleştirilmiş nesne içinde mühim bir fark yapılması gerekir . İdealize edilmiş bir nesne ile aşırı derecede fena bir nesne içinde çoğu zaman son aşama derin bir bölünme meydana gelir.
Paranoid-Şizoid evreden Depresif Evre’ye geçiş yaşımın 2.yılının başlangıcında gerçekleşir. İyi Nesne’yi etkili şekilde içselleştirmiş olan bebek, yıkıcı itkilerinin ve zulmedilme kaygısından oldukça uzaklaşacaktır. Ama tam anlamıyla bebeğin bunlardan kurtulması mümkün değildir. Ama iyi nesneyi içselleştirememiş olan bebek, haset, kıskançlık, açgözlülük duygularını içselleştirme ve bünyesel etkiye gore değişik şiddetlerde yaşayacaktır. Haset duyan bebek, şükran duygusu geliştiremeyecek ve geleceğinde sevgi duygusunu tam olarak içselleştiremeyecektir. İyi nesneyi içselleştiremeyen bebek, gelecekteki yaşamında tümgüçlülük, yadsıma ve en önemlisi olan bölme müdafa mekanizmalarını oldukça sık kullanacak ve haset bu müdafa mekanizmalarla artacak ve bu kısırdöngü şeklinde devam edecektir. (H. Demir Okur)

Nesne İlişkilerinde Haset ve Şükran Duyguları.: Söz konusu Freudyen yazarlar ve ruh çözümü olduğunda, sanırım mütevazi ve kolay anlaşılır bir ifade bulabilmek zor oluyor. Bu bağlamda Klein, Freudcular içinde en net olan yazarlar içinde yer ediniyor.
Haset ve Şükran, insanoğlunun kişilik gelişiminden yola çıkarak haset ve şükran duyguları arasındaki yolculuğunu ele alıyor. Bu bağlamda Klein, Freudyen süreçlerde yer edinen ödipal karmaşa, penis kıskançlığı, iyi memeler ve fena memeler şeklinde kavramları da insanoğlunun haset ve şükran gelişimiyle bağlantılı bir halde açıklıyor. Ayrıca, gene ruh çözümü ve Freud çerçevesinde düşünüldüğünde, Klein kitap içinde elde etmiş olduğu rüyalar ve rüya tabirleri ile semboller aracılığı ile haset ve şükranın aktarımı yapılmıştır. Bunun bununla beraber, analist ve özne şahıs arasındaki yazışma ve birlikteliğin de ortaya koyulması haset ve şükran arasındaki o süreci ortaya koyan noktalardandır.
Özne (biz) ve nesne (annelerden yola çıkarak karşılaşılan ana figürler) arasındaki ilişki doğum öncesinden başlayarak oluşan ve doğum sonrasında nesnelerin yer değiştirerek devam etmiş olduğu bir haset-şükran sürecini ele alır. Bu bağlamda, Klein’in ruh çözümü odaklı oluşturmuş olduğu “Nesne İlişkileri” terimi annenin memesinden yola çıkarak adım atar.
Genel bakışı ile Klein’in Haset ve Şükran kitabı, dil anlamında birazcık teknik kalabilir. Bu bağlamda, teknik terimlere ilişkin dipnotlara odaklanma ve ek olarak Psikanaliz Terimleri Sözlüğü’ne başvurmak yararlı olabilir. Teknik süreci atlattıktan sonrasında, kişi gelişimine ilişkin mühim referans noktaları bulabileceğiniz bir yapıt olarak yer ediniyor Haset ve Şükran. Psikanaliz ve kişilik gelişimine ilişkin okumalar yapmak isteyenler için tavsiye edilebilir. (S.)

Haset ve Şükran PDF indirme linki var mı?

Melanie Klein – Haset ve Şükran kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Haset ve Şükran PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Melanie Klein Kimdir?

(1882-1960) Avusturya asıllı İngiliz psikanalist. Çocukluğun ilk yıllarını temel alan ruh çözümü kuramı ve oyunla tedavi tekniğiyle tanınmıştır.

30 Mart 1882’de Viyana’da hayata merhaba dedi, 24 Şubat; 1960’ta Londra’da öldü. Bir Yahudi ailenin dört çocuğundan en küçüğüydü. Babası şeklinde doktor olmaya karar verdi. Ama erken yaşta evlenip ardı ardına üç çocuk doğurması tıp öğrenimi yapmasını engelledi. Ailesiyle Budapeşte’ye yerleştikten sonrasında S.Freud’un yapıtlarını okuyan Klein, psikanalize ilgi duydu. Meşhur psikanalist Sandor Ferenzci (1873-1933) ile tanışması yaşamının dönüm noktası oldu ve çocuk psikanalizi üstünde çalışmaya başladı. İlk emek vermesi “Bir Çocuğun Gelişimi”ni 1919’da Macar Psikanaliz Derneği’ne sundu. 1921’de giderek beş yıl kalmış olduğu Berlin’deki çalışmalarında ilk zihinsel işlevlere, bebeklik dönemine ehemmiyet vermeye ve çocuklarla analitik oyun oynama tekniğini geliştirmeye başladı. Salzburg Psikanaliz Kongresi’nde Ernest Jones’un dikkatini çekti ve yaşamının geri kalan bölümünü 1925 yılı sonlarında onun çağrısıyla gittiği Londra’da geçirdi.

Bebeklik süreci kaygı ve fantezilerine verdiği ehemmiyet ve bunların da çözümlenebilirliği savı, İngiliz ruh çözümü çevrelerinde kuvvetli bir tesir yarattı. 1938’de Naziler’den kaçarak Viyana’dan gelen bilim adamlarıyla, bilhassa Anna Freud’la, Melanie Klein’ın görüşleri arasındaki çatışma, verimli bir münakaşa ortamı doğurdu. Tartışmalar Klein’ın İngiltere’deki tesirini pekiştirdi, görüşleri güzel duyu, felsefe ve toplumbilimleri alanlarına uygulandı.

Melanie Klein Kitapları – Eserleri

• Haset ve Şükran
• Çocuk Psikanalizi
• Sevgi, Suçluluk ve Onarım
• Bilinçaltından Aklın Ruhuna Ulaşmak
• Çocukken Başlar İsyan

Melanie Klein Alıntıları – Sözleri

• Ömrünün başlangıcıyla sonu içinde antak kalma olan şahıs mutludur,” demişti Go­ethe. (Haset ve Şükran)
• Bilinçdışı için hiçbir şeyin anne bedeninin içi kadar ve hatta kendi bedeninin içi kadar uzak ve daha dipsiz olmadığı görülecektir. (Çocuk Psikanalizi)
• Shakespeare’in Othello’su, kıskançlık yüzünden sevilmiş olduğu nesneyi öldürür; bu, kanımca, Crabb’in “aşağılık kıskançlık duygusu” olarak nitelediği tavrın bir örneğidir: Korkunun körüklediği açgözlülük. (Haset ve Şükran)
• Annesinin memesinin oral-sadistik şekilde içe yansıtılması ile ilgili olan suçluluk duygusundan dolayı, Inge oldukca erken bir dönemde oral engellenmeyi bir ceza olarak görmüştü. (Çocuk Psikanalizi)
• Haset, asla kuş­kusuz en büyük günahtır; bu sebeple tüm diğer günahlar yalnız bir erde­me karşı günah işler, oysa haset her türlü erdeme ve tüm iyiliklere karşıdır.” (Haset ve Şükran)
• Bazı şükran davranışları aslen sevgi yetisinin değil, suçluluk duygularının ürünüdür. (Haset ve Şükran)
• Abraham nefret edilen nesnenin dışkılarla eşleştiğini göstermiştir. (Çocuk Psikanalizi)
• Çocuğa karşı dürüst olmak, sorularını samimiyetle cevaplandırmak ve bunun sağlamış olduğu içsel bağımsızlık, zihnin gelişimi üstünde derin ve pozitif yönde bir tesir yapar. (Sevgi, Suçluluk ve Onarım)
• Toplum olarak özgüvenimizin düşük olmasının sebebi suçlanarak yetiştirilmemizdir. (Sevgi, Suçluluk ve Onarım)
• Bebeğin anneden beklediği yalnız tüm maddi gereksinim­larını gidermesi değildir; kaygıya kapıldığı her durumda sevgi göste­rilerine de gereksinim duyar. Bu itimat alma özlemi analitik durumda ya­şamsal bir öğedir; hem erişkin hem de çocuk hastalarımız için taşıdı­ğı önemi yadsımamalıyız. (Haset ve Şükran)
• Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten kor­kar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında bulunduğunu görmüş olduğu için acı duyar. .. (Haset ve Şükran)
• Haset duyulan ilk nesne, besle­yen memedir, bu sebeple bebek bu memede kendi arzuladığı her şeyin bulunduğunu, memenin sınırsız süt ve sevgi verebileceğini fakat bun­ları kendi doyumu için alıkoyduğunu sanıyordur. Bu duygu bebeğin gücenme ve nefretini artırır ve sonuçta anneyle ilişki de çarpıklaşır.Hasetin aşırılığı, bana gore, paranoid ve şizoid özelliklerin de olağa­nüstü kuvvetli bulunduğunu gösterir; bu şekilde bir bebeğin hasta olduğu kabul edilmelidir. (Haset ve Şükran)
• Freud, bebeğin süt emmekten duy­duğu mutluluğun cinsel doyumun ilk örneği bulunduğunu söylemişti.Bence bu yaşantılar yalnız cinsel doyumun değil, daha sonraki tüm mutlulukların da temelini oluşturur ve bir başka insanla bütünleşme duygusunu mümkün kılar. Bu şekilde bir bütünleşme, kişinin hakkaten anlaşıldığı anlamına gelir ki, her türlü aşk ya da dostluk ilişkisinin ko­şuludur. (Haset ve Şükran)
• Tek bir ilgiye haiz olma,ufak çocuğun öteki her oyunu dışlayarak hep aynı oyunu oynaması ile eşittir. (Çocuk Psikanalizi)
• Bu saldırıların analizi saldırıların bedenin bu kısımlarına yöneltilmiş olmasının tesadüf olmadığını; sadece kafa, ayak ve burnun penisi simgelediğini gösterdi. (Çocuk Psikanalizi)
• Kıskançlığın gelişmesiyle anne memesine duyulan haset içinde do­laysız bir bağlantı vardır. Kıskançlık, baba karşısında duyulan şüphe ve rekabet duygusuna dayalıdır: Baba, anneyi ve annenin göğsünü alıp kaçırılmış olduğu için suçlanmaktadır. Bu rekabet, düzgüsel olarak birinci senenin ikinci çeyreğinde depresif konumla beraber ortaya çıkan Oidipus kompleksinin düz ve ters biçimlerinin ilk evrelerini belirler. (Haset ve Şükran)
• “Freud birçok kadının erkeklerle ilişkilerinde anneleri ile ilişkilerini yine ettiklerine işaret eder.” (Çocuk Psikanalizi)
• Saldırganlığı geri plana çekildi ve sonrasında bunun yerini gittikçe cansız karşı koyma ve dış dünyadan gittikçe geri çekilme aldı. (Çocuk Psikanalizi)
• Bana söylediklerinizi anlıyorum fakat hissede­miyorum. (Haset ve Şükran)
• Okul, çocuğun kar­maşalarına yönelik cesaret kırıcı saldırılarla kendi enerjisini boşa sarf etmediği vakit ço­cuğun gelişimi için anlamlı olan verimli bir işi başarabilecektir. (Sevgi, Suçluluk ve Onarım)