Eğitim

Hava Adamı Ariel – Aleksandr Belyaev Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hava Adamı Ariel – Aleksandr Belyaev Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hava Adamı Ariel kimin eseri? Hava Adamı Ariel kitabının yazarı kimdir? Hava Adamı Ariel konusu ve anafikri nedir? Hava Adamı Ariel kitabı ne konu alıyor? Hava Adamı Ariel PDF indirme linki var mı? Hava Adamı Ariel kitabının yazarı Aleksandr Belyaev kimdir? İşte Hava Adamı Ariel kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Aleksandr Belyaev

Çevirmen: Lütfiye Pehlivan

Orijinal Adı: Ариэль

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786257650373

Sayfa Sayısı: 240


Hava Adamı Ariel Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Sürecinin en mühim, kült bilimkurgu yazarlarından biri.” –John Scalzi

“Wells ve Verne’in tarzının Rusçadaki karşılığı Belyaev’dir.” –Adam Roberts

“TANRILAR DA BAZEN SIRADAN İNSANLARA İMRENEBİLİR.”

Aleksandr Belyaev, Sovyet periyodunun en saygı duyulan bilimkurgu yazarlarından. Sovyetler’in Jules Verne’i olarak da anılan Belyaev, piyasaya çıkan son romanı Hava Adamı Ariel’de okuru bu kez gökyüzüne çıkarıp insanüstü güçlere haiz kahramanlarına bir yenisini ekliyor.

Bebek yaşta ailesinden ve vatanından koparılıp Hindistan’da okültist bir okula kapatılan Ariel, burada insanları kandırmak suretiyle girişilen olağanüstü bir deneyin kurbanı olur. Ariel yeni güçleriyle hem dünyanın adaletsiz yapısını hem de gerçekte kim bulunduğunu öğreneceği bir serüvene atılır.

Yuvasına varmak için dünyanın diğer ucuna gitmek zorunda kalmış olduğu bu yolculuğunda, kimsenin yaklaşmak istemediği paryalarla, zalim ve kudretli rajalarla, her yerde kâr kovalayan Amerikalı milyonerlerle karşılaşan Ariel aşk ve arkadaşlıkla da tanışacaktır.

Çıkar uğruna hem insanları hem de inançları sömüren bir dünyada saflığın ne kadar hayatta kalabileceğini sorgulayan roman, acımasız dünya düzenine hüzünlü bir halde yaklaşıyor.

Hava Adamı Ariel, güneşe yakın uçmaktan korkmayanların romanı.


Hava Adamı Ariel Alıntıları – Sözleri

  • Mükemmellik yalnızca kendinden hiçbir süre memnun olmayan biri tarafınca elde edilebilir.
  • “Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..”
  • “Mükemmellik yalnızca kendinden hiçbir zaman memnun olmayan biri tarafından elde edilebilir.”
  • “Kurumuş çiçekler nazarı gölgelendirmemeli ve yanmalıdır…”
  • “Yine de dünyada ne kadar azca iyi insan vardı!..”
  • “Buradaki her şey sahteydi: Sahte gülümsemeler, sahte sözler, sahte saçlar, dişler, allıklar.”
  • “Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..”
  • “Hiç herkesin ayaklarıyla ezdiği yoldaki toz, güneşi hayal edebilir mi?”
  • “Hindistan’da din, İngilizler’in hakimiyetlerini sürdürmesine çok yardımcı oluyordu”
  • “Bir bilim insanı kendi düşüncesini yalnızca onu uygun koşullarda bizzat doğrulayabildiğinde söyleyebilir.”


Hava Adamı Ariel İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hindistan’da Geçen bir Sovyet Bilimkurgusu: Hava Adamı Ariel: “Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..”
1884’te Smolensk’te dünyaya gelen yazar/i9458 in ilk romanı 1925’te yayımlandı. Bir işçi gazetesinde piyasaya çıkan “kitap/kitap–24121” adlı bu roman büyük bir başarı elde etti ve Belyaev arkasından başka bilimkurgu eserler de kaleme almaya başladı. kitap/kitap–78511 (incelemesi için bakınız: gonderi/121870926) ve Hava Adamı Ariel benzer biçimde eserlerle de iyiden iyiye adını duyuran yazar, “Sovyetler’in Jules Verne’i” olarak adlandırıldı. Aynı zamanda kendisi de bir yazar/i833 ve yazar/i3468 hayranı olan Belyaev, 1934’te Sovyetler Birliği’ne gelen Wells’le tanışma fırsatı buldu.
Son aşama talihsiz bir yaşam öyküsü olan Aleksandr Belyaev’in yazarlığa giden süreci acılar içinde geçti. 1914’te nüzul oldu ve altı yıl süresince tedavi umuduyla yaşadı. Nihayet sağlığına tekrardan kavuştu ve hasta yatağında başladığı şiir ve öykü yazımını devam ettirdi. Ailesinin zorlamasıyla tanrı bilim okuluna gitse de herhangi bir dini inancı benimsemedi. İlerleyen yıllarda eğitimini hukuk alanında halletmeye karar verdi, fakat edebiyatın daha çekici gelmesiyle avukatlığı bırakarak kendisini tam zamanlı yazarlığa adadı. 1942’de, 2. Dünya Savaşı’nın en çetin günlerinde Alman istilasına uğrayan Puşkin Köyü’nden ayrılmayı reddettiği için açlıktan öldü.
İthaki Bilimkurgu Klasikleri dizisi kapsamında, 2017’de piyasaya çıkan Su Adamı’nda insanlığın denizler altına duyduğu meraktan yola çıkmıştı Belyaev ve biyolojik açıdan su altında uzun süre bulunması imkânsız olan insanlığa bunun bilimsel anlamda mümkün olabileceğini kanıtlar özellikte bir esere imza atmıştı. yazar/i105597 çevirisiyle bu senenin başlangıcında piyasaya çıkan kitap/kitap–271340’de ise insanlığın bir öteki tutkusu olan “uçma”yı merkeze oturtuyor ve öyküsünde “herhangi bir araca ihtiyaç duymadan uçma” fikrini hayata geçiriyor. Eseri bilimkurgu sınıfına sokan tek unsur da bu oluyor. Fikir bilimkurgu olsa da, fikrin işlenişi daha oldukca fantastik bir havada seyrediyor ve serüven kısmı da Jules Verne romanlarını çağrıştırıyor.
“Ama bilim insanları olan bizlere masallara inanmak yakışmaz.”
Uçmak dendiğinde dünya üstünde ilk akla gelen kahramanlardan biri şüphesiz Superman. İlk Superman prototipi 1933’te yaratıldı ve ilk çizgi romanı ise 1938’de yayımlandı. Belyaev’in Hava Adamı Ariel’i ise 1941’de yayımlanmıştır. Aradaki üç senelik süre diliminde yazarın Superman’i duyup okuma ihtimali bir fazlaca yüksek olduğundan kitabın mevzusunun orijinal olmadığını belirtmek gerekiyor. Eğer Superman’den ilkin yayımlansaydı, normal olarak bugün Ariel’i öncü bir yaratı olarak anıyor olurduk.
Yarattığı insanüstü karakter Ariel’in öyküsü egzotik ve sırlarla dolu bir coğrafyada geçiyor: Hindistan’da… Roman, aşina olduğumuz birçok bilimkurgu yapıtından bu garip seçimle ayrılıyor ve yazar daha ilk sayfalardan okuru içine çekmeyi başarıyor. Ariel, hemen hemen bebekken ailesinden koparılarak getiriliyor Hindistan’a ve okültist bir okula yazdırılıyor. Harry Potter serisinden karşımıza çıkan ve artık efsaneleşen Hogwarts benzeri bu okulun adı ise Dandarat.
Bir yatılı okul olan Dandarat’ta okuyan çocuklar medyumluk, ipnotizmacılık, kâhinlik, falcılık benzer biçimde alışılmadık mevzularda etiğim görürler ve öteki bayağı insanlara bakılırsa birer mucize sahibi olarak okuldan mezun olurlar. Ariel de hemen hemen ergenliğinde bir çocuk olarak bu okulda eğitim görmektedir ve geçmişine dair ise bir bilgisi yoktur. Fakat ten renginden anlaşıldığı suretiyle o bir Hintli değildir, Avrupalıdır. Asıl adı Aurelius Galtan olan Ariel adını Uranüs’ün aynı adlı uydusundan alır ve Uranüs’ün anlamı ise “gökyüzünü temsil eden tanrı”dır. Bu bilgiler mühim zira Ariel, bir deneyin parçası haline gelmiş olarak uçma kabiliyetine haiz olur ve bu durum ona tanıklık eden birçok kişinin gözünde “tanrı” olarak anılmasına sebebiyet verir. Hindistan’da oldukca fazla din ve tanrı olduğu da hesaba katıldığında durum hem gerçek hem de absürd bir hal almaktadır.
“Hizmet ettikleri toplumsal sistemin temel kurallarından biri olan din, onarılmaz çöküşler yaşamış, kitleler arasında cazibesini kaybetmişti.”
Ve Ariel, çıkmış olduğu bu yolculukta dünyayı ve insanları tanımaya başlıyor. Hindistan’daki kast sistemi ve din anlayışına dair mühim tespitlerde bulunan Belyaev, yarattığı karakteri bir takım vakayla sınıyor. Egzotik insanoğlu içinde yolculuğuna başlamış olan karakterimiz kendisini ilkin Amerika Birleşik Devletleri’nde, arkasından da İngiltere’de buluyor. Geçmişine ve ailesine dair bilgiler öğreniyor, insanları tanıma macerası devam ederken o bu yolculukta aşkı ve dostluğu da tadıyor.
İnsanların kibrine, iki yüzlülüğüne, hırsına tanıklık ediyor ve tek gerçek olgunun iyilik ve doğruluk olduğu sonucuna varıyor. İnançlar ve insanların çıkarlar uğruna sömürüldüğü bu dünyada saflığın ne seviyede ayakta kalabileceğini sorgulayan yazar, minik bir çocuğun bakış açısından yetişkinlerin ürkütücü dünyasını resmediyor. Dolayısıyla, acımasız dünya düzenine karşı bir başkaldırışı simgeleyen Ariel’in maceraları hem keyifli hem de düşündürücü.
Eserlerinde fantastik bir yan olsa da, bilimkurgu temaları da içermesi Aleksandr Belyaev’i Sovyet bilimkurgusunun öncülerinden biri hâline getirdi. yazar/i2707’un “kitap/kitap–5589” ve “kitap/kitap–5592” romanları ve yazar/i9509’un “kitap/kitap–246134”sının başı çekmiş olduğu bilimkurgu akımını devam ettiren Belyaev, bayrağı kendisinden sonrasında gelen yazar/i64863’a devretti. kitap/kitap–149027 başta olmak suretiyle başarıya ulaşmış bilimkurgularıyla periyodunun gözde yazarlarından Yefremov’un ardındansa şüphesiz yazar/i9275 ve yazar/i70271 kardeşlerin beraber kaleme aldıkları kitap/kitap–23635 (incelemesi için bakınız: gonderi/106912371), kitap/kitap–23632, kitap/kitap–48899 (incelemesi için bakınız: gonderi/105495510) benzer biçimde romanlar geldi.
Tüm bu adların öncülü olarak ise normal olarak yazar/i118’ın kitap/kitap–100’üne, yazar/i677’nin kitap/kitap–1057’sına, yazar/i401’nin kitap/kitap–1687’ine, yazar/i4757’un kitap/kitap–21787’suna, yazar/i925’in kitap/kitap–1724’üne, yazar/i5351’in kitap/kitap–18259’ne, (incelemesi için bakınız: gonderi/101680600), yazar/i2836’in kitap/kitap–5909’ına ve hatta yazar/i3857’ın kitap/kitap–20511’ine (incelemesi için bakınız: gonderi/108185154) esin kaynağı olan yazar/i3344’in “kitap/kitap–175770” adlı romanı gelir. Fakat bu yaratı uzun seneler Rusya’da yayımlanmadığı için dünyada popüler olması ve başarısının kabul edilmesi birazcık geç olmuştur. Yine de Biz’in öncü bir distopya klasiği olduğu günümüzde hepimiz tarafınca kabul edilen bir gerçektir.
Sosyalizm sevdasıyla yanıp tutuşan ve geleceğe dair çokça mühim tespitler ve fikirler barındıran sovyet bilimkurgusuyla hemen hemen tanışmamış olan okurlar, yukarıda adı geçen Sovyet yazarlarından birini ya da bu yazının aslolan konusu olan “Hava Adamı Ariel”i seçerek bir başlangıç yapabilir.
“Tanrılar da bazen sıradan insanlara imrenebilir.” (Bahri Doğukan Şahin)

Para, farklılık toleransı ve toplumsal derslik… Evet bu kitabın özeti olmak için tek başına kafi. Okurken, bölümler ilerlerken bazen boş bir kitap bulunduğunu düşündüğüm oldu. Hikayenin yetersiz ve kolay bulunduğunu da bununla beraber. Ama kesinlikle hiçbiri değil.
Aksine, fazlaca derin bir hikayesi var Ariel’in. Kültürlerin öğrenilmiş ve öğretilmiş çaresizliklerini, paranın iyi mi her şeyin merkezi olduğu gerçeğini ve farklılıkların, iyi dahi olsa, iyi mi bir çıkar nesnesine dönüşebileceğini konu alıyor Ariel. İnsan ya hakikaten insandır ya da değildir. Bir insan kendi aslı olmadan yalnızca bir statüden ibaret olması imkansız, diyor kitap. Oysa tüm dünya içi boş statü insanları ile dolu. Ünvanımızla karşılanıyor, ona bakılırsa saygı görüyoruz. Veya simgesel değerlerimiz “görece” yetersizse dünyanın en iyi insanı olsak bile faydasız.
Ayrıca öykü insanoğlunun kendi canavarını yaratması benzer biçimde de düşünülebilecek bir mevzu. Her buluş insanlık için iyi midir yoksa sırf para ve şöhret için buna gerek var mıdır görebiliyoruz hikayede. Özetle, iyi kitaptı. Sonuna kadar okuyup dingin bir kafayla düşününce kitabın hoş bir etki bıraktığını görmüş olacaksınız. (Damla)


Hava Adamı Ariel PDF indirme linki var mı?


Aleksandr Belyaev – Hava Adamı Ariel kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Hava Adamı Ariel PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aleksandr Belyaev Kimdir?

Alexander Belyayev

Yazar

Doğum: 16 Mart 1884, Smolensk, Rusya

Ölüm: 6 Ocak 1942, Pushkin, Saint Petersburg, Rusya

Eşi: Margarita Magnushevskaya (e. ?–1942)

Ebeveynleri: Nadezhda Belyaeva, Roman Belyayev

Evlatları: Svetlana Belyaeva, Ludmila Belyаeva

Kardeşleri: Nina Belyaeva, Vasiliy Belyaev


Aleksandr Belyaev Kitapları – Eserleri

  • Su Adamı
  • Profesör Dowell’in Başı
  • Hava Adamı Ariel
  • Ket Yıldızı
  • Atlantidanın Son Sakini


Aleksandr Belyaev Alıntıları – Sözleri

  • “Doğru söz istehza üçün kirli obyektdir.” (Profesör Dowell’in Başı)
  • Hayır, denizi asla sizin boğucu, tozlu dünyanızla değişmem.. (Su Adamı)
  • Mükemmellik yalnızca kendinden hiçbir süre memnun olmayan biri tarafınca elde edilebilir. (Hava Adamı Ariel)
  • “Hiç herkesin ayaklarıyla ezdiği yoldaki toz, güneşi hayal edebilir mi?” (Hava Adamı Ariel)
  • Ölüm mü? Ölüm her yerde aynı. (Su Adamı)
  • — Susmağı bacarırsınızmı? Tüm qadınlar boşboğaz olurlar. Siz qadınsınız — bu heç məni açmır. Siz gözəlsiniz — bu isə daha betər.
    — Axı bunun işlə nə əlaqəsi?
    — Çox sıx əlaqəsi var. Gözəl qadın ikiqat qadın deməkdir. Bu isə qadına məxsus qüsurlara ikiqat malik olmaq deməkdir. (Profesör Dowell’in Başı)
  • Yoksa senin kalbin yok mu? (Su Adamı)
  • Ümumiyyətlə, heçnə haqqında düşünmürdü.
    Sarsılmışdı – nə əllərində, ayaqlarında, nə qəlbində güc qalmışdı. (Atlantidanın Son Sakini)
  • “Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..” (Hava Adamı Ariel)
  • İnsan görmek istemiyorum ben… (Su Adamı)
  • Ümid artıq onun qəlbinə yol tapmışdı. (Profesör Dowell’in Başı)
  • Ölüm mü ? Ölüm her yerde aynı… (Su Adamı)
  • “Buradaki her şey sahteydi: Sahte gülümsemeler, sahte sözler, sahte saçlar, dişler, allıklar.” (Hava Adamı Ariel)
  • Sorun insanoğlunun hayvandan evrildiğinde değil, bir hayvan olmayı bırakmadığında. (Su Adamı)
  • – İlahi, mən nə qədər xoşbəxtəm! Mənim imkanlarım nə qədər hüdudsuzdur! Mən necə də dövlətliyəm! (Profesör Dowell’in Başı)
  • “Bir bilim insanı kendi düşüncesini yalnızca onu uygun koşullarda bizzat doğrulayabildiğinde söyleyebilir.” (Hava Adamı Ariel)
  • “Hindistan’da din, İngilizler’in hakimiyetlerini sürdürmesine çok yardımcı oluyordu” (Hava Adamı Ariel)
  • “Yıldızlara doğru! Yeryüzünden ve insanlardan uzağa!..” (Hava Adamı Ariel)
  • Aksa-Quam əlini onun alnına qoydu. Qoca bilici qızdırmadan alışıb-yanırdı. Görünür, o, yeni qədəm qoyduğu torpağın sərt iqliminə dözməkdə çətinlik çəkirdi.
    – Mən tezliklə öləcəyəm… – Şitsa handan-hana var enerjisini toplayıb danışmağa başladı.Yaxşı ki sənə rast gəldim!.. Sən mənim gözlərimi bağlayacaq və adətimiz üzrə dəfn edəcəksən. Hər sey gəldi-gedərdir… Bütöv millətlər də insanoğlu kimi ölür, məhv olur… Bəlkə də, Atlantidanın son sakini sənsən. Digərləri haradadırlar? Sağ qalıblar, ya yox? Bilmirəm. Ancaq onu bilirəm ki, sən bu dünyada qoyub getdiyim son atlantsan. Bir gün sən də öləcəksən. Beləcə, Atlantida təkcə yer üzündən yox, xatirələrdən də silinib gedəcək… (Atlantidanın Son Sakini)
  • İnsan görmek istemiyorum ben… (Su Adamı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş