Eğitim

Hayâlî’nin Tesadüfleri – Bora Abdo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hayâlî’nin Tesadüfleri – Bora Abdo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hayâlî’nin Tesadüfleri kimin eseri? Hayâlî’nin Tesadüfleri kitabının yazarı kimdir? Hayâlî’nin Tesadüfleri konusu ve anafikri nedir? Hayâlî’nin Tesadüfleri kitabı ne konu alıyor? Hayâlî’nin Tesadüfleri PDF indirme linki var mı? Hayâlî’nin Tesadüfleri kitabının yazarı Bora Abdo kimdir? İşte Hayâlî’nin Tesadüfleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Bora Abdo

Editör: Duygu Çayırcıoğlu

Editör: Emre Bayın

Tasarımcı: Suat Aysu

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789750528583

Sayfa Sayısı: 76


Hayâlî’nin Tesadüfleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

O da beni bu şekilde izliyor ve merak ediyor muydu ve ben örgüme eğilmiş harıl harıl örerken boynumun ya da ensemin çıplaklığı geceleri yatağında ansızın aklına geliyor muydu? Sağına, sağındaki meleklerine dönerek de sanki ben duyacakmışım benzer biçimde “aşkım,” diyor muydu? O da beni rüyalarında hep görüyor muydu örnek?

Hayâlî’nin Tesadüfleri, yaşam ve ölüm, aşk ve nefret arasındaki ince çizgide çetrefil bir kurguyla anlatılmış alışılmadık öyküler.

Bora Abdo, eşine sık rastlamadığımız, değişik ve kuvvetli bir kalem…


Hayâlî’nin Tesadüfleri Alıntıları – Sözleri

  • Umut umutsuzların değil, mutlu olanların beklentisidir.
  • Herhangi bir evladı öldüremezdim de kendi çocukluğumu gözümü kırpmadan katledebildim..
  • Düştüğüm sokaklarda gölgemi istemiyorum artık. Daha doğrusu her kimin gölgesiysem o düştüğüm yeri istemiyorum.
  • Ormanda çeşit çeşit ağaçların içinde geziniyor,gövdelere sarılıyor,ürkütücü kovuklarında bir ses,bir yüz bulma umudumu da hep koruyordum.Sanki o an yalnız,buraya kadar yaprak toplamak sebebiyle değil de birazcık konuşabileceğim,anlatabileceğim ve beni anlayacağını umduğum bir şeylere rast gelmek için yürüdüğümü hissediyordum.Rast gelmek istediğin şey bir kedi olabilirdi.Bir kertenkele de olabilirdi ya da bu bir kuş da olabilirdi.Bu bir insan olamazdı örnek,bundan dolayı onların beni anlamasından fazlaca onlara kendimi anlatamamaktan korkuyordum ben.
  • Umut umutsuzların değil,mutlu olanların beklentisidir.
  • Çalmadan,çırpmadan bizlere ekmeğimizi verenleri aç,bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç,bu kadar mihnetli,hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?
  • Karlı,fazlaca karlı bir dünyaymış burası.Üşüdüm.
  • Bir insana bir şeyler iyi mi anlatılırdı hakkaten bilmiyordum.
  • O da beni bu şekilde izliyor ve merak ediyor muydu ve ben örgüme eğilmiş harıl harıl örerken boynumun ya da ensemin çıplaklığı geceleri yatağında ansızın aklına geliyor muydu? Sağına, sağındaki meleklerine dönerek de sanki ben duyacakmışım benzer biçimde “aşkım,” diyor muydu? O da beni rüyalarında hep görüyor muydu örnek?
  • Gülme bir de ne olur, kahrolası ellerimden hiçbir şey gelmiyor, içim yanıyor bilemezsin. Ne yapacağız şimdi?
  • “Ben, sevdiğim hanıma gülüm de derim, bundan dolayı ömrümün azca olmasını isterim.”


Hayâlî’nin Tesadüfleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Her yeni kitabıyla, aslına bakarsanız bende zirve yapmış kıymetine, bir o denli daha kıymet katan yazarımız Sevgili Bora Abdo, gene yazmış yazacağını… Aslında “yazmış” demek yetersiz kalıyor; bundan dolayı o iyi mi güçlü bir kalemdir ki her öyküyü “işliyor; dokuyor; kazıyor” demek isterim. “Mandal İzleri” öyküsüyle, iki kardeşin 70 yıl sonraki ilk görüşmelerinde yaşadıklarını ve diyaloglarını, kelimelerin gerçek semantiğinden fazlaca daha fazlasını katarak yüklediği anlamlar ile insanoğlunun yüreğine ve boğazına düğüm düğüm “işliyor”. “Nota” öyküsüyle, kendisine güzel söz söyleyenlerin yanında değil de hep hakaret edenlerin arkasından gitmiş ve yaşamının geri kalanında da kendisine eziyet edecek insanları çaresizce arayan meşhur ve artık kimsesiz yaşlı bir müzisyenin feryadı ile derman bulmaya geldiği büyücü hanım arasındaki bağları büyük bir ustalıkla “dokuyor”. “Baston” öyküsüyle, bir çocuğun, anneleri bir-babaları ayrı olan ağabeyinin babaannesinin ölümüne tanık olduğu ve sanki o anı biz yaşıyormuşuz benzer biçimde anlattığı sahneyi beynimize “kazıyor”. Ve doğal ki bu kadarla da kalmıyor. Diğer öyküleriyle de yüreklere işleyen anlatımı yardımıyla, başta da söylediğim benzer biçimde, mevcud kıymetine kıymet katmayı fazlasıyla ve hakkıyla kazanmaya devam ediyor.
Yine ve gene kendisinin yardımıyla, hem yazınsal bir hazzın verdiği doyumsuz bir seyahat yaşadım, hem de eşi olmayan güzellikteki Büyükada’nın yokuşlarında ve iskelelerinde, gri ve soğuk bir havada, hüzünlü ve duygu yüklü bir gezinti yaptım.
Ellerinize sıhhat, yüreğinize rahatlık ve kaleminize sonsuz mürekkep arzuluyorum Sayın Bora Abdo… Siz hep yazın…
Sevgiyle… (Ayşen&Erdal)

Güzel başlangıçları ve vurucu bitişleriyle, ilgi çekici anlatımıyla görkemli mekan Büyükada’da geçen enfes hikayelerine denk geldiğim için mutluyum teşekkürler (elif demirel)

Yazarın okuduğum ilk kitabı, bilhassa kitabın son kısmı olan “Hayali’nin Tesadüfleri” kısmını fazlaca beğendim. Kısa öykülerin bu kadar kısa olmaması düşüncesindeyim, birazcık daha uzun olabilirdi. (Muhammed Sadık Erdoğan)


Hayâlî’nin Tesadüfleri PDF indirme linki var mı?


Bora Abdo – Hayâlî’nin Tesadüfleri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Hayâlî’nin Tesadüfleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bora Abdo Kimdir?

1977 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1995-1997 yılları aralığında çeşitli dergilerde öyküleri yayımlandı.1997- 2009 yılları aralığında yazmadı. 2009 senesinde tekrardan öykülerine geri döndü.

Notos, kitap-lık, Sözcükler, Sarnıç, Dünyanın Öyküsü ve İzafi dergilerinde öyküleri yayımlandı.2012 senesinde Karakış Üçlemesi’nin ilki olan Diğeri Kışın Kitabı, Alakarga Sanat Yayınları tarafınca yayımlandı. Bu kitapla 2013 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne kıymet görüldü. Üçlemenin ikincisi, Gerçek Adı Süreyya isminde bir roman.


Bora Abdo Kitapları – Eserleri

  • Hayâlî’nin Tesadüfleri
  • Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü
  • Diğeri Kışın Kitabı
  • Seni Seviyorum. Fazlaca,
  • Balık Boğulması


Bora Abdo Alıntıları – Sözleri

  • “Kargalar akşamı taşıyor simsiyah, yapayalnız bir fırtınayı getiriyor, atıyor kucağıma.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Herkes yaşıyor. Biz kendimizi tüketiyoruz. (Seni Seviyorum. Fazlaca,)
  • Beni boş bir kağıt benzer biçimde yalnız bıraktın. (Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü)
  • Karlı,fazlaca karlı bir dünyaymış burası.Üşüdüm. (Hayâlî’nin Tesadüfleri)
  • Gülme bir de ne olur, kahrolası ellerimden hiçbir şey gelmiyor, içim yanıyor bilemezsin. Ne yapacağız şimdi? (Hayâlî’nin Tesadüfleri)
  • Pencereden ıslak parmaklıklara ve sokağın sonundaki hurdalıktaki paslı makinelere bakıyordu. Demir ve büyük vidaları boşluklarında küçük çiçekler ve otlar yeşeriyordu. Pasın ve kirin içinde, ince dallı ve damarlı bitkiler yaşama tutunmaya çalışıyordu. İnsanlar benzer biçimde, diye düşündü. İnsanlar, onların arasına karıştığımda ölüyorum ben. Sessizlesiyorum. Bir manavın önünde uzun uzun meyveleri seyrederken buluyorum kendimi, ya da elbezlerini mandalları dakikalarca izliyorum. İnsan sesleri sesimi kısıyor, diye düşünüyordu. Bir çocuk sobanın başlangıcında donmaya çalışıyordu. Siyah beyazdı çocuk. Yüzü ve yanakları kirliydi. Kirpikleri uzundu ve karanlığın içinde yemyesildi gözleri. Anahtarlar, her boyda tornavidalar, vidalar, çekiçler ve çiviler vardı belleğinde. Üşümek ile ısınmak aynı şeylerdir, diye düşündü. (Seni Seviyorum. Fazlaca,)
  • “Yanındaki bu adamı öldürürüm öldürmesine de bu adamın ölüsünü görmeye dayanamam.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Kendi sularımız olsaydı dalardık. Korkmazdık kati bu denli. Gemisiz de gidebilirdik en uzağa sapsarı saatlerinde bir kuşluğun. Bir yaz bu şekilde ölmezdi. Bu denli ağır seveceğimi bilmezdim. Bu kış, onu bulamıyorum diye yok. (Diğeri Kışın Kitabı)
  • “Bir imhaya ihtiyacı vardı ışıksızlığımın.” (Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü)
  • “Kalbim, yeltendiğim küfrü atıyor.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Doğdum. Onun giysilerini giyip, onun adını aldım. Bir başkasının yaşamı giydirilmişti üzerime, kendi hayatımı yaşayamadım o yüzden. (Balık Boğulması)
  • Şimdi anladım, yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun. (Seni Seviyorum. Fazlaca,)
  • Güzel kızım biliyor musun, bazı kelebekler kozalarından tam gelişmeden hasarlı çıkarlarmış ve bilinenin aksine bigün değil de günlerce o yarım hareketleriyle yaşarmış. (Balık Boğulması)
  • “Aklının kuyusunda tanımadığı kişiler boyuna konuşuyordu, yorgundu.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Tatlı sudan tuzlu suya geçtiklerinde balıklar, boğulmadan ilkin vurgun yemiş benzer biçimde zihinleri bulanır. Bu süre süresince asla bir şey yemezler, o an var oldukları sudan kaçmayı asla mi asla istemezler. Sonra da ölürler. Hatırlamanın içinde daima korkulu kâbuslar vardır. (Balık Boğulması)
  • Bir balık boğulması bu. Çirkinlik çağının unutma ayini. (Balık Boğulması)
  • “İkimiz kaldık artık. Ama bu beni daha da yalnızlaştırıyor. İkimiz, tek başınayız da. Şimdi anladım yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun.” (Seni Seviyorum. Fazlaca,)
  • Suyun ve annemin arasındaki tek ve en büyük benzerlik sanırım bu kırık ve bu kırık sesti. (Seni Seviyorum. Fazlaca,)
  • “Buğusu yitik, bulanık kurak. Her göz, dikine giriyor kaburgasından, çekiçle, örsle kırarak.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Çalmadan,çırpmadan bizlere ekmeğimizi verenleri aç,bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç,bu kadar mihnetli,hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi? (Hayâlî’nin Tesadüfleri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş