Kitap Künyesi

Yazar: Bahadır Cüneyt Yalçın

Yayın Evi: April Yayıncılık

İSBN: 9786055162528

Sayfa Sayısı: 262

Hep Lunapark Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Mağlup var ise galip değiliz”

Ve sahne: İrfan, Yunus ve ailesinin Balkara şehrinde işlettiği naif lunapark. “Hangi lunapark bir uydu fotoğrafına doluyken yakalanmışsa oralıyım ben” cümlesinin müellifi İrfan.

“Burada çocukluk değil manyaklık ortaya çıkar” sözünün sahibi Zafer. “Lunaparktaki sese ve ışığa müdafa geliştirmeye çalışan sinir sistemi dert çekmeye zaman bulamaz” diyen, pembe ojeli parmaklarıyla hayal perdelerini parçalayan Ayşegül. Dönmeli, hoplamalı, ışıklı bir eğlence köyü.

Ölmüş ünlü şarkıcılara mektuplar yazan safiyet ehli Mustafa, bir varoluş biçimi olarak bayılan Narine, kumarbaz Savaş, fettan Alev, dövüş ustası bir dondurmacı. Deniz kaplumbağası, peruklu balerin, şaşı ahtapot ve belgesel kameraları…

Ne demişler: Roket yükselmeye inanır. Rüzgar hep kazanır, tül hep kaybeder. İşte huzurlarınızda; yükseliş, alçalış, merkezkaç ve Newton. Acı, avantür, güldürü ve sürpriz. Bahadır Cüneyt Yalçın, Mütevazı Bir İntikam’ın peşinden Hep Lunapark ile yeni edebiyata bir kez daha kahkaha ve sevgiyle merhaba çakıyor.

“Biz sadece kimsenin kaybetmediği bir ringte kazanabiliriz.”

Hep Lunapark Alıntıları – Sözleri

• Girişimcilik, gökkuşağına koşanların dönüş yoluna lostra salonu açmaktır.
• Kokuşmuş,olmamıştan daha oldukça sevilebiliyordu.
• Kişilerin antipatik nitelikleri onlara nefretimizin aslolan sebebi olmuyordu. Ilkin menfaatler yüzünden nefret ediyor, sonrasında falsolar sıralaması çıkarıyorduk.

Hep Lunapark İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mizah kafasına haiz her şahıs niyetine
Selam hepimiz
Günün kitap konusu çocukluk hatıralarımdan dem vurabileceğim birçok şeyi muhteviyatında barındırıyor.Zaten okurken burun direği sızlatan o devrin film şeridi benzer biçimde gözlerinizin önünden geçmesi olası.
Hep Lunapark
Bu kitap şarkılı,müzikli kitap.
arka kapakta Bulunan QR kodu okuttuğunuzda kitap şarkı söylüyor.
-ciddiyim-
Soundtracki bulunan okuduğum ilk roman özelliği ile(yok öyleki emin şeyler-Ah Lunapark)oldukça gönlümü çeldi.
Yazar bahadircuneytyalcin ‘ın okuduğum 2.kitabı.İlk kitabından aşina olduğum değişikler,acayipler silsilesini sevinç ile bu kitapta da okudum.
Bilhassa editör olarak Aleksi Pavloviç adını görmek (kodesten de rol çalmış)Aleksi severleri memnun etmiştir diye düşünüyorum.
Kitap tam keyiflik.O şekilde bilindik ,
klişe dramlık,korkuluk,meşklik işler yok.
Zaten karakterlerde a acaip.
Hikayenin kurgusu,anlatımı da öyleki..
Alaturka hanım kaplumbağa mı ararsınız,İsmail abinin kulaklarını çınlatan -Mustafa dayı-mı,rahmetlilere rahmet okuyan mektuplar mı,bayılmaya programlı anneler vs..
aklınıza gelmeyen ne var ise bulacağınız bir kitap.
Değişik değişik,oldukça değişik. (Mona Roza)

> Mağlup var ise, galip değiliz
Afili Filintalar ekibinden Bahadır Cüneyt Yalçın’dan dinlediğim ilk kitap oldu. Filintalar ekibi ile aramızda güzel bir bağ var olmasına karşın nedendir bilmiyorum, büyük beklentiler ile başlamadım kitaba. Fazla olmayan beklentimin oldukça üstünde bir kitapla karşılaştım. Açıkçası oldukça beğendim.
Kitap, Lunapark işleten bir ailenin yaşamını konu alıyor. Bir yerlerden alıntıladığım kitap karakterleri de şöyleki:
* “Hangi lunapark bir uydu fotoğrafına doluyken yakalanmışsa oralıyım ben” cümlesinin müellifi İrfan.
* “Burada çocukluk değil manyaklık ortaya çıkar” sözünün sahibi Zafer.
* “Lunaparktaki sese ve ışığa müdafa geliştirmeye çalışan sinir sistemi dert çekmeye zaman bulamaz” diyen, pembe ojeli parmaklarıyla hayal perdelerini parçalayan Ayşegül.
* Ölmüş ünlü şarkıcılara mektuplar yazan safiyet ehli Mustafa
* Bir varoluş biçimi olarak bayılan Narine, kumarbaz Savaş, fettan Alev, dövüş ustası bir dondurmacı.
* Deniz kaplumbağası, peruklu balerin, şaşı ahtapot ve belgesel kameraları… Ne demişler: Roket yükselmeye inanır. Rüzgâr hep kazanır, tül hep kaybeder.
Bazı kitaplarda bazı karakterler olur, okur o karakterle öyleki bir bağ kurar ki yaşamı süresince bu bağları kalbinde taşır. Bu kitapta da ben bu bağları Mustafa ile kurabildim. Sırf onu okumuş olmak bile oldukça kıymetli. O yüzden 2022’ye mükemmel bir kitapla giriş yapmış olduğumu düşünüyorum.
Kitap aslen oldukça kolay bir kitap benzer biçimde başlıyor. Tam “hah, gene can sıkan bir kitap” diye düşünürken işler değişmeye başlıyor ve tekdüzelikten kurtuluyor. Sonrasında esasen hem olayların akışı hem de insanların psikolojisi ile akıp gidiyor.
Filintalar’ın kitapları her insana hitap etmiyor diye düşünüyorum. İçindeki absürd öğeler ve vakalara yaklaşım biçimleri dahilik ile delilik içinde gidip geliyor bana bakılırsa. Ben şu ana kadar hemen hemen deli olana rastlamadım, hepsi aynı seviyede etkisi altına alan olmasa da hepsi belirli bir seviyenin oldukça üstündeler.
> Biz sadece kimsenin kaybetmediği bir ringte kazanabiliriz. (İ. B.)

Bahadır Cüneyt Yalçın’ın okuduğum ilk kitabı. Kalemini o denli oldukça beğendim ki öteki kitaplarını da okumamı sağlamış oldu. Yazarın kendisiyle tanışma şansına da haiz olmam ve tüm kitaplarını imzalatma fırsatımın olması da ayrı bir mutluluktu benim için. 🙂 (Aspasia)

Hep Lunapark PDF indirme linki var mı?

Bahadır Cüneyt Yalçın – Hep Lunapark kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Hep Lunapark PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bahadır Cüneyt Yalçın Kimdir?

1 Şubat 1982’de dünyaya geldi. Kırıkkale Fen Lisesi’nden 2000’de, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden 2006’da mezun oldu. 2003-2007 içinde edebiyat dergilerinde şiir ve hikâyeleri yayımlandı. Mizah edebiyatı dergisi Deli Defteri’ni çıkardı. 2011’de Afili Filintalar’a katıldı. Mütevazı Bir İntikam (Roman) 2014’te, Hep Lunapark (Roman) 2015’te yayımlandı. Yedi değişik kent, on beş değişik evde yaşadı. Futbol, masa tenisi ve bowling oynar. Sevincini paylaşacak kadar İngilizce, kendini kurtaracak kadar yüzme bilir. Eşiyle beraber Ankara’da yaşıyor.

Bahadır Cüneyt Yalçın Kitapları – Eserleri

• Mütevazı Bir İntikam
• Hep Lunapark
• Eski Karım Uzaya Gidiyor
• Şapşallar
• Kuş Lokumu Sözlüğü
• Serüvengiller

Bahadır Cüneyt Yalçın Alıntıları – Sözleri

• Kişilerin antipatik nitelikleri onlara nefretimizin aslolan sebebi olmuyordu. Ilkin menfaatler yüzünden nefret ediyor, sonrasında falsolar sıralaması çıkarıyorduk. (Hep Lunapark)
• Dikdörtgeni ortasından sıkınca papyon olur. Sıkıntıyla var olmuş bir şey sadece sorun verecektir. (Kuş Lokumu Sözlüğü)
• “Pirincin içindeki taş benzer biçimde hissediyorum” dedi Aleksi Pavloviç.
  “Beni arıyorlar ama dışlamak için.” (Mütevazı Bir İntikam)
• Keser ve sap dönerken hesabın canı çekmeyecek mi? (Mütevazı Bir İntikam)
• Büyük balık ufak balığa aç değilim fakat prosedür gereği seni yutacağım dedi. Daha büyük balık araya girdi: Gürültü etmeyin içeride! (Eski Karım Uzaya Gidiyor)
• Hayal oluşturmak iyi, hayal görmek kötüymüş. Onları ikna edemem. (Şapşallar)
• Yemekten sonrasında bunalım geçirmek devamlı daha kolaydır. (Şapşallar)
• Babam, doğrusu MÜJDAT SERÜVENGİL, annemle aynı yaşta. Bir bahçe sulama şirketinde müdür yardımcısı. Bazı kişiler onu bahçıvan sanıyor fakat değil. Vazifesini soranlara “Hortumlardan sorumluyum,” diye komiklik yapar. Fena iş değil, yardımcılıktan müdürlüğe yükselirse hortumlarla beraber musluklar da ondan sorulacak. (Serüvengiller)
• AN. “Kör şarkıcıyı eldivenle alkışlama” dedi Aleksi Pavloviç, “bir ihtimal hep bu anı beklemiştir.” (Kuş Lokumu Sözlüğü)
• Girişimcilik, gökkuşağına koşanların dönüş yoluna lostra salonu açmaktır. (Hep Lunapark)
• Ağaçları örnek almalıyım. Kudretli, sabırlı, münbit. Yaprak dökerken anti-depresan almamalarına karşın her yıl tekrardan çiçek açmaları mucize. (Eski Karım Uzaya Gidiyor)
• Zaten risk, alındıktan sonrasında var olmayan bir şeydir. (Mütevazı Bir İntikam)
• Ayak serçe parmağının kanatlanmasına bile alışır insan. Onu öldürmeyen her şeye alışır. (Şapşallar)
• Fazlaca mu kafaya takıyorum acaba? Deli miyim sizce ben? (Şapşallar)
• Bir Nijerya atasözü: İki şahıs aynı anda delirmez, der. (Kuş Lokumu Sözlüğü)
• Âşık olunca beyinde on iki değişik merkez birden çalışır. Bu sayı obsesif-kompülsif kişilerde de aynı. Yani aşk bir tür delilik hâli. (Eski Karım Uzaya Gidiyor)
• Annem, doğrusu MÜJDE SERÜVENGİL, 42 yaşlarında fakat soranlara 39.90 der, marketlerdeki fiyat etiketleri benzer biçimde. Kendisi bir itfaiye şirketinde yönetici. İtfaiyeci değil fakat, bir tek yönetici. Hangi yangına kaç itfaiyecinin gideceğine, hangilerinin su fışkırtacağına, kimlerin kedileri kurtaracağına filan karar veriyor. (Serüvengiller)
• “Çektiğim acıların demindeyim bu akşam.”
  Fikret Kızılok (Mütevazı Bir İntikam)
• Kızım, elektriklerin kesildiği melankolik gece baktığım son olarak çekmecede bulduğum mumum. Dünya güzelim. Ne demişler; toplu iğne ucu kadar acıyla toplu iğne başı kadar mutluluk içinde bir tek iki nokta sekiz santimetre var. (Eski Karım Uzaya Gidiyor)
• Şirinler ve kurbağalar ile alakalı satırlarımı savcıya bile gösterebilirler. Şaşırmam. Savcıya seni sevdiğimi de göstersinler bundan dolayı seni seviyorum. (Şapşallar)