Kitap Künyesi

Yazar: Nehir Erdem

Editör: Esra Baş

Tasarımcı: Şükrü Karakoç

Orijinal Adı: İki Entrika Bir Düğün

Yayın Evi: Müptela Yayınları

İSBN: 9786059021692

Sayfa Sayısı: 448

İki Entrika Bir Düğün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnadına Aşk dizisinin senaristi Nehir Erdem’in dördüncü kitabı; İKİ ENTRİKA BİR DÜĞÜN – İSMAİL Sıcacık bir mahalle hikâyesi.

“Yenge ha yenge? Bu şekilde mi tanıttın beni millete?”

“Evet. Ben de bu şekilde cins bi deliyim. Ne yaparsın?”

“Doğru. Yapacak bir şey yok. Sendeki kod bozukluğu…”

“Bana bak… Benle o şekilde kodumlu modumlu konuşma. Yenge sözünden rahatsız oldun fakat bi güzel de kurulmuşsun minibüsün koltuğuna.”

İşte bu şekilde başlıyor hikâyemiz. Birbirine tahammül edemeyen bir bayan ve bir adam, iki entrikaya kurban gidiyor, sonrasında birbirlerine mahkûm oluyorlar. Bu oyunda neler yaşanacak kim bilir fakat bir yerlerde aşk, hiçbir koşul gözetmeksizin yolunu bulur. Birbirlerini bir kaşık suda boğabilecek iki şahıs, aşkın tutkusuna ve büyüsüne yenik düşüverir. Her şeye karşın, her şeye direnme…

İki Entrika Bir Düğün Alıntıları – Sözleri

• Bazen aşka o şekilde güzel yenilirsin ki teslimiyetin bile soyluluk taşır.
• Ilk İncim. Bu hayatta aşka dair her şey senden, sende seninle ilk…
• Dudaklarini zift kaplasın emi. O yılan asla öpülür mü?
• Ismail, o şekilde derin bir of çekmişti ki karşı dağda akrabaları olsa, derdin nedir diye çoktan geçmiş olsuna gelirlerdi İsmail’e
• Şundan dolayı sevdiğinin bulunduğunu bilmiş olduğu her şeye istemeden bakardı seven şahıs.
• Adamdan hoşlanıyor muydu , nefret mi ediyordu anlamıyordu bile ..
  Bazen yiyilesi bi tatlılık , kimi zaman boğazı sıkılası bi uyuzluk akıyordu ” Hemde en noktalısından “☆•°
• Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık ..
  Onlar uygun bir yerde indiler..•°☆

İki Entrika Bir Düğün İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İki Entrika Bir Düğün :İsmail
Okudum bitti. Uzun zamandır konusu mahalle ortamı olan kitaplar okumak istiyordum canım dostum da Nehir Erdem’in kitaplarını tavsiye etti. Hemen alıp okumaya başladım iyi ki de okumuşum. O denli fazlaca güldüğüm bölgeler oldu ki bazı bölgeleri tekrar tekrar baştan okudum.
Yazarın kalemiyle ilk kez tanıştım beğenerek de okudum. Açıkçası okumadan ilkin bir ihtimal sevmem demiştim. Bilenler bilir Nehir Erdem bununla birlikte senarist. Dizileri İlk olarak güzel başlasa da fena devam ediyor. Kitaplarının da aynı şekilde bulunduğunu düşündüm açıkçası fakat kitapları cidden daha güzelmiş.
Konusundan bahsedecek olursak : İnci ailece İsmail’in yaşamış olduğu mahalleye göç eder. İkilinin içinde geçen keyifli mi keyifli bir aşk hikayesi okuyoruz. İkilinin arasındaki o tatlı diyaloglar, mahallenin teyzeleri yardımıyla gülmekten karnıma ağrılar girdi. Hele sen yok musun Ayten Sultan ne yaptın ettin istediğin oldu. Çok da fazla güzel oldu haaa ne dersin. İsmail’ciğim sen ne de güzel seviyorsun o şekilde. Ben de azıcık sana aşık olmuş olabilirim. İnci kız senle kanka olabilirdik kitap karakteri olmasaydın. Kendimi sana fazlaca yakın hissettim. Sevdiği adamı sinir etmek için neler ettin. Yok muydu o elbise ah ah. Her şey bir yanlış anlamayla başladı. O şekilde de devam. İş hitabı yapılacak sanıp elinde mandalina poşeti ile gelen İsmail, çay yapacakken kahve icra eden İnci nasılda şaşırdınız ben ise keyifli keyifli sizi okudum.
Okuyun derim. Kafa dağıtmalık güzel bir kitap. Evet kimler okudu bakalım. (Hazelnutlibrary)

Nehir Erdem – İki Entrika Bir Düğün İsmail +18: Merhaba.
Bir değişik yaşam serüvenin daha sonuna geldim. Okuduğum üçüncü Nehir Erdem kitabıydı ve Aşkın Adı Yahya ve Deli Divane’yi de okumuş biri olarak bu kitabın onların içinde birazcık sönük kaldığını düşünüyorum. E birazcık da fazla uzatıldığını. Annelerin devamlı kurduğu cümlelerin sonunda ‘ayol’ demeleri birazcık bunaltan olmuş. Bu kitaptaki ana karakterlere pek ısınamadım da.
Kitap bittiğinde her ne hissetmiş olursam olayım her sayfası emek olan bir kitap için verilen emeğe ve veren kişiye saygım sonsuz. Özetlemek gerekirse mevzusundan bahsedeyim
İnci ve ailesi taşındıkları yeni mahallede büyük bir aile sıcaklığıyla karşılanıyor. İsmail anası her gelin arayışında kayaya toslasa da İnci’nin mahallelerine taşınmaları ve iki gencin bitmek bilmeyen bir halde süregelen eften püften tartışmaları halı hazırda olan mahalle halkını ve Ayten Sultan’ı yanlış anlamalara sürüklüyor ve iki genç koca bir oyunun kurbanı oluyor. İsmail delikanlılığına kir sürdürmemek için bu işi bozmazken İnci de fena kız olmamak için ayak diriyor. (G.E)

Sosyal ileti vs bekleyenlere nazaran degil diyebilirim Ama tam bir mahalle havasi,sicak aile ortamini hissedebiliyorsunuz.Bu kadar cok argo söz sövgü olmasaydi daha cok sevebilirdim.Kafa dagitmak ve gulumsemek icin ideal kitap (Elif Yeşilbaş)

İki Entrika Bir Düğün PDF indirme linki var mı?

Nehir Erdem – İki Entrika Bir Düğün kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İki Entrika Bir Düğün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nehir Erdem Kimdir?

İstanbul doğumlu, Boğaz çocuğuyum. Beylerbeyi sahilinde kurdum çocukluk düşlerimi, genç kızlık hayallerimi. Eğitim yaşamım da aynı yerde geçti. Hayatımı düşünmeden emanet edeceğim insanla evleneli uzun seneler oldu. Bana dost bir kızım, evime sevinç bir oğlum var. İki oda bir sofa evimde kelimelerime, cümlelerime ortak ettiğim ailemle hayata devam etmenin tadına varıyorum. Bir fazlaca şiir denemelerim, öykü denemelerim ve bitmiş kitaplarım olmasına karşın, hala YAZAR olabilmek adına emek harcamaktayım ve ömrüm el verdiğince bu çabayı sürdürmeyi umuyorum…

Nehir Erdem Kitapları – Eserleri

• Deli Divane
• Huysuz ve Ruhsuz
• Çiçek Kızlar
• İki Entrika Bir Düğün
• Aşk Olsun 1
• Aşkın Adı
• Aşk Olsun 2
• Barut – Lodos’un Oğulları
• Mavera
• Korsan

Nehir Erdem Alıntıları – Sözleri

• Oysaki sen aradığım, bulduğumsun benim.
  Oysaki bu en güzeli kavuşmaların.
  Bakma şimdi bu şekilde kahırlı olduğuma.
  En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın…
  Umut Yaşar Oğuzcan (Barut – Lodos’un Oğulları)
• Abdullah, bak fazlaca konuşma vallaha ağlaya ağlaya ömrünü yerim (Aşkın Adı)
• Boşa denilmiyordu işte…
  Ilkin kaderin sever, sonrasında yüreğin… (Barut – Lodos’un Oğulları)
• Ilk İncim. Bu hayatta aşka dair her şey senden, sende seninle ilk… (İki Entrika Bir Düğün)
• Bir yanım bırak gitsin diyor öteki yarım sensiz sığınmacı… (Aşkın Adı)
• “Sen ne gülüyorsun be şapşal?!”
  “Ben … ben gülmü… gülmüyorum…”
  “Ya ya belli… Nefesin kesilecek resmen. Güleceğine inip yardım etsen ölür müsün?” “Neden… Sen gelip bana yardım ediyor musun?”
  “Ölsen yardım etmem…”
  “Öldürsen yardım etmem…”
  “İyi… Domuz!”
  “Peki, cadı…”
  “İnşallah ordan düşersin…”
  “Duydum…”
  “İyi bok yedin…”
  “Edebsiz…”
  “Hadsiz…”
  Rabia Sultan “Çenenizun bağina siçayim! Birbirinizi yiyeceğinize gelin sofra hazir…” (Deli Divane)
• Bir yanım bırak gitsin diyor, öteki yanım sensiz sığınmacı.. (Aşkın Adı)
• “Umut et çocuk. Umut ettiklerin bittiği an kaybedersin…” (Mavera)
• Sen öldüğün an kurtulursun, fakat ben burada geride kalmış olarak senin acınla iki kişilik ölüm yaşarım. (Çiçek Kızlar)
• Anlamadığım yolun yolcusu olmaktan öteye gidemiyor korkularım.. (Aşkın Adı)
• Sonuçta kendi teknesinde kaptanlık edemeyenin, vardığı limana şaşırmak benzer biçimde ya da öfkelenmek benzer biçimde bir hakkı yoktu. (Korsan)
• Ben sana kalbinle inanmıştım aklimla degil… (Huysuz ve Ruhsuz)
• “Seni seviyorum Buğra. Muhtemelen o tepeden bana bakarken âşık oldum ben sana.” (Aşk Olsun 2)
• Anlamadığım yolun yolcusu olmaktan öteye gidemiyor korkularım… (Aşkın Adı)
• Yuvayı niçin dişi kuş yapar biliyor musun ? Şundan dolayı o incecik çalılarla o yuvayı inşa edecek sabra yalnız dişiler haizdir. (Aşk Olsun 1)
• Tek şahıs olmak marifet değil. Marifet kalabalıktan, tek kişilik Cumhuriyet kurmaktır. (Aşk Olsun 1)
• “Ertelenmiş her olanak , yeni elde edilmiş keşkelerdir.” (Çiçek Kızlar)
• Okumak önemliydi, eğitim şarttı fakat bir şey daha vardı ki; istediğiniz ve çevrenizi eğitmediğiniz sürece cahillik bakiydi. (Aşkın Adı)
• Üzerinize sinmiş bir kokunun bile gitmesi süre alıyorken bir yaşanmışlık ne kadar kolay yok sayılabilirdi ki ? (Çiçek Kızlar)
• Melda gene Yankı’nın gözlerine sığındı.
  “Seni o şekilde fazlaca özledim ki kendime bile yer kalmadı içimde.”
  Melda’nın yüzünü iki elinin arasına alan Yankı, kaybetmekten korkarak baktı kızın gözlerine.
  “Ya ben? Sensizliğin namlusu her an kalbimin üstünde yaşadım bunca süre.”
  Sonra ikisinin de ağzından pişmanlıklarıyla dolu cümleler döküldü.
  “Sana inanamadığım için, affet beni”
  “Gözlerimizi ayırdığım için affet beni” (Aşk Olsun 1)