İki Şair Arasında İstanbul – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İki Şair Arasında İstanbul – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İki Şair Arasında İstanbul kimin eseri? İki Şair Arasında İstanbul kitabının yazarı kimdir? İki Şair Arasında İstanbul konusu ve anafikri nedir? İki Şair Arasında İstanbul kitabı ne konu alıyor? İki Şair Arasında İstanbul PDF indirme linki var mı? İki Şair Arasında İstanbul kitabının yazarı Akgün Akova kimdir? İşte İki Şair Arasında İstanbul kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Sunay Akın
Yazar: Akgün Akova
Yayın Evi: Aya Kitap
İSBN: 9789944106016
Sayfa Sayısı: 115
İki Şair Arasında İstanbul Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Benzersiz iki adam; yalnızca birbirine benzeyen…
Gerçekle düşü, bilimle sanatı aynı kanatlarla uçuran iki dil cambazı…
On dokuz senelik dostluklarına otuz iki kitap, binlerce söyleşi,
radyo ve tv programı, etkinlik, imza günü sığdıran iki kara gülmece ustası, iki şiir tarlası… Aynı yıl doğdular, senelerce birbirlerinden habersiz aynı meraklı gözlerle baktılar yeryüzüne.
Yıldızlara, böceklere, denize, resimlere, an’lara ve zamanlara,
tarihe ve toplumsal belleğe baktılar sorgulayarak.
“Ben kimim? Neden varım?” diye sordular her sabahleyin uyandıklarında.
Aydın olmanın yolunu sual sorup cevap aramaktan
ve bu yanıtları başka insanlarla paylaşmaktan geçtiğine inandılar.
Ödüller kazandılar, radyo ve tv programları yaptılar,
üniversitelerde dersler verdiler.
1998’de, Akgün Akova,
Sunay Akın’ı İstanbul’la başbaşa bırakarak yola çıktı.
Bir çift kanadın bir altın madeninden daha kıymetli bulunduğunu söyleyerek,
elinde fotoğraf makinesi, Anadolu’yu ve dünyanın başka coğrafyalarını dolaştı. Yüzlerce seyahat yazısı yazdı, binlerce fotoğraf gösterildi.
Sunay akın ise, bu vakit içinde İstanbul’u oyuncaklarına, zürafalarına, mahyalarına, balıkçılarına ve minare gölgelerine kadar kağıda geçirdi.
Bu yapıtla beraber, ilk kez bir ortak kitaba imza atıyorlar.
“İki Şair Arasında, İstanbul”, onlar için ufak bir çay molası…
Akın’ın yazıları ve Akova’nın fotoğrafları sizleri bekliyor;
fakat bilin ki, kendi deyimleriyle
Zürafa ile Gergedan İstanbul sokaklarında dolaşmayı sürdürüyor hala.
İki Şair Arasında İstanbul Alıntıları – Sözleri
- Hep bir şeyleri bekleyerek geçiyor vakit sanki..
Yolları, yolculukları, yollardan dönecek olanları. - Sevgiyi hak edene değil de muhtaçmış şeklinde görünene verdiğimiz müddetçe üzülen hep biz olacağız.
İki Şair Arasında İstanbul İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Kaliteli fotoğraflar ve bunlara şiir ile yapılmış yorumlardan ibaret bir emek verme. Sunay Akın tarzını, İstanbulu ve fotoğrafları seviyorsanız tavsiye edilir. (Mehmet Faruk)
İki Şair Arasında İstanbul PDF indirme linki var mı?
Akgün Akova – İki Şair Arasında İstanbul kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İki Şair Arasında İstanbul PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Akgün Akova Kimdir?
Akgün Akova (d. 1962, Akyazı), Türk ozan. Şiir haricinde fotoğrafçılıkla da ilgilenen Akova’nın tecrübe etme, fotoğraf, seyahat alanlarında da kitapları vardır. Seyahat editörlüğü, tabiat fotoğrafçılığı ve seyahat yazarlığı da icra eden ozan, hem üniversitelerde hem de hususi eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de vermektedir.
Hayatı
1962 senesinde Sakarya’ya bağlı Akyazı ilçesinde dünyaya geldi. Gebze Lisesi’nin peşinden Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü ve İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nü tamamlamış oldu. 1984 senesinde ilk şiiri Milliyet Sanat dergisinde gösterildi. İlk şiir kitabı olan Sansürttürme Şair Abüüü 1991 senesinde yayımlandı. Şaire 1993 senesinde Truva Şiir Ödülü, 2003 senesinde ise Dionysos Şiir Ödülü verildi. Akova, denemelerinin yer almış olduğu Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü adlı kitabıyla ise 1998 senesinde Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’ne layık görüldü. Kadir Has Üniversitesi ve Akademi İstanbul şeklinde eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de veren ozan ek olarak TRT ve Açık Radyo’da sunuculuk, metin ve program yazarlığı da yapmış oldu. Voyager, Skylife, National Geographic şeklinde dergilerde seyahat yazıları da gösterilen Akova 1998-2006 yılları aralığında Voyager dergisinde gezi editörü olarak da çalıştı.
Akgün Akova Kitapları – Eserleri
- Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
- Elimi Tut Yeter
- Baba Bana Bağırma
- Aşk ve Kuyrukluyıldız
- Sevdiğim Kadın Adları Gibi
- Güzel Atlar Ülkesi
- İki Şair Arasında İstanbul
- İçimden Geçen Yolda
- Yüzünden Yollar Çıkardım
- Pepetye
- Seçme Şiirler
- Sansürttürme Şair Abüü
- Iyi sabahlar Deme Sanatı
- Sevdiğim Kadın Adları Gibi
Akgün Akova Alıntıları – Sözleri
- “İnsanın cümle yaratılmışla
dengede
sevgi ilişkisinde olması
günümüzde her zamankinden daha
önemliyken,
bunca sevgisizliğe,
bunca yalnızlığa,
bunca yabancılaşmaya
itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi) - senin yüzün
eski kuşların yeni seyir defteri.. (Seçme Şiirler) - “Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlamına gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, ‘Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?’ cümlesinin kısaltılmışıdır.
Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın. Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i soracaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir!” (Iyi sabahlar Deme Sanatı) - “İnsanın cümle yaratılmışla
dengede
sevgi ilişkisinde olması
günümüzde her zamankinden daha
önemliyken,
bunca sevgisizliğe,
bunca yalnızlığa,
bunca yabancılaşmaya
itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi) - Şiir, lapa lapa kar yağarken simsiyah bir suyun üstünde süzülen bembeyaz bir kuğunun bir köprünün altından, sırtında kavga eden sevgililerin fırlattığı kırmızı güllerin birkaç yaprağı ile geçmesidir ve sonrasında kuğunun kanat çırparak gül yapraklarını karanlık sulara savurmasıdır.Budur şiir , tastamam budur! (İçimden Geçen Yolda)
- elin elime bağlanmıyorsa aşkla
istedikleri kadar köprü yapsınlar
İstanbul Boğazı’na, boşuna! (Yüzünden Yollar Çıkardım) - Kafası bozuk şöförlerin sürdüğü
İETT otobüslerine binin
İşiniz eceleyse (Pepetye) - yürekten yüreğe savrulan çiçektozudur aşk (Sevdiğim Kadın Adları Gibi)
- Bazı sözcükler vardır, onların kullanılma çokluğu, toplumun içinde bulunmuş olduğu durumu belirlemek için önemlidir. “Merhaba” sözcüğü bunlardan biridir, “Iyi sabahlar” bir diğeri. “Seni seviyorum”, “Tebrik ederim”, “Yardım edebilir miyim?”i de sözcük trenimize vagon olarak ekleyebiliriz. Ama içlerinde iki tanesi vardır ki, insanların arasındaki buzdağlarını eritip dostluk köprüleri kurarlar: “Teşekkür ederim” ve “Özür dilerim”. (Elimi Tut Yeter)
- Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlamına gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, “Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?” cümlesinin kısaltılmışıdır. Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i soracaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir! (Iyi sabahlar Deme Sanatı)
- hepimiz kuşları unutmuşsa eğer
mıçayım UFOlarına (Baba Bana Bağırma) - “bigün ayrılırsak
dövünen fazlaca olur, sevinen daha fazlaca
takla atanlar olur haber üzerine
göbek atanlar
ülseri azanlar olur
bigün ayrılırsak bak kötü olur” (Aşk ve Kuyrukluyıldız) - ki giysileri sevmem
gizlerler güzelliğini (Sevdiğim Kadın Adları Gibi) - Ben de dışı büyümüş, içi çocuk kalmış biriyim. (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü)
- patlayýp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada
bunlarýn hiçbiri
hiçbiri deðilse barýþ
söyle sevgilim
savaþýn düþ kurduðu yerlerde
hangi yüzsüzün uydurduðu bi’ sözcüktür
þu dillerden düþmeyen barýþ (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü) - ben sende unutup her şeyi sevgilim
her şeyi unutup
buldum kaybolmanın güzelliğini
içindeki yollarda (Yüzünden Yollar Çıkardım) - ../her an bir dilim şiir bulunurdu kıyı köşesinde,
içim sıkılırsa kalkar o şiire yanaşırdım, okurdu beni.. (Aşk ve Kuyrukluyıldız) - “ne güzel bir roman olur” diye mırıldanmıştım
seni ilk gördüğümde
… (Yüzünden Yollar Çıkardım) - Sevgiyi hak edene değil de muhtaçmış şeklinde görünene verdiğimiz müddetçe üzülen hep biz olacağız. (İki Şair Arasında İstanbul)
- “n’apalım senin huyun da bu şekilde
ona bok çuvalının yanında ipekböceği olmak” (Aşk ve Kuyrukluyıldız)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!