Eğitim

İngiliz Posta Arabası – Thomas de Quincey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İngiliz Posta Arabası – Thomas de Quincey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İngiliz Posta Arabası kimin eseri? İngiliz Posta Arabası kitabının yazarı kimdir? İngiliz Posta Arabası konusu ve anafikri nedir? İngiliz Posta Arabası kitabı ne konu alıyor? İngiliz Posta Arabası PDF indirme linki var mı? İngiliz Posta Arabası kitabının yazarı Thomas de Quincey kimdir? İşte İngiliz Posta Arabası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Thomas de Quincey

Çevirmen: Mehmet H. Doğan

Orijinal Adı: On the English Mail Coach

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753631340

Sayfa Sayısı: 71


İngiliz Posta Arabası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İngiliz Posta Arabası 19. yüzyıl İngiliz tecrübe etme yazarı ve eleştirmenlerinden Thomas de Quincey’nin başından geçen olaylardan yararlanarak yazdığı garip yapıtlarından biridir. Adını ilk kez 1821’de yayımladığı bir “İngiliz Afyonkeşin İtirafları” denemesiyle duyuran De Quincey, “İngiliz Posta Arabası”nda gençlik yıllarında kılpayı kurtulmuş olduğu bir otomobil kazasında ölümle karşı karşıya gelişinin düş enerjisini iyi mi harekete geçirdiğini çarpıcı bir çağrışım zenginliğiyle dile getirir. Oxford Üniversitesi’nde talebe olduğu yıllarda yapmış olduğu otomobil yolculukları onun için yalnızca üniversite öğrencileriyle diğer yolcular arasındaki sınıfsal ayrımların ayrıntılarını değil, bununla beraber arabanın hızı, oturma yerlerinin özellikleri ve şiddetin korkunçluğunu gerçeküstücü bir üslupla anlatması için bir çıkış noktasıdır. Gene bu şekilde bir posta otomobilinin İngiliz sarayı tarafınca Çin İmparatoruna armağan edilmesinin yol açmış olduğu acayip vakalar De Quincey’nin elinde nerdeyse “Bin Bir Gece Masalları”nın sürükleyici anlatımıyla okurlara aktarılır.


İngiliz Posta Arabası Alıntıları – Sözleri

  • Ay tutulmasının koyu gölgesine batmamışsak da, en azından onun yarı karanlığının eteklerindeydik.
  • Bununla beraber, her luk, hatta vecit halindeki luk –yeryüzünün üzücü yasası böyledir– bazılarına, elem ya da elem korkusu getirebilir bununla beraber.
  • Gizemli olanla bir noktada birleşmeyen saygınlık hiçbir süre tam değildir.
  • Rüşvete gelip dayandıysa iş, diyorduk, her türlü ahlakın bir sonu vardır – isterse bu Aristoteles’in, Zeno’nun, Çiçero’nun ya da herhangi bir başkasının ahlakı olsun.
  • Ah! keşke, halinize ağlayacak zamanımız olsa!
  • Nereye kaçayım, nereye sığınayım? Acep en güvenilir yer hapishane mi? Yoksa deliler evi mi? Ya da British Museum mu?
  • Ah! hainler, demek bizi işitmemişler hemen hemen; fakat, yaklaşmakta olduğumuzu bildiren borumuzun o ürkütücü sesi kendilerine ulaşır ulaşmaz, iyi mi delice bir korkuyla atlarının başına koşuşuyorlar, kuğu boynu kasnak kuşaklarına hızla basarak gazabımıza iyi mi karşı çıkıyor­lar, görün. Suçlarının ihanet bulunduğunu anlıyorlar; her bir arabacı malı mülkü elinden alınma ve aforoz edilme tehlikesi altında hissediyor kendini; altı kuşaktır lekelidir soyu; onun korku ufkunu kaplayacak cellat ve baltasından, kütük ve talaştan başka şeye gerek yok.
  • “Bir yol umuda uzanmakta; sen ötekini seç ve sonsuza kadar ağla!”
  • Neydi bu geç kalmamızın sebebi? Bir gizli saklı sözcük bekliyorduk, şimdi artık ulusların sonsuza kadar gerçekleşmiş olan umuduna tanıklık edecek bir sözcük.
  • İnsanlar aşığın kafasının durduğundan, kulaklarının sağır olduğundan söz eder; imdi, posta sebebiyle ben yalnızca kulaklarım duymayacak kadar batmıştım aşka, ki bu da bende, işin gidişini izleyecek birazcık daha beyin bırakıyordu.
  • “… sadece, hanım dünyanın her yerinde aristokrattır; o şekilde olması da, yüreğindeki soyluluktandır.”
  • “Düş, kendine özgü bir yasadır.”
  • Aynı şekilde ejderha, üstüne yılan aşısı yapılmış akreptir.
  • Düşlerde, bir ihtimal de gece yarısı derin uykudaki birinin bir an bilinçte parıldamış, fakat her şey biter bitmez bellekte kararmış, gizli saklı bir çatışmanın tesiri altında, gizemli ırkımızın evlatlarından her biri, ilk kovuluş ihanetini kendi yönünden tamamlar.
  • Hava etik doğruluğun en büyük dostu olduğundan, insanoğlu karanlıkta karanlık işler çevirir.


İngiliz Posta Arabası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Her meta, birilerinin hayatında unutulmaz izler yada anılar bırakabilir. Mesela, pembe renkli bebe aspirini benim için öyledir. Vaktiyle, oldukça içirildiğinden mi bilmiyorum, yetişkinliğimde bu hapın kokusu bana hep iğrenç gelmiştir. Yazar Thomas de Quincey için de İngiliz posta otomobilleri bu şekilde bir yer etmiş zihninde. Tabi onun hissettiği duygu “iğrençlik” değil. Bu arabaların İngiliz toplumsal hayatındaki etkilerine alaycı bir üslupla yaklaşılmış. Bir seyahat esnasında yaşamış olduğu kaza da kendisi için unutulmaz olmuş. Sıkmayan fakat bazen kendinden koparan bir hikâye var bu kitapta. Posta otomobillerinin gelişimini bir teknolojik yenilik olarak ele alırsak, bu yeniliğin cemiyet hayatındaki etkilerini okumak hoşuma gitti. Bilhassa Çin’e armağan edilen posta otomobilinin Çin’de yarattığı tesirleri ironik buldum. Kitabın sonunda yer edinen “Haşiye” bölümünde ise yazarın hikâye ile ilgili düşünceleri yer ediniyor. Bir eserin ortaya çıkışı ya da yazarın eserin ortaya çıkışıyla ilgili fikirlerini okumaktan hoşlanıyorum. (Ferdi Bişkin)


İngiliz Posta Arabası PDF indirme linki var mı?


Thomas de Quincey – İngiliz Posta Arabası kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de İngiliz Posta Arabası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Thomas de Quincey Kimdir?

Edgar Allan Poe’dan Charles Baudelaire’e, Aldous Huxley’den William Burroughs’a pek oldukça yazar ve şairi etkileyen Thomas de Quincey, bir kumaş tüccarının ikinci evladı olarak 1785’te Manchester’da dünyaya geldi. Bath, Winkfield ve Manchester’da eğitim görmüş oldu, sadece son okumuş olduğu okuldan kaçarak Galler ve Londra’da sokaklarda beş parasız bir yaşam sürdü. Bu dönemde yaşadıkları hemen sonra İtiraflar’ında da yer alacaktı. 1804’te ailesiyle barışarak Oxford’daki Worcester Koleji’ne girdi, sadece dört yıl sonrasında mezun olmadan ayrıldı. Lyrical Ballads’ın hayranı olan De Quincey, Wordsworth ve Coleridge’le tanışmasının arkasından onlarla dostluk kurarak aralıklı olarak şairlerin yaşamış olduğu Lake District’teki Grasmere’de yaşadı. 1817’de bir çiftlik sahibinin kızı olan Margaret Simpson’la evliliğe ilk adımını attı. Bu dönemde, hemen hemen kolejde okurken ağrı kesici olarak kullanmaya başladığı afyona bağımlı hale gelmişti.

De Quincey, 1821’de Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları’nın (Confessions of an English Opium Eater) London Magazine’de yayımlanması ve bir yıl sonrasında da kitabının basılmasıyla adını duyurdu. Kitap, yazarın kişisel afyon bağımlılığı periyodu yaşantısından örnekler sunan şaşırtıcı ve gündem yaratan bir yapıt olarak, bir dehanın aşırı uyuşturucu kullanımı sonucunda beynini iyi mi tahrip ettiğini ortaya koyuyordu. Bu yapıtın haricinde, felsefeden tarihe, ekonomiden siyasete dek pek oldukça mevzuda makaleler ve araştırma yazıları yayımladı. Sonradan piyasaya çıkan çalışmalarının bir çok Blackwood’s benzer biçimde dergilerde yayımlandı. Bunlardan en mühimleri, 1927’de piyasaya çıkan Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet (On Murder Considered as One of the Fine Arts) ve İtiraflar’ın devamı olan Suspiria de Profindis’ti (1945). 1834-40 yılları aralığında Tait’s Magazine’de yayımladığı anılarıyla Wordsworth ve öteki Lake District şairlerini çokça kızdırdı.

Karısının 1837’deki ölümünün arkasından afyona artan bağımlılığının etkisiyle gittikçe daha aykırı ve yalnız bir yaşam sürmeye başladı. De Quincey, 1859’da Edinburgh’da yaşama veda etti.


Thomas de Quincey Kitapları – Eserleri

  • Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet
  • Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları
  • Immanuel Kant’ın Son Günleri
  • İngiliz Posta Arabası
  • Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet


Thomas de Quincey Alıntıları – Sözleri

  • “Düş, kendine özgü bir yasadır.” (İngiliz Posta Arabası)
  • Güzel sanatlara kendini vermek insanoğlunun ahlâkını yumuşatır ve azgınlığa izin vermez (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • … yıkım saydığımız vaka için üzüntülerimizi ilettikten sonrasında, kaçınılmaz olarak, kendimizi asla tutmaz, olanları bir sahne gösterisi olarak değerlendirmeye koyuluruz. (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • “Bir yol umuda uzanmakta; sen ötekini seç ve sonsuza kadar ağla!” (İngiliz Posta Arabası)
  • Ay tutulmasının koyu gölgesine batmamışsak da, en azından onun yarı karanlığının eteklerindeydik. (İngiliz Posta Arabası)
  • Hem kendi adıma hem de başkaları için mutluluğun hasretini lüzûmundan fazla çekiyorum. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)
  • Dünya, baylar, genel olarak son aşama kan düşkünüdür; insanların bir katliam vakasından tüm istedikleri, bol miktarda kan dökülmesidir. (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • Ah! keşke, halinize ağlayacak zamanımız olsa! (İngiliz Posta Arabası)
  • Güzel sanatların bir dalı olarak değerlendirildiği zaman, cinayetin nihai amacı, “acıma ve dehşet vasıtasıyla kalbi arındırmak.” (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • “Geçmiş tüm canlılığı ve netliğiyle çok yakına gelirken şimdiki zaman sonsuz uzaklıkların bilinmezliğine doğru gitmişti.” (Immanuel Kant’ın Son Günleri)
  • Dünya, baylar, genel olarak son aşama kan düşkünüdür; insanların bir katliam vakasından tüm istedikleri, bol miktarda kan dökülmesidir. (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • Kitaplar, komşularımdan daha varlıklı olduğum yegâne iyelik türünü teşkil eder. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)
  • “… zira nasıl olsa kurban ölünce, canlıyken olduğundan daha fazla mumyaya benzemeyecekti.” (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • Şu hayatta kahkahaya ve gözyaşına vesîle olan durumlar o şekilde iç içe geçmiş, o şekilde bir arada örülmüştür ki.. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)
  • Piskoposun daha ilkin asla görmediği birinin namusuna dolaylı yollarla da olsa gölge düşürebilecek sözler sarf etmesi beni hakikaten oldukça sinirlendirmişti. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)
  • Kitaplar, komşularımdan daha varlıklı olduğum yegâne iyelik türünü teşkil eder. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)
  • Onun söyleşi seçimi daha oldukça kafa dağıtma üstüne olup eğiticilik meselelerinden uzaktı. O şekilde ki hem onunla tanışma fırsatı bulmuş hem de çalışmalarını incelemiş bir yabancı, bu candan ahbaplığın Soyut Felsefe’nin kurucusu olan dahiye ilişkin olduğuna inanmakta güçlük çekebilirdi. (Immanuel Kant’ın Son Günleri)
  • Güzel sanatlara kendini vermek insanoğlunun ahlakını yumuşatır ve azgınlığa izin vermez. (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • İlk adam öldürme vakasını hepiniz bildiğiniz gibi. Bu işi buluş eden şahıs ve bu sanatın babası olarak, Kabil herhalde birinci derslik bir dahiymiş. (Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet)
  • Afyonu ilk kez temel bir gıdâi madde benzer biçimde kullanmaya başladığımda gayem bir keyif hali yaratmak değil, çektiğim korkulu ağrıların sertliğini azaltmaktı. (Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş