Eğitim

İnsan Ötesi Geleceğimiz – Francis Fukuyama Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Ötesi Geleceğimiz – Francis Fukuyama Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Ötesi Geleceğimiz kimin eseri? İnsan Ötesi Geleceğimiz kitabının yazarı kimdir? İnsan Ötesi Geleceğimiz konusu ve anafikri nedir? İnsan Ötesi Geleceğimiz kitabı ne konu alıyor? İnsan Ötesi Geleceğimiz PDF indirme linki var mı? İnsan Ötesi Geleceğimiz kitabının yazarı Francis Fukuyama kimdir? İşte İnsan Ötesi Geleceğimiz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Francis Fukuyama

Çevirmen: Çiğdem Aksoy Fromm

Yayın Evi: Odtü Geliştirme Vakfı

İSBN: 9799757064748

Sayfa Sayısı: 319


İnsan Ötesi Geleceğimiz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Genetik devriminin baş döndürücü bir hızla ilerlemekte olduğu günümüzde insanoğlunun bu mevzuda karşılaşmış olduğu problemler teknik değil, daha oldukca felsefidir. İnsanın kopyalanması şeklinde köktencilik bir noktaya ulaşmadan önce, insan ömürün uzatmak ya da kalıtsal hastalıklara engel olmak amacıyla başlatılan, sadece ebeveynlerin, istedikleri fizyolojik özelliklerde çocuk sahibi olmalarına kadar gidebilecek sonuçlara hamile olan genetik araştırmaların ve insan duygu ve davranışlarını etkileyen ilaçların yaygın kullanımının insan doğasını ne seviyede değiştireceği hala belirsizdir.


İnsan Ötesi Geleceğimiz Alıntıları – Sözleri

  • Eğer hayvanların haksız yere ıstırap çekmeme “hakkı” var ise, bu hakkın doğası ve sınırları tümüyle, o türler için neyin tipik olduğuna ilişkin ampirik gözlemlere -yani o türlerin doğaları ile alakalı bağımsız yargılara- dayanır. Bildiğim kadarıyla bugüne dek en köktencilik hayvan hakları eylemcisi bile, insanların her gün milyarlarcasını yok etmek için uğraştığı AIDS virüslerinin ya da E.coli bakterilerinin haklarını savunmaya kalkmamıştır. Bu canlı varlıklara hak ve imtiyaz tanımayız şundan dolayı sinir sistemleri olmadığı için acı çekemez ya da durumlarının bilincinde olmaz görünmektedirler. Durum bu şekilde olduğunda, bilgili yaratıklara çoğu zaman daha geniş haklar veririz; şundan dolayı onlar da tıpkı insanoğlu şeklinde acı çekebilir, korku ve ümit duygularını deneyimleyebilirler.


İnsan Ötesi Geleceğimiz İncelemesi – Kişisel Yorumlar


İnsan Ötesi Geleceğimiz PDF indirme linki var mı?


Francis Fukuyama – İnsan Ötesi Geleceğimiz kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İnsan Ötesi Geleceğimiz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Francis Fukuyama Kimdir?

Yoshihiro Francis Fukuyama, 1952 senesinde Şikago’da dünyaya gelmiştir. Lisansını Cornell Üniversitesinde; doktorasını da Harvard Üniversitesinde yapmıştır. ABD Dışişleri Bakanlığında Politika Planlama Dairesinde Ortadoğu uzmanı ve Genel Direktör Yardımcısı olarak çalışmıştır. 1981-1982 yıllarındaki Mısır-İsrail Görüşmelerine ABD heyeti üyesi olarak iştirak etmiştir.

Fukuyama, değişik örgütlerde ve dergilerde vazife yapmaktadır. 1990 sonrasının öteki “star” politika bilimcilerinden önde gelen Huntington’la beraber bir süre Journal of Democracy dergisinin editörlüğünü yapmıştır.

Fukuyama, 2005 yılının Temmuz ayı itibariyle Johns Hopkins Üniversitesinde internasyonal ekonomi politikası öğretim üyesi olarak vazife yapmakta ve The American Interest Dergisinin gösterim kurulu başkanlığını yürütmektedir.


Francis Fukuyama Kitapları – Eserleri

  • Tarihin Sonu ve Son İnsan
  • Devlet İnşası
  • Tarihin Sonu mu?
  • İnsan Ötesi Geleceğimiz
  • Büyük Çözülme
  • Kör Nokta
  • Siyasi Düzenin Kökenleri
  • Siyasi Seviye ve Siyasi Çürüme
  • Ulus İnşası
  • Neo-Conların Sonu
  • Itimat
  • Identity


Francis Fukuyama Alıntıları – Sözleri

  • Pek oldukca ülkede ekonomik hedefler, adil bölüşüm ve etnik denge şeklinde öteki hedeflerle çekişme halinde olduğundan elverişli bir kurumsal bütünlük yoktur, söz konusu olan yalnız elverişli bir konum için birbirleriyle çekişen kurumlardır. (Devlet İnşası)
  • Dedikodu ideal bir toplumsal denetim biçimidir. Kimin güvenilir, dürüst, tembel yada asosyal olduğuna dair bilgiler organik bir ağ içinde kolaylıkla yayılır ve denetim de uzman unsurlar kullanılmadan bizzat grup tarafınca yapılır. (Büyük Çözülme)
  • Büyük Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han’ın “En büyük mutluluk…düşmanlarımızı yenik etmek, onları önümüze önünüze katmak, mallarını soymak, sevdiklerini gözyaşına boğmak, atlarını sürmek,karılarını ve kızlarını bağrınıza basmaktır.” söylediği. açıklanmıştır. Cengiz Han, bu arzularının sonuncusunu doyum etmeyi oldukca iyi başarmıştı. DNA testine gore , günümüzde Asya’daki oldukca geniş bir bölgede yaşamakta olan adam nüfusunun yüzde 8’i Cengiz Han’ın torunlarıdır yada onun soyundan gelmektedir. (Siyasi Düzenin Kökenleri)
  • “Geleneksel toplumlara hiç destek vermeyip aksine insanları atomize ederek, birbirinden ayırma eğiliminde olan” Liberal ekonomik ilkeler devreye girdiğinde işler daha da kötüye gider. (Tarihin Sonu mu?)
  • “kurumları kanıksamamıza rağmen neden kökenleri konusunda fikrimiz yok” (Siyasi Düzenin Kökenleri)
  • Amerika Birleşik devletleri, ilerlemeci dönem reformları ile siyasal partilerin federal hükümet ve belediye düzeyinde iş dağıtarak destek sağlayabilmelerine destek olan kayırmacılık türünün sonunu getirdi.. fakat siyasal destekçilere sağlanan yardımlar vergi muafiyetleri ve öteki peşkeşe de dokunmadı..
    Kayırmacılık fukara ve azca eğitimli vatandaşlara daha oldukca hitap eder.. sağlanan kişisel faydalar postanede yada belediyede işten, şükran günü hindisine, kömür çuvallarına kadar farklılık göstermektedir. (Siyasi Seviye ve Siyasi Çürüme)
  • “İnsanlar doğası gereği kurallara uyan hayvanlardır; etraflarında gördükleri sosyal normlara uyum sağlamak için doğmuştur ve bu kuralları genellikle üstün bir anlam ve değer yükleyerek sağlamlaştırır. Etraflarındaki ortam değiştiğinde ve yeni zorluklar baş gösterdiğinde sık sık mevcut kurumlarla yeni doğan ihtiyaçlar arasında uyumsuzluk ortaya çıkar. Bu kurumlar, her türlü esas değişime karşı çıkan yerleşik menfaat sahiplerinden oluşan kitleler tarafından desteklenir.” (Siyasi Düzenin Kökenleri)
  •  
    NATO’nun Dağılışı. Pek oldukca gözlemci Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı’nın varlığını sürdüreceği görüşündedir, fakat biz görü­nüşe gore NATO’nun on yıl içinde neredeyse kesinlikle da­ğılacağını düşünmekteyiz. NATO’nun kilit güçleri olan Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa’nın temel çıkarları çakışmaktadır. Amerikalılar artık Fransa ve Almanya şeklinde varlıklı ülkeleri ko­rumak için milyarlarca Dolar ödemek istemeyeceklerdir. Eski emperyalist güçler olarak Avrupalılar, Bosna ve Darfur benzeri yerlerdeki barışı koruma görevlerinde yer almak istememekte­dirler. Bu ülkelerin amaçları bunun yerine Amerika’nın enerjisini denetim altına almak olacaktır. Amerikan güçlerinin büyük bir kısmı (NATO’nun uzak doğu sınırında oldukca azca bir artışla) esasen şu anda Avrupa kıtasının dışındadır. İngiltere ise Avrupa ülke­lerine hâlâ şüpheyle yaklaşmaktadır ve bu ayrılıkta muhtemelen Amerika Birleşik Devletlerinin yanında yer alacaktır.
      (Kör Nokta)
  • Teknolojinin ateşlediği kapitalizm, yarattığı muhteşem zenginlikle evrensel ve eşit haklara dayalı liberal rejimin
    serpilmesine hizmet ediyor. (Itimat)
  • Friedman, on yıl öncesine kadar, sosyalizmden dönüş icra eden ülkeler için söyleyebileceği üç şey bulunduğunu belirtiyor: ” özelleştirme, özelleştirme, özelleştirme. ” “Fakat yanılıyordum,” diye devam ediyor. “Hukuk düzeninin, özelleştirmeden muhtemelen daha temel bir nokta olduğu ortaya çıktı”. (Devlet İnşası)
  • “Washington’daki Virginia eyaletinin yıllarca yaşadığım Fairfax County bölgesi ABD’nin EN ZENGİN bölgelerinden biridir. Her kış, fırtınaların ardından mevsimlik donma ve çözülme sonucu bölgenin yollarında çukurlar oluşur. İlkbaharın sonunda ise tüm bu çukurlar sihirli bir şekilde doldurulur, böylece kimsenin bu çukurlardan birinde aracının aksını kırmaktan korkmasına gerek kalmaz. Çukurlar doldurulmazsa Fairfax County sakinleri öfkelenir ve yerel yönetimin yetersizliğinden şikayet etmeye başlar; hiç kimse (kamu yönetimindeki birkaç uzman hariç) bu hizmeti mümkün kılan karmaşık ve görünmez toplumsal sistemi, komşu Columbia bölgesinde çukurların dolmasının neden daha uzun sürdüğünü ya da çukurların gelişmekte olan pek çok ülkede neden asla doldurulmadığını bir an olsun düşünmez.” (Siyasi Düzenin Kökenleri)
  • Kuvvetli bir ulusal kimlik anlayışı devlet inşasının lüzumlu bileşenlerinden biri olsa da bu ek olarak bir çekince barındırmaktadır ulusal kimlik çoğu zaman etnik köken, ırk, din yada dil şeklinde bazı kimseleri içeri alıp diğerlerini dışta bırakan ilkeler çevresinde inşa edilir. Milli kimlik çoğunlukla öteki grupların tam karşı tarafında şekillenir ve böylelikle de toplumda bir iç uyum sağlasa bile çatışmanın kalımlı kalmasına hizmet etmektedir ulusal uyum kendisini dışa doğru saldırganlık olarak izah edebilir. (Siyasi Seviye ve Siyasi Çürüme)
  • ll. Dünya Savaşı’ndan sonrasında sömürgeciliğin so­na ermesi, dünyanın gelişmekte olan bölgelerinin tamamın­da devlet inşa süreci fııryasını başlattı; bu süreç, Hindistan ve
    Çin şeklinde ülkelerde başarıyla tamamlanırken, Afrika, Asya ve
    Ortadoğu’nun öteki pekçok ülkeleri için rafta kaldı. Çöken son
    Avrupa imparatorluğu -yani eski Sovyetler Birligi-farklı fark­lı çogunlukla da fena sonuçlar doğuran aynı süreci tetikledi. (Devlet İnşası)
  • Devletlerin Irak’a yaklaşımının doğru olup olmadığı tar­tışmaya açıktır fakat zayıf ya da başarısız devletlerin dünyasında, güvenliğe duyulan gereksinimle, internasyonal kurumların bu ihtiyacı karşılama becerisi içinde ciddi, potansiyel bir uyumsuzluk var­dır ve bu duruma özgü şartların dikkatleri bu olgudan uzak tut­masına izin vermemeliyiz. (Devlet İnşası)
  • Batı rasyonalizmi, evrensel davranış biçimlerini destekleyen herhangi bir rasyonel yerin olmadığı sonucuna vararak kendi altını kazmaya başlamıştı. Bu görüşü en açık şekilde, çağdaş rölativizmin babası kabul edilen Nietzsche’nin düşüncesinde görmek mümkündür. (Büyük Çözülme)
  • Devletlerin ellerinde bulundurdukları yasal güç tekeli, bireylerin Hobbes’un “ Herkesin herkesle savaşı” söylediği şeyden kurtulmasını sağlar fakat öte taraftan dünya ölçeğindeki çatışma ve savaşlara da zemin hazırlar. (Devlet İnşası)
  • Aşırı irileşmiş bir devletin bastırmaya ve kapsamaya zorlandığı sayısız dağınık bireyden oluşan bir cemiyet, gerçek bir sosyolojik canavar meydana getirir…. (Itimat)
  • İnsanlar yalnızca ceberrüt yöneticilerin ve başpapazların değil, bununla birlikte demokratik olarak seçilen memurların, bilim adamlarının ve öğretmenlerin otoritesini de sorgulamaktadır. (Büyük Çözülme)
  • Eğer hayvanların haksız yere ıstırap çekmeme “hakkı” var ise, bu hakkın doğası ve sınırları tümüyle, o türler için neyin tipik olduğuna ilişkin ampirik gözlemlere -yani o türlerin doğaları ile alakalı bağımsız yargılara- dayanır. Bildiğim kadarıyla bugüne dek en köktencilik hayvan hakları eylemcisi bile, insanların her gün milyarlarcasını yok etmek için uğraştığı AIDS virüslerinin ya da E.coli bakterilerinin haklarını savunmaya kalkmamıştır. Bu canlı varlıklara hak ve imtiyaz tanımayız şundan dolayı sinir sistemleri olmadığı için acı çekemez ya da durumlarının bilincinde olmaz görünmektedirler. Durum bu şekilde olduğunda, bilgili yaratıklara çoğu zaman daha geniş haklar veririz; şundan dolayı onlar da tıpkı insanoğlu şeklinde acı çekebilir, korku ve ümit duygularını deneyimleyebilirler. (İnsan Ötesi Geleceğimiz)
  • Biyoteknoloji, dünyanın dört bir yanında binlerce minik laboratuarda geliştirilmektedir. Bence bu teknoloji insa­noğlunun geleceğinde hem iyi hem de fena açıdan mühim bir etken olaca (Kör Nokta)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş