Eğitim

İnsanlık Durumu – André Malraux Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanlık Durumu – André Malraux Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanlık Durumu kimin eseri? İnsanlık Durumu kitabının yazarı kimdir? İnsanlık Durumu konusu ve anafikri nedir? İnsanlık Durumu kitabı ne konu alıyor? İnsanlık Durumu PDF indirme linki var mı? İnsanlık Durumu kitabının yazarı André Malraux kimdir? İşte İnsanlık Durumu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: André Malraux

Çevirmen: Ali Berktay

Yayın Evi: İletişim Yayınları

İSBN: 9789750500299

Sayfa Sayısı: 320


İnsanlık Durumu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İspanya İç Savaşı’ndan Nazi Almanyası’na, 20. yüzyılın röntgenini çeken Malraux, İnsanlık Durumu’nda Çin devrimi üstünden bir anlam ve kıymet sistemi olarak siyasal eylemi sorguluyor.


İnsanlık Durumu Alıntıları – Sözleri

  • “Bir insan yaratmak için dokuz ay gerekir,
    fakat öldürmek için bir tek gün yeter.”
  • Acıdan yana bir eksiğimiz yok…
  • Zaten insanoğlu kim bilir iktidarı umursamıyor. Bu düşüncede onları aslolan büyüleyen, gerçek erk değil, o mevkinin sağlayacağı tatlı keyifler düşüdür. Kralın erki yönetmektir, değil mi? Ama insan yönetmek istemez: Baskı yapmak ister. İnsanlar dünyasında insandan fazla bir şey olmak ister. İnsanlık durumundan kurtulmak diyordum. Güçsüzlük değildir bu: Tam tersine gücün her şeye yetmesi isteğidir. Güç isteğinin entelektüel bir gerekçelendirmeden başka bir şey olmadığı hastalıklı kuruntu, tanrılık isteğidir: Her insan tanrı olmayı düşler.
  • Niye çalıştığını bilmeden on iki saat çalışan bir insan için, ne saygınlık, ne de gerçek bir yaşam mümkün değildir.
  • İnsanların hayatlarını dayandırdığı derhal her şeyden, aşktan, aileden, işden uzak durmayı başarmış, fakat korkudan kurtulamamıştı.
  • Her şey işarettir. İşaretten işaret edilen şeye yönelmek, dünyayı derinleştirmek, Tanrı’ya doğru gitmektir.
  • İnsanın kıskançlığının deposu acaba yalnız ötekinin neler varsaydığı ile alakalı varsayımlar mıdır? Ne zavallı bir insanlık…


İnsanlık Durumu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İnsanlık Durumu: Son birkaç senedir yeni yazar keşfetmekte ya da günümüz yazarlarını okumakta güçlük çekiyorum. O yüzden kült yazarlara geri dönüyorum. Bilhassa de toplumsal gerçekçi yazarlara. Mesela Fallada, London, Steinback, Hemingway, Camus, Celine, Sartre, Remarque, Malraux ve niceleri… Hepsi yaşamış olduğu devrin ruh haline, sosyolojisine, mücadelesine ışık tutmaşlardır. Neredeyse hepsi İkinci Dünya Savaşı, İspanya İç savaşı, kendi ülkelerinin direniş mücadelesinde bulunmuştur. Bu yüzden savaşın anlamsızlığını, insan yaşamın ucuzluğunu, siyasal ideolojilerin çelişkilerini görmüşlerdir.
《☆☆☆》
Malraux bir Fransız olarak Çin devrimine giden süreci anlattığı bu romanında; devrimcilerin kendi içinde yaşamış olduğu çelişkileri, politik ideallerini, bağımsızlık mücadelelerini konu alıyor. Çan Kay Şek ve Sun Yat Sen ile birlikte Modern Çin’in temellerini atan mühim bir asker ve politikacıydı. Fakat onun devrimi milliyetçi ve burjuva kökenliydi. Neredeyse 20 senelik başbakanlık sürecinde Japon istilası, İngiliz Sömürgeciliği ve komünist devrimle savaşım etmiştir. Kimi süre düşmanları ile bağlaşık olmuştur. İşte Malraux Çin Devrimine değişik bir bakış açısıyla okurlara sunuyor… (Murat Koçhan)

Fransız yazar Andre Malraux’nun ölmeden ilkin okunması ihtiyaç duyulan 1001kitap sıralamasında de yer edinen eseri İnsanlık Durumu, 1927 yılı Şangay’ına götürüyor okuyucuyu. Komünistler ve Çan Kay Şek’in önderliğinde Kuomintang (milliyetçiler) arasındaki çatışma çevresinde Çin’deki kaos-iç cenk periyodunu anlatılıyor kitapta. Siyasi bir dönem romanı, kurgusu ve akıcılığıyla da serüven romanı tadında. Malraux toplumcu gerçekçi bir eseri Edebi yönden varlıklı bir üslupla yazmış. Okuyucuyu değişik ve mühim bir döneme alıp götürmesi açısından eseri oldukca fakat oldukca sevdim; siyasal-zamanı okumalardan hoşlananlara tavsiye ederim. Ama yazarın kalemi bana oldukca hitap etmedi, salt bir Edebi yapıt olsa okumakta zorlanabilirdim, zira kitabın dilini oldukca içselleştiremedim. Yine de hoş bir dönem romanıydı. (İpek Dadakçı)

Çen,suikastçi.Kitaba müthiş bir aksiyon filmi izler şeklinde başlarız.Çen elinde bıçak bir odanın eşiğinden azca sonrasında öldüreceği adama bakıyor…
Bu satırları okurken kimi süre suikastçi şeklinde heyecana kapılıyoruz kimi zamanda kurbanın yerine geçiyoruz,o denli canlı bir ifade,bıçağın soğukluğunu ,odanın karanlığını,insanın gırtlak seslerini,odanın bir yerinde bir balkon bulunduğunu ve bu balkondan çıkıp vaka mahalini bir an ilkin terketme duygusunu ve daha ilkin hissetmediğim başka başka duygularla dolu bir girişle kitaba giriyorum.Müthiş bir şey okuyacağım bilinciyle okumamı kısa kesiyorum,bazı kitaplar asla bitmemeli,hemencecik tüketilmemeli sindire sindire okunmalı.
Kyo,Çen,Kyo’nun babası ve May,kitaptaki ana karakterler.Birde Rus Kotov var,odaya girince havayı soğutan.Ama Kotov kitabın sonunda öyleki bir hareket yaparki okuru perperişan bırakır sayfaların ortasında.
May,Kyo ile evli,ilişkileri sevgiden oldukca ortaklık barındırıyor,birbirinin günahlarını bilen anlatılmaz bir bağ,onları bir arada tutan sevgi ya da mutluluk değil,günah bağları ,sevgi ve mutluluk bağından kat ve kat daha sağlamdır.
Baba,Kyo’nun babası,Baba Gisors,bizim evlatların akıl hocaları katiller ve elebaşilar,örgütçülerin değil,durumun,insanlığın durumunun akıl hocası,kitaptaki tüm parlak sözlerin neredeyse tek sahibi.
Devrimin başarısız olacağı onun bir direnişe dönüşmesinden anlaşılır.Bizim çocuklar niçin başarısız oldular.Bunun mühim iki sebebi var.1.yeteri kadar inanmamak 2.tabanca kullanmayi bilmemek.Tabiki bunlar degil,bunlar görünen nedenler asil sebepleri Çen ve Kyo üstünden açıklamaya çalışacagım. Kyo işin düşünce tarafındaki Çen ise dehşet tarafındaki isim biri düşünce inşasından diğeri yıkım ekibinden. Asıl nedenlerden birincisi Kyolardan yada kendini Kyo şeklinde görenlerden oldukca olmasi Çenlerden ise yeteri kadar olmamasi. Devrimde fazla fikir korkaklığa götürür. Devrimin karşısındaki diktatörde tüm diktatörlerin olduğu şeklinde korkaktır. Düşünerek korkan devrim, diktatöre yaklaşır, ikiside aynı hammaddeden oluşmaya adım atar kısaca korkudan. Ben en oldukca korkaklardan korkarım devrimde öyleki.Bir diktatör korkaklığı sebebiyle en acımasız ,en canice kararları asla zorluk çekmeden alır,diktatörün canı kıymetlidir,o yüzden kimselere güvenmez.Kyo ya dönecek olursak kararlarını alır fakat üstundeki kyocuklara tesir edemez,devrimde saatler önemliyken harekete geçmek günler alırsa geçmiş olsun.Çen ise eylemi temsil eder,bu tip adamlar eğer olmazsa olmazdır fakat bu başarısızlikta sayılarının azca olmasi talihsizliktir. Diğer niçin ise satrançtaki Rok hareketine benzer,bir şah vardir,onu koruyarak oyunu kazanmalıyızdır,şah devrim ise köşeye sıkıştığında Rok hareketiyle saf değişiklik yapmak,kale ile işbirliğine girmek işi bitirir,devrim kaçarak,gizlenerek yapılamaz.Kyo vezirdir fakat tek vezir olması gerekirken bir sürü vezir peydahlanır ve Kyo yu piyonluğa sürerler,Çen ise attır ,sayısı ikidir,satranç ustalarına sorsanız iki vezir mi üç at mı diye üç atı tercih edeceklerdir,satrançtaki en atılgan, en olmadık hamleler attan gelir,ata tedbir almak zor bir iştir. Mat bir çok süre atların karşı tarafı hareketsiz bırakmasıyla vezir veyahut filin son darbeyi indirmesiyle gerçekleşir.Kale satrançtaki en yansız taştır,kaleye güvenirsen kuşatılman an meselesidir.Rok devrim için sanat içerikli bir harekettir yalnız,başarısız bir devrimin şiiri.
İşin teknik tarafı bu şekilde,işin ruhsuz tarafı.Diğer taraf ise can pazarı,anlatması zor,ruhsuz tarafıyla bıraknak arzu ederdim fakat kitaba haksızlık olurdu bu.
Sağ kalan devrimcilerin sıralarını beklemeleri,en iyi ölüm şekli kurşuna dizilmek,adam başı oniki kurşun,şartlara gore iyi bir ölüm şekli.Diri diri yakılmak,gözler yanıncaya kadar hemde,trenin altına atılmak yada o an subayların aklına ne geliyorsa ,öldürme şekillerinde yaratıcılık mevzusunda hiçde yabana atılır değil bu subaylar. Şu üçünü kurşuna dizelim ilkin ikisi gelsin,ikili gidenler şanslıdır ölürken yalnız olmayacaklardır,tek kalan ise 2 dakika sonrasında öleceği için değil bir başına kalmış olduğu için kendinden geçer.Kotov’un efsanevi davranışıda tamda bu ölüm sırasındayken gerçekleşir…
Yağmur mu bu yağan,son kez ıslanan insanoğlu,bu onların son yağmuru.Devriminde son yağmuru,devrim talihli olan tarafta oda ölür fakat dirilme özelliği vardır,insanların durumuysa hangi devir olursa olsun herzaman olduğu şeklinde içler acısı…
İnsanlik durumunu Baba Giors’dan kulak verin ben anlatamam onu, tıpkı Çen ve Kyo’yu anlatamadığım şeklinde.
Özgürlük kimi zaman başkalarını öldürebilmek hakkını yada cesaretini elde etmekti,şartlar özgürlüğü bu hale getirebilirdi,insan elini kolunu bağlayan şeyleri yitirince bu özgürlüğü gerçekleştirebilirdi.Korkunç fakat bu şekilde bir gerçek maalesef ki var. (Fırat Özbey)


İnsanlık Durumu PDF indirme linki var mı?


André Malraux – İnsanlık Durumu kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İnsanlık Durumu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı André Malraux Kimdir?

André Malraux (1901-1976) Fransız romancı, sanat tarihçi ve devlet adamı.

1922’de bir Khmer tapınağını görmek amacıyla Kamboçya’ya gitti.Tapınağın kabartmalarını sökmek suçundan bir süre hapis yattı. Burası, Malraux’nun sömürge karşıtı düşüncelerinin geliştiği yer oldu. Güneydoğu Asya’da L’lndochine Enchainee adlı gazeteyi kurdu. Daha sonrasında Çin’e geçerek Devrimci eylemlerde bulunmuş oldu.

1929’da Afganistan ve İran’da, 1934’te Arabistan Yarımadası’nda araştırmalarda bulunmuş oldu. İspanya iç savaşına pilot olarak katılıp, cumhuriyetçi cephede savaştı. 1945’te Roman yazmayı bırakarak Sanat Tarihine yöneldi.1959-1969 içinde Fransa’da Kültür Bakanı olarak vazife yapmış oldu. Dönemin felsefi ve ideolojik yapısını sorgulayan Malraux’nun yapıtlarında, burjuva toplumuyla ve bu toplumda yaşayan bireylerin varoluşsal sorunlarıyla bir hesaplaşmasını görürüz.

En mühim eseri Dünya klasikleri içinde bulunan (La Condition Humaine) İnsanlık Yazgısı (1933), (L’Espoir) Umut (1937), (Les Noyers de l’Altenburg) Altenburg’un Ceviz Ağaçları (1947).


André Malraux Kitapları – Eserleri

  • İnsanlık Durumu
  • Umut
  • Altenburg’un Ceviz Ağaçları
  • Kanton’da İsyan
  • Turan Yolu
  • İnsan Yazgısı
  • Karşı Anılar
  • Fatihler
  • Büyük Yol
  • Obsidiyen Kafa
  • Düşsel Müze
  • Batı’nın İğvası


André Malraux Alıntıları – Sözleri

  • Devrimin en büyük gücü umuttur . (Umut)
  • Cumhur – körler toplusu… (Batı’nın İğvası)
  • “Sanatın geçmişi Avrupa için olsa olsa sanat denilen bu üslubun geçmişi olmuştur ve bu geçmiş bize bir üsluplar evreni olarak görünür… Bilinmeyen veya küçümsenen bir güç, bir asır önce sanatçının en temel güçlerinden biri olarak ortaya çıkıyordu. (…) Ama bu gücün şaşırtıcı biçimde yükselmesi bize unutulması mümkün olmayan birkaç sözcüğü açıkça telaffuz ettirmektedir: ‘Müze’ bir doğrulamaydı, ‘Düşsel Müze’ ise bir sorgulamadır.” (Düşsel Müze)
  • Meydan, saray ve zamanı bahçelerde bulunan heykellerin yerini, mukaddes dağ, mabet ve mezarlıklardaki heykeller alacaktır; bu durum tek probleminin güzel duyu olmadığını göstermek için yeterlidir. (Düşsel Müze)
  • Öldürülmek, yok olmak umurunda değildi onun: kendine aldırış etmiş olduğu yoktu. Böylece zafere olmasa bile kavgasına kavuşmuş olacaktı. (Büyük Yol)
  • Her şey işarettir. İşaretten işaret edilen şeye yönelmek, dünyayı derinleştirmek, Tanrı’ya doğru gitmektir. (İnsanlık Durumu)
  • Kendime sık sık, uzlaşmanın özgürlüğün bedeli olup olmadığını sormuşumdur. (Karşı Anılar)
  • Kölelerde oldukca kuvvetli bir yalan içgüdüsü vardır. (Altenburg’un Ceviz Ağaçları)
  • Yaşam ahmakça bir şey olduğuna gore, ölüm niçin zekice bir şey olsun ki? (Karşı Anılar)
  • Her dahi birazcık şamandır, fakat doğal, her budala da birazcık şamandır. (Turan Yolu)
  • “Bir insanın hayatı hiçbir şeydir ama hiçbir şey bir insan hayatının yerini tutmaz” (Düşsel Müze)
  • Siz kendinizde bulamadığınız bu dünya teriminin yerini, inşālarla dolduruyorsunuz. (Batı’nın İğvası)
  • Bu sebeple, en insan adamlar devrim yapmaz, iki gözüm: ya kitaplıkları doldururlar, ya da, yazık ki, mezarlıkları. (Umut)
  • Burada, yazmak, yaşamayı sürdürmenin tek yolu. (Altenburg’un Ceviz Ağaçları)
  • Çocukken uçan martıların kanatlarına bakmaya doyamazdım. İki orak ağzını çağrıştıran bu kanatlar benim için bir pastahane vitrininden daha çekiciydi. (Turan Yolu)
  • İnsan kendi içinde kendine yabancı … (Büyük Yol)
  • İnsan, tüm bu pisliğin içinden, demişti, emin adımlarla bir çöp yığınını iyi mi tekmeleyip geçerse öyleki geçmeli…”
    ••• (Fatihler)
  • Ama biliyorum ki, tüm hayatım süresince toplumsal düzeni karşımda bulacağım ve kendimde ne var ise hepsinden vazgeçmeden onu asla kabullenemiyeceğim. (Fatihler)
  • Sizin için üstünlük silahlı insanın üstünlüğü, acının üstünlüğüdür ve bizim için duygu yoğunluğundan gelen mükemmelliğin üstünlüğüdür. (Batı’nın İğvası)
  • Öylesine bıraktığımız sayısız gömüt… (Batı’nın İğvası)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş