Kitap Künyesi

Yazar: Ergun Hiçyılmaz

Yayın Evi: Bilge Karınca Yayınları

İSBN: 9789756553152

Sayfa Sayısı: 190

İpsiz Recep Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Birdiler… İki oldular…

Üç ve dört ve beş ve on ve bin oldular… Sonra yüz bin

ve milyon olacaklardı.

Büyük gürültüler içinde bir sessizlik miydi? Kalabalıkta

bir yalnızlık mı yoksa? Ya da büyüyüp büyüyüp, karanlığa

düşen bir aydınlık mı? Yarattığı efsaneye, öylesine

mütevazilik örtüsü çekmiş ki, kaldırdığımızda sislerle

kaplı dünle karşılaşıyorsunuz.

“İp”e uzanmış boynunu asla bükmeyen ve asla baş eğmeyen

bir deli fişek… Başkaları için yaşayıp, ülke

istiklalini, kendi istikbaline yeğ tutmuş tam bir “Eski

vakit Bey”i…

Öfkesi kadar gönül alma özelliği de vardır. Siyasete

bulaşmamış, kaldırdığı başını, oldukça fırsatlarla

karşılaşmasına karşın “müreffeh yaşam’a asla eğmemiştir.

İpsiz Recep Alıntıları – Sözleri

• Milis liderlerinin geçmişteki izleri silmek için Kuva-i Milliyeye katıldıkları görüşü inandırıcı olmadığı kadar da kırıcıdır.
• Bir zamanlar “kanun”ların kovaladıklarını yönlendirip, düşman ve vatan hainlerini kovalar hale getirmek ve bu yönde eşine azca rastlanır bir örnek vermek de Recep Reis’e mahsustu.
• Sadrazam Damat Ferid Paşa, İpsiz Recep ve arkadaslarının ele geçirilmesi için Kefken’e Kuvva-i İnzibatiye seksen jandarma göndermişti.
• Milli Savaşım’nin ilk direniş teşkilatlarından biri de Trabzon Muhaaza-i Hukuk-I Milliye Teşkilatıydı.
• Karadeniz sahil şeridi konumları itibariyle devamlı stratejik ehemmiyet taşımış ve Milli Savaşım’de mühim rol oynamıştı.
• Bir çok geride bir gömüt taşı bile bırakamayacak kadar sessiz ve yalnız ölmüştü.
• Silahlanan direnişçiler, işgalciler kadar işbirlikçiler ve isyancı çetelerle de savaşıyordu.
• Karakol Teşkilatı ile başlamış olan ve esasını eski Teşkilat-ı Mahsusa elemanlarının teşkil etmiş olduğu Milli Mücadelenin gizli saklı direniş örgütleri temelde ülkenin kurtarılmasını amaç edinmişti. Karakol örgütü Mustafa Kemal, samsun’a çıkmadan ilkin kurulmuştu. Askeri bir görünüşte olmasına karşın siyasal bir kuruluştu.

İpsiz Recep İncelemesi – Kişisel Yorumlar

NOT : Duygu patlaması yaşayıp milliyetçi damarınızı kabartacak bir eserdir.
İpsiz Recep. Pekâlâ niçin ipsiz diye lakabı var ? Günümüzde ipsiz lakabı asla hoş karşılanacak bir kelime değildir. Ancak kitaptaki bu lakap ; vatan için her şeyini veren , maaşını bile bağışlayan bir insanın hiçbir şeyi kalmaması sonucu verilmiştir. Bu açıdan bakinca ne de güzel bir lakap… Kitaptaki ifade da oldukça keyif verici. O devrin insanlarının konuşmalarından kesitler sunuluyor ve bu da renkli bir görüntü oluşturuyor kitapta. Merak ediyorsunuz sadece en kötüsü memleketin her tarafı işgal altındayken bu yüreği güzel insanların elinde olmayan imkanlar… Sabır , metanet , muhakeme ne derseniz deyin fakat insan üstü bir sevgiyle savaşıp kazanılmış bir zaferi konu alıyor. Okuyalım dostlar , biliyoruz biz bağımsızlık mücadelesini , kurtuluş savaşını demeden okuyalım ! Şundan dolayı gizli saklı kahramanlarımız var. Keyifli okumalar dilerim. (Banksy)

Karadeniz’in vatanını karşılıksız seven halkının tozlu raflar arasındaki belgelerde kalmış olan kahramanlığını gün yüzüne çıkartan kitap. O denli ki kitabı okuduktan sonrasında Tüm Karadeniz’i kurtuluş mücadelesinin şah damarı bulunduğunu hissettim. Zira gerek tabanca mühimat ve insan taşımacığından olsun gerekse cephede olsun onlarca Karadenizli adı var. (Muhammet Çelik)

İpsiz Recep PDF indirme linki var mı?

Ergun Hiçyılmaz – İpsiz Recep kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de İpsiz Recep PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ergun Hiçyılmaz Kimdir?

1942 senesinde Eskikent’de dünyaya geldi. Gazetecilik yaşamı 1960’da başladı. Akşam, Yeni Sabah, Yeni İstanbul, Iyi sabahlar, Fotospor, Tercüman, Güneş, Nokta, Yankı, Hürgün şeklinde yayınlarda çalıştı. Bu yayınlarda muharrirlikten gösterim müdürlüğüne kadar etkin görevler üstlendi.

Yaprak Sanat Dergisi’ni gösteren Hiçyılmaz’ın Yelken, Cenup, Varlık, Hisar şeklinde dergilerde şiir ve öyküleri gösterildi. Bu arada Barış Dergisi’nin şiir ödülünü kazanmıştır.

Gazeteciler Cemiyeti, TSYD şeklinde kuruluşların 27 kez başarı ödülünü alan Hiçyılmaz, 1986’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin spor yazarlığı branşında “Senenin Gazetecisi” ödülüne layık görüldü. 1993 senesinde ise Altın Kitaplar ödülünü kazanmıştır. Ergun Hiçyılmaz’ın spor yazarlığı mevzusunda Türk Spor Tarihi, Sporun Yapısal Analizi, Spor Yazarı, Beşiktaş, Futbol, Türkiye’de Sporun Öyküsü, Atatürk’ün Gençlik ve Spor Politikası, Sporda Batılılaşma Hareketi, Niçin Kitlesiz Spor Değil, Sporda Ünlüler Ansiklopedisi, şeklinde kitapları vardır.

Osmanlı sürecini inceleyen Teşkilât-ı Mahsusa ve Kurtuluş Savaşı’nda Casusluk Örgütleri, isminde yayınlardan sonrasında yazarın son çıkan kitapları şunlardır:

Eski İstanbul’da Muhabbet (cep), Çengiler Köçekler Dönmeler Lezolar (cep), Başverenler Başkaldıranlar, Gizli Servisler, Beni Toprağıma Gömün, Cellâtları da Asarlar (Altın Kitapları) Meyhaneler, Kabadayılar ve Yosmalar (Pera Orient), İsyan Benim Adımdır (Bilge Karınca) Çerkes Ethem (Varlık), Son İstanbullu, Fi Tarihi, İpsiz Recep (Bilge Karınca).

Hiçyılmaz’ın Teşkilât-ı Mahsusa Casusluk Örgütleri ile Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong, Dargınam Sana Hayat/Zeki Müren, Kitapları da Kamer Yayınları tarafınca okurlarına ulaştırıldı.

Türkiye’de ilk sesli kitabın yazarı da olan Hiçyılmaz, yazılarını “Fi Tarihi,” ve “Hayat Sayfaları” başlıklarıyla Sabah grubunda sürdürüyor. Takvim ve Sabah’ta yazan ve halen Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi bulunan Hiçyılmaz bunun yanı sıra çeşitli öğretim kurumlarında da öğretim üyeliği yapmaktadır.

Ergun Hiçyılmaz Kitapları – Eserleri

• Teşkilatı Mahsusa – Yemin Billah Ilkin Vatan
• İpsiz Recep
• Beşiktaş
• Racon – İstanbul Kabadayıları
• Acele Gelişme Çocuk
• Hücre
• Esir Kampları : Bana Biraz Özgürlük Yollar mısın?
• Fenerbahçe
• Çerkez Ethem
• Türk Kelebeği
• Teşkilat-ı Mahsusa ve Casusluk Örgütleri
• Avrat Pazarından Hareme
• Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong ve Casusluk Örgütleri
• Beni Toprağıma Gömün
• İstanbul Geceleri ve Kantolar
• Galatasaray
• Her Şafakta Ölürüm
• Osmanlıdan Cumhuriyete Gizli Teşkilatlar
• Cellatları Da Asarlar
• Gizli Belgelerle Çerkes Ethem
• Bana Güneş, Çiçek ve Resmini Gönder
• Çengiler, Köçekler, Dönmeler, Lez’olar…
• Karakol
• İsyan Benim Adımdır
• Türkiye’de Futbol
• Teşkilat-ı Mahsusa’dan MİT’e
• İstanbul’u Sarsan Oldukça Hususi Aşklar
• Belgelerle Teşkilat-ı Mahsusa ve Casusluk Örgütleri
• Eski İstanbul Hayatı Yosmalar Kabadayılar
• Eski İstanbul’da Muhabbet
• Büyük Sığınak: Türk Yahudilerinin 500 Senelik Serüveninden Sayfalar
• Yüzyıllık Tarih Beşiktaş
• Başverenler Başkaldıranlar
• Hayatın Şarkı Söylediği Seneler
• Elveda Vatanım
• Dargınım Sana Hayat
• Operasyon: MİT-CIA-MOSSAD-KGB
• Türkiye’de Spor
• Meyhaneler

Ergun Hiçyılmaz Alıntıları – Sözleri

• “Aşk insanın kaderini örer ve insan ancak,sevebildikçe insandır…” (Acele Gelişme Çocuk)
• Oğullarından Beyazıd’a Selim’den daha oldukça yakınlık gösteriyordu.
  Bu gizli saklı muharebede Kanuni büyük olmasından dolayı Selim’in padişah olmasını istemekteydi sadece Hürrem Sultan’ın Valide Sultan olma imgesel gerçekleşmeyecek ve 17.04.1558’de İstanbul’da vefat edecekti. (Avrat Pazarından Hareme)
• Istanbul’daki bir casus kuryenin, konsolosluguna verdiği rapor: “Gerekli parayı bulursanız, arzu ettiğiniz işi götüreceğimiz adamı Beyoğlu’nda bulabilirsiniz. Hem Osmanli Imparatorluğu’nun her tarafında adamlar bulundurabilmek, hem de başka elçiliklerdeki dolapları öğrenebilmek icin paraya ihtiyac vardir. Bol para karşılığında Osmanlı Imparatorluğu’nda sır diye bir şey kalmaz. Fakat her şeyi zamanında haber almak istiyorsanız, kullandığınız adamları, işinizin olmadığı durumlarda da hoş tutmalısınız. Aksi taktirde asla ummadığınız zamanda size büyük zararları dokunabilir. Sizi derhal düşmanlarınıza satabilirler. Beyoğlu’nda yaşayanlara dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz. Burada casusuluk babadan oğula, anadan kıza geçer.” (Teşkilat-ı Mahsusa’dan MİT’e)
• Milli Savaşım’nin ilk direniş teşkilatlarından biri de Trabzon Muhaaza-i Hukuk-I Milliye Teşkilatıydı. (İpsiz Recep)
• Bir zamanlar “kanun”ların kovaladıklarını yönlendirip, düşman ve vatan hainlerini kovalar hale getirmek ve bu yönde eşine azca rastlanır bir örnek vermek de Recep Reis’e mahsustu. (İpsiz Recep)
• BABANIZ ŞAMPİYON… (Beşiktaş)
• Daha gamsız,
  Daha çocuktum.
  Riya lügatte bulamadığım kelime idi.
  Çamurdan heykeller yapardım sonbaharda,
  Tırnaklarımın arası simsiyah
  Kapkara.
  Daha gamlı,
  Daha akıllı,
  Ve daha…
  Çocukluğu veda
  Hayat her şeyi kirletti
  Tırnaklarımın arası bembeyaz. (Acele Gelişme Çocuk)
• Danton ne demişti?
  “Vatanın karşısındakileri kısaca düşmanları yenmek için cesaret, cesaret, daima cesaret…” (Her Şafakta Ölürüm)
• Yaralı olan yürekleridir ki, acısı namütenahi olup, yalnız şefkat ve saygıdır ilaçları… (Her Şafakta Ölürüm)
• Bir kere eğilmişsin,bir kere doğrulması zor” diyenleri haklı çıkaran bir sonu vardır. (Racon – İstanbul Kabadayıları)
• Harem, Osmanlı’dan ilkin Emevi ve Abbasiler ile İran ve Bizans’ta vardı. (Avrat Pazarından Hareme)
• Tarih sayfalarını yansız incelem ettiğimizde her geçen gün meselelere bir yenisinin eklendiğini görürüz. Zaman, karanlıkları aydınlatacak kadar güçlü; tarih, her an değişebilecek kadar engindir. (Hücre)
• Din ve ırk bakımından ayrıyız fakat ülke sathında vatan duygusu altında birleşmek istiyoruz ve birleşebiliriz de. (Her Şafakta Ölürüm)
• Asri Türk Kadını Cemiyeti adına konuşan bir bayan diyordu ki:
  “İşte yaşamı, ruhu Türk olan İzmir’i bugün Yunanlılar aldılar. Belki de yarında göğsümüzden bir şeyi kalbimizden bir yaşamı koparır şeklinde Konya’mızı, Bursa’mızı hatta tüm güzellikleriyle İstanbul’umuzu isteyecekler. O vakit kalbimize zehirli tırnaklarını geçirip, her fırsatta bizi birazcık daha
  ölüme yaklaştıran bu ezici kuvvetler karşısında gene bu şekilde sessiz ve boynu eğik mi yaşayacağız? Hayır, hayır … Biz hanımefendiler bu hak harbinde en önde olacağız. ” (Türk Kelebeği)
• İşgal süresince ve Milli Savaşım esnasında kaç Türk yargılanıp cezalandırıldı ve ne kadarı ülke dışına sürülerek, oldukça ötelerde “cehennem yaşamı” yaşadı?
  Dönen yalnız polis Cemil Bey mi? Ya da “Direniş örgütü” mensubu olmak ve iki Fransız öldürmekle suçlanıp, Guyan’da ölüme terk edilen yalnız Zileli İbrahim Bey mi? (Türk Kelebeği)
• Onlar her sabahleyin uyandıklarında aynı sözü söylüyorlardı. “Bak, öldürülmedik ve bugün de yaşıyoruz.” (Hücre)
• İngilizler ,1918 Eylül’ünde Filistin’deki Nazareth işgali esnasında Von Papen’in belgelerini Germania Otelin’de ele geçirmişlerdi.Almanya’nin ,dolayısıyla bizlerin ve öteki müttefiklerin sırları artık Intelligence Service’in elindeydi. (Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong ve Casusluk Örgütleri)
• “Bir gün mecnun çalarsa kapını
  Gözlerine iyi bak:
  Kendini göreceksinbebeklerinde.
  Dağınık saçlarında duman duman kendini.
  Çatlak dudaklarında eski aşkını yol yol…
  Dilenirse boşlama,
  Gönlünden bir dilim at.
  Sevap işlersin
  Aşkımın zekatını gönlümün sahibine verdim dersin…” (Acele Gelişme Çocuk)
• O şekilde de olsa bu şekilde de olsa herkesi eşitlerdi toprak (Beni Toprağıma Gömün)
• Gözlerime iyi bak: Kendini göreceksin bebeklerinde. (Acele Gelişme Çocuk)