Eğitim

Kabakçı Mustafa – Reşad Ekrem Koçu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kabakçı Mustafa – Reşad Ekrem Koçu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kabakçı Mustafa kimin eseri? Kabakçı Mustafa kitabının yazarı kimdir? Kabakçı Mustafa konusu ve anafikri nedir? Kabakçı Mustafa kitabı ne konu alıyor? Kabakçı Mustafa PDF indirme linki var mı? Kabakçı Mustafa kitabının yazarı Reşad Ekrem Koçu kimdir? İşte Kabakçı Mustafa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Reşad Ekrem Koçu

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050937213

Sayfa Sayısı: 160


Kabakçı Mustafa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı zamanı, son iki yüzyılında, ilerleme ve aydınlanma çabalarına karşı kurulu düzeni sürdürme yanlılarının önayak olduğu isyanların tarihidir. Lale Devri’nin aydınlığını 1730’da Patrona Halil İsyanı karartmıştı. Fransız Devrimi’nin yapıldığı 1789 senesinde tahta oturan III. Selim’in yenileşme çabalarıyla ve “türlü iç ve dış gailelerle” geçen on sekiz senelik sürecini de “Kabakçı Vakası” denilen kanlı bir ayaklanma kapadı (1807). Reşad Ekrem Koçu “Türkiye’de devlet gücüne indirilen en ağır darbelerden biri olan” bu isyanı ve başlıca aktörlerini tarihçi titizliği, romancı yaratıcılığıyla ele alıyor.


Kabakçı Mustafa Alıntıları – Sözleri

  • İlimle meşgul olan müderris efendiler ile mahkemelerde adaleti temsil eden kadı efendilerinin bir çok bir cüppe ile kavuktan ibaretti, cahildi silsile dedikleri otomatik bir kıdem usulü tutulmuş,yukarıdaki mevkiler boşaldıkça aşağıdakiler yükseliyordu.
  • Bir inkılapçı olarak Sultan Selim’in eli bıçak ve neşter değil,toplu iğne bile tutmaya muktedir değildi.
  • Vazife başlangıcında hatır dostluk bilmezdi,bundan dolayı iyilik sevmez,gaddar ve merhametsiz olarak tanınmıştı.
  • Kabakçı Mustafa boğaz nazırıydı, üç nefer yamak oğlanı degil, yüzlercesini, hükmünün geçmiş olduğu boğaz köyleri ve kalelerinde dilediği vazifeye atama edebilirdi. Kaldı ki Et Meydanı’nda divan kurmuş, sözü padişah fermanı yerine geçmiş,halen de bir işaretiyle İstanbul’un altını üzerine getirebilecek nüfuz, kudret, kuvvet sahibi bir adamdı.
  • Alemdar Mustafa Paşa’nın İstanbul’a girdikten sonrasında yapmış olduğu işler Vaka-yi Selimiye denilen 1807 Mayıs İhtilali’ne kuvvetle bağlıdır.
  • Zeybek Mustafa vardı ki Hem adam güzeli hem de adem ejderhasıydı müheykel bir dilaverdi. Zeybek Mustafa bir pala sıyırımında Kabakçı’nın kellesini kesip almış, Kabakçı’nın kesik başını bir yem torbasının içine koyarak Ketencioglu aldı ve Alemder Paşaya götürdü.
  • Nizami Cedid ricali de kendi servetlerini yapmakla meşgul oldular. İradi Cedid sanki bu adamların keseleri için konmuştu; yalnız kendileri de değil, uşakları hademeleri bile sefihane yaşıyorlardı.Servet, sefahat yoluna dökülünce yaşam pahalılaştı, geçim güçleşti, yakınma sesleri terfi etti. O gafil devletlilerden kimi ‘Bizim de istediğimiz bu, halk kendi derdine düşsün’ kulağını, gözünü, dilini bizlerden çeksin! kimi de İstanbul varlıklı beldesidir, buraya fukara yakışık almaz dedi.
  • Şeriat sözünü vaktinde söylemezsiniz, şimdi buraya gelir, devlet sözünü bizim şeklinde baldırı çıplakların ağzına düşürürsünüz dedi. Nizam Cedid’in kuruluşuna fetva vermeseydiniz demek istiyordu. Kurnaz Şeyhülislam Topal ben o zaman şeyhülislâm değildim başka efendi fetva vermisti.
  • Baldırı çıplak, tabanı yarık hayta ve esafil güruhunun çakır pençesi altında bulunan İstanbul’da ar,edep ve haya ortadan kalkarak fuhşun ve rezaletin her çeşidi ve akla gelmeyecek kepazelik sokaklara dökülmüştü. Güpegündüz, her insanın gözü önünde işlenen cinayetler bile takip edilemiyordu.
  • Büyük şehirde devlet sözü yalınayaklı haytalar ağzına fikir, tüysüz gençlerin ve otuzluk kuraklık Kara sakallı bekar uşaklarının doldurmuş olduğu medrese odaları da ilim irfan ocağı olmaktan çıkmış, sarıca arı yuvalarına dönmüştü.


Kabakçı Mustafa İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Reşad Ekrem Koçu-Kabakçı Mustafa: So many Mustafa. Kitapta her iki kişiden birinin adı Mustafa. Bu kısım kurgu mu yoksa hakikaten o kişiler Mustafa mı merak ediyorum, fakat Reşad Ekrem bir tarihçi ve kitapta anlatılan vakalar gerçek, bir araştırma süreci söz konusu olduğu kati; dolayısıyla adlar komiklik olsun diye aşırılık yapılmış olsa dahi kabulüm. Bu davada hepimiz mi Mustafa be! Dedirtiyor insana. Oransal olarak fazlaydı kim bilir o isim. Neyse gelelim kitabın teknik özelliklerine. Kitap 1968’de yazılmış dolayısıyla “eski” kelimeler var, bağlamdan azca fazlaca pozitif yönde ve ya negatif bir kelime bulunduğunu anlayabiliyoruz çoğunun. Okumayı bölmemek adına anlamlarına sonrasında bakıyorum. İlk yarısını bilhassa hayretle okudum. Nasıl büyük vakaları bu şekilde minik insanoğlu/sebepler doğurmuş olabilir diye. İkinci yarısında oradan oraya uçuyoruz adeta, kişiler ortamlar epey artıyor. İdari entrikalar falanlar. Ben yazarı sevdim, bir kitabını daha sipariş verdim hatta, onun ertesine bkm’de kitapları indirimsiz satılmaya başlandı sebepsizce, inşallah bir yanlışlık olmuştur, 40-50 liralarda seyrediyorlar şuan. Hasılı, okudum, beğendim, tavsiye de ederim. NOT1: İncelemeyi yazarken son 10 sayfayı okumamıştım. Mustafalar gerçekmiş, hatta yazarın da bu dikkatini çekmiş ve kitabın sonunda Mustafaların vakalara dahil oldukları vasıflarla beraber bir listesini yapmış ve tam 32 tane Mustafa var imiş. (Elif Akçay)

‘Kabakçı Mustafa İsyanını’ ders kitabı şeklinde değilde romanlaştırılmış bir halde anlattığı için okuması keyifli ve akıcı olan bir kitap. Fransız ihtilalinin Osmanlı Devleti üstündeki etkilerini, III. Selim periyodu yeniliklerini (Nızam-ı Cedit, İrad-ı Cedit, Adalet…), devlet içinde devlet stratejisinin fena etkilerini net bir halde özetleyen bir yaratı olmuş. Eleştirel olarak bakacak olursak o denli fazlaca Mustafa adı var ki bir ara kağıt kalem not tutmak zorunda kaldım:) Sanırım okuyucudan bu şekilde bir eleştiri beklenmiş ki, kitabın sonunda bu mevzuya da değinilmiş. (Alev Kalen Arslan)

Merhametten maraz doğar: Ekrem Reşad Koçu’dan gene gerçek vakalara dayanan mükemmel bir roman. Kitabı okudukça yok artık diyeceğiniz o denli fazlaca vaka var ki kitap bittiğinde yüzünüzde acayip bir tebessüm kalıyor. Kabakçı Mustafa ihtilalini Reşad Ekrem Koçu’nun akıcı kaleminde okuyun (Ömer Faruk Türker)


Kabakçı Mustafa PDF indirme linki var mı?


Reşad Ekrem Koçu – Kabakçı Mustafa kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kabakçı Mustafa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Reşad Ekrem Koçu Kimdir?

Tarihi mevzularda yazdığı fıkra, roman, hikâye ve incelemeleriyle ve en mühim yapıtı İstanbul Ansiklopedisi’yle bilinmektedir. 1905’te İstanbul’da doğan Koçu, Bursa Erkek Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi Tarih Kısmı’nü 1931 tarihinde tamamladı. Aynı fakültede asistan oldu, sadece, 1933 Üniversite Reformunda hocası Ahmet Refik Altınay’la birlikte üniversiteden ayrıldı. Alman, Kuleli, Pertevniyal ve Vefa liselerinde tarih öğretmenliği yapmış oldu. Reşad Ekrem Koçu 6 Temmuz 1975’te İstanbul’da öldü.

Öğretmenliği esnasında Tarihten Sesler şeklinde çeşitli mecmua ve gazetelerde şiir, hikâye ve çocuk romanları, Osmanlı periyodunun garip vakalarını ve kişilerini öyküleştirdiği Forsa Halil (1962), Patrona Halil (1967), Erkek Kızlar (1962) ve Haşmetli Yosmalar (1962) şeklinde kitaplar yazdı. Evliya Çelebi Seyahatnamesinin (1943-1967, 6 cilt) bazı bölümlerini bugünkü dile aktardı. Türk Giyim, Kuşam ve Süsleme Sözlüğü (1967) ise alanında yapılmış ilk mühim çalışmadır. Reşad Ekrem Koçu’nun en mühim ve büyük yapıtı, İstanbul’u her yönüyle detaylı şekilde özetleyen İstanbul Ansiklopedisi olarak kabul edilir. Bu ansiklopedinin ilk baskısı 1944-1951 Aba-Bahadir Sokağı maddeleri ve ikinci baskısı 1958-1971 yayımlandı ve 11’inci ciltte 7076 sayfaya ulaşarak “Gökçınar” makalesinde yarım kaldı. Koçu’nun öteki kitapları içinde Osmanlı Padişahları (1960) ile Eski İstanbul’da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri (1947) ve 2 ciltlik Kösem Sultan sayılabilir.


Reşad Ekrem Koçu Kitapları – Eserleri

  • Tarihimizde Garip Vakalar
  • Yeniçeriler
  • Kızlarağasının Piçi
  • Kösem Sultan
  • Fatih Sultan Mehmed
  • Osmanlı Padişahları
  • Aşk Yolunda İstanbul’da Neler Olmuş
  • Eski İstanbul’da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri
  • Tarihimizde Kahramanlar
  • Topkapı Sarayı
  • Patrona Halil
  • Kabakçı Mustafa
  • Forsa Halil
  • Erkek Kızlar
  • Osmanlı Tarihinin Panoraması
  • Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar
  • Esircibaşı
  • Kafes Arkası Günahkarları
  • Cevahirli Hanım Sultan
  • Aşık Ozan ve Padişahlar
  • Tarihte İstanbul Esnafı
  • Dağ Padişahları
  • Hatice Sultan ile Ressam Melling
  • Haydut Aşkları
  • Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü
  • Türk Zaferleri
  • İstanbul Tulumbacıları
  • Taçlı Fahişeler
  • Selçuk Tarihi
  • Ahmed Rasim – Ahmed Refik


Reşad Ekrem Koçu Alıntıları – Sözleri

  • Bir kere bir akıl çelindi mi üst yanı kolaydır. (Kafes Arkası Günahkarları)
  • Alemdar Mustafa Paşa’nın İstanbul’a girdikten sonrasında yapmış olduğu işler Vaka-yi Selimiye denilen 1807 Mayıs İhtilali’ne kuvvetle bağlıdır. (Kabakçı Mustafa)
  • Bir gün yeni harp hazırlığının nereye karşı bulunduğunu soran bir ordu kadısına;
    “Efendi! Eğer sakalımın tellerinden bir tanesi tasavvurlarımı bilseydi onu koparır ve yakardır!” demişti.. (Fatih Sultan Mehmed)
  • Mayaları aynı çamurdan insanoğlu acele anlaşırlar, ilk tanıştıkları gün kırk senelik dost kadar yaklaşırlar. (Cevahirli Hanım Sultan)
  • Tüm tebaasının malı ve canı iki dudağı içinde çıkacak emre bağlı padişahlar, askeri ihtilallerde o şekilde bir acze düşmüşlerdir ki, yüzlerine karşı pervasızca hitaptan ve hatta hakaretten çekinilmemiştir. (Topkapı Sarayı)
  • Abdülaziz’in horoz ve koç dövüştürme merakı ve galip gelen hayvanların boyunlarına elmas nişanlar taktığı rivayetleri saltanatının bu sonuncu devrine yakıştırılan şeylerdir. (Osmanlı Padişahları)
  • Gidenler devlet hazinesini soymuştu, gelenler hazinede bir şey bulamadıkları için gidenlerin terekesini yağmaladılar. (Yeniçeriler)
  • Eski berberler bununla beraber sünnetçi, dişçi ve hacamatçıydı;kellik, uyuz, sıraca, egzama şeklinde cilt hastalıklarına da ilaçlar, merhemler yapardı,çeşitli uzmanlık sahibi mütetabbiptiler. (Tarihte İstanbul Esnafı)
  • “Bir yeniçeriye de bigün,
    – Nizamıcedid olur musun? diye sormuşlar.
    – Vallah billah Moskof olurum, Nizamıcedid olmam!.. demiş.” (Yeniçeriler)
  • “Şimâlden, cenuptan, şarktan ve garptan, İstanbul’a esen tüm rüzgârlar, fitne ve fesat tohumları saçıyordu.” (Esircibaşı)
  • Sarayın odun ambarı 16. asırda bir adam öldürmeye sahne olmuştu. 17. çağ ortasında ise zamanı bir idam fermanının uygulama edilmiş olduğu yer oldu. Sultan IV. Murad zamanında asrın büyük şairi, Türk hiciv edebiyatının büyük üstadı Nef’î, bu padişahın gazabına uğrayarak burada idam olundu. … Şairin cesedi Saray-ı Hümayun’un deniz kenarındaki Balıkhane Kapısı önünden denize atıldı. (Topkapı Sarayı)
  • Tüm bu suları, merhemleri, tozları hazırlamak için kimi zaman 14 yaşlarında bir adam evladı beyni, bir minik kızcağızın kalbi lazım geliyordu.
    Evinin fırınında ve bahçesinin çeşitli yerlerinde, 2.000’den fazla yakılarak öldürülmüş çocuk iskeleti buldular!.. (Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar)
  • Büyük İtalyan edibi Edmondo de Amicis de (1846-1908) İstanbul Seyahatnamesi’nde İstanbul esnafından bahsederken şunları yazıyor :
    Türklerle pazarlık etmeyin
    “Rum, müşteriyi seslenip çağırır, eliyle koluyla işaretler yaparak çağrı eder ;Ermeni, birazcık daha temkinlidir;Yahudi, malının fiyatını kulağa fısıldayarak arz eder;Türk’e ulaşınca, sessiz, müşterisini yalnız bakışlarıyla çağırır. Bir Türk’e söylediği fiyat için, sakın, ‘Biraz aşağı olmaz mı?’ diye pazarlığa girişmeyin, bunu kendisine bir hakaret sayar ve ‘Ben hırsız mıyım ki ilkin sizden hakkım olmayan fahiş bir para isteyeyim ve sonrasında pazarlığa girişeyim!..’ der. ” (Tarihte İstanbul Esnafı)
  • Halk denilen esrarengiz kitlenin içinde kulakların asla duyamayacağı ve gözlerin asla göremeyeceği kim bilir ne acayip ve acaip şeyler oluyordu? (Erkek Kızlar)
  • Sultan İbrahim’in devrinde hakikat olan yolsuzluk, makam temini için rüşvet toplama, hısım ve akrabayı bir mansıpa kaydırmada dalkavuk hanımefendilerin devlet işlerine karışmasıdır; sancakbeyleri, valiler ve kadılar dama taşları şeklinde durmadan değiştirilmiş, hepimiz makamından güvenilir olmadığı için verdiği rüşveti gittiği yerde halktan fazlasıyla çıkarmaya çalışmış, bu suretle memleketi zulüm kaplamıştır. (Osmanlı Padişahları)
  • “Şu dünyada acayip kaldım. ” (Kafes Arkası Günahkarları)
  • “Bencillik gütme, *müstebit olma. Adalet tarlasını data sapanı ile sür ve **meşveret tohumunu ek. Bir an evvel bitip yeşermesi içinde durmadan gözyaşlarınla sula”
    *ceberrüt, baskıcı
    **danışma, istişare, görüş paylaşımı (Dağ Padişahları)
  • Abbasi halifelerinden Filozof Memun, “İnsan üç çeşittir” diyor, “Bir kısmı besin şeklinde daima ve her yerde lazımdır. Bir kısmı ilaç gibidir, yerinde ve zamamnda lazımdır, bir kısmı da illet gibidir, Allah bizi onlardan korusun!..” (Patrona Halil)
  • Bu hezele guruhunun (Patrona Halil ve peşinden giden ayaktaşlar) kıyamını, Lale Devri’nde İbrahim Paşa ve yâranının sefahat ve lüksüne karşı cemiyet ıstırabından doğan bir hareket şeklinde göstermek, bizce fazlaca hatalıdır. Patrona ile ayaktaşlarının acı yaşam hikâyesini yazar ve onların hakiki simalarını göstermeye çalışırken yukarıdaki satırları, işte bunun için yazdık Halkın ve esnafın bin türlü şikâyeti, vergiler, para ayarsızlığı, toplumu kızdıran himayeler de, lale merakı ve helva sohbeti şeklinde, Lale Devri’nden evvel de vardı, sonrasında da devam etti. Kaldı ki, karşısında tutkulu muhalifleri ve düşmanları bulunamayan bir iktidar, Türkiye tarihinde değil, cihan tarihinde görülmez. (Patrona Halil)
  • Oğullar ataya yürek yağıdır.
    Oğulun iyisi gamı dağıtır,
    Oğlu kim atanın hemsazı olsa
    Safalı bağları, bostan bağıdır.
    Oğlu kim yakarma alup makbul olsa
    Atanın devleti, yüzü akıdır. (Fatih Sultan Mehmed)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş