Kanıksamak; bir şeye fazlaca tekrarlanmasından dolayı alışıp artık tepki göstermez olmak, aldırmamak, alışmak, bıkkınlık getirmek, usanmak benzer biçimde aanlamlara gelir. İşte kanıksamak kelimesi ile ilgili cümleler.
– Hep bunu yazarsak okuyucu bıkar, hükümet de kanıksar diye yazamıyorum. (B. Felek)
– Kanıksamış ve alışmış olduğumu düşünmek bile istemiyorum. (A. Ağaoğlu)
– Evlatların bazı şeyleri kanıksaması hakkaten daha kolay oluyor.
– Belki bu şekilde şeylere çoktan kanıksamışımdır da ondan o şekilde söylüyorum. Celâl)
– Sen benim dediklerimi iyice kanıksamaya başladın.
– Beriki esasen kanıksadığı cefakâr bir yaşamı kabullenmiş, sürdürüp götürmektedir. (H. Taner)
– Ben bu olanları kanıksayamıyorum.
– Fakat bu sâkinlik îtiraf edelim her şeyi kanıksamaktan, ölümden korkmamaktan ileri geliyor. (M. Kaplan)
– Ben bazı durumları kanıksamaya başladım fakat asla sömürülmeyeceğim.
– Ve harem olsun selâmlık olsun, Yusuf Bey, Edâdil dedikodusunu kanıksamıştı. Ayverdi)
Tepki ile ilgili cümleler
.
