Kitap Künyesi

Yazar: Metin Özdamarlar

Yayın Evi: Sonsuz Yayıncılık

İSBN: 9786257871167

Sayfa Sayısı: 156

Kemal Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kemal Alıntıları – Sözleri

• Urfa’nın kurtuluşunda Onikiler olarak adlandırılan yurtsever grubun 7 Aralık 1919 da Fransız komutana verdikleri nota.
  “Biz Urfa Sancağı halkı barışsever insanlarız. Bin yıldan beri bu topraklarda hür olarak yaşıyoruz.
  Topraklarımıza göz dikenleri hep pişman etmişizdir. Şimdiye dek sizin buraya belli süre için geldiğinizi sanıyorduk. Fakat bayraklarımızı indirmeniz, sizin Urfa’yı işgal niyetinde olduğunuzu gösteriyor. Bu fena niyetinizi gördük ve biz Urfalılar, sizi bu topraklardan atmak için tüm gücümüzle çalışmaya yemin ettik.
  Bizi on iki şahıs sanıyorsunuz. Oysaki bu sayı gerçek sayımızın yanında oldukca ufak kalır. Zira Urfalılar sizleri buradan çıkarmaya yediden yetmişe kadar yemin etmişlerdir.
  Biz Onikiler şehirli ve köylü, Türk ve Kürt, yerleşik ve göçebe tüm Urfa halkının hislerine tercümanız. Bizi tutsak alamazsınız. Alsanız bile bu mücadeleyi durduramazsınız. Onikilerin yerini Onikibinler, Yüzyirmibinler alacaktır. Sizin bizlere ders vermeniz bir tarafa, oldukca geçmeden Urfalıların size iyi mi bir ders vereceğini görmüş olacaksınız.
  Size tavsiyemiz, biz Onikilerin ve temsilcisi bulunduğumuz Yüzyirmibinlerin sillesini yemeden ve oldukca geç olmadan çağdaş milletlere yakışır bir halde Urfalılardan özür dileyerek Fransa’ya dönmenizdir.”
  Tüm Urfa halkı adına Onikiler
• İngilizler,Sevr Antlaşması’nın şartlarının 20 yıl süresince değiştirilemeyeceğini iddia etmişlerdi. Türkler,3 yıl 4 ay devam eden sıkıntılı bir Millî Savaşım ile antlaşmayı yırtıp ellerine verdi! Mustafa Kemal Paşa’nın ifadeleriyle “Bu antlaşma, Türk milletine karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını bildirir bir belgedir.”
• “Bayrak bir milletin bağımsızlık işaretidir. Düşman da olsa saygı duymak gerekir. Kaldırıp topun üstüne koyunuz.”
  Yunan bayrağını yerde gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü
• Bu sırada İngilizler, Yunanları “Türklerin cephanesi yok!” diye yüreklendirmeye çalışırken Fevzi Paşa onlara meydan okuyordu: “37 milyon cephanemiz var. Bununla on yıl daha savaşırız!”
• Yarınların sahibi ey gençlik
  İyi tanı, sonsuz sükunetle bu mezarda yatanı
  Hak için, bayrak için canın feda edip
  Armağan etti bizlere bu mukaddes vatanı
  Tayyar Rahime Hanım
• … sigarasını yakmak için cebinden çıkardığı kibriti çakınca ürken atı şaha kalktı. Mustafa Kemal fena bir halde yere düştü. Hemen trenle röntgen aletinin olduğu Ankara’ya gönderildi. Doktorlar kaburga kemiklerinin kırık bulunduğunu, bunlardan birinin ciğerlerine batması durumunda dirimsel riski olabileceğini söylediler. Başkomutana minimum iki hafta yatarak dinlenmesini önerdiler. Mustafa Kemal ” Orduyu başsız bırakamam! ” diyerek tavsiyeyi reddetti. Bu vakası ” Bu, Allah’ın bir işaretidir. Kemiğim iyi mi kırıldıysa düşmanın direnci de aynı şekilde kırılacaktır.” Diyerem hayra yordu. 24 saat geçmeden ordunun başına döndü. Savaşı trenden sökülen bir koltuk üstünde yönetti.
• Tekalif-i Milliye Emirleri doğrultusunda toplam 6.063.663 liranın %72’si 1923 senesinde olmak suretiyle,halkın büyük kısmı istemese de,1929’a kadar ödenmiştir. Millî Savaşım sürecinde yoksul halka yeni bir vergi yüklenmemiştir.
• İşittim ki bazı dostlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla ulusal meclise çağrı etmedim. Herkes sonucunda özgürdür. Ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatı ile buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer,bir eline de bayrağını alır,bu şekilde Elmadağı’na çıkar, orada tek kurşunu kalana kadar vatanı savunur. Kurşunlarım bitince de bu aciz vücudumu bayrağıma sarıyor,düşman kurşunları ile yaralanır,temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim.
• Mustafa Kemal Paşa,saldırı toplantısının peşinden Ankara’ya döndüğünde birinin”Paşa, ya başaramazsanız?” sorusuna şu cevabı vermişti:”Ne demek istiyorsun? Taarruz emrini aldığınızda hesap ediniz,on beşinci günü İzmir’deyiz.” Zaferin peşinden Ankara’ya döndüğünde zarif bir halde,”İzmir’e on dört günde girdik. Bir gün yanılmışım fakat kusur bende değil düşmanda.”demiştir.
• İmkânsızlıktan dolayı mecliste tutum tedbirleri oldukca sıkı uygulanıyordu. Geceleri soba,mum ve lamba yakılmıyordu. Hatta kışın öğle tatilinde bile çalışılıyor,gün ışığından daha çok yararlanılarak aydınlatma harcamasının önüne geçiliyordu. Telgraf yazışmasının gereksiz yapılması yasaktı. Yabancı bir kurul ulaşınca milletvekilleri toplu olarak görüşmüyor,mevcud tek bir ekip elbiseyi sırayla giyip günün değişik zamanlarına buluşma vererek görüşüyorlardı. Bu mütevazılıkta büyük bir soyluluk vardı.

Kemal İncelemesi – Kişisel Yorumlar

kitap/kitap–288304 kitap/kitap–288305 birbirinin devamı durumunda olan bu seriye bayıldım bilhassa ulusal savaşım yıllarında ülkemizin durumunu merak eden okurlar için oldukca uygun bir kitap.
Kitabın içindeki dil oldukca mütevazı ve Kitaplar oldukca akıcı her insana okumasını tavsiye ederim. Kitap görseller ile zenginleştirildiği için okuması oldukca keyifli. Umarım kısa süre içersinde serinin devamı durumunda Atatürk kitabı yayınlanır. yazar/i11097 emeğineze sıhhat hocam. (Çalıkuşu)

Ilk olarak belirtmek istediğim şey kitap iki ciltten oluşuyor. Birinci kitap Mustafa, ikinci kitap Kemal. Bence üçüncü kitapta gelmeli bir ihtimal Atatürk olabilir adı.
Kitapta aslen bizlere ilkokuldan beri anlatılan Atatürk ince ince anlatılmıştır. Bir kitap düşünün ki, o kitap Atatürk’ün doğumundan başlayıp Atatürk’ ün evini, ailesini, çocukluğunu, öğrencilik yıllarını, gittiği okulları, harp akademisini, savaşları, cepheleri, komutanlıklarını fotoğraflarla destekleyerek özetleyen ve okuyucuya hikâyelerle, fotoğraflar içinde görsel bir şölen sunan bir kitap olmuş. Belli ki yazar büyük bir özenle, titizlikle ortaya bir yaratı çıkarmış.
Yazarın toplumsal bilgiler öğretmeni olması cümlelerin daha anlaşılır seviyede kalmasına, daha kolay anlaşılmasına yol açmış. Adeta sınıfta tarih dersi dinliyor gibiydim. Ve mutluydum. Zaman süre okurken içimde bir coşku bana birlikte rol alıyordu. Mustafa Kemal’in ya da Anadolu’da basit bir kadının, cephede bir askerin dramına, karargahta bir kumandanın endişeli bekleyişine şahit oluyordum.
Güzel, akıcı bir yolculuktu benim için.
Kitapta beni en oldukca etkileyen şey ise yazarın ara ara anlattığı hikayeler oldu. Ve yorumumu bu hikâye ile bitireyim.
” …Afyon’da, Büyük Taarruz’da şehit olan oğlumun bugün kokusunu duyuyorum. Gözlerim hastadır. Bırakın beni… Bir kez de yaşayan çocuklarımı göreyim.” Herkes açıldı, yaşlı hanım en öne alındı, artık hepsi onun bir evladı olan askerleri gözyaşları ile izledi. Demir Tümen; çiçek ve konfeti yağmuru altında, gözyaşları içinde, davul ve zurna eşliğinde, alkış yağmuruyla , ” Yaşa Asker!” Sloganlarıyla…. (Cennet Güvenç)

Kemal PDF indirme linki var mı?

Metin Özdamarlar – Kemal kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kemal PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Metin Özdamarlar Kimdir?

Kayseri’nin Develi ilçesinde dünyaya geldi. Çocukluğundan beri düşsel öğretmen olmaktı. Hayalinin peşinden gitti. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmeliği bölümünden mezun oldu. Şimdi Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak vazife yapıyor.

On beş yaşından beri yazdığı denemeler ve öyküler değişik gazete ve dergilerde yayımlanıyor. 2005 senesinde piyasaya sürülen Akide Şekeri adlı öykü seçkisi kitabında “Bütün Yıldızlar Kayar” öyküsü ile yer aldı. 2007 Ümraniye Belediyesi Hikâye Yarışmasında “Ruh Tamircisi” adlı öyküsüyle Mansiyon ödülü kazanmıştır. Aynı yıl “Lâl” adlı romanıyla Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Yarışmasında ödül kazanmıştır. “Barbaros-Denizler Fatihi”, “Osman Gazi-Büyük Kurucu”, “Çılgın Kâşifler” ve ortaklaşa yazdığı “Havalı Hobilerim” kitapları Timaş Yayınları tarafınca yayımlandı. Kendisi satranç antrenörü ve izci lideridir.

Metin Özdamarlar Kitapları – Eserleri

• Barbaros
• Güzel Ülkem Türkiyem
• Milli Şairimiz Mehmet Akif
• Geçit Vermez Çanakkale
• Ertuğrul Gazi
• Mustafa
• Osman Gazi
• Burası Çanakkale Buradan Geçiş Yok
• Güzel Ülkem Türkiyem 2
• Kemal
• Ocağına Düştüm Yeniçeri
• Piri Reis ve Acayip Haritası
• Ölümün Resmini Çizmek
• Hocam Sağolsun
• Kutül Amare – Kayıtlara Geçen Son Zafer
• Alp Arslanın Yolu Anadolu
• Tarih Yazmak Bizim İşimiz
• Bilim Avcıları – Deli Kaşifler
• Keyifli Tarih: Milli Şairimiz Mehmet Akif
• Güzel Ülkem Türkiye 3
• Yavuz Sultan Selim
• Orhan Gazi Geliyor – Korktun mu Bizans?
• Bursa
• Satranç Öğren De Gel
• Yeni Nesil Padişah Yıldırım Bayezid
• Yeni Nesil Öğretmen Olmak
• Tarihin Sıfır Noktası Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları
• Yenilikler ve Yenilgiler
• Çocuk Padişahlar
• Dünyayı Değiştirenler
• Osmanlı Tarihi Zirvede Tek Başına
• Osmanlı Tarihi Muhteşem Zaferler
• Müthiş Seferler
• Osmanlı Tarihi Beklenen Fetih
• Osmanlı Tarihi İlk Adımlar-1
• Osmanlı Tarihi Laleler ve İsyanlar
• Osmanlı Tarihi Siyasi Oyunlar
• Selçuklular
• 1.Dünya Savaşı ve Öncesi
• Güzel Ülkem Türkiye 4
• Yeniden Doğuş-Türk İslam Tarihi 9
• Kurtuluşa Doğru
• Unutulmayan Eserler-Türk İslam Tarihi 10
• Milli Yemin
• Çölden Yükselen Işık-Türk İslam Tarihi 3
• Zor Zamanlar-Türk İslam Tarihi 8
• Anadolu’da İlk Günler-Türk İslam Tarihi 7
• İşgaller ve Direniş
• Denizlerin Ötesine-Türk İslam Tarihi 6
• Doludizgin Günler-Türk İslam Tarihi 4
• Destan Yazanlar
• İpek Yolunda Türkler-Türk İslam Tarihi 1
• İnkılaplar ve 2.Dünya Savaşı
• Cezeri ve Akılalmaz Makineleri
• Keyifli Bilgi Dünyamız – Deli Kaşifler
• Çağlara Uzananlar
• Keyifli Bilim Dünyamız – Havalı Hobilerim

Metin Özdamarlar Alıntıları – Sözleri

• Barbaros Hayrettin Paşa’nın hatıra defterinden, Tarihin en büyük deniz zaferi olan Preveze Deniz Zaferi sonrası: ” Başta İspanya, Venedik, Ceneviz, Papalık, Floransa, Malta donanmalari olmak suretiyle Kral Karlos’un toplayıp Andrea Doria’nin emrine verdiği donanma büyüklüğünde bir donanmayı ben hayatımda görüp isitmedigim şeklinde, tarih kitaplarında da okumadım. (Barbaros)
• Cezayir mühim bir konuma sahipti. Akdeniz’e hakim bir yerdeydi. Ayrıca bu denizde gemileriyle top koşturan İspanyollar’ın deniz tarafınca karşı komşusuydu. Eğer burada bir ülke kurulursa hem Akdeniz denetim edilebilir, hem de yoğun olarak geçen füşman gemilerine zarar verilebilirdi. (Barbaros)
• • Herkese hoşgörüyle yaklaştılar.
  • Tüm görevlere, işini en iyi icra eden, en seçkin kişileri getirdiler. Ayrımcılık yapmadılar. (Osmanlı Tarihi Muhteşem Zaferler)
• Mustafa Kemal Paşa,saldırı toplantısının peşinden Ankara’ya döndüğünde birinin”Paşa, ya başaramazsanız?” sorusuna şu cevabı vermişti:”Ne demek istiyorsun? Taarruz emrini aldığınızda hesap ediniz,on beşinci günü İzmir’deyiz.” Zaferin peşinden Ankara’ya döndüğünde zarif bir halde,”İzmir’e on dört günde girdik. Bir gün yanılmışım fakat kusur bende değil düşmanda.”demiştir. (Kemal)
• Melikşah ek olarak iki mühim kentin, Şiraz ve İstifhan’ın yönetimine getirildi. Yetmedi… Alp Arslan tüm Selçuklu ülkesinde hutbelerde kendi isminden sonrasında Melikşah’ın isminin okunmasını istedi. Melikşah “Babam sağolsun. ” demedi, oldukca daha gayretli çalışmaya başladı. (Alp Arslanın Yolu Anadolu)
• Urfa’nın kurtuluşunda Onikiler olarak adlandırılan yurtsever grubun 7 Aralık 1919 da Fransız komutana verdikleri nota.
  “Biz Urfa Sancağı halkı barışsever insanlarız. Bin yıldan beri bu topraklarda hür olarak yaşıyoruz.
  Topraklarımıza göz dikenleri hep pişman etmişizdir. Şimdiye dek sizin buraya belli süre için geldiğinizi sanıyorduk. Fakat bayraklarımızı indirmeniz, sizin Urfa’yı işgal niyetinde olduğunuzu gösteriyor. Bu fena niyetinizi gördük ve biz Urfalılar, sizi bu topraklardan atmak için tüm gücümüzle çalışmaya yemin ettik.
  Bizi on iki şahıs sanıyorsunuz. Oysaki bu sayı gerçek sayımızın yanında oldukca ufak kalır. Zira Urfalılar sizleri buradan çıkarmaya yediden yetmişe kadar yemin etmişlerdir.
  Biz Onikiler şehirli ve köylü, Türk ve Kürt, yerleşik ve göçebe tüm Urfa halkının hislerine tercümanız. Bizi tutsak alamazsınız. Alsanız bile bu mücadeleyi durduramazsınız. Onikilerin yerini Onikibinler, Yüzyirmibinler alacaktır. Sizin bizlere ders vermeniz bir tarafa, oldukca geçmeden Urfalıların size iyi mi bir ders vereceğini görmüş olacaksınız.
  Size tavsiyemiz, biz Onikilerin ve temsilcisi bulunduğumuz Yüzyirmibinlerin sillesini yemeden ve oldukca geç olmadan çağdaş milletlere yakışır bir halde Urfalılardan özür dileyerek Fransa’ya dönmenizdir.”
  Tüm Urfa halkı adına Onikiler (Kemal)
• Öğrenmeyi öğreteceğiz. Kalbe dokunarak öğrenciyi kazanacağız. (Yeni Nesil Öğretmen Olmak)
• Akıl bedenden üstündür! (Piri Reis ve Acayip Haritası)
• Cevat Abbas sordu: ” Paşam ne süre döneceğiz? Mustafa Kemal Paşa ,Rumeli ağzıyla “Çucuk,dönmeyeceğiz . Planları ona bakılırsa yap.” (Mustafa)
• Bunu bilin havanız olsun:
  Zorunlu askerlik uygulamasını dünya tarihinde ilk başlatan Asurlulardır. (Tarihin Sıfır Noktası Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları)
• ” Şu an da mağlubiyeti tüm damarlarımda hissetmekteyim. Oldukca üzgünüm. Oldukça mutluydum ve umutluydum. Daha düne kadar ” Çanakkale bizimdir.” Diyordum. Şundan dolayı bu savaşı kazanmak için askeri, parayı, cephaneyi, her şeyi hesaplamıştım. Hepsinden oldukca üstündük, kesinlikle yenecektik. Yalnız bir şeyi hesaba katmamışız: MUSTAFA KEMAL’i. Bağrımda ingiliz gururu olmasa Türklerin alnından öpmek, onları ayakta alkışlamak arzu ederdim.”
  Winston Churchill (Mustafa)
• … sigarasını yakmak için cebinden çıkardığı kibriti çakınca ürken atı şaha kalktı. Mustafa Kemal fena bir halde yere düştü. Hemen trenle röntgen aletinin olduğu Ankara’ya gönderildi. Doktorlar kaburga kemiklerinin kırık bulunduğunu, bunlardan birinin ciğerlerine batması durumunda dirimsel riski olabileceğini söylediler. Başkomutana minimum iki hafta yatarak dinlenmesini önerdiler. Mustafa Kemal ” Orduyu başsız bırakamam! ” diyerek tavsiyeyi reddetti. Bu vakası ” Bu, Allah’ın bir işaretidir. Kemiğim iyi mi kırıldıysa düşmanın direnci de aynı şekilde kırılacaktır.” Diyerem hayra yordu. 24 saat geçmeden ordunun başına döndü. Savaşı trenden sökülen bir koltuk üstünde yönetti. (Kemal)
• Burada “HAYAT” var (Güzel Ülkem Türkiyem)
• Bu kitap hakkaten oldukca güzel bir kitap kitap ‘ı okuyuncan tekrar okumak istersiniz.. (Barbaros)
• “Yaptığın işlerde “İnsanlar ne düşünür? ” diye değil , “Rabbim razı olur mu ? ” diye düşün. Unutma ;” El evren ne der ?” Duvarları en yüksek hapishanedir. (Yeni Nesil Öğretmen Olmak)
• “Aşama ve refah sadece millet ve ülke için kazanılmışsa bir önemi ve kutsallığı vardır. ” (Mustafa)
• O ölümsüz kahraman! (Yavuz Sultan Selim)
• -Açıklayın bakalım çocuklar, yazı ne süre buluş edildi?
  -Geçen yıl! (Tarihin Sıfır Noktası Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları)
• Nihayet 19 Mayıs Pazartesi günü şafak vaktinde Samsun’a ulaşılıyor. 19 Mayıs 1919… “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolasıyla beş yıl sürecek çetin bir Millî Savaşım’nin ilk günü, ilk adımı… Nutuk’u başlatmış olduğu cümle: ” 1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun ‘a çıktım.” (Mustafa)
• Barbaros’ un Hatıra Defteri
  “Bir ülke ki, halkı bizi istemez, bizlerden memnun değildir, bizlere yakışan oydu ki, çekilip gidelim. Bir ülkenin hükümdarı, askeri, ileri gelenleriyle uğraşmak problem değildi. Yeter ki halkı bizi desteklesin. Fakat halk içinde da memnuniyetsizlik olunca, o yeri terk etmek lazımdı. Bir zamanlardan beri bunu düşünüyorum. Şimdi kati kararımı verdim.” (Barbaros)