Kitap Künyesi

Yazar: Sadreddin Konevi

Çevirmen: Ekrem Demirli

Yayın Evi: Kapı Yayınları

İSBN: 9786055107673

Sayfa Sayısı: 200

Kırk Hadis Şerhi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

13. asrın büyük metafizikçisi Sadreddin Konevî’nin Kırk Hadis Şerhi metafizikçi sufilerin Hz. Peygamber tasavvurlarını anlamamız için müstesna bir öneme haizdir. Pratik gayelerle derlenen ‘kırk hadis geleneği’ çerçevesinde yazılmış yaratı, her şeyden ilkin, hadislerdeki lafız-anlam problematiğine yeni bir yaklaşım getirerek benzerlerinden ayrışır. Konevî’nin yorumdaki temel ilkesi,

Hz. Peygamber’e verilmiş olan cevamiü’l-kelim kabiliyetidir (azca söze oldukca mana sığdırabilme kabiliyeti).

Bir hadis en bayağı insan ile büyük bir düşünürün anlayabileceği mana mertebelerine haizdir. Bu özelliğiyle bir hadisin yorumlanmasıyla Kur’an-ı Kerim’in yorumlanması ilkesel olarak birdir: Her ikisinde de lafızdan başlayarak mana mertebelerinde seyahat ederiz. Başka bir ifadeyle etik tekâmül ölçüşünce manalar bizlere kendini açar bu seyahat içinde! Temizlikten söz eden bir hadis hem de ezelî istidadın temizliğini de anlatır hale gelir artık. Veya akrabalık ilişkilerini özetleyen (sıla-i rahim) bir hadis insanlık düşüncesinin en mühim meselelerinden birisini teşkil eden gövde ve ruh ilişkisini izah eden doğa ötesi bir ilkeye dönüşür.

Tüm bu yorumları yaparken Konevî’nin hareket etmiş olduğu nokta Hz. Peygamber’in metafizikçilerin referans deposu olmasıdır.

Hz. Peygamber kelimenin teknik ve doğa ötesi anlamıyla burhanü’l-muhakkikîn, şu demek oluyor ki metafizikçilerin en kati ve değişmez delilleri ve dayanaklarıdır. Kırk Hadis Şerhi, düşüncelerinin merkezinde hakikat-i Muhammedi’ye fikri bulunan metafizikçilerin Hz. Peygamber anlayışlarının bu yönünü ortaya koyan bir eserdir.

Kırk Hadis Şerhi Alıntıları – Sözleri

• 17. Hadis-i Şerif: Resulullah (SAV) Efendimiz Rabbından naklen konu alıyor: “Allah-ü Teâlâ, şu şekilde buyurdu:
  -Ben; uğrumda kalpleri kırık olanların yanındayım…”
• “Âdemoğlu, ezellerin ilk deminde, onun zâti ve fikrî haline ve istidadına uyan bir halde verdiğime razı olsaydı, kendisine nasib olmayanı aramak zahmetinden onu alırdım.” Bundan dolayı tecelli, tecelli sahibine ilişik takdirle olur. Bunun dışına çıkılamaz. Artma yada eksilme olmaz.
• 38. HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şu şekilde buyurdu: “Kulun Rabb’ına en yakın olduğu anı, secde anıdır.”
• “Allahü Teâlâ şu şekilde buyurdu:
  Beni bilen ister… Beni talep eden bulur… Beni kabul eden sever… Beni seveni öldürürüm… Bir kimseyi öldürürsem rejimi Bana düşer… Bir kimsenin rejimi Bana fikir onun rejimi bizzat Ben olurum.”
• Allah-ü Teâlâ bir kulu severse onu kötü hali denemelerine sokar. Bundan sonrasında,fenadan da kötü haline geçirir. Daha sonrasında kötü halini de kaldırır kalım makamına vardırır. İş bu manaya şu Ayet-i Kerime ile işaret edilmektedir: “Allah-ü Teâlâ,müminlerin mallarını ve canlarını satın aldı… Ki onlara aden vardır.” (Tevbe Suresi, Ayet-111 )
• Netice: Her yüz yıl başlangıcında bir müceddid gelir. Esasta değil teferruatta, önemsiz değil,mühim değişimler yapar. Asrın icabına nazaran bazı ahkâm çıkarır. Muannidlere (inatçılara)yanıt verir. Açıklanması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. İmam-ı Rabbanî benzer biçimde.
  Bu vazifeyi meydana getiren hem de bir kutuptur.
• “Allah-ü Teâlâ bir kulu severse, onu çeşitli denemelere tâbi meblağ.”
• “Allah-ü Teâlâ, şu şekilde buyurdu:
  -Ben; uğrumda kalpleri kırık olanların yanındayım…”
• Yüce Allah bizlere şu manayı anlatmak istiyor: “Ve sen kalımlı kalırsın… Ama sensiz olarak. Ve…Sen Ben olursun. Sonra… Ben sen olurum. Sen dahi Bensin.”

Kırk Hadis Şerhi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kırk Hadis Şerhi PDF indirme linki var mı?

Sadreddin Konevi – Kırk Hadis Şerhi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kırk Hadis Şerhi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sadreddin Konevi Kimdir?

Sadreddin Konevî (d. 1210 – ö. 1274), Fars sufi.Doğum yeri tam bilinmemekte, sadece Malatya olarak rivayet edilmektedir. Sadreddin Konevî, dedeleri Konya’dan gelmiş bir tasavvuf düşünürüdür.

Babasının Selçuklular döneminde mühim görevlerde bulunan Mecidüddin İshak isminde üst düzey bir devlet memuru olduğu, Sadreddin daha küçükken babasının öldüğü ve anası de meşhur sûfi ve felsefeci Muhyiddin İbn El-Arabi ile evlendirilmiş olduğu rivayet edilmektedir. Konya’da yerleştiği ve ününü orada yapmış olduğu için “Konevi” diye anılır. Sadreddin, ilk din ve tasavvuf bilgilerini üvey babası Muhyiddin ibn El-Arabi’den aldı. Bir ara Şam’a giderek devletin mühim din adamları ve sufileri ile görüştü. Bilhassa Evhadüddin Kirmani’nin Sadreddin üstünde tesiri oldu. Şam dönüşü Konya’ya gelip yerleşen Sadreddin, Mevlâna Celaleddin Rumi’ye hocalık etti, maddi durumunun oldukca iyi olması sebebiyle Konya’daki din ve bilim adamlarını sık sık evinde biriktirerek, o yıllarda Doğu’nun en mühim kültür merkezlerinden olan kentte hususi bir akademi oluşturdu. Nasîrüddin Tûsî ile de mühim felsefi nitelikli mektuplaşmalarda bulunmuş oldu.

Sadreddin Konevi Kitapları – Eserleri

• Vahdet-i Vücud ve Esasları
• Esma-i Hüsna Şerhi
• Kırk Hadis Şerhi
• Fususü’l-Hikem’in Sırları
• Ariflerin Aynası
• Tasavvuf Metafiziği
• Fatiha Suresi Tefsiri
• Marifet Yolcusuna Kılavuz
• Miftahu’l Gayb
• İlâhî Nefhalar
• Konevi ile Tusi Arasında Metafizik Üstüne Mektuplaşmalar
• Fatiha Tefsiri ve Tasavvufi Hadis Şerhçiliği
• Hadis-i Erbain
• Fatiha Suresi Tefsiri
• Vahdet-i Vücût ve Esasları
• Yazışmalar

Sadreddin Konevi Alıntıları – Sözleri

• 38. HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şu şekilde buyurdu: “Kulun Rabb’ına en yakın olduğu anı, secde anıdır.” (Kırk Hadis Şerhi)
• Allah Teâlâ, ” Ben kulumun bana olan zannına göreyim, benim hakkımda dileğin zannetsin.” buyurmuştur. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• Hangi yol suretiyle sülûk ederse etsin her sâlik, amacı Hak olması ve Hak’tan belirli bir sââdet elde etmesi şartıyla, mirac sahibidir; binaenaleyh bu saliğin sülûkü de bir yükseliştir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• “Herhangi bir şey müteessir olmaksızın müessir olamaz” (Tasavvuf Metafiziği)
• Şit lafzının anlamı, Allah’ın ikramı anlama gelir. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• İsmail Meşşâî filozoflarınca Faal Akıl diye ifâde edilen yakın semanın sahibidir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• Âdem’in vahdaniyete ulaşmasının sebebi şudur:
  Herhangi bir şey haddi aştığında, zıddına ulaşır. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• Binaenaleyh bu nimetler dünya hayatında sorun ve mekan hükümleriyle karışmış bir halde müminlere ilişik olurken ahirette nimetler saf bir halde müminlere ilişik olacaktır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• Allâhü Teâlâ, Kitap’ta tafsîl etmiş olduğu şeyleri Fâtiha’da toplamış, bir araya getirmiştir.
  Fâtiha’nın içeriğini Besmele’de, Besmele’yi “bâ”da, bâ’yı da “nokta”da gizlemiştir. (Ariflerin Aynası)
• “Allah’ım! Azabından rızâna, cezandan affına sığınıyorum. Senden gene sana sığınıyorum. Ben, senin övgünü ifa edemem, sen kendini övdüğün benzeri biçimindesin.” (Vahdet-i Vücud ve Esasları)
• Her ilim sâhibinin üstünde bir bilen vardır.” Bundan dolayı Allah’ın bilimsel, belirli bir mizânda sınırı olan olması imkansız yada ölçen bir kanun ile zabt edilemez. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• Hak zâtı, tüm sıfatları, adları, hükümleri ve itibarları cihetinden kendisinde kendisini ve ihtiva ettiği adları ve sıfatlarını, daha ilkin işâret edilen yargı ve itibarlarını ve yarattığı şeylerin hakîkatlerinden ibâret malûmlarının hakîkatlerini bilmiş olduğu tarzda, insân-ı kâmil vasıtasıyla zuhûr eder. Bu zuhûrda noksan kabulün yada insanoğlunun aynalığında kendisine yansıyan şeyin kendinde bulunmuş olduğu halden değişik olarak yansımasına yol açan bir bozukluktan meydana gelen hiçbir değişim söz konusu değildir. Bundan dolayı bu özelliğe haiz olan kimse, Hakkın iradesinde ayrı bir irade sahibi değildir; tersine o Rabbinin iradesinin ve öteki sıfatlarının aynasıdır. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• Namazlarında huşû içersinde olan mü’minler felâha ermiştir.
  (el-Mü’minûn 23/1-2) (Ariflerin Aynası)
• “Allahü Teâlâ şu şekilde buyurdu:
  Beni bilen ister… Beni talep eden bulur… Beni kabul eden sever… Beni seveni öldürürüm… Bir kimseyi öldürürsem rejimi Bana düşer… Bir kimsenin rejimi Bana fikir onun rejimi bizzat Ben olurum.” (Kırk Hadis Şerhi)
• “Allah hakkı söyler ve dilediklerini sırat-ı müstakime ulaştırır.” (Tasavvuf Metafiziği)
• “Her zuhur ve hüküm, uluhiyet mertebesine dayanır. Bunlardan en uygunu ise hangi varlık olursa olsun hükmü kendisinde baskın olandır. Binaenaleyh her varlık mevcut olduğu mertebeye göre taayyün etmiş varlığında hükmü baskın olan nispet cihetinden Rabbini bilmiştir.” (Tasavvuf Metafiziği)
• Hz. Peygamber’in “Çocuk babasının sırrıdır”, “Emzirme doğayı değiştirir” vb. benzer biçimde hadislerini anımsamak gerekir. Bunlar, basîret ve akıl sahiplerine nazaran son aşama açık konulardır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• “Allah’ım! Seni vekil edinmesini kendisine emrettiğin kimseye naip olarak sana hamd ederim! Öyle bir hamddir ki o hamd, bölünmeden ve ayrışmadan seninle birleşip senden sana dönerek bütün övgülerin faziletini içerir ve onları tamamlar.” (Tasavvuf Metafiziği)
• Ve her şey ayna ile karşı karşıyadır… (Ariflerin Aynası)
• İlim, varlığa tâbidir.
  Başka bir ifâdeyle, her nerede varlık var ise, ilim de hiçbir şekilde kendisinden ayrılmaksızın onunla birlikte vardır. (Vahdet-i Vücud ve Esasları)