Eğitim

Klasik Sosyoloji Kuramları – George Ritzer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Klasik Sosyoloji Kuramları – George Ritzer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Klasik Sosyoloji Kuramları kimin eseri? Klasik Sosyoloji Kuramları kitabının yazarı kimdir? Klasik Sosyoloji Kuramları konusu ve anafikri nedir? Klasik Sosyoloji Kuramları kitabı ne konu alıyor? Klasik Sosyoloji Kuramları PDF indirme linki var mı? Klasik Sosyoloji Kuramları kitabının yazarı George Ritzer kimdir? İşte Klasik Sosyoloji Kuramları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: George Ritzer

Çevirmen: Himmet Hülür

Yayın Evi: De Ki Basım Yayım Ltd. Şti.

İSBN: 9789944492713

Sayfa Sayısı: 546


Klasik Sosyoloji Kuramları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitabın gücü, klasik sosyoloji kuramları mevzusunda yazılmış en iyi metin olmasından geliyor. Ritzer, ortaya koyduğu kuramsal eserlerin felsefi temelleriyle ilgili benzeri olmayan bir anlayışa ve değişik kuramsal çizgilerin tek bir bölüm içinde tutarlı bir halde birbiriyle bağlantısını kurma kabiliyetine haizdir.

Laura Martocci, Wagner College

Artvin’de kuram dersleri vermeye başlayınca öğrencilere “keşke Ritzer çevrilse de o kitabı kullansak” diyordum.

Davet Eryılmaz, Artvin Çoruh Üniversitesi

Kitabın yazılış biçimi, görkemli… Yazar, karmaşık fikirleri, açık ve akıcı bir tarzda sunma becerisine haizdir.

John P. Bartowski, Missisipi State Üniversitesi

Toplum kuramının gelişimini ve kapsamını betimleyen mükemmel bir metin.

William Burger, Longwood Üniversitesi


Klasik Sosyoloji Kuramları Alıntıları – Sözleri


  • Ideolojiler ve ütopyalar arasındaki çatışma toplumda hep mevcud bir gerçekliktir.

    Manheim

  • Bir ideoloji, “şimdiyi, geçmiş açısından kavramaya çalışarak onu gizleyen” bir takım fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Bunun tersine bir ütopya, “şimdiyi aşan ve geleceğe yönelen” bir dizi fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Ideolojileri kullananlar, statukoyla ilgili bazı şeylerin anlaşılmasını güçleştirerek onu savunmaya çalışırlar, oysa ütopyayı kullananlar , alternatif bir toplumsal biçimin avantajlarını vurgulayarak statükoyu yıkmak için çaba gösterirler. Bir ütopya benimseyenler, “sadece zaten varolan verili bir topumsal düzenin bakış açısından gerçekleştirilemez olarak görünen” bir amaç için çalışırlar (Mannheim, 1929/1936:196). Bu yüzden, bir ütopyayı kabul edenler ile bir ideolojiyi benimseyenler içinde temel bir çatışma daima vardır.

  • Tüm ölü kuşakların geleneği, yaşayanların beyinleri üstüne bir kâbus benzer biçimde çöker.

    K.Marx

  • Toplum acı çektiğinde, rahatsızlığından görevli tutacağı,talihsizliklerin öcünü alacağı birilerini bulma gereksinimi hisseder: ve komuoyunun hâlihazırda kendilerine karşı ayrımcılık yapmış olduğu kişilere organik olarak bu rol verilir. Bunlar kefaret ödeyen kurbanlar olarak hizmet eden paryalardır.

    E.Durkeim
  • “Bilgi,bir durum için geçerli olan yeni gerçeklikleri hesaba katmayı başaramadığında ve onları,uygun olmayan kategoriler içinde düşünerek örtmeye çabaladığında çarpıtılmıştır ve ideolojiktir.”
    Karl Mannheim
  • Klasik sosyoloji kuramcılarının eserlerine bir giriş olarak tasarlanan bu kitaba, ele alınacak kuramların özüne değinen tek-cümle açıklamalarla başlıyoruz.
    Bireysel özgürlüğün oldukça azca olduğu, merkezileşmenin giderek arttığı bir dünyaya doğru yol alıyoruz. (Alexis de Tocqueville)
    • Bilimin egemen olduğu bir dünyaya doğru evriliyoruz. (Auguste Comte) • Dünya, giderek artan seviye ve uyum doğrultusunda hareket etmektedir. (Herbert Spencer)
    Kapitalizm, işçilerin kapitalistler tarafınca sömürülmesine dayanır. (Karl Marx) • Modern dünya, daha önceki toplumlardan daha azca etik uyum içinde bulunur. (Emile Durkheim) .
    • Modern dünya, içinden hiçbir kaçış yolu olmayan rasyonel sistemlerin demir kafesidir. (Max Weber)
    Kent, belirli bir şahıs tipi üretir. (Georg Simmel)
    Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, bireysel deneyimin, toplumdaki sorunların ve tarihin çoğunu açıklar. (Charlotte Perkins Gilman)
    Afrikalı Amerikalılar ile beyazları, bir duvar değil bir peçe ayırır. (W. E. B. Du Bois)
    Insanlar kendilerini gösterişçi tüketime kaptırırlar. (Thorstein Veblen)
    Bilgiyi toplumsal dünya biçimlendirir. (Karl Mannheim)
    İnsanların, zihinleri ve kendileriyle ilgili anlayışları, toplumsal deneyimleri tarafınca biçimlendirilir. (George Herbert Mead) .
    İnsanlar, toplumsal ilişkilerinde bu ilişkilerin üstesinden gelmek için çoğunlukla denenmiş ve doğru “tarifler’e güvenirler. (Alfred Schutz)
    Toplum, toplumsal yapıların ve işlevlerin bütünleşmiş bir sistemidir. (Talcott Parsons)

  • Uçurtmanın, rüzgarın ve ipin zıt eylemi vasıtasıyla uçmasına benzer şekilde bu dünyanın yazgıları, onları üreten niyetlerin sonucu benzer biçimde sadece bir çok kez karşıt sonucu benzer biçimde işleyişini sürdürür…

    Tocqueville

  • Ideal tip
    “Onun işlevi, benzerlikleri yada farklılıkları saptamak, onları en emsalsiz halde anlaşılabilir kavramlarla betimlemek yada onları nedensel olarak idrak etmek ve açıklamak amacıyla ampirik gerçeklik ile karşılaştırma yapmaktır.”
    Marx Weber

  • Dini sorun bununla birlikte gerçek sıkıntının ifade edilişidir ve de gerçek sıkıntıya bir karşı çıkıştır. Din, ezilen insanoğlunun iç çekişidir, ruhsuz dünyanın ruhu olduğu benzer biçimde kalpsiz dünyanın kalbidir. Din, insanların afyonudur.

    K.Marx
  • Comte’un yaklaşımının evrimci kuramı yada üç aşama yasası.
    Bu kuram, dünyanın üç entelektüel aşamadan geçtiğini ileri sürer. Comte’a bakılırsa, bir tek dünya bu süreçten geçmez bununla birlikte gruplar, toplumlar, bilimler, bireyler ve hatta zihinler aynı üç aşamadan geçer. Birincisi, 1300’den önceki dünyayı karakterize eden teolojik aşamadır. Bu dönem süresince başlica düşünce sistemi, insana bakılırsa biçimlendirilen doğaüstü güçlerin ve dinsel figürlerin her şeyin kökeninde olduğu şeklindeki inancı vurgulamıştır. Hususi olarak, toplumsal ve fizyolojik dünya, Tanrı tarafınca yaratılmı olarak algılanmıştır. İkinci aşama, kabaca 1300 ile 1800 içinde gerçekleşen doğa ötesi aşamadır. Bu döneme hususi durumunu, kişiselleşmiş tanrılardan ziyade “doğa” benzer biçimde soyut güçlerin neredeyse her şeyi açıkladığına dair inanç vermiştir. Son olarak, 1800’de dünya, bilime inancın karakterize etmiş olduğu pozitif aşamaya girdi. İnsanlar artık mutlak nedenler (Tanrı yada tabiat) arayışını terk etmişler ve bunun yerine toplumsal ve fizyolojik dünyayı, onları yöneten yasaları keşfetmek için gözlemeye yoğunlaşmışlardır.


Klasik Sosyoloji Kuramları İncelemesi – Kişisel Yorumlar


Klasik Sosyoloji Kuramları PDF indirme linki var mı?


George Ritzer – Klasik Sosyoloji Kuramları kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Klasik Sosyoloji Kuramları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı George Ritzer Kimdir?

1940’ta New York’ta doğan George Ritzer, 1958’de Bronx High School of Science’ı bitirip City College of New York’ta yüksek tahsil görmüş ve arkasından University of Michigan’da master yapmıştır. Bir müddet Ford Motor Company’de yöneticilik görevini üstlenmiş sadece bu işin kendisine bakılırsa olmadığını fark ederek Cornell University’de doktoraya başvurmuştur. 1968’den itibaren dünyanın çeşitli vatanlarında profesör olarak dersler vermektedir. Kendisini, “Kendimi temelde bir sosyal teorist olarak yetiştirdim, dolayısıyla bu alanda gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum” diye ifade eden Ritzer’in, McDonaldlaşma, küreselleşme, tüketim, çağdaş ve postmodern toplumsal kuram alanlarında oldukça sayıda eseri bulunmaktadır: Sociology: A Multiple Paragism Science (1975, 1980); Toward an Integrated Sociological Paradigm (1981); The Globalizatin of Nothing (2004); Enchanting a Disenchanted World (2005) [Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek, Çev. Şen Süer Kaya, Ayrıntı Yayınları, 2000] ve Globalization: A Basic Text (2010) [Küresel Dünya, Çev. Melih Pekdemir, Ayrıntı Yayınları, 2011].


George Ritzer Kitapları – Eserleri

  • Toplumun Mcdonaldlaştırılması
  • Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek
  • Modern Sosyoloji Kuramları
  • Klasik Sosyoloji Kuramları
  • Sosyoloji Kuramları
  • Küresel Dünya
  • Modern Sosyoloji Kuramları
  • Globalization: The Essentials


George Ritzer Alıntıları – Sözleri

  • Kent, belirli bir kişilik türü üretir. (Sosyoloji Kuramları)

  • Bir ideoloji, “şimdiyi, geçmiş açısından kavramaya çalışarak onu gizleyen” bir takım fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Bunun tersine bir ütopya, “şimdiyi aşan ve geleceğe yönelen” bir dizi fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Ideolojileri kullananlar, statukoyla ilgili bazı şeylerin anlaşılmasını güçleştirerek onu savunmaya çalışırlar, oysa ütopyayı kullananlar , alternatif bir toplumsal biçimin avantajlarını vurgulayarak statükoyu yıkmak için çaba gösterirler. Bir ütopya benimseyenler, “sadece zaten varolan verili bir topumsal düzenin bakış açısından gerçekleştirilemez olarak görünen” bir amaç için çalışırlar (Mannheim, 1929/1936:196). Bu yüzden, bir ütopyayı kabul edenler ile bir ideolojiyi benimseyenler içinde temel bir çatışma daima vardır.
    … (Klasik Sosyoloji Kuramları)
  • Toplum acı çekerken, hastalığının sorumlusunu, fena talihinin öcünü alabileceği kimseleri arar. Kamuoyu tarafınca esasen ayrımcı muaemele görenler bunun için biçilmiş kaftandır. Dışlanmışlar kefaret ödeyen kurbanlar olur. (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • “Fast-food modeli insanlara, birçok ihtiyacı karşılamanın verimli bir yöntemini sunar ya da bari sunuyormuş benzer biçimde görünür.” (Toplumun Mcdonaldlaştırılması)

  • Ideal tip
    “Onun işlevi, benzerlikleri yada farklılıkları saptamak, onları en emsalsiz halde anlaşılabilir kavramlarla betimlemek yada onları nedensel olarak idrak etmek ve açıklamak amacıyla ampirik gerçeklik ile karşılaştırma yapmaktır.”
    Marx Weber (Klasik Sosyoloji Kuramları)
  • Yüzeyde, para, çeşitli amaçların rahat bir aracı yada Simmel’in ifadesiyle “aracın en saf biçimi” olarak görünür. Bununla beraber para, kendi içinde bir amaç haline gelen bir aracın en aşırı örneği olmuştur. (Sosyoloji Kuramları)
  • Modern dünya, hiçbir kaçış yolu olmayan rasyonel sistemlerin demir kafesidir. (Sosyoloji Kuramları)
  • Bilhassa geçmişte olduğu benzer biçimde bugün de Batı toplumları adamların lehine, bayanların ve azınlıkların alehine olacak şekilde örgütlenmiştir. (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • Bir mimarın ifade etmiş olduğu benzer biçimde: “yukarıya bakıp gökyüzünü görebiliyor olmakta büyülü bir şeyler vardır.” (Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek)
  • Kitlelerin çabaları tehlikeli hale ulaştığında topla tüfekle durdurulabilir fakat zihnimizi denetim eden ve inandığımız fikirler, vicdanımızı tutsak alan fikirler, kalbimiz kırılmadan kaçamayacağımız zincirlerdir; sadece onlara doğal olarak olarak kurtulabileceğimiz iblislerdir.K.Marx (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • Comte’un yaklaşımının evrimci kuramı yada üç aşama yasası.
    Bu kuram, dünyanın üç entelektüel aşamadan geçtiğini ileri sürer. Comte’a bakılırsa, bir tek dünya bu süreçten geçmez bununla birlikte gruplar, toplumlar, bilimler, bireyler ve hatta zihinler aynı üç aşamadan geçer. Birincisi, 1300’den önceki dünyayı karakterize eden teolojik aşamadır. Bu dönem süresince başlica düşünce sistemi, insana bakılırsa biçimlendirilen doğaüstü güçlerin ve dinsel figürlerin her şeyin kökeninde olduğu şeklindeki inancı vurgulamıştır. Hususi olarak, toplumsal ve fizyolojik dünya, Tanrı tarafınca yaratılmı olarak algılanmıştır. İkinci aşama, kabaca 1300 ile 1800 içinde gerçekleşen doğa ötesi aşamadır. Bu döneme hususi durumunu, kişiselleşmiş tanrılardan ziyade “doğa” benzer biçimde soyut güçlerin neredeyse her şeyi açıkladığına dair inanç vermiştir. Son olarak, 1800’de dünya, bilime inancın karakterize etmiş olduğu pozitif aşamaya girdi. İnsanlar artık mutlak nedenler (Tanrı yada tabiat) arayışını terk etmişler ve bunun yerine toplumsal ve fizyolojik dünyayı, onları yöneten yasaları keşfetmek için gözlemeye yoğunlaşmışlardır. (Klasik Sosyoloji Kuramları)
  • Insanların toplumsal süreçlerin kendilerine ilişik bir gerçeklik olduğuna ve onlar karşısında meydana getirecek hiçbir şey olmadığına inanması. (Küresel Dünya)
  • Gerçek olmayan, gerçeklik haline geldi. Gerçek artık taklidi öykünmek ediyor. (Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek)
  • Merton, açık ve gizil işlevler kavramlarını da ileri sürdü. Bu iki terim, işlevsel çözümlemeye mühim katkı yapmıştır. Basit terimlerle, açık işlevler amaçlanmış olanlardır, buna rağmen gizil işlevler amaçlanmamış olanlardır. Mesela, köleliğin açık işlevi, Güneyin ekonomik üretkenliğini artırmaktı sadece o, hem varlıklı hem de fukara güneyli beyazlara, onların toplumsal statülerini artırmalarına hizmet eden geniş bir alt kesim elde eden gizil bir işleve sahipti. (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • “Bir konuşmanın seyri içinde ne vakit gülmek gerektiği iyi mi bilinir?” (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • sadece hepimizin bilmiş olduğu suretiyle dünya, büyük bir eşitsizlikle karakterize edilir. (Küresel Dünya)
  • Elbette bu kolay bir iş değildir; sadece ilkesel olarak, her şeyi kapsayabilen Küreselleşme de dahil olmak suretiyle hiçbir toplumsal süreç durdurulamaz değildir ; tüm toplumsal süreçler kendilerini yaratanlar ve içinde yer alanlar tarafınca değiştirilmeye açıktır. (Küresel Dünya)
  • Üniversiteler öğrencileri düşünmeye sevk etmek yerine talebe sürüsü üreten fabrikalara dönüşür. Amaç mantıklı kişi yaratmak değil, en etkili halde en fazla öğrenciyi işlemden geçirmektir. Fabrikalarda otomobil ve sucuk iyi mi üretiliyorsa, üniversitelerde de talebe o şekilde üretilir. (Modern Sosyoloji Kuramları)
  • Bir anlamda, feminist bir perspektif daima olmuştur. Kadınlar ikinci plana itildikleri her yerde – ve onlar neredeyse daima ve her yerde ikinci plana itilmişlerdir- bu durumu bir halde kavramış ve karşı çıkmış görünürler (Lerner, 1993). Fakat zaman içinde sosyolojiyi mesleki bir iktidar temeli olarak düzenleyen erkekler tarafınca onların eserleri, bütünlüğü bozularak, kıymeti düşürülerek yada sosyolojinin genel kaydı haricinde tutularak mesleğin uçlarına itildi. Meslekte merkezi bir konum üstüne alan kişiler sosyoloji olarak betimledikleri ve açıkça öncülüğünü yaptıkları alan içinde eleştirel bir halde değil alışılagelmiş bir halde tepki gösterdikleri toplumsal cinsiyet konusunu önemsizleştirerek etraflarında dolaşan feminist iddialara temelde muhafazakâr tepkiler gösterdiler. (Sosyoloji Kuramları)
  • Iktidarda olanlar aslına bakarsak hakkaten mühim mevzuları gasp etmiş haldeyken, öteki insanlara da nispeten önemsiz mevzular hakkında demokratik bir halde karar vermek bırakılmış oluyor:
    “Demokrasiden geriye kalan ise büyük seviyede metalar içinde seçim yapmaktan başka bir şey değil.” (Küresel Dünya)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş