Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşayan Ertan Kamış, 10 yıl ilkin evinin civarlarında bir taş buldu.

Taş parlayıp yeşil renge bürününce Kamış’ın ilgisini çekti. Taşa yakından baktığında üstünde yanık kısımlar bulunduğunu ve oldukça ağır bulunduğunu fark eden Kamış, bunu araştırmaya karar verdi.

Taştan 24 element çıktı

Tartıda taş 11 kilo 670 gram çıktı. Hususi bir laboratuvarda meydana getirilen araştırma neticesinde taşta gümüş, alüminyum, bor, kalsiyum, kobalt, demir, potasyum, magnezyum, mangan, sodyum, fosfor, silisyum, arsenik, boryum, kadmiyum, krom, bakır, civa, molibden, nikel, kurşun, antimon, selenyum ve çinko olmak suretiyle 24 element bulunmuş oldu.

Kamış, taşın incelenmesi için başvuruda bulunmuş olduğu yerlerden negatif geri dönüşler alması üstüne taşı muhafaza etmeye ve araştırmalarına devam etti.

Ertan Kamış, kısa sürede bir üniversitede yaptırdığı incelemenin daha ilkin yaptırdığı çözümleme raporuyla örtüştüğünü görmüş oldu.

Kocaeli’de yolda bulduğu 11 kiloluk taşın uzaydan geldiğini iddia ediyor  – Video

“Dünya dışından gelen bir mektup, bir ileti benzer biçimde algıladım”

Taşı 10 yıl ilkin evine yakın bir bölgede bulduğunu söyleyen Kamış, “Bir yaz günü evden çıktığımda, evime yakın bir bölgede yol kenarında parlak bir cisim gördüm. Rengini yeşil olarak gördüm, merak edip yanaştım. Ayağımla dokununca ağırlığını fark ettim. Kucaklayınca bu sefer daha ağır bulunduğunu fark ettim. Tarttırdım ve 11 kilo 670 gram geldiğini gördüm. Bunu araştırmaya karar verdim. Analizini yaptırdık. Analiz neticesinde içinde 24 element bulunduğunu fark ettik. İnternetten yaptığım araştırmalarda da benzer taşların bulunduğunu gördüm. İnsanlık için yararlı olabilir diye bunu gündeme getirmedim. Uzun bir süre sakladım şu sebeple araştırmalarımı sürdürdüm. Daha iyi bir neticeye varmak istedim. Değerli kurumlara başvurdum, pozitif cevap alamadım. Devletimizde bu araştırmaların olmamasıyla ilgili üzüntü duydum. Üzüntümü paylaşmak yerine araştırmalarıma devam ettim. Değişik denemelere doğal olarak tuttum. Kırdığım parçaları yakıp erittim ve maddenin değiştiğini gördüm. Bunu kendime dünya dışından gelen bir mektup, bir ileti olarak algıladım. Günümüzde bunu artık paylaşma zamanının geldiğini fark ettim. İnsanlık için bir ihtimal bir faydası olur diye paylaşmak istedim. Zira günümüzde devletimizde uzay ajansları kıymetli emek harcamalar yapıyor. Biraz da bu çalışmalara destek olmak için çıkarttım. Bu elementlere, bu bilgilere erişebilmek için milyon dolarlar harcanıyor. Bu elementler bu taşla elimize gelmiş. Ben isterim ki bu değerlendirilsin, araştırılsın. Milyon dolarları harcamaya gerek yok aslına bakarsanız informasyon gelmiş, elimizde duruyor. Mühim olan bilgiyi paylaşmak. Gerçekten bu mevzularla ilgilenenlerin, kıymet verenlerin bizlere ulaşmasını isterim” dedi.

“İnsan vücudunda olan neredeyse tüm elementler bu taşta mevcut”

İHA’nın haberine nazaran, Taş ile ilgili birçok araştırma yaptığını ifade eden Kamış, “Araştırmalarıma nazaran, insan vücudunda olan neredeyse tüm elementler bu taşta da mevcut. Zaten dikkatimi çeken de o oldu. ‘Nasıl böyle bir şey olur?’ dedim. Tuhaf geldi bana. Daha fazlaca heyecanlandım ve bu durum beni daha fazlaca araştırmaya itti” diye konuştu.

“Satın almak isteyenlerle irtibata geçmedim, önceliğimiz taşın bilimsel niteliği”

Taşın kendisinden satın alınmak istendiğini fakat fiyat bile vermediğini vurgulayan Kamış, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“10 yıl ilkin laboratuvarda, mikro çözümleme ünitesinde parçalama işlemi gerçekleştirildi. Analiz neticesinde içinde 24 element olduğu ortaya çıktı. Ben bunu bir kenara koydum. Yakın bir zamanda da Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde bir yakınımız tarafınca numune verildi. Fakat çözümleme neticesi bana kaşesiz geldi. Ben ikisini karşılaştırdım iki çözümleme birbiriyle örtüştü. Orada ben bunun kanaatine vardım. Benden bu meteor satın alınmak istendi fakat ben araştırılmasını istediğim için kabul etmedim. Benden satın almak isteyen kişiyle direkt irtibata geçmedim, aracılar bana iletti. Benden fiyat istediler fakat ben fiyat vermedim. Biz buna kıymet veren insanlarla irtibata geçmek isteriz. Zira önceliğimiz bu taşın bilimsel niteliği. Rabbime güvendim., tevekkül ettim. İlla ki her gecenin bir sabahı olduğu benzer biçimde her kışın bir baharı bulunduğunu bildim. Bir ara İstanbul’a götürüp orada muhafaza ettim. Zira İstanbul bizim için mukaddes bir yer. Bir hissiyat vardı bende. Bu taş da İstanbul’daki dağınıklığı düzeltsin istedim. Enerjisine inandım. Zira hacer-ül esved taşımız var Mekke’de. Değer verilmesi ihtiyaç duyulan şeyler bunlar. Alemde hiçbir şey boşuna yaratılmamış. 10 yıl süresince bu taşın bende olması tefekkürümü artırdı”

“Belki insanlık için fazlaca güzel bir informasyon, destek, yarar barındırır”

Türkiye’nin uzay çalışmalarında mühim bir yol katettiğini ve kendisinde bulunan taşın da bu çalışmalara destek verebileceğini kaydeden Ertan Kamış, “Son zamanlarda uzay çalışmalarına meydana getirilen yatırımlar bizi de heyecanlandırdı. Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA) son artırımı 2 bin 539 kat oldu. Bütçesi artırıldı. Bundan 20-30 yıl Türkiye’de bulunan taşlar Fransa’daki bir araştırma müzesine götürülüyordu. Günümüzde uzay ajansımız var. Türkiye’de bunların araştırmalarını meydana getiren daha çok laboratuvarlar kurulsun, bu işler için ekipmanlar temin edilsin isterim. Taş kabul eden insanlarla ilgili fazlaca fazla haber çıkıyor fakat hep maddi anlamda bakılıyor bunlara. Manevi anlamda bakmanın bilinçlendirilmesi lazım. Atasaslı bile var, ‘Ummadığın taş, baş yarar’ diye. Hiç ummazsın bir ihtimal fakat bir bakarsın insanlık için fazlaca güzel bir informasyon, destek, yarar barındırır. Bunun algılanmasını istiyoruz” sözlerine ekledi.

(*11*)