Kitap Künyesi

Yazar: Anne Carson

Çevirmen: Aslı Biçen

Orijinal Adı: The Beauty of the Husband A fictional essay in 29 tangos

Yayın Evi: Metis Yayıncılık

İSBN: 9789753427142

Sayfa Sayısı: 160

Kocanın Güzelliği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Anne Carson İngilizcenin yaşayan en mühim şairlerinden biri. Kocanın Güzelliği ise şairin yazıya döktüğü bir takım “manzum roman”dan biri, fakat yazarın kendisi “29 tangoda kurgusal bir tecrübe etme” altbaşlığını tercih etmiş. Şu sebeple kitap bir yanıyla tükenen bir evliliğin hikâyesini insanoğlunun içine işleyen muhteşem bir üslupla aktaran bir anlatı, bir yanıyla da Keats’in meşhur “güzellik hakikattir” deyişi üstünde, Platon, Bataille, Lévi-Strauss ve Huizinga benzer biçimde düşünürlere atıflar yaparak derinlemesine düşünen sıkı bir tecrübe etme mahiyetinde… 

Anlatısal şiirin doruklarından biri…

Kocanın Güzelliği Alıntıları – Sözleri

• …Güzellik. Büyük 1sır değil. Utanmıyorum onu güzelliği için sevdiğimi
  anlatmaya.
  ~~~Yine severdim~~~
  yakınıma gelse. Güzellik ikna eder…
• Bensiz yaşayamadığını söylemesini isterim. Ya da kimyasal tepkimesi yarıda kalmış altına dönüştürülmeyi bekleyen bir parça yanık bakır benzer biçimde hissetmesini.
• …daha beter
  Sebepleri vardı kederinin, yazılıdır da
  Şu ünlü bin senelik hatıratta…
• …Hayatın bazı riskleri var. Aşk bunlardan 1i. Korkunç riskler. Ray şöyleki derdi
  Kader benim kapanım ve kapan benim kaderim.
  …
  İşte nasihatim,
  Sarıl
  Güzelliğe sarıl…
• Hayatın bazı riskleri var. Aşk bunlardan biri.
• Bir çok eşler benzer biçimde kocamı şişirdim Tanrılığa ve orada tuttum.
  Kuvvet nedir?
  Dostların ya da ailenin itirazları onu pekiştirir olsa olsa. Annemin onunla ilk karşılaşmasını hatırlıyorum. Baktığında
  okuldan eve getirdiğim 1kitabın 1.sayfasına yazılmış adına
  şöyleki dedi
  kendine X diyen 1ine güvenmezdim…
• …”Dehşetle dünyanın kuvvetli tarafına ilişik olduğumu fark ettim.” Sanırım 1gece savaştan bahsederken söylemişti bunu bana. Ama yazdığım için biliyorum, hatırladığımdan değil.
  …
  Benimle savaştı. Kaybetti.
  …
  Değişimlerin mukaddes bulunduğunu düşünürdüm. Onları tahıl benzer biçimde saçtım. Nerede bilirdim. Nereden bilirdim kaybedeceğini…
• Proust ağlarmış kaybolan zamana
• …Döndür kocayı gizli saklı tarafı çıksın ortaya. :-))))
  …
  Sebebi sorulacak olsa yalan söyleyeceğine emindim. Başkaca 1şeyinden
  güvenilir olunamazdı.
  Gizli söylediğim
  şu demek oluyor ki gülünç. :-))))
  1kocanın gözyaşları asla gizlenmez…
• …ip
  gökyüzünden sarkıtılmış beni olmamaktan çekmek için: Proust
  ağlarmış kaybolan zamana,
  ya sen?

Kocanın Güzelliği İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazar “29 tangoda kurgusal bir tecrübe etme” olarak isimlendirdiği kitabında anlatısal şiirlerini bölümlere ayırmış ve her bölümde çoğunlukla değişik bir yazara göndermede bulunmuş.
.
.
Yazar kitabında, tükenen bir evliliğin hikâyesini değişik bir üslupla ve anlatıyla zenginleştirerek muhteşem halde okurlara sunmuş.
Peki kitabın adı niçin “kocanın güzelliği”?
Bir kocaya niçin güzel denir, güzellik bir anlayış mıdır yoksa kişisel görüş müdür, “güzel” derken kimden ve niçin esinlenmiş, bu soruları her bölümde hakkıyla cevaplayarak anlatıyı sürdürmüş yazar.
.
.
Şiir denemez, şiirseldi, değişik ve anlatımı oldukça güzeldi, manzum roman olarak geçse de ne şiir, ne hikâye, ne roman ne de tiyatro metniydi… Göndermelerde bulunmuş olduğu düşünürler ilgimi çekmiş olduğu için okumaya karar vermiştim, en o kadar da Keats’tan etkilendiğini açık bir farkla kitapta sezmek oldukça mümkündü.
.
.
Son olarak: Richard Selzer, Homeros, Charlotte Bronte, Kenzaburo Oe, Jean Baudrillard, George Bataille, Platon, John Keats(çoğunlukla), Claude Levi-Strauss, Johan Huizinga, Samuel Beckett, Leslie Kurke; bölümlerde atıflar meydana getirilen düşünürlerdi. (Ö҉Z҉G҉E҉)

Dikkat: Kalbiniz kırıksa, aldatıldıysanız, mutsuz ve ihanete uğramışsanız, terkedilip yalanlarla kandırılmışsanız, hislerinize karşılık bulamamışsanız ve empati kurabilme yetisine sahipseniz lütfen bu kitabı okumayın.
Kalbinizi kırıp size {hiç de} anımsamak istemediğiniz şeyler hatırlatabilir, canınızı sıkar ve kendinizi buruk bir kalple kitaba bakarken bulabilirsiniz.
Kitabın konusu, aldatılan bir bayan ve kocasına karşı duyduğu (tek başına asla baş edemediği) aşkı, bu durumu kabullenememesi ve felsefe. O denli kendine ilişik karakteri olan bir kitap ki mutsuz ve çaresizce bir şeylerin olmasını bekleyen fakat kılını bile kıpırdatamayan bir heykele benziyor. Keşke kalbi böylesine kırık olan bu kitabı okumasaydım. Eminim kitabın yazarı da bu kitabı yazdıkça aynı şeyleri hissetmiştir. (sinem)

Kitabu beğenmesin sebebi öncesinde okuduğum can sıkan kitabıydı, yoksa devrik cümleleri kendime yakın mi buldum güvenilir olmamak ile birlikte vurucu anlatımları da hoşuna gitmedi degil.. kitap kitaptır, kitap güzeldir bazılarına platonik aşık olunur yalnız. (Murat YAZICI)

Kocanın Güzelliği PDF indirme linki var mı?

Anne Carson – Kocanın Güzelliği kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kocanın Güzelliği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anne Carson Kimdir?

Kanadalı ozan, denemeci, romancı, eleştirmen, akademisyen, çevirmen. 1950’de Toronto’da hayata merhaba dedi. Toronto Üniversitesi’nde Latince ve Yunanca eğitimi gören Carson, yüksek lisansını ve doktorasını da aynı üniversitede tamamladı. İlk kitabı Eros the Bittersweet: An Essay (Acı-tatlı Eros: Bir Deneme) 1986 senesinde yayımlandı; arkasından peş peşe yazdığı kitaplarla edebiyat dünyasındaki yerini sağlamlaştırdı. Kocanın Güzelliği(2002) ile kazanılmış olduğu T. S. Eliot Ödülü de dahil olmak suretiyle birçok ödüle layık görüldü. Halen Montreal’deki McGill Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Eserlerinden bazıları: Glass, Irony, and God (1992), Plainwater (1995), Autobiography of Red: A Novel in Verse(1998), Men in the Off Hours (2001), If Not, Winter: Fragments of Sappho (2002),Decreation: Poetry, Essays, Opera (2005).

Anne Carson Kitapları – Eserleri

• Kocanın Güzelliği
• Kırmızının Otobiyografisi
• Sesin Cinsiyeti
• Kısa Konuşmalar
• Albertine Temrini

Anne Carson Alıntıları – Sözleri

• .
  Hiddet içimde dolaşıyor, kalbimdeki öteki her şeyi bir kenara itiyor.
  … (Kısa Konuşmalar)
• .
  Dikişlerin altından ağrı geçer.
  … (Kırmızının Otobiyografisi)
• .
  Hafıza yorucudur.
  … (Kırmızının Otobiyografisi)
• İnsanları çoğunlukla çıkardıkları seslere nazaran yargılarız: akıllı ya da deli, adam ya da hanım, iyi, fena, güvenilir, depresif, evlenme çağına gelmiş, ölüme yaklaşmış, bizlere saldırmaya eğilimli ya da değil, hayvandan birazcık daha iyi, Tanrı’dan esinlenmiş. Bu yargılamalar oldukça süratli yapılır ve acımasız olabilir. (Sesin Cinsiyeti)
• Solon’la yiyecek yemiş ve yiyecek sonrası dinleniyor olan Anacharsis, sol elini cinsel organına, sağ elini ise ağzına bastırmıştı: bu sebeple dilin daha kuvvetli bir kısıtlamaya ihtiyacı olduğuna inanıyordu. Haklıydı da. Kendine hakim olamama yüzünden aşk zevkinde kaybolan adamların sayısı, bir sırrın ifşa edilmesiyle yıkılan şehirlerin ve imparatorlukların sayısından azdı. (Sesin Cinsiyeti)
• .
  Aşktan öfkeye, bu soğuk iliğe…
  … (Kısa Konuşmalar)
• .
  Midas, kendi arzusunda mahsur kalmış, aynı anda hem dokunmaya hem de dokunmamaya özlem olan birinin görüntüsüdür.
  Muhteşem arzu, muhteşem çıkmazdır. Arzulayan arzudan ne ister? Açıkçası, arzulamaya devam etmek istiyor.
  … (Kısa Konuşmalar)
• .
  Kışın ilk karları/ kirpiklerinde süzülüp etrafındaki dalları kapladı ve susturdu/ dünyanın tüm izlerini…
  … (Kısa Konuşmalar)
• .
  Birinin zihninizi anlamasını sağlamak, değişik bir yakınlık türüdür.
  Bir gece şafağa yakın bir gece dar yatakta uzanırken, “Sanırım beni seviyorsun,” dedim. “Ve seni başka iyi mi sevebilirim – senin yolunda ?”
  “O da sordu. Hala bunu düşünüyorum.”
  … (Kısa Konuşmalar)
• .
  İnsan toplumunun üyeleri olarak, kim bilir günlük olarak karşılaştığımız en zor vazife, fizyolojik, etik, duygusal yada imgesel olsun, birbirimize dokunmaktır.
  Temas krizdir. Antropologların söylediği benzer biçimde, “Her dokunuş değiştirilmiş bir darbedir.”
  Herhangi bir temas örneğinin sunmuş olduğu güçlük, durağan(durgun) bir sınırı ihlal etmek, ilişik olmadığımız kapalı bir kategoriyi aşmaktır.
  … (Kırmızının Otobiyografisi)
• Bazen bir gezi gerektirme ettirir kendini (Kırmızının Otobiyografisi)
• “Gertrude içten bir hanımdı. Kahkahayla gülerdi.
  Biftek benzer biçimde bir gülüşü vardı. Biftek severdi.”
  Gertrude Stein’i sığırla özdeşleştiren “biftek benzer biçimde bir gülüşü vardı” benzetmesini, kendisinin “biftek severdi” cümlesi takip ediyor. Kendi cinslerini yiyen yaratıklara yamyam denir ve bu yaratıklar anormal olarak görülür. Stein’in diğeri ‘anormallikleri’, bilhassa büyük bedeni ve lezbiyenliği, onun edebiyatını iyi mi değerlendireceğini bir türlü bilemeyen eleştirmenler, yaşam öyküsü yazarları ve gazeteciler tarafınca inatla vurulanmıştır. Stein’in benliğinin marjinalleştirilmesi, yazılarını edebiyat alanından uzaklaştırmanın bir yoluydu. Eğer şişkoysa, gülünç bir görünüşü var ise ve cinsel açıdan anormalse o süre marjinal bir kabiliyet olmalıydı, varsayım buydu. (Sesin Cinsiyeti)
• .
  Ama şairin görevi, der Kafka, yalıtılmış insanı sonsuz yaşama yönlendirmek…
  … (Kısa Konuşmalar)
• “… içimde yer alan onca yılı görünce başım döndü.” (Albertine Temrini)
• Erkeğin hanıma karşı toplumsal sorumluluğu, kadının sesini denetim etmesi, bu sebeple kadının kendisinin bunu meydana getirecek yetide olmamasıdır.
  Bu şekilde bir adam hayırseverliğini Odysseia’sının 22. kitabında görürüz: yaşlı hanım Eurykleia yiyecek salonuna girer ve Odysseus’u karısına talip çıkanların ölü bedenleri içinde kanlar içinde bulur. Eurykleia başını kaldırır ve bir ololyga söylemek suretiyle ağzını açar. O esnada Odysseus eliyle yaşlı kadının ağzını kapatır ve şöyleki der, ou themis: “Tam da şimdi bağırmana izin yok. İçinden sevin…” (Sesin Cinsiyeti)
• Genelde klasik dönem edebiyatında hanımefendiler uygunsuz ve kontrolsüz sesler çıkaran tür olarak görülür -haykıran, inleyen, hıçkırarak ağlayan, acı acı bağıran ve yas tutan, sesli kahkaha atan, acıdan ve zevkten bağıran, ham duyguları fışkırtan bir türdür bu. (Sesin Cinsiyeti)
• Ödat nedir? Dünyayı adlar belirler. Filler adları harekete geçirir. Sıfatlarsa bambaşka bir yerden gelir. Ödat kelimesinin kendisi (Yunanca epitheton) “üste koyulmuş” manasında bir sıfattır; “eklenmiş”, “ulanmış”, “ithal edilmiş”, “yabancı”. Sıfatlar epey masum ilaveler benzer biçimde görünürler fakat şöyleki iyi bir bakın. Bu minik ithal edilmiş mekanizmalar, dünyada mevcud her şeyi, ayrıntılar içindeki kendi yerine oturtmaktan mesuldür. Onlar varlığın mandallarıdır. (Kırmızının Otobiyografisi)
• .
  Tanrı onu daire içine aldı. Ateş. Zaman. Ateş.
  Seç dedi Tanrı…
  … (Kırmızının Otobiyografisi)
• .
  Bir sevgiliyi kaybetmenin kim bilir en zor yanı, senenin günlerini yeniden etmesini izlemektir.
  … (Kısa Konuşmalar)
• Bir çok eşler benzer biçimde kocamı şişirdim Tanrılığa ve orada tuttum.
  Kuvvet nedir?
  Dostların ya da ailenin itirazları onu pekiştirir olsa olsa. Annemin onunla ilk karşılaşmasını hatırlıyorum. Baktığında
  okuldan eve getirdiğim 1kitabın 1.sayfasına yazılmış adına
  şöyleki dedi
  kendine X diyen 1ine güvenmezdim… (Kocanın Güzelliği)