Komşumuz Çok Acayip kimin eseri? Komşumuz Çok Acayip kitabının yazarı kimdir? Komşumuz Çok Acayip konusu ve anafikri nedir? Komşumuz Çok Acayip kitabı ne konu alıyor? Komşumuz Çok Acayip PDF indirme linki var mı? Komşumuz Çok Acayip kitabının yazarı Miyase Sertbarut kimdir? İşte Komşumuz Çok Acayip kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Miyase Sertbarut

Editör: Hülya Şat

Çizer: Hülya Şat

Tasarımcı: Gülhan Taşlı

Yayın Evi: Altın Kitaplar Yayınları

İSBN: 9789752119130

Sayfa Sayısı: 152

Komşumuz Çok Acayip Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hepimizin şaşırtıcı ve hayret verici bulmuş olduğu bir komşusu vardır. Gerçekten şaşırtıcı ve hayret verici midir? Bize mi öyleki gelmektedir?

Mumcu Nuran sizin mahallenize taşınsaydı kim bilir siz neler düşünürdünüz? Sokaktaki kediler aniden ortadan kaybolursa ve miyavlamalar Mumcu Nuran’ın bodrumundan geliyorsa örneğin?

Kadının bacasından yaz günü koyu bir duman çıkıyorsa örneğin? Kİmseye kapıyı açmıyorsa ve açtığında ise öfkeyle sizi azarlıyorsa örneğin? Evine koca koca torbalarla bir şeyler taşıyorsa ve içindekiler pek de pazardan dönen birinin torbasına benzemiyorsa örneğin?

İşte çocuklar, bu şaşırtıcı ve hayret verici komşunun ne yaptığıyla yakından ilgilenir. Yalnızca çocuklar mı polis bile işin içine dalıverir. Sonuç ise hepimiz için sürprizlidir.

Komşumuz Çok Acayip Alıntıları – Sözleri

• “Dünya sen olduğun için güzel.”

Komşumuz Çok Acayip İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Spoiler ihtiva eder: Miyase Sertbarut’tan okuduğum üçüncü kitap oldu. Biraz ince fakat konusu oldukca güzel. Ayrıca kitap fuarından aldığım ve yazarına imzalattığım için yeri ayrı. Ünsüz YouTuberın Günlüğü ve Ünsüz YouTuberın Günlüğü Troller de oldukca güzel kitaplardı. Neden bilmiyorum fakat çizimlerine de bayıldım. Hele ki kapak resmine. Acayip kaliteli.
Kitap zayıf olduğundan “Kemik” adını alan Aziz ve tombul olduğundan “Balık” adını alan Oya’nın mahallesine yeni taşınan Mumcu Nuran’ın şüpheli davranışlarını soruşturmasını konu alıyor. Kemik Aziz Balık Oya’yı seviyor. Onun doğum günü için mum yaptırmak için Mumcu Nuran’ın evine gidince bir tuhaflık bulunduğunu fark ediyor. Aslında hanım taşındığından beri evin bacasından duman çıkıyor ve mezarlıktan ölü toplamış olduğu söylentisi dolaşıyordu. Bir gün mahalledeki kediler ortadan kayboluyor. Bunun için Aziz’in babası Kasap Haşmet’i suçluyorlar. Hatta -Kemik de dahil- tutuklanıyor. Bunu Aziz’in derslik arkadaşı Cenk latife diye söylüyor fakat iş ciddiye biniyor. Kediler yeniden ortaya çıkınca bir bakıyorlar ki hepsi dımdızlak kalmış. Biri onları tıraş etmiş. Kemik ve Balık bunun üstüne çeşitli bahanelerle Nuran Hanım’ın evine gidip geliyorlar. Tabi ki bir sebepleri var. Onun ellerinde kedi tırmalama izleri görüyorlar. Ama hanım hem huysuz hem sinirli hem de yaşlı. Ağzından kerpetenle söz alınıyor. O yüzden bu iş asla kolay olmuyor. Kadının aslolan niyeti kedi tüyünden yapmış olduğu şapkaları ve seramik ürünlerini tanıtmakmış. Ölü filan da çalmıyormuş. Sadece toprak alıyormuş. Polise bunu anlatana kadar dilinde tüy bitiyor. Ardından kedi tüyü toplamak için furminatör alarak komşu kedilerinin bile tüyünü tarayıp topluyor. Kedisi olan komşularla da dost oluyor.
Birde imtihan meselesi var Aziz ve Oya’nın. Notları dibe vurunca Korsan Kemal adlı arkadaşlarından e-okula girip -şifre kırarak- notları birazcık yükseltmesini istiyorlar. Fakat pek oldukca şahıs bunu deneyip de sistem çökünce notlar gidiyor. Kurtarma yazılısına kalıyorlar. İkinci şanslarını deli benzer biçimde çalışıp daha iyi not alarak kullanıyorlar. Aziz’in aşkının karşılığını alıyor.
SON… (Lorelei)

Ilk olarak bu kitabın siteye eklenmesine vesile olduğum için mutlu olduğumu söyleyerek söze adım atmak isterim.
Çocuk Edebiyati dersinde görevli olduğum kitaplardan biri olduğundan de oldukça memnunum.
Kitap tam bir çocuk kitabı. Eğer 10 yaş civarlarında olsaydım kesinlikle her aşamayı merak ederdim. Kitap oldukça sürükleyici ve keyifli. Yer yer duygusal, bir çok süre düşündürücü ve heyecanlı. Kesinlikle her çocuğun kütüphanesinde olmasını tavsiye ederim. İlerde öğrencilerime de tavsiye edeceğim bir kitap olacak Yazarın kendini anlatma biçimine ise ayrı bir bayıldım:
“Okula giderken hep karnı ağrıyordu, üniversiteyi kazanmıştır gene karnı ağrıyordu. Öğretmenlik yapmış oldu, karnının ağrısı geçmiyordu. Yazmaya, radyo tiyatroları ile başladı. Öykü, roman, masal yapıtları verdi. Karnının ağrısı geçti. Kitapların tüm ağrılara iyi geldiğini düşünüyor.” (irem)

Gençler için epey heyecanlı bir kitap. Dili akıcı, anlaşılır ve benim tabirimle günlük yaşantımız benzer biçimde. Kemik Aziz ve Balık Oya, mahalleye yeni taşınan aksi ve huysuz Mumcu Nuran kitabımızın ana karakterleri diyebiliriz. Mumcu Nuran in mahalleye taşınmasıyla süregelen acayip vakalar, gece mezarlıkta gezenler, kedilerin ortadan kaybolması, Nuranin aksilikleriyle evlatların ve büyüklerin vakaları yanlış anlamlandırması sizi oldukca keyifli bir gizemi içine çekiyor. Yanlız şu mevzu hoşuma gitti pes etmemek ve hedefinde küçük degisiklikler olsa da bir halde sonuca erişebilmek. Güzeldi… Keyifli okumalar dilerim. (Ayşen dinç)

Komşumuz Çok Acayip PDF indirme linki var mı?

Miyase Sertbarut – Komşumuz Çok Acayip kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Komşumuz Çok Acayip PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Miyase Sertbarut Kimdir?

Miyase Sertbarut, 1963 senesinde Ceyhan’da dünyaya geldi. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden 1985 senesinde mezun oldu.

Çeşitli illerde öğretmenlik yapmış oldu. Yazmaya radyo oyunları ile süregelen Miyase Sertbarut 1996 senesinde Çankaya Belediyesi ve Damar Edebiyat Dergisi’nin beraber düzenlemiş olduğu yarışmada ilk ödülünü aldı ve ilk kitabı yayımlandı: “Fasulyem Bulutlara Çıkamaz”

Bu ödülün peşinden çocuk edebiyatına yönelen yazar, ağırlıklı olarak küçüklere ve ilk gençlik çağına yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Çocuk edebiyatı haricinde kalan tecrübe etme, anlatı ve öyküleri Hayalet Gemi, Bir Yeni Biçem, İnsan, Damar benzer biçimde değişik edebiyat dergilerinde gösterildi.

Pek oldukca kurumdan ödül alan Miyase Sertbarut, Ankara’da yaşıyor.

Miyase Sertbarut Kitapları – Eserleri

• Sisin Sakladıkları
• Kapiland’ın Kobayları
• Çöp Plaza
• Ünsüz Youtuberın Günlüğü
• Kapiland’ın Karanlık Yüzü
• Kimsin Sen?
• Kapiland’ın Kıyameti
• Ünsüz Youtuber’ın Günlüğü
• Yuan Huan’ın Kulübesi
• Ortak Ruh
• Buz Bebekler
• Komşumuz Çok Acayip
• Hayaller Hawaii
• Sınıfta Kalanlar Okul Açtılar
• Kapiland’ın Külleri
• Yalancı Portakal
• Yılankale
• Tuna’nın Esrarengiz Gemisi
• Kırmızı Kartal
• Koşkent’in Kayıp Evlatları
• Tarlakoz’un Tuzağı
• Kaçak Köpek Biber
• Gerçekle Büyümek Düşlerle Yürümek
• Bir Dilek Tut
• İkizler İz Peşinde
• Çocukluğumun Tanrısı
• Yasak Oyun
• Pamir’in Parmakları
• Altın Avcıları Plajda
• Sil Baştan Aşk
• Sarı Maymun
• Yeniden Doğuş
• Yangın Tüpüyle Uçan Çocuk
• Dedemin Sihirli Dükkanı
• Çöp Plaza
• Bir Gün Herkes…
• Saat Canavarı
• Akvaryumdaki Denizkızı
• Mezarlıktaki Gölge
• Piper Pa-25
• Emre ile Cemre 2
• Karne Hediyesi At Kestanesi
• Emre ile Cemre 4
• Emre ile Cemre 7
• Emre ile Cemre 5
• Emre ile Cemre 3
• Emre ile Cemre 1
• Kırmızı Başlıklı Ispanak
• Dedemin Sihirli Dükkanı
• Kokusunu Arayan Çilek
• Emre ile Cemre 10
• Emre ile Cemre 8
• Emre ile Cemre 6
• Emre ile Cemre 9 / Düğünde
• Karne Hediyesi & At Kestanesi
• Çınar Ağacındaki Gizli Geçit

Miyase Sertbarut Alıntıları – Sözleri

• …insan ne acayipdi?Kendini herşeyin sahibi sayıyordu.Doğayı,hayvanları istediği benzer biçimde yönlendirmek istiyordu.İşine gelmeyince açlığa susuzluğa terk ediyordu. (Ortak Ruh)
• Dünya kuruldu kurulalı sayıca azca olanların inancı, çoğunluğun inancından daima daha sağlamdı. (Kapiland’ın Karanlık Yüzü)
• Büyü denilen şey, yalnızca çalışınca gerçekleşiyordu. (Tuna’nın Esrarengiz Gemisi)
• “Herkesin bir hikayesi vardır. Hepsi kıymetlidir; bilmek istersin, duymak, dinlemek istersin, anlatırlarsa kendi hayatına eklersin. Şu sebeple dünya en büyük hikayedir ve yazılmaya devam etmektedir.” (Yuan Huan’ın Kulübesi)
• Dağ tepesinde bir çam olmasan
  Vadide bir çalı ol,
  Fakat oradaki en iyi minik çalı sen olmalısın
  Çalı olmasan bir ot parçası ol bir yola sevinç ver
  Misk çiçeği olmasan saz ol
  Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
  Dünyada çoğumuz için bir şey var
  Yapacağınız iş size en yakın olan iştir
  Cadde olamasan patika ol
  Güneş olamasan yıldız ol
  Kazanmakla ya da yitirmekle ölçme kendini
  Sen her neysen ,onun en iyisi olmalısın. (Gerçekle Büyümek Düşlerle Yürümek)
• Biz düşmanlarımızı sayısını değil ,dostlarımızın sayısını artırmalıyız . (Yılankale)
• Başka bir şeye odaklıydı onlar, münakaşaya… Galiba yaşam istediğim şeyi vermemek için direnme ediyor. (Ünsüz Youtuberın Günlüğü)
• İnsanları sevmek, neşeli olmak, ağaçların hayvanların dilini bilmek, zora ulaşınca kaçmamak… (Yalancı Portakal)
• Hayvanlar için eziyet olan bu durum insanlara iyi mi keyif verebilirdi? (Ortak Ruh)
• İnsanlar bilmediklerini biliyor benzer biçimde, yaşamadıklarını yaşamış benzer biçimde gösterebiliyordu (Yılankale)
• Marjinal olmayı seviyorsun demek. Ama bence aslolan marjinallik nedir, biliyor musun evlat. Kendi adını sevmen…
  Yani aslolan marjinallik “Hayri” olmakta. Şu sebeple hepimiz sadece başkası benzer biçimde olunca, birine özenince değişik olabileceğini düşünüyor, sen kendin olunca herkesten değişik olursun esasen. (Kapiland’ın Kobayları)
• Evet bu iyi mi oldu? Niçin oldu? Yanıtı yaptıklarımızda… Buna biz niçin olduk. Ne yazık ki bu şekilde. Şu sebeple yalıtılmış bir dünya kurduk burada. Kendimizi, en çok da fazla çocuklarımızı dış dünyadan ayırdık. Fanus içinde fanus yarattık. Doğdukları andan başlayarak hususi ortamlar kurduk. Yapay güzellikler sunduk. Süt mü gerekliydi, biz 500gramı hazır tuttuk. Gerekli aşıların yanı sıra gerekmeyen aşılar yaptık. Doğa biçimlendirecekti onları, biz doğaya meydan okuduk. Şimdi başımız dertte. Bu hâlleriyle yaşamaları olanaksız. (Çöp Plaza)
• İtiraf etmeliyim ki ajandaya başladığımda yazmanın bunaltan ve zor bulunduğunu düşünüyordum ya bu his geçiciymiş. İnsan beş on sayfa yazdıktan sonrasında, hele de kendi istediği şeyleri yazınca {hiç de} öyleki olmuyor. Aslında şu şekilde oluyor; dünya üstünde daha ilkin asla kimsenin okumadığı bir kitabı ilk siz okuyormuşsunuz benzer biçimde bir coşku yaşatıyor. (Ünsüz Youtuberın Günlüğü)
• ekmeğini bitirdiğinde karnında tokluk, kalbinde bir boşluk hissetti.galiba pişmanlık dedikleri bu şekilde bir şeydi. (Kapiland’ın Kıyameti)
• Tarih… İnsanoğlunun tarihî yüz kızartıcı, mide bulandırıcı,akıldışı nice suçlarla ve cezalarla dolu. (Yılankale)
• “Bence aşk var fakat kolay bulunabilecek bir şey değil, birazcık çaba istiyor…… Aşk zaman içinde oluşuyor, oluştuktan sonrasında da yakanızı kurtaramıyorsunuz. Yani aşkı biz kendimiz yaratıyoruz..” (Sil Baştan Aşk)
• İnsan keşke dünyaya geldiği ilk günden başlayarak her şeyi hatırlayabilse, ilk fısıltıları duyabilse.
  …
  İnsan ilk fısıltılar benzer biçimde ilk görüntüleri de hatırlayabilse… (Buz Bebekler)
• “Good morning! Good Morning!”
  Mavi karga diye gülümsedi, gene yanlış zamanda söylüyor.
  “Hayır,” dedi ses, “iyi sabahlar demenin zamanı olmaz, eğer bir uyanış içindeysen günün hangi saati olursa olsun gün, aydın anlamına gelir.”
  “Benim uyanış içinde olduğumu da nereden çıkardın,” diye içinden geçirdi İlay, “gene felsefi konuşmalar yapıyorsun.”
  “Biraz ilkin, pencereden bakarken büyüdüğünün farkına varmadın mı? İşte bu senin için bir uyanıştır.” (Sisin Sakladıkları)
• “Düş oluşturmak, insanoğlunun en güzel sığınağı..” (Sil Baştan Aşk)
• Iyi sabahlar demenin zamanı olmaz, eğer bir uyanış içindeysen günün hangi saati olursa olsun gün, aydın anlamına gelir. (Sisin Sakladıkları)