Kitap Künyesi

Yazar: Konfüçyüs

Çevirmen: Giray Fidan

Orijinal Adı: Lun-Yü

Yayın Evi: Dedalus Kitap

İSBN: 9786059203647

Sayfa Sayısı: 155

Konuşmalar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Elinizde tuttuğunuz bu kitap ortalama 2500 yıl ilkin yazıldı.

Konfüçyüs, toplumun büyük değişimler geçirdiği Çin’in kargaşa ve bunalımlı bir döneminde yaşadı. Köleci cemiyet çökerken yavaş yavaş da feodal cemiyet düzenine geçiliyordu ve Konfüçyüs, bu değişimin işaretlerini görmüştü. Doğal olarak bu değişiklik ve dönüşüm döneminde birçok değişik fikirler ortaya çıktı. İşte tam bu zamanda Konfüçyüs de bir tür kurtarıcı olarak kendi fikirlerini yayıyordu. Düşüncelerini ve konuşmalarını derleyen bu ince kitap, mukaddes kitap olarak kabul görmüş oldu.

Yang Bojun’ün, Konfüçyüs’ün “Konuşmalar” eseri için hazırladığı bu açıklamalı kitap, orijinal metnin Çinliler tarafınca da anlaşılabilmesi için mühim bir kaynak görevini yerine getirmektedir. Bu sebeple Türk okuru için bu açıklamalar oldukca daha önemlidir. Zira bu izahat ve yorumlar, metni anlayabilmek için büyük kolaylık sağlamaktadır.

Konuşmalar, Çin’de son yarım yüzyılda en oldukca satan ve baskıları milyonları gören oldukca mühim bir çalışmadır.

Konuşmalar Alıntıları – Sözleri

• “Düşüncelerinden kötülüğü çıkar.”
• Bir kelime kararını, bir duygu yaşamını, bir insan seni değiştirebilir.
• Konfüçyüs der ki: “Üst İnsan kararlıdır ama sabit fikirli değildir.”
• Konfüçyüs der ki: “Beni anlamazlarsa endişe etmem; endişem, benim onları anlayamamamdır.”
• Konfüçyüs der ki: “Beni anlayamazlarsa endişe etmem; endişem, benim onları anlayamamamdır.”
• Düşünmeden öğrenmek, süre yitirmektir.
• Konfüçyüs der ki: Öğrenmek ve zamanı ulaştığında öğrendiğini uygulamak, mutluluk değil midir?”
• “Eş seçmek, kitap seçmeye benzer; iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir fakat içinde ne olduğu sağlam olmadıkça, sonunu getirmek zor olsa gerek.”
• Zi Gong, “Üst İnsan iyi mi olunur?” diye sordu.
  Konfüçyüs şu şekilde dedi: “Üst İnsan sana söylediği şeyi ilkin uygular, sonrasında sana söyler. İşte bu Üst İnsan’dır.”
• “Kendini fena hissettiğinde, doğayı dinle. Dünyanın sessizliği, milyonlarca gereksiz kelimeden daha iyi sakinleşir”;

Konuşmalar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Konfüçyüs’le Doğu’dan Yükselen Felsefe: Konuşmalar: Konfüçyüs der ki: Öğrenmek ve zamanı ulaştığında öğrendiğini uygulamak, mutluluk değil midir?”
1. Hayatı Hakkında Özetlemek gerekirse
M.Ö. 551 senesinde doğan yazar/i10182, günümüzde Çin tarihinin en meşhur filozofu olarak anılıyor. Bu unvanı haklı bir halde taşıyan felsefeci, Lu Beyliği’nden Kong Qiu adıyla da bilinmektedir. Düşünsel açıdan parlak bir dönem olduğu anlatılan bu çağda öğrenmeye olan merakı yardımıyla sivrilen ve adından söz ettiren Konfüçyüs, yaşamış olduğu bölgenin en saygı duyulan ve sözü en oldukca dinlenen alimlerinden biri olur. M.Ö. 479’da hayata veda eden filozofun yaşamış olduğu dönemde herhangi bir eseri basılmış değil. Konuşmalar adlı bu eserinin öldükten sonrasında öğrencileri tarafınca derlenip yayımlandığı düşünülüyor.
Konfüçyüs’ün doğduğu çağ Çin’in siyasal açıdan en karmaşık dönemlerinden biridir bununla birlikte. Konfüçyüs bu zamanda birbirleriyle husumet halinde olan beylikler içinde seyahatler ederek fikirlerini yöneticiler ve halkla paylaşıyordu. Her türlü probleminin barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğine inanan filozofun diyaloglarında yönetici kesime karşı oldukça saygılı bir tavır takındığını görüyoruz. İyi bir yöneticinin ahlâklı, erdemli ve yetenekli olması icap ettiğini söyleyen filozofun konuşma metinlerinden de anladığımız suretiyle, öğrencilerine en büyük öğütlerinden biri de şüphesiz iyi ve merhametli bir insan olmalarıdır.
2. Coğrafyalar Değişse de, Yol Aynı: Felsefe
“Konfüçyüs öğrencilerine dört şey öğretirdi: kültür, toplumda hayata devam etmenin pratikleri, sadakat ve dürüstlük.“
Öğrenmek ve öğrendiğini öğretmeye dayalı bir sistem geliştiren Konfüçyüs, adeta Doğu’dan yükselen bir ışık görevi üstlenmiş ve yaşamış olduğu çağda birçok insana ders vermiştir. Batı’da, Yunanistan topraklarında yazar/i514’le yükselişe geçen felsefeyi dünyanın diğeri ucunda Konfüçyüs temsil etmiştir. yazar/i224’un Akademi adlı okulunu kurmasından 100 yıl ilkin Konfüçyüs kendi okulunu kurmuştur. İnsanlığın düşünsel sisteminin aynı çağlarda benzer şekilde gelişim gösterdiğini görmek yüzümüzü gülümsetmeye yetiyor normal olarak.
Antik Yunan ve Antik Çin kaynaklarından beslenen Platon ve Konfüçyüs, öğrencilerine tarih, şiir, müzik şeklinde dersler vererek onların fikir sistemine katkıda bulunmuşlardır. Dünya tarihinde bildiğimiz ilk öğretmenler içinde olan bu büyük dehaların yürümüş olduğu yoldan yürüyen öteki felsefeci ve edebiyatçılarla beraber bu alanlar günümüzdeki halini almıştır kuşkusuz.
3. “Konuşmalar” ve Fikirleri Üstüne
“Hiçbir şey bilmeden hayatını devam ettirebilen insanlar vardır; ben onlardan değilim. Çokça dinler, duyduklarım arasında iyi olanları seçer, çokça gözlemler, hepsini aklımda tutarım.” -Konfüçyüs
Felsefeyle ilgilenen her insanın bilmiş olduğu suretiyle Platon’un en büyük esin kaynağı hocası Sokrates’tir ve ve başta kitap/kitap–1582 olmak suretiyle eserleri diyalog biçiminde kaleme alınmıştır. Şiir ve destan türlerine aşina olan dünyayı yeni bir biçemle tanıştıran Platon, güncelliğini 2500 senedir yitirmeyen eserler armağan etmiştir dünyaya. Günümüzde romanın ilkel bir atası sayılabilecek olan bu tür benzer dönemlerde Doğu’da da varolur. Konfüçyüs her ne kadar yazılı bir kaynak bırakmadan ölmüş olsa da, öğrencilerinin onun hatırasına haiz çıkmaları sonucunda “Konuşmalar” ismindeki bu kadim yaratı çıkmıştır ortaya.
Konfüçyüs’ün birçok değişik sınıftan birçok değişik insanla olan diyaloglarını okuma fırsatı bulduğumuz eserin ana fikri iyi ve erdemli bir insan olmak olarak özetlenebilir. İnsanın ailesine, arkadaşlarına ve yöneticilere karşı devamlı saygılı olması icap ettiğini öğütlüyor Konfüçyüs fakat birçok açıdan insanları eleştirmeyi de dikkatsizlik etmiyor. Bunu bazen esprili bir üslupla yaparken, kimi zaman de kati ve sert ifadelerde bulunuyor ve karşısındaki insanoğlunun ona saygı duymasını sağlıyor. Buna karşın kendisini düşünce beyan etmiş olduğu hiçbir mevzuda bilirkişi olarak görmeyen Konfüçyüs, öğrencilerinden karşısına mantıklı cevaplarla çıkmalarını talep ediyor.
Çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalamayan Konfüçyüs, elinden geldiğince insanoğlu ve beylikler içinde köprü olmaya çalışmıştır. Onları ahlâklı, erdemli bireyler olmaya çağrı etmiş ve nasihatlerde bulunarak birçok yeri gezip dolaşmıştır. Fakat yöneticiler içinde erdeme ve bilgiye kıymet veren birini göremeyerek yine yaşamış olduğu beyliğe geri dönmek mecburiyetinde kalmıştır.
Tüm bunlara karşın, birçok filozofun yaşamı ve eserlerinde de gördüğümüz suretiyle, Konfüçyüs’ün yaşamış olduğu çağla uyumlu olan bazı düşünceleri günümüz dünyasında eğreti durmakta ve sırıtmaktadır. Felsefe okurlarının antik dünyanın doğrularıyla çağıl dünyanın doğruları içinde devamlı farklar bulması oldukça doğaldır. Konfüçyüs’ü de gene bu gözle okumak gerekmektedir zira söylediği her şeyi mutlak doğru olarak kabul edemeyeceğimiz bir dünya düzeninde yaşamaktayız.
4. yazar/i205, Konfüçyüs ve “Üst İnsan”
“Üst İnsan’ın dünya [işleri] ile ilgili kuralları yoktur; makul ve uygun olan ne ise onu yapar.”
“Yüz Düşünce Okulu” adı verilen dönemde felsefeye yönelen ve düşüncelerini geliştiren Konfüçyüs’ün diyaloglarında en dikkat çeken kısımlardan biri normal olarak ki “üst insan” kavramıdır. Günümüz felsefe dünyasında daha oldukca Alman Filozof Friedrich Nietzsche ile beraber duymaya alıştığımız bu kavramın mucidi aslına bakarsak Konfüçyüs’tür. Fakat doğal ki Nietzsche’nin “üst insan”ıyla Konfüçyüs’ün “üst insan”ı içinde farklılıklar bulunmaktadır.
Nietzsche’ye nazaran insan, aşılması ihtiyaç duyulan bir şeydir. Hayvan ve üstün insan içinde sıkışıp kalan canlı ona nazaran insanoğlunun tanımıdır. İnsanın noksan yanını tamamlamasının sadece yanılsamalardan arınarak mümkün olabileceğini ifade eden Nietzche, Tanrı’yı öldürerek üst insan terimini yaratmıştır. Artık Tanrı olmadığına nazaran, kendini tamamlamayı başaran bir insanoğlunun üstün insan olarak yaşamasının önünde herhangi bir engel kalmamış anlama gelir. kitap/kitap–241 eserinde bu terimini daha da derinleştiren Nietzsche’nin Konfüçyüs’ten ne kadar etkilendiğini söylemek güç olsa da, her iki filozofu da okuyup özümseyerek çıkarımlarda bulunmak mümkün.
Gelelim Konfüçyanizm öğretisindeki “üst insan” terimine. Filozofun yaşamış olduğu dönemde bu kavram yöneticilere atfedilirken, Konfüçyüs buna karşı çıkmış ve erdemli olmanın soylulukla, yönetici olmakla bir alakası bulunmadığını, ahlâklı olmakla, iyi insan olmakla üst insan olunabildiğini söylemiştir. Öğretisinde bunun tam tersini ifade eden kavram ise “küçük insan”dır ve bilgiden, doğru yoldan yoksun olan, dünya işleriyle kafasını bozup düşünmeye ve öğrenmeye zaman ayırmayan insanları ifade eder.
5. Son Söz
Fan Chi iyiliği sordu.
Konfüçyüs yanıt verdi: “İnsanları sevmektir.”
Sonra bilgeliği sordu.
Konfüçyüs yanıt verdi: “İyi ve kötü insanları birbirinden ayırt edebilmektir.”
Felsefeyle ilgilenen her insanın Antik Doğu’ya gezi etmesi ve Konfüçyüs’le tanışması gerekir. Devlet işleri, yöneticiler, halk, harp, aile, iyilik, doğruluk, terbiye, insanlık, informasyon ve erdem başta olmak suretiyle daha birçok kavram hakkında görüşlerine tanıklık edecek ve nasihatlerine kulak vereceksiniz. Filozofun birçok kez öğrencileriyle kimi zaman se halk ve yöneticilerle olan diyalogları bazen esprili dille karşımıza çıkıyor. Öğretici bir yanı da olan bu diyaloglar mühim bir kaynak niteliği taşıyor.
Özetle, Antik Çin’in kültürünü, tarihini ve medeniyetini idrak etmek ve öğrenmek için Konfüçyüs’ün diyaloglarını okumak elzemdir. Çin düşüncesinin en temel metinlerinden önde gelen Konuşmalar’la Antik Çin felsefesine yumuşak bir başlangıç yapmış olup peşinden öteki mühim yapıtlara geçilebilir.
Konfüçyüs’le aynı dönemlerde yaşamış olduğu kabul edilen yazar/i1673’nun kitap/kitap–2972 adlı eserine ek olarak, yazar/i10562’nun kitap/kitap–117413 adlı eseri de “taoculuk”u idrak etmek için kesinlikle okunması ihtiyaç duyulan eserlerden biridir. yazar/i15521’nun kitap/kitap–257471 adlı yapıtı, yazar/i116841’nin kitap/kitap–307892 adlı kitabı ve Çin’in Konfüçyüs’ten bile yüzyıllarca ilkin yazılan en mühim eserlerinden biri sayılan kitap/kitap–55403 Çin felsefesinin derinliklerine inmek için tercih edilmesi ihtiyaç duyulan en mühim eserler arasındadır.
Keyifli okumalar dilerim.
Konfüçyüs der ki: “Beni anlayamazlarsa endişe etmem; endişem, benim onları anlayamamamdır.” (Bahri Doğukan Şahin)

Podcast: Konuşmalar, Konfüçyüs: Podcasti dinlemek için YouTube linki: https://youtu.be/TVH-74O_7fM
Merhaba kitapçokseverler. Bu bölümümüzde tarihteki en mühim, en meşhur Çinli felsefeci Konfüçyüs’un, Çin düşüncesinin en temel metinlerinden biri olarak kabul edilen Konuşmalar eseri üstüne söyleşi ediyoruz.
Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle. (Okur Sohbetleri)

Antik Çin’in kültürünü, tarihini ve medeniyetini idrak etmek ve öğrenmek için Konfüçyüs’ün diyaloglarını okumak elzemdir. Çin düşüncesinin en temel metinlerinden önde gelen Konuşmalar’la Antik Çin felsefesine yumuşak bir başlangıç yapmış olup peşinden öteki mühim yapıtlara geçilebilir.
Konfüçyüs der ki: “Beni anlayamazlarsa endişe etmem; endişem, benim onları anlayamamamdır.” (Hayata Gülümse)

Konuşmalar PDF indirme linki var mı?

Konfüçyüs – Konuşmalar kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Konuşmalar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Konfüçyüs Kimdir?

Konfüçyüs Çinli felsefeci, öğreti uzmanı, gökbilimci ve yazardır. MÖ 551 – MÖ 479 tarihleri içinde, Doğu Zhou Hanedanlığı döneminde yaşamış olduğu sanılmaktadır. Kong Qiu adı altında, Lu devletinin Qufu şehrinde (günümüzde Shandong eyaleti) doğan ve aynı şehirde vefat etmiştir.

Öğretisinin ana teması insancıl düzendir. Buna ulaşmanın yolunun öteki insanlara saygı ve atalara saygı etmekten geçtiğini belirtmektedir. Konfüçyüs „Yüce“ (君子 junzi), muhteşem içsel insan olarak anılmaktadır. Yüce/iyi insan, sadece dünya bütünüyle uyum içinde yaşayan insandır; ona nazaran “Ahlaki varlığımızın tüm dünya düzeniyle uyum içinde olma noktasına erişmesi”, insanoğlunun ulaşabileceği en büyük amaçtır. “Uyum, denge ve iç huzura erişmenin yolu Konfüçyüs’e nazaran eğitimden geçer”.

Konfüçyüs Kitapları – Eserleri

• Konuşmalar
• Hayat Mutsuz Olmak İçin Fazlaca Kısa
• İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar
• Erdemin Ardından Git
• Analektler
• Konfüçyüs Anlatıyor
• Seçmeler “Lun-yü”
• Büyük Bilgi ve Müzik Hakkında Notlar
• Konfüçyus Söyleşimler
• Erdemin Peşinden Git
• Üstad Dedi ki
• İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar
• Yavaş Yürüyene Çelme Takılmaz
• Sanduka Yazıtları

Konfüçyüs Alıntıları – Sözleri

• Gerçekten bir informasyon sahibi miyim? Bilmiyorum. Epey bilgisiz bir insan bana bir şey soracaktır olursa, her şeyi, tüketene kadar ona anlatırım. (Seçmeler “Lun-yü”)
• “İnsanların beni tanımamış olmalarına üzülmüyorum; ben insanları tanımazsam eğer, üzülürüm.” (Konfüçyüs Anlatıyor)
• Konfüçyüs der ki: “Beni anlamazlarsa endişe etmem; endişem, benim onları anlayamamamdır.” (Konuşmalar)
• Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. Ama içinde ne olduğu sağlam olmadıkça sonunu getirmek zor olsa gerek. (Konfüçyüs Anlatıyor)
• Ülkede kanun ve seviye hakimse, yurttaş söz söylemede ve davranışlarında cesaret izah edebilir. Fakat ülkede kanun ve düzen bozuksa, yurttaş yürekli davransa bile istediği şeklinde konuşamaz. (Konfüçyüs Anlatıyor)
• Konfüçyüs der ki: Öğrenmek ve zamanı ulaştığında öğrendiğini uygulamak, mutluluk değil midir?” (Konuşmalar)
• Üstat dedi ki: “Bir kişinin kabiliyetleri kültüründen çoksa o köylüdür. Eğer kültürü yararlı kabiliyetlerinden çoksa öğrenim görmüştür. Ancak hem yararlı kabiliyete, hem de kültüre haiz olduğunda örnek bir şahıs olabilir.” (Seçmeler “Lun-yü”)
• “Bir kimse benliğine egemen olursa ve cemiyet kurallarına bağlı kalırsa, o hiç kimseye ‘üstün erdemli kimse’ denir. (Analektler)
• Büyüklerle küçükler arasındaki ilişki, yelle otlar arasındaki ilişkiye benzer. Yel esince, otlar eğilir… (İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar)
• “Eğitimde sınıf farkı olmamalıdır.” (Erdemin Ardından Git)
• ‘’ Ya bir yol bulun, ya bir yol açın ya da yoldan çekilin! ‘’ (Hayat Mutsuz Olmak İçin Fazlaca Kısa)
• Üstat dedi ki: “Güzelliği sevdiği kadar erdemi seven birini görmedim.” (Konfüçyüs Anlatıyor)
• Kitapçılar saygı görmeyi hak eden insanoğlu; onlar yardımıyla buluyoruz gereksinim duyduğumuz ve bunun bilincinde bile olmadığımız kitapları. (Hayat Mutsuz Olmak İçin Fazlaca Kısa)
• Bir şey bildiğin süre, onu bildiğini göstermeye çalış. Bir şey bilmiyorsan, onu bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir. (İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar)
• “Büyük ve üstün insan, yemekte karnının doyup doymayacağını düşünmez. Evinde rahatını aramaz. Yaptığı işlerde ağırbaşlı, konuşmalarında dikkatli bir kimsedir. O ilkesi olan kimseleri araştırır. Bu kimse için *öğrenmeyi seven bir kimse* denebilir.” (Analektler)
• Az kişinin elinde toplanırsa zenginlik, insanoğlu bölünür. Fakat eşitçe, adilce dağıtılırsa her şey; insanoğlu bir araya gelir. (Hayat Mutsuz Olmak İçin Fazlaca Kısa)
• Bir kuş ölmek üzereyken sesi üzünç vericidir. Bir insan ölürken sözleri güzeldir. (İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar)
• “Bir insan, vicdanında yanlış bir şey yapmadığına inanıyorsa, niçin kaygı duysun? Neden korku duysun?” (Analektler)
• Düşünmeden öğrenmek, süre yitirmektir. Bir şeyi öğrenmeden fikir ileri sürmek, tehlikelidir. (İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar)
• Eski zamanlardaki insanoğlu, sözleri kadar iyi olmamanın utancından korkuyorlardı. (Analektler)