Kitap Künyesi

Yazar: Emre Caner

Yayın Evi: Su Yayınları

İSBN: 9789756709368

Sayfa Sayısı: 152

Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Doğa birkaç milyar yıl ilkin canlıları cinsiyetleştirip adam ve hanımı birbirine sunmuştu. Ama toplumsal hayata geçen insan, cinselliği içinden çıkılmaz bir problem yumağı haline getirdi. Oysa gövde yalnız kendisine yüklenmiş görevleri yerine getiriyordu. 

Kadın ilkin bereketin simgesi olarak kabul edildi ve kendisi benzer biçimde doğurgan olan toprakla özdeşleştirildi. Böylece adına mukaddes mekanlar yapılmış oldu, bu mekanlarda ona tapınıldı. Zaman içinde tapınma, tapılanın sahiplenilmesine dönüştü… 

Bu emek verme, insanoğlunun varoluşundan günümüze tanrıçalaştırılan, fahişeleştirilen, lanetlenen ve nesneleştirilen hanım bedeninin, toplumsal dünyadaki serüvenini özetlemektedir.

Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın Alıntıları – Sözleri

• ” Tarihin hiçbir döneminde toplumsal baskılar , tabiat ananın buyruğunun önüne geçememiş , binlerce senedir şehvetin üzerine örtülen örtü onu gizleyememiştir.
  Bundan dolayı ahlakın arzuya taktığı kelepçe devamlı açılmaya mahkumdur.. “
• Kadın için kendi bedenine hükmetmek; sunulmuş, sunulan yada sunulacak olan bir hak değil, elde edilecek bir özgürlüktür!!
• “Ortadoğu’nun ilk egemen tanrısal kadın betimlemesi olan aşkın ve bereketin koruyucusu Tanrıça İnanna’ydı.”
  Düşündürücü bi karşıtlık !!
• Kadının emeği , bedeni kadar para etmedikçe ve hanım emeği , bedeninden daha fazlaca aranır olmadıkça , fahişeliğin ortadan kalkmayacağını düşünmek pek de mantıksız olmaz..
• Nedenleri bilmek bizi özgürlestirir!..
• Cinselligin denetlenmesi, yalnız nüfusun demografik özelliklerinin değil, ekonomik ilişkilerinin, miras düzeninin ve en önemlisi de iktidar yapısının devamını sağlar.
• ” haiz olan ” ve “sahil olunan ” arasındaki ilişki sadece insan ile eşya içinde kurulabilecek bir ilinti olması durumunda , iyi mi oluyor da , cinsel eylemin taraftarına yakıştırılan bir benzetme hâline dönüşebiliyor ?
• “… oysa üretim öncesi toplumlarda iktidarın cinsiyeti yoktu.”
• Erkek , hanım üstünde sürdürdüğü hegemonyanın yetkisini , iktidarın ‘ yönlendirme gücü’nden ‘ etkilenmiş toplumun kendisinden alır .
• Sahip olmanın ve üstünlüğün erilleştirmesine karşın , cinsel edim yalnız adam egemen bir şov değildir . Kadın fizyolojisi gereği , cinsel eylemi adama gore fazlaca daha çok sayıda gerçekleştirebilir . Ama hanıma mühim bir imtiyaz veren aslolan detay , doğan çocuğun babasının kim olduğu sorusudur . Doğa , bu bilgiyi bir tek annenin kulağına fısıldar . İşte adam egemen cinsel baskı anlayışı , tabiat ile hanım arasındaki bu fisildaşmadan kuşku duyulmaması için kurulmuştur .

Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bilhassa Trobrian adasında meydana getirilen incelemeler ilgi çekicidir. Bu adada yaşayanlar cinsiyet ayrımı gözetmeksizin cinsel deneyimlerini özgürce yaşamaktadırlar. Kızlarda bekaret önemsiz bir durumdur, hatta evlenen hanımefendilerin yüzde 1lik bir kısmı bakiredir. Bu kadar cinsel deneyimlerin Özgür olduğu bir yerde evlilik kurumu niçin var sorusuna gelecek olursak da evlilik iki kişinin birlikte bir yaşam sürmesi için yapılıyordu.
Üretim devriminin yaşanmasıyla köyler, metropoller oluşmaya başlandı. Burada toprak, anne benzer biçimde üretkenliği sembol ederken, yağmur da adamın dölünü sembolize ediyor ve toprak ana, gök- baba kavramları ortaya çıkıyordu. Yavaş yavaş kentlerin büyümesiyle toprak sahibi olunmaya başlanmış, toprağın ise öz oğluna geçmesi için hanımefendilere bir baskı ortamı oluşturulmuştur.
Antik Yunan durum ise adamın hanım üstünde bir hakimiyeti vardı. Kızlar aslına bakarsanız minik yaşta evlenilmiş olduğu için bakire olması bekleniyordu. Filozoflar bile ataerkil yapıyı savunuyorlardı. Seks ticareti devletin elindeydi. Eşcinsel pek aykırı bir durum değildi.
Roma’da ise cinsellik mukaddes kabul ediliyordu.
Tek tanrılı dinlerle birlikte zina yasaklanmıştı, bakirelik evlenene kadar korunmalıydı.
Hristiyanlıkta çocuk bir şehvetin ürünü olarak dünyaya geldiği için doğuştan günahkar kabul ediliyordu. Haz için ilişkiye girmek yasaklandı, birlikteliğin amacı yalnız çocuk doğurmaktı.
Artık Sanayi Devrimi ile beraber hanımlarda emek verme hayatına atılmış ve zaman içinde bazı haklar elde etmesini bilmişti. Seçimlere katılma, seçme şansı elde etme, giyside özgürlük… ve en önemlisi kendi bedenini hükmetmek! (Livia drusilla)

Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın PDF indirme linki var mı?

Emre Caner – Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emre Caner Kimdir?

Emre Caner, 1976 senesinde Bakırköy’de hayata merhaba dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Eğitim Bilimleri öğrenimi görmüş oldu. Piyasayla arasındaki ten uyuşmazlığı sebebiyle kucak kucak çekilme etti.En sonunda şirket denen acayip şeyin patolojik bir olay olduğuna kanaat getirip, yalnız okuryazarlıkla meşgul olmayı seçti.

Emre Caner Kitapları – Eserleri

• Kaplumbağa Terbiyecisi
• Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın
• Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar
• Mihri Sevecen Hanım’ın İzinde
• Sürgün ve Özgürlük
• Paris Sevdası
• Kim Olduğumu Artık Biliyorum

Emre Caner Alıntıları – Sözleri

• Cinselligin denetlenmesi, yalnız nüfusun demografik özelliklerinin değil, ekonomik ilişkilerinin, miras düzeninin ve en önemlisi de iktidar yapısının devamını sağlar. (Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın)
• Onunla beraberken inanmadığım bir şeye inanır benzer biçimde gözükmek zorunda değildim. İstemediğim sözleri ağzıma sakız yapmam gerekmiyordu. Alkışlanmak için birilerine benzememe gerek kalmamıştı. Geliştirmem ihtiyaç duyulan yeteneklerim ve morartmam ihtiyaç duyulan rakiplerim hepsi fakat hepsi Yok olmuştu. Savaşın anlamsızlığını yeni keşfeden bir asker gibiydim. Ancak böylesine bir yaşamın insanı özgür kılabileceğini öğrenmiştim. (Kim Olduğumu Artık Biliyorum)
• “Bizim hanımlarımız evlerinin dışını göremiyorlar ki yaşadıkları dünyanın ebadı hakkında düşünce sahini olsunlar.” (Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar)
• Bana sorarsanız bir toplumun uygarlık düzeyini hanımefendiler gösterir. (Sürgün ve Özgürlük)
• Nedenleri bilmek bizi özgürlestirir!.. (Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın)
• Ama insanları en fazlaca eğlendiren, sultanın gâvur bir memlekete ayak basmış olmamak için ayakkabılarının içine kendi ülkesinin toprağıyla dolu hususi bir tabanlık yaptırdığı söylentisiydi. (Kaplumbağa Terbiyecisi)
• Çıplaklık doğallaştı. Sanat, onu tutucu köklerinden koparıp özgür bir evrene taşımıştı. (Kaplumbağa Terbiyecisi)
• Sence uygarlığı toptan reddetmek mümkün mü? Saçma ve olanaksız olsa da bana coşku veriyor bu düşünce. Tarımı bile bilmeyen insanlardan daha mutlu olduğumuzu kim iddia edebilir ! Onlardan daha mı fazla korkuyoruz ölümden ? (Kim Olduğumu Artık Biliyorum)
• ‘Prekarya emek; güvencesiz çalışanlardan, gelip geçici işlere devamlı tamam diyenlerden, bir iş bulmuş olduğu süre bile işsizlik tehdidini ensesinde hissedenlerden oluşuyordu. 21.yüzyılda aşkın prekaryalaşması ise güvencesiz ilişkilerden, gelip geçici temaslara olur diyenlerden ve bir aşk bulduğunda bile ayrılık tehdidini içinde hissedenlerden oluşmakta.’ (Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar)
• Görselliğin egemen olduğu dönemin başlayabilmesi için insanoğlunun kendine bakmayı öğrenmesi gerekmişti. (Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar)
• “Ortadoğu’nun ilk egemen tanrısal kadın betimlemesi olan aşkın ve bereketin koruyucusu Tanrıça İnanna’ydı.”
  Düşündürücü bi karşıtlık !! (Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın)
• Efsanenin söylediği benzer biçimde eğer
  Bu dünyada her insana
  Bir yıldız hükmediyorsa
  Parlak olmayan benimki
  Muhakkak ki kayan bir yıldızdır. (Kaplumbağa Terbiyecisi)
• İnsanı özgürleştiren bir yalnızlığın zevkine varmıştım. (Kim Olduğumu Artık Biliyorum)
• “Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla asla bağdaşan yanım yok… Yaşamım süresince içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İşyerlerinizle. Hususi ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektirik verdiniz… Ben tüm bunların dışındayım.”
  -Tezer Özlü- (Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar)
• Kahvenin yanında bol miktarda hayal söylüyorum (Mihri Sevecen Hanım’ın İzinde)
• “… oysa üretim öncesi toplumlarda iktidarın cinsiyeti yoktu.” (Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın)
• Erkek , hanım üstünde sürdürdüğü hegemonyanın yetkisini , iktidarın ‘ yönlendirme gücü’nden ‘ etkilenmiş toplumun kendisinden alır . (Kutsal Fahişeden Bakire Meryem’e Toprak ve Kadın)
• Bu yüzden var olanı kabullenmek rahatlatıcı bir basitliğe haizdir. (Cinsellik Üstüne Toplumsal Fragmanlar)
• “Yeni bir çağ başlamıştı. Ama geleceğe umutla bakabilmek için hiçbir neden yoktu.” (Kaplumbağa Terbiyecisi)
• Dostlardan aldığın her şey kaderin haricinde kalır. Ancak vermiş oldukların devamlı için servetin olacaktır. (Kaplumbağa Terbiyecisi)