Eğitim

Leman’la Lijin – Gönül Özgül Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Leman’la Lijin – Gönül Özgül Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Leman’la Lijin kimin eseri? Leman’la Lijin kitabının yazarı kimdir? Leman’la Lijin konusu ve anafikri nedir? Leman’la Lijin kitabı ne konu alıyor? Leman’la Lijin PDF indirme linki var mı? Leman’la Lijin kitabının yazarı Gönül Özgül kimdir? İşte Leman’la Lijin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Gönül Özgül

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789752207127

Sayfa Sayısı: 212


Leman’la Lijin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yıl 1915.

Osmanlı bir senedir Birinci Dünya Savaşı’nda.

Otuz beşinci Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Reşat.

Doğu illerimiz Rus tehdidi ve işgali altında.

Ermeni çeteciler dehşet saçıyor. Tecavüz, işkence, kırım ve kıyım…

Erzincan’da, 13 yaşlarında ikiz kızlar Safiye ile Nafiye: Ana babaları ölmüş, gencecik amcaları ve ebelik icra eden babaanneleri ile beraber savaşın yoksul ve ürkütücü havasını soluyarak yaşamaya çalışıyorlar. Ata binebilmek, atla gezebilmek en büyük düşleri. Bir gün biniyorlar, daha doğrusu bindiriliyorlar; tekrar da onları gören olmuyor.

Leman: Aynı kentte fakat onlardan daha zengin bir ailenin kızı. İki ağabeyi cephelerde. Biri Sarıkamış’ta telef olmuştur fakat hemen hemen haberleri yok. Babasını kaybedişinin peşinden ana kız konakta yalnız bırakılırlar. Ruslar kenti işgal ettiğinde subaylardan birkaçı da onların konağında kalmaya adım atar. Leman içlerinden birine tutulacak ve korkulu sonuna doğru ilerleyecektir.

(Tanıtım Bülteninden)


Leman’la Lijin Alıntıları – Sözleri

  • “İçinde devamlı akıp da dışarı çıkacak yol bulamayan, yakan bir şey vardı. Bir yumruk. Gözyaşı olsa… Ağlar açılırdı bir ihtimal.”
  • “Kuvvetli insanlara, kimi zaman kendi kuvvetini taşımak zor gelir” diyordu Dostoyevski, Delikanlı romanında.
  • Neyse ki yarın diye bir umudu vardı insanoğlunun…
  • Bildiği kadarıyla, büyük büyük ozanları, yazarları varmış Rusların. Dünyanın da en oldukca okuyan halkı gene Rusya’daymış. Bu insanların arasından çıkan askerler, herhalde cellat olamazdı!..
  • “Herkes dönüşsüz yolda değildir.”
  • Sonra bigün,at sesleri,nal şıkırtıları işittiler.Sayısını bilemeyecekleri kadar oldukca…
    Temmuzun 25’iydi. 1916 yılının 25 Temmuzunda, Ruslar,Erzincan’a girmişti.
  • Hayat ne güzeldi. İnsanın bir dileği, bir amacı, bir de umudu var ise,yaşamak harp haberleriyle bile çekilir olabiliyordu.
  • “Oğlum, evde anana,kızlara anlatma gördüklerini,duyduklarını. Korkutma masumları.”
    “Olur” dedi Şevket. İçine gömecekti yanan lambalar asılmış kesik göğüsleri. Açık kalmış güzel gözleri… Kuyudaki üç çocukla annelerini içine gömecek,bigün kendi torunları olursa anlatacaktı bunu. Onlardan biri yazabilirse yazar,sayfalara,kağıtlara doldururdu acısını o insanların.
  • “Erkekler de ağlardı işte. Niye ağlamasındı ki! Tanrı gözyaşı vermişse,sadece kadınlara mı bu hak tanınmış…”


Leman’la Lijin İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yine bir harp zamanı..Bu sefer Birinci Dünya Savaşı…Erzincan’ın Ruslar tarafınca işgali esnasında Rus Askerlerinin şehirdeki hanelere yerleşmeleri… Ve bu hanelerden birinde hasta annesiyle yaşayan Leman…Rus Askerlerinden kabul edilen Lijin’in Leman’a, Leman’ın Lijin’e aşkı… Ve şok edici bir son…Ve yaşanmış olan öteki tüyler ürpertici işkenceler… Özetlemek gerekirse; bir şeyler noksan olsa da akıcı ve güzel bir kitaptı… Genel anlamda beğendim. Kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim…Son bir şey; GERÇEKTEN İYİ Kİ KİTAPLAR VAR… (2021/32) (Ebru)

Savaş; ne vakit, nerde, ne şekilde, hangi koşulda , hangi büyüklükte olursa olsun bağışlanamaz, kabul edilemez ve çözümlenemez birşeydir.
Sadece sınırları değiştirmez harp; insanları, hayatları ve bakışları da değiştirir. Kardeş kardeşini tanımaz, sevmez, bilmez olur. Kin yüreklere yerleşince can/Canan artık yüreğe sığmaz olur terk eder.
Yani demem o ki harp sevdayı da anayı ds babayı da bitirir fakat kendi bitmez…
Mutlaka okuyun okutun
Sevgiyle (İlknur Karabulut)

Merhabalar
1915 te 1. Dünya savaşı başladığında Erzincan da geçen bir öykü Leman’la Lijin. Kitabı okumaya başladığımda en önce dili birazcık hafifçe geldi fakat okumaya devam ettim. Okudukça öykü beni kendine daha oldukca çekti. Leman’ın yaşamış olduğu aşkı, sevgiyi, korkuyu ve beklentiyi okumak daha değişik pencereler açtı beynimde.
Ruslar’ın bir kısmı oldukça iyi davranırken Türk halkına, bir kısmı ise tam bir dehşet saçıyordu. Lijin’in fena askerler şeklinde olmayıp, kendine karşı beslediği sevgiye aşka tutundu Leman. Babasının ölümünden sonrasında annesinin de kolu kanadı kırılmıştı, bir de abileri de savaştaydı. Leman tek başına bunlara katlanmıştı da sonunu anlatmaya benim kalbim dayanmaz burda ve okuyacak olanlara da spoiler vermek istemem doğrusu.
O yüzden okuyun diyorum.
O aşka o yaşananlara siz de şahit olun.
Bu ara okuduğum en iyi zamanı kurguların içinde yerini aldı bile kitap.
Tavsiye ediyorum dostlar… (Mavikitap)


Leman’la Lijin PDF indirme linki var mı?


Gönül Özgül – Leman’la Lijin kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Leman’la Lijin PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gönül Özgül Kimdir?

Gönül Özgül İstanbul’da dünyaya geldi. Liseyi bitiremeden ayrıldı. Beş yıl bir bankada memurluk yaptıktan sonrasında, Almanya’ya gitti. 1973’ten beri Frankfurt kentinde yaşıyor. On beş yıl bir telefon firmasında gezici işçi olarak çalıştı. Şimdi küçük evinde, yeni kitaplar üstünde çalışıyor. İlk kitabı GEMİNİN EN ALTINDAKİ 1991 senesinde gösterildi.


Gönül Özgül Kitapları – Eserleri

  • Lise Defterleri
  • Leman’la Lijin
  • Lise Defterleri’nden Sonra
  • Lise Defterlerine Veda
  • Sevdalıydın
  • Yetmiş Altıncı Kış
  • Göz Yağmurları
  • Menekşe
  • En Fena Anneyi Bile Ararsınız…
  • Sevgili Gençliğim
  • Geminin En Altındaki
  • Gönülce Öyküler
  • Dereiçi Sokağı
  • Aralık 1999


Gönül Özgül Alıntıları – Sözleri

  • Bildiği kadarıyla, büyük büyük ozanları, yazarları varmış Rusların. Dünyanın da en oldukca okuyan halkı gene Rusya’daymış. Bu insanların arasından çıkan askerler, herhalde cellat olamazdı!.. (Leman’la Lijin)
  • Bir şey yitirmiştin. Adı neydi bu nesnenin… Kuşkusuz bir insan olamazdı. (Sevdalıydın)
  • Ekonomisi dengesiz bir toplumda onun savaşım biçimi de “küfretmekti.” (Sevdalıydın)
  • Gerçek bir devrimcinin, alınteriyle beraber, okumuş olduğu kitapları yoğurmasından sonrasında ortaya çıkabileceğini oldukca sonrasında anlayacaktın. (Sevdalıydın)
  • Ama bazı şeyleri birilerinin yaşaması gerek değil mi. Bu umutsuzlukları da. (Sevdalıydın)
  • “Kuvvetli insanlara, kimi zaman kendi kuvvetini taşımak zor gelir” diyordu Dostoyevski, Delikanlı romanında. (Leman’la Lijin)
  • Bu halk unutacak mıydı evlatlarına yapılanları? (Sevdalıydın)
  • Çabucak yaşlanıp, seninle dolu dolu yaşayamamaktan korkuyorum. (Göz Yağmurları)
  • Ama sen, evlerine aldıkları aygıtlarla, bir zamanlar küçümsedikleri insanoğlu şeklinde gösteriş telaşına düştüklerini suratlarına vurmayacaksın. Doğurdukları evlatları kolejlerde okutmak için yaşadıklarını da. Hani ”Tüm çocuklar her kesimden çoçuğun gittiği okullara gitsin…” derlerdi? (Sevdalıydın)
  • Ağır bir yüķ mü dünya omuzlarımda ?
    Yaşamak ölümcül bir galeri
    Syf 218
    Kanĺı resimler ressamı
    Sergide insan mezarı
    Satılık olan karanlıktır
    Çerçevede (Lise Defterleri)
  • “Erkekler de ağlardı işte. Niye ağlamasındı ki! Tanrı gözyaşı vermişse,sadece kadınlara mı bu hak tanınmış…” (Leman’la Lijin)
  • Olayları, tarihleri, sırasıyla aklında tutamazsın sen. Şimdi kopuk bir film gözlerinin önünde. Bu filmin geçmiş olduğu yer tüm Türkiye. Taşıyan gençlerin çeşitli eylemleri, birçok kişinin tutuklanışı… Yazarların, işçilerin, öğrencilerin, profesörlerin susturulmaya çalışılması… (Sevdalıydın)
  • …Mutlu bile oldum yürürken. Bu ufacık mutluluklar olmasaydı,hayatımdaki o kacaman düş kırıklığından sonrasında iyi mi yaşardım? (Lise Defterleri’nden Sonra)
  • Geziye katılanlar, antipatik bir yol arkadaşıyla beraber olduklarını anlayamadılar. Aynı grupta fakat kendilerinden oldukca ötelerde oluşunu aslına bakarsan asla anlayamazlardı. (Sevdalıydın)
  • Sonra bigün,at sesleri,nal şıkırtıları işittiler.Sayısını bilemeyecekleri kadar oldukca…
    Temmuzun 25’iydi. 1916 yılının 25 Temmuzunda, Ruslar,Erzincan’a girmişti. (Leman’la Lijin)
  • “Herkes dönüşsüz yolda değildir.” (Leman’la Lijin)
  • Her dakika bir bitişe yaklaştırıyor. Bu hızın sonunda bir şehir göreceksin. Sonra? Ne olacak sonrasında? Artık orayı görüp görmemenin bir anlamı kaldı mı? (Sevdalıydın)
  • … Toprak acımasız bir açlıkla herkesi kendine alıyor. Doyacağa da {hiç de} benzemiyor (En Fena Anneyi Bile Ararsınız…)
  • Emperyalizmin ülkemizdeki egemenliğine son vermek, burjuvaziyi yok etmek, sömürüden baskıdan kurtulmak için, işçi sınıfıyla tüm emekçi halkın beraber savaşımı şarttır… (Sevdalıydın)
  • “İçinde devamlı akıp da dışarı çıkacak yol bulamayan, yakan bir şey vardı. Bir yumruk. Gözyaşı olsa… Ağlar açılırdı bir ihtimal.” (Leman’la Lijin)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş