Eğitim

Lykurgos’un Hayatı – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lykurgos’un Hayatı – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lykurgos’un Hayatı kimin eseri? Lykurgos’un Hayatı kitabının yazarı kimdir? Lykurgos’un Hayatı konusu ve anafikri nedir? Lykurgos’un Hayatı kitabı ne konu alıyor? Lykurgos’un Hayatı PDF indirme linki var mı? Lykurgos’un Hayatı kitabının yazarı Plutarkhos kimdir? İşte Lykurgos’un Hayatı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Plutarkhos

Çevirmen: Sabahattin Eyüboğlu

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789944889872

Sayfa Sayısı: 68


Lykurgos’un Hayatı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Plutarkhos (46-119?): Eserleri 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa’da tarih ve tecrübe etme yazımını büyük seviyede etkileyen oldukça verimli bir yazardır. Plutarkhos’un Lamprias adlı kataloga nazaran 227 eseri vardı. Ahlak, din, tabiat, siyaset ve sanat üstüne yazdıklarından günümüze ulaşanlar Ethika adıyla anılır. Yazar aslolan ününü Yunan ve Romalı kahramanları birbiriyle karşılaştırdığı Paralel Hayatlar adlı biyografik eseriyle kazanmıştır. Bu eserde bir insanoğlunun benliğinin kendi kaderine ve başka insanların yaşamlarına olan etkilerini birbirine bağlanmaya çalışmıştır. Lykurgos’un Hayatı bu büyük eserin bir bölümüdür.

(Tanıtım Bülteninden)


Lykurgos’un Hayatı Alıntıları – Sözleri

  • Zor kullanarak elde edilmiş netice sağlam olmaz…
  • Spartalıların eğitimi olgun yaşa kadar sürerdi. Kimse keyfince yaşamakta özgür değildi.
  • Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan
  • Bir şehrin duvarları tuğladan değil
    insandan yapılmış oldu mu,surları olmasa da olur…
  • Paraya değerinden daha büyük bir ağırlık veren Lykurgos, sözü değerlendirmede bunun tam tersini yapmış oldu. Sade ve kısa bir söze, varlıklı ve derin bir anlamın yüklenmesini istiyordu.Evlatların azca ve öz konuşmaları, ustaca karşılık verebilmeleri için, uzun uzun susmasını bilmeleri gerekiyordu.
    Sevişmede aşırılığa gidenlerin tohumları iyi mi oldukça kez kısır ve kuvvetsiz olursa, konuşmada ölçüsüzlüğe kaçanların sözleri de boş ve anlam ifade etmeyen olur.
  • Buyruk dinleme emir verenin değerine bağlıdır ; iyi yol gösteren kendini daha iyi izletir.
    Binicilik sanatı iyi mi atı dizgine rahatça uyar duruma getirmekse, krallık sanatı da insanları buyruğuna sokmasını bilmektir.
  • Ilkin altın ve gümüş parayı ortadan kaldırıyor. Onların yerine yalnız demir para kullanılacaktı. Üstelik bu paranın kıymeti azca, ağırlığı oldukça ve tuttuğu yer büyük olacaktı. O kadarki, bin drahmilik bir parayı taşımak için bir öküz otomobili, evde saklamak için de koca bir oda gerekecekti. Bu para kullanılmaya başlayınca, Lakedemonia’da türlü hak-
    sızlıklar ortadan kalkacaktı. Bu saklanmaz, elde etmeye değmez, parçalanınca da hiçbir işe yaramaz maden için kim artık haksızlık eder, rüşvet alır, eşkıyalığa, sahtekarlığa kalkardı? Bundan dolayı Lykurgos ek olarak şunu istemişti
    Demir ateşte kızdırıldıktan sonrasında sirkeye sokulup soğutulacak ve böylece kolay kırılıp zor işleneceği için hiçbir kıymeti kalmayacaktı.
  • Sevgi, Platon’un söylediği benzer biçimde, delikanlıları geometrinin zorlayıcı gücünden oldukça başka bir güçle çekiyordu kendine.
  • Yiyecek azlığının güzelliğe de yardımı dokunur. Bundan dolayı hafifçe gövde yapıları daha kıvrak, daha endamlı, şişman bedenlerse ağır ve hantal olur.
  • Halklar kendilerini yönetmesini beceremeyen insanları kolay kolay dinlemezler: Buyruk dinleme emir verenin değerine bağlıdır;iyi yol gösteren kendini daha iyi izletir.
  • Ama Sphairos işin başından beri görüşmelere yalnız yirmi sekiz kişinin katıldığını söyler. Bu sayı kim bilir dörtle yedinin çarpımından doğduğu ve altıdan sonrasında bölüntülerinin toplamına eşit bir tam sayı olduğundan seçilmişti.
  • Herkes geçim bakımından eşit olacak, kimsenin erdemden başka üstünlüğü olmayacaktı.Bundan dolayı aslına bakarsak insanoğlu içinde ayrılık ve eşitsizlik yoktu.Ayrılık ve eşitsizlik olsa olsa fena davranışlarla iyi davranışlar içinde olabilirdi .
  • Az konuşanların oldukça yasaya ihtiyacı yoktur.
  • Az konuşanların oldukça yasaya ihtiyacı olmaz.


Lykurgos’un Hayatı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“This is Sparta”: Bir efsaneye dönüşmüş olan Spartalılar hakkında ve antik yunanda Sparta şehrinin anayasası yazan Lykurgos’un yaşamı hakkında data edinmek ve Lykurgos’un bilhassa iyi mi bir önder olduğu idrak etmek isteyen her insanın okumak isteyeceği bir yapıt olduğu kanaatindeyim. o zamanlara dair içtimai yaşamın iyi mi yönetim edilmiş olduğu hakkında bilgiler veren yapıt ve
kitap/lykurgosun-hayati–21340 sonrasında 500 yıl bu kuralları değiştirmeden ayakta kalmayı başarmışlar.
Bu kitabı okuyupta 300 Spartalılardan bahsetmemek olmaz. Leonidas’ın da adı geçiyor. Eserde bahsi geçen 300 Spartalı filminin bir efsaneye dönüşen repliğini başlık yaptım, filmi tekrardan seyretmek istedim kitap bitince.
Okumadan ilkin yazara dair bir düşünce edinmemiştim o denli fazla Lykurgos’a odaklanmıştım ki yazarın öteki kitaplarını da okuma fırsatı bulabilirim inşallah.
Herkese Keyifli okumalar. (Berceste)

Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım yaşamı olduğudur.
Lykurgos MÖ 800 senesinde dünyaya gelen ve 8 aylık bir krallık periyodu yaşamış dahasında ise kral naibi olarak devam etmiş ve gezip görmüş olduğu yerlerden edinmiş olduğu bilgiler ile yeni reformlar ile Sparta’yı öteki tüm medeniyetlerden değişik kılmış. Zenginliğin para, pul ve süs olmadığını, aslolan zenginliğin erdemlik bulunduğunu öne sürmüş ve kendi yaşamını kendi bitirmiş bir kanun koyucudur.
Kitaba mevzu olan Lykurgos’un özetlemek gerekirse bir yaşam öyküsü ve kurduğu devlet yapısını kaleme aldığıdır. Gerçi addedilen kişinin tarihte doğru olup, olmadığı bilinmemektedir. Varsayımlar ise Sparta kanun koyucunun Lykurgos bulunduğunu göstermektedir. Herodot ile Ksenofon’un kaynaklarında bazen adı geçmiştir.
İçeriği Lykurgos’un aşırı mütevazı kişiliği ve yapmış olduğu reformların nesiller boyu devam edebilecek bir kalitede olduğudur. MÖ VII benzer biçimde bir tarihte Antik Yunan da bu şekilde bir varoluş ve eşitlik terimi hakikaten şaşkınlık verici bir durumdur. Özdeşleştirecek olursak eğer şimdinin komünizmine denk bir devlet idareciliği olarak verebiliriz.
Ayrıca bir tek devlet yönetim yapısını değil, Sparta hakkında bilgiler, Sparta’da hanımefendiler ve erkekler, çocuklar, gençler diye de birçok bilgiyi içeren bu 50 sayfalık yapıt hem okunması keyifli hem de düşünmenizi gerektiren birçok şeyi sizlere sunar.
Yasacımız hiçbir yasasını kâğıda dökmedi, bunu en iyi uygulama yolu olarak halka benimsetmek, örf ve tane benzer biçimde benliklerine yerleştirmekten geçtiğine inanıyordu. Kusursuz bir insan ırkı türetmeye eğilimli bir aile düzeni peşinden koşmaya çalışmıştır.
Yasaları ölümünden sonrasında gelen 14 kral dahi değiştirmeyi uygun görmemiştir. Sanırım günümüzdeki birçok yönetim şeklinin şekillenmesine ise zemin olmuştur.
Başlıca yasa ve reformlara değinecek olursak eğer;
*Senato ve otuzlar
Kişimiz zamanında meydana getirilen haksızlıkları ve kralların mutlak hâkimiyetlerini elinden almak yada güçlendirmek için, halkında bir söz hakkı olmasını istemesinden dolayı ilk senato terimini ortaya atmış, yapılandırmış ve geliştirmiştir. Otuzlar ise 28 senato üyesi ve 2 kraldan oluşan mutlak iradedir.
*Toprak Paylaştırma (Parsel) ve Para
Hâkimi oldukları toprakları parçalara bölüp, eşit oranda hanım ve adamların dağılımını gerçekleştirmiş ve azınlık olan toprak sahiplerini yok sayarak, her insana eşit oranda dağıtmasıdır. Ayrıca parayı altın ya da gümüş değil değersiz bir madem olan demire çevirmiş ve 436 gram yapmıştır. Bu yeniliği ise paranın saklanmasını zorlaştırmış, dış ticareti bitirmiş, hile, rüşvet benzer biçimde yüz kızartıcı şeyleri ortadan kalmıştır.
*Ortak sofralar
Amacı zenginliği yoksullaştırmak ve kişileri bir arada yiyecek yemeğe teşvik edip aşırıcılığı ortadan kaldırmaktır.
Sözün aslı; kitap oldukça okunulası ve tavsiye edilesidir. Muhakkak fikriniz olması ihtiyaç duyulan eserler içinde yerini aldığını düşünüyorum. Ayrıca keyifli bir yazım seçimi ise hakikaten mevzunun kafanızda daya iyi yere etmesini sağlıyor.
Sevgi ile kalınca… (Tayfun)

Merhaba canlar…
@okuyan_kadinlar_kulubu nün #birharfbirkitap etkinliği için seçtiğim #lykurgosunhayatı okunanlar arasına katıldı…
#plutarkhos 16. y.y.dan 19.y.y. a kadar tarih ve tecrübe etme türündeki yazımları etkilemiş bir yazardır. Lamprias Kataloğuna nazaran 227 eseri mevcut. Ahlak, din, tabiat, sanat ve siyaset üstüne yazdıklarından bu güne ulaşanlar Ethika ismiyle anılıyor. Aynı zamanda Yunan ve Romalı kahramanları birbiriyle karşılaştırdığı Paralel Hayatlar adlı biyografik eserleri de ünlenmesinde epey etkili olmuş. Bu biyografik eserde insanoğlunun kendi benliğinin kendi kaderine ve başka insanların yaşamlarına olan etkilerini birbirine bağlamaya çalışmış, Lykurgos’un Hayatı ise bu büyük eserden bir kesit bir tek.
Aslında Lykurgos hakkında tam anlamıyla bir gerçeklikten söz edemiyoruz şundan dolayı yaşamış olduğu seneler baz alındığında hiçbir tarihçinin  söylediği birbirini tutmuyor, bir tek Sparta’nın efsanevi kanun koruyucusu bulunduğunu biliyoruz. Abisi Polydektes ölünce istemeden kral oluyor. Yiğeninin doğumunu bekleyerek krallığı naip olarak yönetiyor. Bundan dolayı amacı doğacak çocuk adam olusa krallığı ona bırakıp gitmek. Nitekim arzu etmiş olduğu benzer biçimde oluyor, 8 ay devam eden naipliği sonucunda ülke ülke gezmeye başlıyor. Ilkin Girit’e, oradan Asya’ya(Anadolu’ya) geçiyor. Yaşayışlarını karşılaştırıp politik durumlarına kadar kıyaslayarak inceliyor. Destanlarla, masallarla karşılaşıyor. Eğitimlerini, terbiye ilkelerini alarak kendi memleketine götürmek suretiyle bir araya getiriyor. Diğer taraftan ülkesine geri dönmesini ve yönetimi ele almasını istiyorlar. Bundan dolayı Lykurgos’un doğuştan bir yönetme yetisi bulunduğunu, insanları etkileyebildiğini görüyorlar. Bunun üstüne ülkesine dönen Lykurgos düzeni topyekün değiştirecek bir anayasa yapmaya başlıyor. Yaptığı en mühim yenilik kesinlikle senato kurumu oluyor. Eşit söz hakkı getirerek devletin güvenliğini ve yöneticilerin dizginlenmesini sağlıyor. Sonrasında toprakların eşit paylaşılmasını sağlıyor. Kimsenin hiç kimseye erdemden başka üstünlüğü olmuyor. Sırayı para alıyor. Altın ve gümüş parayı kaldırıyor, bir tek gümüş para kalıyor.
Saklanmaz, elde etmeye değmez, parçalanınca işe yaramaz bir maden için artık kimse hırsızlık etmiyor ve rüşvet almıyor. Paranın kıymeti olmayınca süs eşyaları kendiliğinden yavaş yavaş kayboluyor. Limanlara tecim gemileri girmiyor, herşeylerini kendileri üretmeye başlıyor. Ülke şarlatanlara, kahinlere, muhabbet tellallarına kapatılmış oluyor. Tüm ustalar hünerlerini, yaşamak için lüzumlu eşyayı geliştirmek için kullanmaya başlıyor. Sonrasında ortak sofralarda bulunmaya başlıyorlar. Ancak zenginler bundan rahatsız oluyor ve ayaklanıyorlar. Kendini bir tapınağa atan Lykurgos, sopalı bir gencin saldırısı sonucu gözünü kaybediyor. O halde halkının karşısına çıkınca pişman olan halk özürlerini dileyip evine kadar eşlik ediyorlar.
Hiçbir yasayı yazıya döktürmeyen Lykurgos; kentin mutluluğu ve erdemin uygulanması için lüzumlu olan en mühim, en olmazsa olmaz yöntemlerin kökleşip sarsılmaz hale gelmesi, bunların yurttaşlara verilen eğitim kanalıyla törelere işlemesine bağlı olduğuna inanıyor. Kadınlar, kızlar ve adam evlatların doğumu ile yetiştirilmesi mevzusunda ciddi düşünce ayrılıklarımız var. Çıplaklığa ehemmiyet verip, dayanıklı olup olmadıklarını idrak etmek için şarapla yıkamanın arkasından zayıf olanları yaşamaması için uçuruma, kalanları yetiştirmeye alıyorlar. Erkek, çocuğunun sıhhatli ve kuvvetli olması için eşlerinden izin alarak daha kuvvetli ve dayanıklı hanımlarla beraber olabiliyor.
Kurulan düzenin daim bulunduğunu görüp, senato üyelerinden lüzumlu sözleri alınca, dünya üstünde yeterince mutluluğu gördüğüne güvenilir olup kendini aç bırakarak yaşamına son veriyor. Aristokrates’e  nazaran Girit’te ölen Lykurgos’un bedeni yakılarak külleri denize savrulmuş. Bundan dolayı kemiklerini yurda getirip döndü diye yemin bağlarını bozmalarından kurduğu düzeni değiştirmelerinden korkuyormuş.
Kısacık bir kitap fakat tam da hakkında bahsedilmiş olduğu benzer biçimde kimi bölgeleri o denli ütopik geldi ki atmaya kıyamadım. Keyifli okumalarınız daim olsun… Kitapla kalınca… (İlknur Hellaçoğlu)


Lykurgos’un Hayatı PDF indirme linki var mı?


Plutarkhos – Lykurgos’un Hayatı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Lykurgos’un Hayatı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Plutarkhos Kimdir?

Mestrius Plutarchus (MS. 46 – 120?) Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır. Plutarkhos Delfi’nin ortalama 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan’da iyi bir ailede dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce yapıt yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog sıralamasında 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir.

Plutarkhos MS46 senesinde Delfi’nin ortalama 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde dünyaya gelmiştir. Bu kent Yunanistan’ın Beotia bölgesindedir; Hesiodos ve Pindaros’un doğum bölgesi ve bu kent Makadonyalı II. Filip’in Yunanlıları yenmiş olduğu mevkii olarak ün yapmıştır. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerinden biri idi. 

Plutarkhos’un yaşamı hakkında bilgiler yazmış olduğu denemelerden direkt doğruya yada onları yorumlamayla çıkartılmıştır. Mesela Plutarkhos’un yazmış olduğu otobiyografik bir tecrübe etme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla pek arasının iyi olmadığı fakat bu denemede adları anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabası (Nikardo) iyi geçindiğini sonucuna varılmıştır.

MS 60 yıllarında Atina’ya gidip oradaki Akademia’da “Ammonio”‘nun derslerine devam etmiş olduğu ve onun oldukça iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazanılmış olduğu bildirilir.


Plutarkhos Kitapları – Eserleri

  • İskender – Sezar
  • Lykurgos’un Hayatı
  • Gevezeler ve Meraklılar
  • Theseus – Romulus
  • Demosthenes – Cicero
  • Marcus Antonius
  • Yaşamlar XXI
  • Marcus Antonius
  • Gracchus Kardeşler
  • İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler
  • İsis ve Osiris
  • Likurgus – Numa
  • Solon – Poplicola
  • Aristides – Cato Maior
  • Themistokles – Camillus
  • Antonius ve Kleopatra
  • Kimon – Lucullus
  • Alkibiades – Coriolanus
  • Paralel Yaşamlar
  • Yaşamlar 1
  • Müzik Üstüne
  • Perikles – Fabius
  • The Fall of the Roman Republic
  • The Rise of Rome
  • On Sparta
  • Thesus, Romulus, Lykurgus ve Numa’nın Hayatları


Plutarkhos Alıntıları – Sözleri

  • Kader kaçınılmaz olmaktan ziyade beklenmediktir… (İskender – Sezar)
  • Tanrı Hermes’in sulh simgesi olan asasıdır.
    Latince “Caduceus” olarak anılır.
    Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir sopa üstüne sarılmış iki yılan figüründen oluşur.
    Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir. (Theseus – Romulus)
  • “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.” (Theseus – Romulus)
  • There is no difference between a friend and a mercenary except that the former is kept by the way he is treated and addressed, and the latter by money. (On Sparta)
  • şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle talih eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir. (Paralel Yaşamlar)
  • “Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti
    Kimse onu Po Nehri’nin kudurmuş sularına atmadı.
    Yiğit erler kollarından çıkarıp üzerine fırlattı silahlarını
    Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı.” (Theseus – Romulus)
  • Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir. (Marcus Antonius)
  • Tüm bu zafer kutlamaları ve şenliklerden sonrasında bir nüfus sayımı yapılmış oldu, netice da her insanın nefesini kesti. Üç yüz yirmi bin kişinin yaşamış olduğu şehirde artık yüz elli bin şahıs yaşamaktaydı. Bu acımasız iç harpte o denli insan yaşamını kaybetmişti. Ayrıca İtalya’nın öteki bölgelerindeki kayıplar bu hesaba dahil edilmemişti. (İskender – Sezar)
  • Görmeyenler için körlük iyi mi fena bir şeyse, eğitimsizler için de bilgisizlik o denli kötüdür… (Yaşamlar XXI)
  • Unutmayın Bu dünyada yaşamıyoruz, bu dünyadan geçiyoruz. (İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler)
  • Az konuşanların oldukça yasaya ihtiyacı olmaz. (Lykurgos’un Hayatı)
  • “Eğer hakikaten haiz olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve haiz olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına nazaran, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. ” (Marcus Antonius)
  • The ordinary mind will see in his plight an example of the fickleness of fortune, but to the wise it will seem rather an example of reckless ambition. (The Fall of the Roman Republic)
  • The tribune Sulpicius, a man so thoroughly bad as to be quite exceptional; one tended to inquire not what others he surpassed, but on what occasions he surpassed himself in wickedness. (The Fall of the Roman Republic)
  • “Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz kabul eden insanoğlu vardır; Bu insanların akılları, bir fener benzer biçimde ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri çevresinde tur atar, fena niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, “gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse” ona çöplenmesi benzer biçimde, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran mevzular yerine, her evde gizli saklı tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar.” (Gevezeler ve Meraklılar)
  • Sözün aslı: “Sulla’nın başarıları daha çoktu, fakat Lysandros’un yanlışları daha azdı; biri isteklerine egemen olabilen, soğukkanlı, ölçülü bir kişiydi; diğeri askerdi, kahramandı” demekle hakikaten pek de ayrılmış olmayız. (Yaşamlar XXI)
  • It appears that there was an ancient oracle about Hannibal’s death: ‘Libyssan earth will hide the body of Hannibal.’ Hannibal himself took this as a reference to Libya and burial in Carthage, and inferred that he would end his days there. But there is in Bithynia a sandy place by the sea, and a small village nearby called Libyssa. (The Rise of Rome)
  • Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan (Lykurgos’un Hayatı)
  • There was another occasion when the enemy had given him an opportunity to attack but the Romans had shrunk from going into action and both sides had withdrawn. Marius then called an assembly of the soldiers and said: ‘I don’t know whom I should call the greater cowards, you or the enemy. You couldn’t stand up to the sight of their backs, and they were frightened by the napes of your necks.’ (The Fall of the Roman Republic)
  • He also ordered the night-watchmen to stand guard without spears, believing that his men would be more attentive and do a better job of staying awake if they were unable to defend themselves from an enemy attack. (The Rise of Rome)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş