Eğitim

Marcus Antonius – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Marcus Antonius – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Marcus Antonius kimin eseri? Marcus Antonius kitabının yazarı kimdir? Marcus Antonius konusu ve anafikri nedir? Marcus Antonius kitabı ne konu alıyor? Marcus Antonius PDF indirme linki var mı? Marcus Antonius kitabının yazarı Plutarkhos kimdir? İşte Marcus Antonius kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Plutarkhos

Çevirmen: Furkan Akderin

Orijinal Adı: Μάρκος Αντώνιος (Markos Antonios)

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9786050206050

Sayfa Sayısı: 96


Marcus Antonius Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Plutarkhos’un Paralel Yaşamlar’ı eskiçağ edebiyatının biçimsel açıdan en güzel duyu eserlerinden biridir. Bu ölümsüz yapıt binlerce senedir eskiçağın en oldukca okunan ve beğenilen eserlerinden biri olagelmiştir.

Bilhassa Marcus Antonius’un yaşamı, başından geçen unutulmaz vakalar ve acıklı sonu eskiçağdan bugüne dek insanların ilgisini çekmiş, Shakespeare’den çağıl tv dizilerine kadar durmaksızın sanata esin vermiştir.

Antonius’un sevdiği ve son Mısır Kraliçesi Kleopatra ile ilgili bildiklerimizin çoğunu Plutarkhos’tan öğrenmemiz Marcus Antonius’u tarihsel bakımdan da mühim bir yapıt haline getirmektedir.


Marcus Antonius Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer hakkaten haiz olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve haiz olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına gore, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. “
  • Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir.
  • Ben insanlardan nefret eden Timon. Burası benim evim. Yolcu git buradan. İstersen küfret fakat geç git.
  • Aşığın ruhu başka birinin vücudunda yaşar.
  • Şekerciler, şekerlerine iyi mi ekşimsi bir tat verirlerse, bazı kişilerin de dalkavukluklarına cüret kattıklarını ve böylece dalkavukluğun bıkkınlık veren aşırı yanını sakladıklarını bilmiyordu.
  • Söylendiğine gore, onun güzelliği tek başına hiçbir hanımla karşılaştırılamayacak kadar ya da görenleri aniden çarpacak kadar muhteşem değildi, sadece onunla meydana getirilen bir söyleşi sakınılması olanaksız bir tesir bırakırdı; güzelliği, konuşmasının inandırıcılığı ve çevresindekilere karşı davranışlarında sezilen kişisel özelliğiyle birleşince, insanı canlandıran bir tür dürtü oluyordu.
  • Timon’un yaşamını seve seve yeğlediğini belirtti.; şundan dolayı onun deneyimlerini de hakkaten Timon’unki gibiydi; şundan dolayı kendisi de yakın arkadaşları tarafınca aldatılmıştı ve onlardan nankörlük görmüştü; bundan dolayı tüm insanlardan nefret ediyordu ve onlara güvenmiyordu.
  • Aşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir…
  • Kleopatra, senin ölmene üzülmüyorum; şundan dolayı kısa bir süre sonrasında seninle beraber olacağım. Fakat benim şeklinde bir komutanın cesaret bakımından bir kadının arkasında kalması utanç verici.
  • “Bu sebeple insanoğlunun çekileceği en güzel yer kendi içidir.”
  • Ben devamlı rengini yitirmeyen bir zümrüt olacağım..
  • “Kleopatra’ya böyle onur ödüllerinin verilmesinden duydukları utanç kadar hiçbir şey Romalılara acı vermedi”
  • Bir felakete düştüklerinde, insanların erdemin ne işe yaradığını görüp ayırt edebilmesi oldukça yaygındır; fakat bu şekilde fena anlarda, taktir ettikleri şeyleri seyretme, tiksindikleri şeylerden de sakınma gücü gösteren insanların sayısı ise azdır; bu şekilde anlarda bazı insanoğlu ise zayıf kişilikleri yüzünden alışkanlıklarına daha da acele boyun eğerler ve düşünme kabiliyetlerini yitirirler.
  • Antonius’un başına gelen kötülüklerin en büyüğü evlilikten geldi.


Marcus Antonius İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tarih beklemez ve affetmez.: Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım yaşamı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir.
Plutark’ın tarihte mühim olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane yazarın ve Aristoteles’in günümüze ulaşamayan 70, Theophrastos’tan ise 50 alıntısı bulunmaktadır. Bunlar bile yazarın ne kadar kıymetli bulunduğunun birer kanıtı olmaktadır.
Plutarkhos okumanın başka bir durumu ise Montaigne ile Shakespeare’den Schiller ile Gothe’ye kadar her insana kaynak kitap olmasından ileri gelmektedir. Cicero şeklinde o da bir Platon hayranı ve ardılıdır. Her ne kadar yaşamı kynik öğretilerine yakın olsa da fikir yapısı birebir Platon öğretileriyle uyuşmaktadır ve Yeni Platoncu’dur. Bir kaynağa gore 227 yapıt yazdığı söylenmektedir. Ancak günümüze erişen oldukca azı biz okurlara sunulmuştur.
Paralel hayatların en mühim kısmı ise birer tarih yazımları olmasından ziyade mevzu edilen kişiliklerin ruhsal ve sosyolojik tutumlarını hem felsefi hem de vakalara verdikleri tepkilerle okurlarına sunması kişilerin daha iyi çözümleme edilmesine olanak sunmaktadır. Bu söylediklerimizden şunu çıkarmamız oldukca muhtemeldir. Shakespeare Coriolanus’un Tragedyası, Antonius ve Kleopatra, Julius Caesar şeklinde büyük trajedilerini uyarlarken deposu Plutarkhos eserlerinden almış olduğu bilinmektedir.
Eseri mühim kılan iç içe geçmiş meşhur kişilerin bulunmasıdır. Marcus Antonius döneminde kimler mi var? Jül Sezar, VII. Kleopatra, Cicero, dede Antonius yüzünden Sulla şeklinde daha adını saymadığım kişiler ile geçen bir yaşam. Önemlidir ki Marcus Antonius’un yaşamını azca oldukca bilirsek çevresindeki insanların hayatlarına da tanıklık etmiş oluruz. Filmlere mevzu olacak ve kim bilir olan bir yaşam.
Antonius dede tarafında zengin bir insan olarak dünyaya geldi. Herakles soyundan geldiği ve heybetinin Herakles heykellerini andırdığını bilmemiz bu bağlantıyı kurmamıza yeter. Gür bir sese haiz, eğlence düşkünü, mizacı hiçbir komutanda görülmeyecek kadar iyi, askerlerinin ona şakalar yapacağı kadar itimat veren ve samimi bir kişiliktir. Hatip olan Antonius’un Sezar ile tanışması hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Sezar’ın bir numaralı komutanı olması ise Sezar seferdeyken ya da ülke dışındayken ülkenin yönetimini kendisine bırakması zevk, sefa içinde yaşamasına olanak tanımıştır.
Kişilik analizine bakacak olursak; Antonius oldukca duygusal bir kişiliğe sahipti. Kendini şatafata, hırsa, gösterişe kaptırması ise yalnızlığını gölgelemek istediğinden bulunduğunu sanıyorum. Hayatından büyük bölümünde başarılar kat etmiş olması kendisini kibir ile tanıştırmış ve bu kibir ile birlikte başarısızlıkları da artmaya adım atmıştır.
“Aşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir…” (Alıntı gonderi/52211562 )
Nitekim ihanetlerin bini bir para, hal bu şekilde olunca da bir başarı geliyorsa arkasından iki başarısızlıkla karşılaşmakta oldukca olası oluyordu. En büyük ihanetini ise gayrimeşru karısı Kleopatra’dan aldı. Yetmedi bu ihaneti sindirip harp içinde bulunan askerliklerini bırakıp Mısır’a doğru firar etti. Romalı askerlerin Mısır’ı kuşatması esnasında Kleopatra’nın ölüm haberini aldı ve kendini ölümcül bir yara ile yazınsal yolculuğa gitmeye hazırladı.
Kitap dönem hakkında birçok bilgiyi içermekle kalmıyor, 2. Triumvirate’nin kurulması, Sezar suikasti, Cicero’nun boynunun vurulması ve Kleopatra’nın kişiliği ile psikoloji ile alakalı detayları de okuruna sunuyor. “Taklit edilemez yaşamın” mimarı ve kralların kraliçesi Kleopatra. Asla zekâsından şüphe duymamız ihtiyaç duyulan öteki tüm Mısır Firavunları ve Kraliçelerinden değişik bir kişiliğe, bilgiye haiz olan Kleopatra Antik Mısır’ın son kraliçesidir. Diğer hiçbir Mısır hükümdarı kendi dillerinden başka bir dil bilmezken 9 dil bilmiş olduğu söylenmektedir. Mısır’ın ve çevresindeki minik kabilelerin dillerini dahi öğrenmiş ve onların dilleriyle hitap etmiş olduğu tarih kitapları sayfalarında yerini almıştır. İskenderiye Kütüphanesi ile içli dışlı oluşu ise bilgiye aç bir kişiliğin habercisidir. Ayrıca Marcus Antonius’un düğün hediyesi olarak Bergama kütüphanesinden yüzbinlerce parşömen armağan etmiş olduğu de söylenir.
“Kleopatra, senin ölmene üzülmüyorum; çünkü kısa bir süre sonra seninle birlikte olacağım. Fakat benim gibi bir komutanın cesaret bakımından bir kadının gerisinde kalması utanç verici.” (Alıntı gonderi/52212901 )
Kitabım Say Yayınları’ndan, çevirisi minik hatalar haricinde neredeyse kusursuz, boyut ve sayfa kaliteleri yerinde. Kısa bir yazar ve çevirmen yaşamı ile başlıyor. Hemen arkasından ise 87 maddede Marcus Antonius’un yaşamını, süreci, çevresindeki kişileri ve savaşları konu alıyor. Bir sayfa kaynakça ile sonlanıyor.
Sözün aslı; kitap tarih ve dönem meraklısına şifadır. Okuru hem süreci hem de bu kişiliklerin hepsini tek bir kitapta bulma şansına erişecek ve cümleler içinde kaybolacaktır. Kitap okunulası ve tavsiye edilesidir.
Sevgi ile kalınca.
Son söz Shakespeare’den:
Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni kulak verin: Ben Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil.
İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler oldukca süre kemikleriyle birlikte gömülür; haydi Sezar’ınkiler de öyleki olsun. Asil Brutus size Sezar’ın haris bulunduğunu söylemiş oldu; eğer buysa, bu ağır bir hata. Sezar da onu pek ağır ödedi. Şimdi burada Brutus’la diğerlerinin izinleriyle, şundan dolayı Brutus onur sahibi bir zattır; esasen hepsi, hepsi şerefli kimselerdir, evet müsaadeleriyle burada Sezar’ın cenazesinde söz anlatmaya geldim. O benim dostumdu, bana karşı vefalı ve dürüsttü; lakin Brutus haris bulunduğunu söylüyor ve Brutus şerefli bir zattır. Sezar Roma’ya birçok tutsak getirdi, devlet hazinelerini bunların kurtuluş akçeleri doldurmuştu. Acaba Sezar’da hırs diye görülen bu muymuş? Fakirler ne süre ağlasa, Sezar’ın gözleri yaşarırdı; hırs daha sert bir kumaştan olsa gerek. Fakat gene Brutus onun için haristi diyor; Brutus da şerefli bir adamdır. Siz hep gördünüz, Luperkalya yortusunda ben kendisine üç kez kırallık tacı sundum, üç defasında da reddetti; hırs bu muymuş? Gene Brutus, haristi diyor. Ve şüphesiz kendisi şerefli bir adamdır. Ben Brutus’un dediklerini çürütmek için söz söylemiyorum, buraya bildiklerimi anlatmaya geldim. Bir zamanlar siz onu hep severdiniz, bu sebepsiz değildi; öyleyse sizi ona yas tutmaktan alıkoyan nedir? Ey izan! Sen hoyrat hayvanlara sığınmışsın, insanoğlu da muhakemelerini yitirmiş. Beni affedin. Kalbim tabutun içinde, şurada, Sezar’ın yanında, yine bana gelinceye kadar beklemeli.
Daha dün Caesar’ın bir sözü
Dünyadan daha ağır basardı.
Şimdiyse serilmiş yatıyor şurada,
Bir dilenci bile eğilmez olmuş önünde.
Ah kardeşler! Ben yüreklerinizi, kafalarınızı
Azdıracak, ayaklandıracak bir insan olsaydım,
Brutus’a da, Cassius’a da fenalık edebilirdim;
Ama, bilirsiniz, şerefli insanlardır onlar.
Onlara fenalık etmek istemem. Bir ölüye,
Kendime ve sizlere zararı olan olmam daha doğru
O şerefli insanlara fenalık etmekten.
Ama bir yazı var, Caesar’ın mührü basılmış;
Çekmecesinde buldum; vasiyetnamesi Caesar’ın
Bunları halka okusam ki hoş görün,
Hiç okumak niyetinde değilim;
Bir okusam bu tarz şeyleri, halk doğru gider,
Yaralarını öperdi ölmüş Caesar’ın;
Mendillerini boyardı mukaddes kanına.
Ne kanı, tek kılını dilenirdi saçlarının,
Anmak için Caesar’ı ve ölürken de
Değerli bir miras diye bırakmak için
Çocuklarına.
Sabırlı olun dostlarım, okumam doğru olmaz:
Sırası mı şimdi bilmenizin
Sizi ne kadar sevdiğini Caesar’ın?
Odun değil, taş değil, birer insansınız;
İnsan olarak dinleyince de Caesar’ın dileklerini
Tutuşur yürekleriniz, deliye dönersiniz
Bilmemeniz daha iyi,
Her şeyini sizlere bıraktığım.
Bilirseniz, neler, neler olur kim bilir!
Sabırlı olun, bekleyin birazcık, ne olur!
Fazla ileri gittim, korkarım,
Size bu vasiyetnameden söz etmekle.
Bir zararım olmasından korkuyorum doğrusu
Caesar’ı bıçaklayan şerefli insanlara;
Korkuyorum hakkaten.
Anlaşıldı, zorla okutturacaksınız bana.
Öyleyse bir halka olun Caesar’ın çevresinde,
Göstereyim size bu dilekleri yazanı.
İnebilir miyim? İzin veriyor musunuz bana?
Yaş var ise gözlerinizde, hazır olun dökmeye;
Bu şalı hep bilirsiniz; ben asla unutmam
Onu Caesar’ın üstünde ilk gördüğüm günü;
Bir yaz akşamı çadırındaydık:
Nervius’un ordularını yendiği gün.
Bakın şurasından girmiş hançeri Cassius’un.
Şurasını ne hırsla yarmış Casca.
Şurasından o oldukca sevilmiş olduğu Brutus bıçaklamış!
Geri çekerken de lanetlik hançerini
Bakın iyi mi gelmiş peşinden Caesar’ın kanı,
Kapılara fırlayıp idrak etmek ister şeklinde
Gerçekten Brutus mu değil mi diye
Böylesine hoyratça vuran.
Bu sebeple, biliyorsunuz ki, Brutus
Koruyucu meleğiydi Caesar’ın.
Tanrılar, siz açıklayın iyi mi severdi onu!
Aldığı yaraların en acısı bu oldu.
Vurduğunu görünce Brutus’un,
Nankörlük, hiyanetin kollarından beter,
Yıktı tamamladı onu, yarıldı aslan yüreği,
Kapayıp meşlahıyla yüzünü koca Caesar
Düştü Pompeius heykelinin altına,
Kanlarının oluk oluk akmış olduğu yere.
Ah, o ne düşüştü o, yurttaşlar,
Ben, sen, çoğumuz düştük onunla
Ve en kanlı hiyanet geçti başımıza.
Elbet ağlarsınız bu şekilde, duyuyorum içimde
Yüreklerinizin iyi mi yandığını.
Rahmet damlaları bu döktüğünüz yaşlar.
Duygulu yürekler, sizleri ağlatan
Yaralı meşlahını görmek mi oldu yalnız?
Bir de şuraya bakın! Bakın, işte kendisi
Delik deşik olmuş ihanet hançerleriyle.
Dostlarım! Canım kardeşlerim! Sizi bu şekilde birden
İsyana sürüklemiş duruma sokmayın beni.
Bu işi yapanlar şerefli insanlardır.
Yazık, bilmiyorum neye kızıp da yaptılar bunu.
Akıllı, şerefli insanoğlu hepsi;
Elbet, haklı sebepler gösterirler size.
Ben yüreklerinizi çalmaya gelmedim, dostlar;
Ben bir söz ustası değilim, Brutus şeklinde;
Hep bilirsiniz, ben dostunu seven
Kaba saba bir adamım; bunu bildikleri için
İzin verdiler halkın önünde konuşmama.
Ne zekâm elverir, ne sözlerim, ne değerim,
Etkim, inandırma gücüm yeter
Halkın kanını azdırıp tutuşturmaya.
Ben içimden geleni söylüyorum düpedüz;
Sizin de bildiğiniz şeyler söylediklerim.
Canım Caesar’ın yaralarını gösteriyorum
Şu zavallı, kuvvetsiz, dilsiz ağızları
Konuşturuyorum kendi yerime.
Ama ben Brutus olsaydım,
Ya da Brutus Antonius’un yerinde vakaydı,
Öyleki bir Antonius olurdu ki,
Akıllarınızı başlarınızdan alır,
Caesar’ın her bir yarasını bir dile çevirip
Roma’nın taşlarını yerinden oynatır,
Ayaklandırırdı sizi.
Dostlar, ne yapacağınızı bilmeden gidiyorsunuz;
Sevgilerinize nesiyle hak kazanmıştır Caesar?
Ah bilmiyorsunuz bunu; şunu söylemeliyim size:
Vasiyet yazısı var dedim, unuttunuz.
İşte vasiyeti, Caesar’ın mühürüyle hem de.
Her Roma yurttaşına, her birine ayrı ayrı
Yetmiş beşer drahmi bırakıyor
Ayrıca Tiber kıyısındaki seyahat bölgeleri,
Kendi bağları, bahçeleri, yeni fidanlıkları
Hep size kalıyor, size bırakıyor hepsini,
Size ve mirasçılarınıza dünya durdukça;
Hep beraber gezip dolaşasınız,
Gidip dinlenesiniz diye oralarda.
İşte buydu Caesar. Bir daha gelir mi böylesi?
Şimdi bırak yürüsün.
Bir kez ayaklandın ya, ey Hınç.
Dilediğin yere git artık!
Kalabalığın öfkesi yön değiştirince, Brutus’la arkadaşları Roma’dan kaçarlar. Roma’ya gelen Octavius ve Lepidus’la birleşir Antonius. İç harp adım atar. Bir gece Brutus’un çadırında Caesar’ın hayaleti belirir, «Philippi’de görüşürüz demeye geldim» der ve kaybolur. Ve Philippi’deki savaşı kaybeden Brutus, kendini öldürerek esir alınmaktan kurtulur. Savaşı kazanan Octavius ve Antonius ondan saygıyla söz ederler. (Tayfun)

Marcus Antonius için gelmiş geçmiş en büyük sevdalılardan dersek abartmış olmayız sanırım. Kleopatra’ya olan aşkını Shakespeare de oldukca iyi işlemiştir fakat onun da referansı Plütark’tır. Kleopatra, başlangıçta Caesar ile ilişki halinde olsa da Caesar, Kleopatra’ya gore duygusuz, nefret etmeyen ya da sevgi duymayan tanrısal bir varlıktır fakat Marcus Antoinus ise bir insandır. Kleopatra, başlangıçta Marcus Antonius’un ona olan aşkını görmüş, kullanmak istemiştir mamafih devamında o da Marcus Antonius’a aşık olmuştur. Caesar’ın suikasta uğraması ve Brutus ile Cumhuriyet yanlılarının öldürülmesi üstüne Octavianus ile muharebeye başlamış olan Marcus, Kleopatra’nın yanında olmak için eline geçen Emperor olma şansını düşünmeden teper. Ordusunu ve filosunu Yunanistan’ın garp tarafındaki Aktium’a çeken Marcus Antonius, bu dar boğazda düşmanına avantaj elde eden bir yerde durur. Bunu o da bilmektedir fakat istediği tek şey Kleopatra ile olmaktı. Octavianus, Aktium’a gelir Marcus Antonius’un ordusunu yener ve aşıkların intihar edeceği sürece dek tüm donanmayı yok eder. Rivayet odur ki İskenderiye Kütüphanesi yandığında Kleopatra’nın bakış açısından düşen yaşlar için Marcus Antonius Bergama Kütüphanesi’ni yaptırmıştır. Bu örnek ile niçin ona en büyük aşıklardan dendiğini görebiliriz sanırım. (Unforgiven)

Bu okuduğum ikinci Plutarkhos kitabı. Onunla tanışmam Montaigne denemeleri yardımıyla oldu. Kendisini, Montaigne‘in etkilendiği kişilerden biri olduğundan merak ettim.
Kitap,Türk Tarih Kurumu yayınlarına ilişkin fakat bunaltıcı / düz tarih detayları yoktu.Antonius’un yaşamı, kronolojiye ehemmiyet verilerek, masalsı bir hava içinde anlatılıyor.Okurken bir sonraki bölümde neler olacağını merakla takip ediyorsunuz.
Kitaptaki mühim kişilere daha evvel Shakespeare’in; Julius Caesar, Antonius ve Kleopatra kitaplarından aşinaydım.Fakat bazı bilgiler ve vakalar gene havada kalıyordu.Bu kitap yardımıyla detaylara, kişilere ve vakalara tam olarak hakim olduğumu söyleyebilirim.Eğer bu Romalı komutanın; niçin sevilip niçin sevilmediğini, askeri disiplin yapısı / orduya hakimiyetini ve onu neyin mahvedip bitirdiğini öğrenmek istiyorsanız kesinlikle okumanız ihtiyaç duyulan bir kitap bulunduğunu düşünüyorum.İyi okumalar.. (Tuğba)


Marcus Antonius PDF indirme linki var mı?


Plutarkhos – Marcus Antonius kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Marcus Antonius PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Plutarkhos Kimdir?

Mestrius Plutarchus (MS. 46 – 120?) Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır. Plutarkhos Delfi’nin ortalama 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan’da iyi bir ailede dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce yapıt yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog sıralamasında 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir.

Plutarkhos MS46 senesinde Delfi’nin ortalama 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde dünyaya gelmiştir. Bu kent Yunanistan’ın Beotia bölgesindedir; Hesiodos ve Pindaros’un doğum bölgesi ve bu kent Makadonyalı II. Filip’in Yunanlıları yenmiş olduğu mevkii olarak ün yapmıştır. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerinden biri idi. 

Plutarkhos’un yaşamı hakkında bilgiler yazmış olduğu denemelerden direkt doğruya yada onları yorumlamayla çıkartılmıştır. Mesela Plutarkhos’un yazmış olduğu otobiyografik bir tecrübe etme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla pek arasının iyi olmadığı fakat bu denemede adları anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabası (Nikardo) iyi geçindiğini sonucuna varılmıştır.

MS 60 yıllarında Atina’ya gidip oradaki Akademia’da “Ammonio”‘nun derslerine devam etmiş olduğu ve onun oldukca iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazanılmış olduğu bildirilir.


Plutarkhos Kitapları – Eserleri

  • İskender – Sezar
  • Lykurgos’un Hayatı
  • Gevezeler ve Meraklılar
  • Theseus – Romulus
  • Demosthenes – Cicero
  • Marcus Antonius
  • Yaşamlar XXI
  • Marcus Antonius
  • Gracchus Kardeşler
  • İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler
  • İsis ve Osiris
  • Likurgus – Numa
  • Solon – Poplicola
  • Aristides – Cato Maior
  • Themistokles – Camillus
  • Antonius ve Kleopatra
  • Kimon – Lucullus
  • Alkibiades – Coriolanus
  • Paralel Yaşamlar
  • Yaşamlar 1
  • Müzik Üstüne
  • Perikles – Fabius
  • The Fall of the Roman Republic
  • The Rise of Rome
  • On Sparta
  • Thesus, Romulus, Lykurgus ve Numa’nın Hayatları


Plutarkhos Alıntıları – Sözleri

  • Kader kaçınılmaz olmaktan ziyade beklenmediktir… (İskender – Sezar)
  • Tanrı Hermes’in sulh simgesi olan asasıdır.
    Latince “Caduceus” olarak anılır.
    Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir sopa üstüne sarılmış iki yılan figüründen oluşur.
    Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir. (Theseus – Romulus)
  • “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.” (Theseus – Romulus)
  • There is no difference between a friend and a mercenary except that the former is kept by the way he is treated and addressed, and the latter by money. (On Sparta)
  • şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle talih eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir. (Paralel Yaşamlar)
  • “Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti
    Kimse onu Po Nehri’nin kudurmuş sularına atmadı.
    Yiğit erler kollarından çıkarıp üzerine fırlattı silahlarını
    Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı.” (Theseus – Romulus)
  • Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir. (Marcus Antonius)
  • Tüm bu zafer kutlamaları ve şenliklerden sonrasında bir nüfus sayımı yapılmış oldu, netice da her insanın nefesini kesti. Üç yüz yirmi bin kişinin yaşamış olduğu şehirde artık yüz elli bin şahıs yaşamaktaydı. Bu acımasız iç harpte o denli insan yaşamını kaybetmişti. Ayrıca İtalya’nın öteki bölgelerindeki kayıplar bu hesaba dahil edilmemişti. (İskender – Sezar)
  • Görmeyenler için körlük iyi mi fena bir şeyse, eğitimsizler için de bilgisizlik o denli kötüdür… (Yaşamlar XXI)
  • Unutmayın Bu dünyada yaşamıyoruz, bu dünyadan geçiyoruz. (İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler)
  • Az konuşanların oldukca yasaya ihtiyacı olmaz. (Lykurgos’un Hayatı)
  • “Eğer hakkaten haiz olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve haiz olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına gore, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. ” (Marcus Antonius)
  • The ordinary mind will see in his plight an example of the fickleness of fortune, but to the wise it will seem rather an example of reckless ambition. (The Fall of the Roman Republic)
  • The tribune Sulpicius, a man so thoroughly bad as to be quite exceptional; one tended to inquire not what others he surpassed, but on what occasions he surpassed himself in wickedness. (The Fall of the Roman Republic)
  • “Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz kabul eden insanoğlu vardır; Bu insanların akılları, bir fener şeklinde ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri çevresinde tur atar, fena niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, “gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse” ona çöplenmesi şeklinde, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran mevzular yerine, her evde gizli saklı tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar.” (Gevezeler ve Meraklılar)
  • Sözün aslı: “Sulla’nın başarıları daha çoktu, fakat Lysandros’un yanlışları daha azdı; biri isteklerine egemen olabilen, soğukkanlı, ölçülü bir kişiydi; diğeri askerdi, kahramandı” demekle hakkaten pek de ayrılmış olmayız. (Yaşamlar XXI)
  • It appears that there was an ancient oracle about Hannibal’s death: ‘Libyssan earth will hide the body of Hannibal.’ Hannibal himself took this as a reference to Libya and burial in Carthage, and inferred that he would end his days there. But there is in Bithynia a sandy place by the sea, and a small village nearby called Libyssa. (The Rise of Rome)
  • Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan (Lykurgos’un Hayatı)
  • There was another occasion when the enemy had given him an opportunity to attack but the Romans had shrunk from going into action and both sides had withdrawn. Marius then called an assembly of the soldiers and said: ‘I don’t know whom I should call the greater cowards, you or the enemy. You couldn’t stand up to the sight of their backs, and they were frightened by the napes of your necks.’ (The Fall of the Roman Republic)
  • He also ordered the night-watchmen to stand guard without spears, believing that his men would be more attentive and do a better job of staying awake if they were unable to defend themselves from an enemy attack. (The Rise of Rome)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş