Eğitim

Menakıb-ı İmam Ebu Hanife – İmam Zehebi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Menakıb-ı İmam Ebu Hanife – İmam Zehebi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kimin eseri? Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kitabının yazarı kimdir? Menakıb-ı İmam Ebu Hanife konusu ve anafikri nedir? Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kitabı ne konu alıyor? Menakıb-ı İmam Ebu Hanife PDF indirme linki var mı? Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kitabının yazarı İmam Zehebi kimdir? İşte Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İmam Zehebi

Çevirmen: İsmail Karagözoğlu

Yayın Evi: Kayıhan Yayınları

İSBN: 9786055996840

Sayfa Sayısı: 216


Menakıb-ı İmam Ebu Hanife Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Elimizdeki bu yapıt, dünya Müslümanlarının yarısının, hatta daha fazlasının dinde İmam olarak kabul ettikleri İmam A’zam Ebû Hanîfe ve onun en büyük ve güzîde iki talebesi olan İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed b. Hasan’ın hayatları, eski tabirle menkîbeleri hakkındadır. Hanefî mezhebinin bu üç büyük imamının doğum, nesep, fıkıh ve hadiste hoca ve talebeleri; ibâdet, verâ, takvâ, ahlâk yönünden fazîletleri, ilmî mücadeleleri, cerh ve ta’dil imamlarının onlar hakkında kanâatleri, öteki imamlarla aralarında geçen hâdiseler… Kitabı daha da mühim hale getiren ise yazarı İmam Zehebî, İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük hadis ve tarih âlimlerinden olmasıdır. Kitabı tahkîk eden zât ise bu toprakların 20. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük müdekkik ve münekkitlerinden olan İmam Muhammed Zâhid el-Kevserî’dir. İmam Kevserî, Hanefî mezhebinin ilk imamlarının tamamı hakkında emekleri vardır. İmam Ebû Hanîfe’nin bizim üzerimizdeki hakkı oldukça büyüktür. Bir büyük zâtın buyurduğu benzer biçimde, her gün minimum bir Fatiha, üç İhlâs sûresi okuyup İmam Ebû Hanîfe’nin ruhuna armağan etmek her Müslümana lazımdır. Biz de bir nebze olsun onun bizim üzerimizdeki hakkını ifa etmek için bu kitabın tercümesini Müslüman kardeşlerimizin istifâdesine sunmaya çalıştık. Muvaffâkiyet Allah’tandır.

(Tanıtım Bülteninden)


Menakıb-ı İmam Ebu Hanife Alıntıları – Sözleri

  • İslam ümmetine namazlarında Ebû Hanife’ye yakarış etmeleri vaciptir.
  • “İnsanlar fıkıh ilminde Ebû Hanîfe’nin evlatları mesâbesindedir.”
    İmam Şafiî r.a
  • Yahya b. el-Hımmânî babasından şöyleki rivayet ediyor:
    Kadılık vazifesini kabul etmesi için Ebû Hanife’yi dövdüler o ise kabul etmedi. Onun ağlayarak şöyleki söylediğini işittim:
    “Annemin üzülmesinden dolayı ağlıyorum.”
  • A’meş’in söylediği benzer biçimde, hadisçiler nakilci olup, eczacı gibidirler. Fakîhler ise doktor/hekim hükmündedirler.
  • el-Hüreybî şöyleki demiştir:
    “Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşan ya câhildir ya da hasetçi.”
  • Ebû Hanife’nin Allah korkusu şiddetliydi. Haram olan bir şeye helal demekten oldukça korkardı.
  • “Vallahi Ebu Hanife, hiçbir idareciden ne bir armağan ne de bir caize kabul etti.”
  • İbn Cüreyc’e “Ebu Hanife vefat etti” denildi. İbn Cüreyc, “Allah ona rahmet eylesin. Elbette onunla birlikte ilmin bir çoğuda gitti” dedi.
  • İmam Mâlik’e “Ebû Hanîfe’yi gördün mü?” diye soruldu.
    İmam Mâlik: “Evet! O şekilde bir zât gördüm ki, eğer şu direklerin altın bulunduğunu iddia etse, bu iddiasını delilleriyle kanıtlama ederdi.”
  • Davud-i Tai, bir şarkıcıdan: “Hangi güzel yüz ki toprak olmadı, hangi güzel göz ki yere akmadı” beytini dinleyince yaptıklarına pişman olup, tövbe etti.


Menakıb-ı İmam Ebu Hanife İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap bilmediğiniz her açıdan size yanıt sunmuş ve büyük imamın ne zorluklarla bu yola girdiğini görür benzer biçimde okuyorsunuz, bunlardan başka ünlü iki talebeleri olan ( İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed ) azca da olsa aktarmışlar güzel bir kitap tavsiye edilir. (Büşra Mollaoğlu)


Menakıb-ı İmam Ebu Hanife PDF indirme linki var mı?


İmam Zehebi – Menakıb-ı İmam Ebu Hanife kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Menakıb-ı İmam Ebu Hanife PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İmam Zehebi Kimdir?

Fıkıh, hadîs ve târih âlimi. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz bin Abdullah et-Türkmânî el-Mısrî olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Lakabı ise Şemsüddîn’dir. 673 (m. 1274) senesi Rebî’ul-âhır ayında Şam’da dünyaya geldi. 748 (m. 1348) senesi Zilka’de ayının üçünde, Pazartesi gecesi, gece yarısından ilkin Mısır’da vefât etti. Bâb-üs-sagîr denilen yere defnedildi.

Ailesi: Zehebî, aslen Türkmâniyye ailesinden olup, büyükbabası Diyârbekr’e bağlı Meyâfârikin şehrinden idi ve orada 661 (m. 1262) senesinde vefât etti. Dedem Fahrüddîn Ebû Ahmed Osman, ticâret ve san’atla meşgûl oldu. Fakat ma’rifet ve hüsn-ül-yakîn sahibi idi. Babası Şihâbüddîn Ahmed, kuyumculuk san’atını seçti ve bu san’atta oldukça mahir ve Zehebî (kuyumcu) diye meşhûr oldu. Aynı zamanda ilimle de meşgûl olan Şihâbüddîn Ahmed, 666 (m. 1267) senesinde Mikdâd el-Kavsî’den “Sahîh-ül-Buhârî”yi dinledi. Ömrünün sonlarına doğru hacca gitti. Dînine bağlı olup, geceleri ibâdetle meşgûl olurdu. Kuyumculuk san’atı sebebiyle oldukça varlıklı oldu. Malıyla birçok kimseyi esâretten kurtararak, hürriyetlerine kavuşturdu. Aslen Mûsullu olan, Akmüddîn Ebû Bekr Sencer bin Abdullah ismindeki varlıklı, bununla birlikte akıllı ve sâlih bir zatın kızıyla evli idi.

Zehebî’nin çocukluğu ve ilim öğrenmeğe başlaması: Zehebî, babasının san’atı ile anıldı. Kendisi de adını “İbn-üz-Zehebî diye yazdı. İlk zamanlarında babasının san’atıyla meşgûl olması sebebiyle, Salâh es-Safdî, Tâcüddîn Sübkî, el-Hüseynî, İmâdüddîn İbni Kesir ve birçok âlim tarafından Zehebî ismiyle çağrıldı. Çocukluğu, dînine bağlı olan ailesinin himâyesinde geçti. Çocuk terbiyesini çok iyi bilen, el-Basbas diye meşhûr Alâeddîn Ali bin Muhammed el-Halebî isimli bir mürebbinin elinde yetişti. Onun mektebinde dört sene okudu ve terbiye gördü. Daha sonra Şâgûr Mescidi’nin İmâm ve hatîbi olan Mes’ûd bin Abdullah es-Sâlihî’den, Kur’ân-ı kerîmi öğrendi ve huzûrunda tam kırk hatim indirdi. Ondan sonra oradaki ba’zı âlimlerin ders meclislerine gidip, derslerini dinledi. Meşhûr Iraklı âlim İzzüddîn el-Fârûsî, 690 (m. 1291) senesinde Dımeşk’a geldiği zaman, Zehebî onun meclisine gidip, ondan hadîs-i şerîf dinledi.

Zehebî onsekiz yaşında iken, kırâat ve hadîs-i şerîf ilmine yöneldi. 691 (m. 1292) senesinde Şeyh-ül-Kurrâ (Kırâat âlimlerinin reîsi) Cemâlüddîn Ebû İshâk İbrâhim bin Dâvûd el-Askalânî’den kırâat ilmini okudu. Bundan başka, Mecdüddîn Ebî Bekr bin Muhammed el-Mürsi, Şemsüddîn Ebî Abdullah Muhammed bin Mensûr el-Halebî ve Ebû Hafa Ömer bin Kavvâs’dan da kırâat ilmini öğrendi ve genç yaşta bu ilimde yüksek derecelere kavuştu. Daha sonra da Şemsüddîn Ebû Abdullah Muhammed bin Abdülazîz ed-Dimyâtî’den okudu.

Zehebî, kırâat ilmi yanında, hadîs ilmine de çok önem verdi. Birçok hadîs âlimiyle görüştü. Bizzat kendisi, Şihâbüddîn Gazi bin Abdürrahmân ed-Dımeşkî, Ebû Abdullah Muhammed bin Ahmed el-Makdisî, Mahmûd bin Yahyâ et-Teminî ed-Dımeşkî, Muhammed bin Nasîruddîn el-Müezzin, Mahmûd bin Muhammed el-Harâitî’den hadîs-i şerîf dinlediğini haber verdi.

İlmî yolculukları: Zehebî’de ilim öğrenmek, âlimlerle görüşüp onlardan istifâde etmek arzusu çoktu. Fakat babasından ilim öğrenmek için seyahate çıkma teşviki görmedi. Babası, önceleri onu yanından ayırmak istemedi Zehebî, bu konu hakkında şöyle der: “İlim öğrenmek için seyahate çıkmayı çok istedim. Fakat, babamın râzı olmaması sebebiyle çıkamadım.” ilim öğrenmenin edeblerinden birisi de, ana-babanın rızâsını almak olduğundan, Zehebî ilimden ayrı kalmaya üzülmekle beraber, anası ve babasına karşı gelmedi. Zehebî, zâten ailesinin tek evladı idi. Yirmi yaşına basınca, babası, yakın bölgelere gidip gelmesine izin verdi.

693 (m. 1294) senesi, Zehebî’nin ilmî yolculuklara başlama senesi olarak kabûl edilir.

Zehebî’nin ilk seyahati, 693 (m. 1294) senesinde Ba’lebek’e oldu. Orada el-Muvaffak en-Nasîbî’den kırâat bilimsel öğrendi ve Kur’ân-ı kerîmin tamâmını okudu. Hadîs âlimi İmâm Tâcüddîn Ebû Muhammed el-Magribî’den hadîs-i şerîf dinledi. Bu seyahatinde, birçok âlimle görüştü. Daha sonrasında Haleb’e gitti. Orada Alâüddîn Ebî Saîd el-Ermevî ile görüşüp, derslerini dinledi. Onun hakkında Zehebî; “Alâüddîn Ebî Saîd el-Ermevî’ye gittim ve ondan çok şey öğrendim. O, dînine bağlı, akıl ve iffet sahibi, ne üstün ve ne güzel hocadır” diyerek, hocasını övdü. Ayrıca Haleb ve civarında birçok âlimden ilim ve ahlâk öğrendi. Hama, Humus, Trablus, Kerk, Maaria, Basra, Nablûs, Remle, Kudüs, Tebük ve o yörede birçok şehirlere ilmî yolcukluklarda bulunmuş oldu.

Zehebî, 695 (m. 1296) senesi Receb ayında Filistin’e, sonrasında da Mısır’a gitti. Orada öncelikle İbn-üz-Zâhirî diye malum Cemâlüddîn Ebü’l-Abbâs Ahmed bin Muhammed el-Halebî ile görüştü. Ondan hadîs-i şerîf dinledi. Bunu, kendi yazmış olduğu Târîh-ül-İslâm’ındâ; Mısır diyarında öncelikle Halebî’den hadîs dinledim” diye bildirdi.

Zehebî, Mısır’da birçok zâtlarla görüştü. Orada Ebü’l-Meâlî Ahmed bin İshâk el-Ebrekûhî, Şeyh-ül-İslâm Kâdı’l-kudât Takıyyüddîn Ebü’l Feth. Muhammed; bin Ali, Allâme Şerefüddîn Abdülmü’min bin Halef ed-Dimyâtî’den ilim öğrendi. Daha sonrasında İskenderiyye’ye gitti. Orada Ebi’l-Haccâc Yûsuf bin Hasen et-Teymî el-Kâbisî el-İskenderânî ile görüştü ve ondan “Tecrid” adlı eserini dinledi. Ayrıca orada kırâat âlimlerinden İmâm Şerâfüddîn Ebi’l-Hüseyn Yahyâ bin Ahmed el-Cüzâmî el-İskenderânî’den kırâat ilmini okudu. Sahnûn diye meşhûr İmâm-ül-Mukrî Sadrüddîn Ebil-Kâsım Abdürrahmân bin Abdülhalîm ile görüştü. Sonra Belbîs’e gitti ve burada hadîs-i şerîf dinledi. Zehebî, İbn-i Hişâm’ın “Sîret”inin tamâmını hocası Ebü’l-Meâlî el-Ebrakûhî’den altı günde okudu.

698 (m. 1298) senesinde, babasının vefâtının akabinde, Zehebî, hac farizasını yerine getirmek için yolculuğa aktı. Kendisi bu yolculuğu “Târîh-ül-İslâm”da şöyleki anlatır: “Emîr Şemsüddîn el-Ayntâbî de bizimle birlikte hac yolculuğuna çıktı. Beraberinde âlimler de vardı, Müstensıriyye Medresesi hadîs kürsüsü âlimi İbn-ül-Hırât diye meşhûr Ebû Abdullah Muhammed bin Abdülmuhsin de bu yolculukta bulundu. Bu yolculukta, bu âlimden “El-Ferec ba’d-eş-şidde” kitabını dinledim.” Ayrıca; Mekke, Arafe, Minâ ve Medine’de birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledim” der.

Zehebî’nin ilime olan sevgisi: Zehebî, hayâtı süresince, ilim öğrenmeden bir an bile geri durmadı. Hiçbir engel onu dersten ve hadîs dinlemekten alıkoyamadı. Zehebî, sâdece kırâat ve hadîs bilimsel ile değil, birçok ilimden nasîbini aldı. Nahiv ilmini Muvaffakuddîn Ebî Abdullah Muhammed bin Ebi’l-Alâ en-Nasîbî el-Ba’lebeki’den öğrendi ve nahiv ilmine dâir “El-Hâcibiyye” kitabını dinledi. Arab dili ve edebiyatının inceliklerini İbn-ün-Nühaş diye meşhûr, Şeyh Behâüddîn Muhammed bin İbrâhim’den öğrendi. Zehebî, târih hakkında yazılmış eserlerle de meşgûl oldu. Megârî, siyer, umûmî’ târih, mu’cemât hakkında hocalarından oldukça şey dinledi. Zehebî, asrındaki âlimlerden; Cemâlüddîn Ebü’l-Haccâc Yûsuf, Takıyyüddîn Ebü’l-Abbâs Ahmed, Alemüddîn Ebû Muhammed Kâsım ile de görüştü ve uzun süre onların derslerini dinledi.

Zehebî, ders almış olduğu İbn-i Teymiyye’ye ba’zı i’tikâd ve fıkıh mes’elelerinde uymayıp, karşıcılık etti ve ona ba’zı nasihatlerde bulunmuş oldu. Ba’zı görüşlerinin yanlış bulunduğunu söylemiş oldu.

Zehebî, 729 (m. 1328) senesi Cemâzil-âhır ayının onyedisinde, Zâhiriyye hadîs külliyesine müderris oldu. 739 (m. 1338) senesinde, Medrese-i Nefisiyye’de ders okuttu. Ayrıca Meşhed-i Urve, Dâr-ül-hadîs-it-Tenkiziyye, Dâr-ül-hadîs-il-Fâdılıyye ve Ümmü Sâlih Mescidi benzer biçimde yerlerde hadîs kısmı başkanlığı yapmış oldu.

Âlimlerin hakkında sözleri: Zehebî, çeşitli ilimlerde meşhûr olması yanında, zühd, verâ’ ve sağlam İ’tikâd sahibi idi. Zaman süre tasavvuf erbâbı ile görüştü. Onların sohbetlerinde bulunmuş oldu. Talebesi Takıyyüddîn İbni Râfi’ es-Selâmî; “Zehebî, sâlih, hayırlı, mütevâzi, güzel ahlâk sahibi, sohbeti tatlı bir zât idi. Zamanlarını, eser yazmak ve ibâdetle geçirdi. Çok cömert idi” diye bildirdi.

Zerkeşî; “Zehebî, zühd ve Îsâr sahibi ve hayırlı işlere koşan bir zât olup, ömrünü, Resûl-i ekremin ( aleyhisselâm ) hadîs-i şerîflerini öğrenmekle geçirdi” dedi.

İbn-i Kâdı “Şühbet-ül-esedî” isminde eserinde; “Zehebî’den; Sübkî, el-Berzâlî, el-Alâî, İbn-i Kesir, İbn-i Râfî’. İbn-i Receb ve birçok âlim hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundular” diye yazmaktadır.

Refîki ve hocası Alemüddîn el-Berzâlî onun hakkında; “Zehebî, faziletli, hafızası kuvvetli bir zât idi. İlimle meşgûl oldu. İlim öğrenmek ve hadîs-i şerîf dinlemek için çok yerler dolaştı. Çeşitli ilim dallarında birçok eser yazdı. Kırâat âlimleri hakkında bilgisi çoktu” dediler.

Talebesi Selâhaddîn Safdî; “Hocam Zehebî, allâme ve Hâfız idi. Hadîs-i şerîfler ve hadîs ricali hakkında bilgisi çoktu. Üstün bir zekâsı vardı. Çok kitap yazdı. Çok kimseler ondan ilim öğrendi. Muhaddisül-asr (asrının büyük hadîs âlimi) idi. Çok kimseler ondan hadîs-i şerîf dinledi. Gece-gündüz hadîs-i şerîf ilmine hizmet etti. Dil ve kalemini bu uğurda kullandı” demektedir.

Talebesi el-Hüseynî ise; “Hocam Zehebî, allâme, Şeyh-ül-Muhaddisîn, Muhaddis-üş-Şâm olup, büyük târih âlimi idi” dedi.

Diğer bir talebesi olan İbn-i Kesir de; “Hocam Zehebî, Şeyh-ül-Muhaddisîn, İslâm tarihçisi ve hadîs hafızı idi. Büyük âlim Ebû Abdullah Muhammed bin Muhammed el-Mûsulî, Dımeşk’a geldiğinde, Zehebî’den ilim öğrendi” demektedir.

Hâfız İbn-i Nâsıruddîn; “Zehebî, Hâfız, büyük âlim ve İslâm tarihçisi idi.” İbn-i Hacer el-Askalânî; “Zehebî, zamanının büyüğü, anlayışı ve zihni kuvvetli idi. Cerh ve ta’dîl husûslarında büyük bir bilgiye sahip idi. Tâcüddîn Sübkî’nin dediği gibi; sanki bütün ümmet bir saha üzerinde toplanmış, Zehebî de onları gözden geçirmiş, teker teker incelemiş, sonra onlara dâir birer birer ma’lûmat vermeye başlamıştır” dediler.

Vefâtı: Zehebî’nin, son zamanlarında gözleri görmez oldu. Buna karşın ders vemeye devam etti. 748 (m. 1348) senesi Zilka’de ayının üçünde, Pazartesi gecesi, gece yarısından ilkin Mısır’da vefât etti. Bâb-üs-sagîr denilen kabristana defnedildi. Zamanın büyük âlimleri cenâze namazında bulunmuş oldu. Tâcüddîn Sübkî bunlardan idi. Talebeleri, sevenleri, hakkında mersiyeler söylediler.

Zehebî vefât ettiğinde, geriye; biri laz, ikisi adam, üç evlâdı kaldı. Herbiri ilim sahibi idi. Oğulları Ebüdderdâ Abdullah ile Şıhâbüddîn Ebû Hüreyre Abdürrahmân idi.


İmam Zehebi Kitapları – Eserleri

  • Büyük Günahlar
  • Menakıb-ı İmam Ebu Hanife
  • Hıristiyanlara Benzemeye Reddiye
  • Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça
  • Müminin Silahı Dua
  • İlmi Bu şekilde Tahsil Ettiler
  • İslam Şeriatinde Büyük Günahlar
  • Büyük Günahlar
  • Büyük Günahlar
  • Komşuluk Hakkı
  • Tarihü’l İslam
  • İslam Şeriatında Büyük Günahlar
  • Siyeru Alamin Nübela Tercümesi
  • El Uluvv Lil Aliyyil Azim-Uluvv Ve İstiva İle İlgili Haberler


İmam Zehebi Alıntıları – Sözleri

  • “Biri gelip Ebu Hanife’ye ‘Allah’tan kork’ dedi.
    Ebu Hanife silkelendi, rengi sarardı, başını öne eğdi ve sonrasında adama şöyleki dedi:
    “Allah seni hayırla mükafatlandırsın. İnsan her zaman bu şekilde kendisini uyaran kişilere ne kadar da muhtaçtır.”
    Zehebi, Tarihu’l-islam, 9:309 (Tarihü’l İslam)
  • İlim üç şeydir:
    Yargı bildiren bir ayet,
    Hayatta uygulayacak bir sünnet,
    Bilmiyorum demek..
    H.Ş. (İlmi Bu şekilde Tahsil Ettiler)
  • 6. Büyük Günah
    Anne-Babaya Karşı Gelmek
    “Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi kati bir emirle emretti. Eğer ikisinden biri yada her ikisi senin yanında iken ihtiyarlıyacak olursa, onlara karşı “Of!” bile deme, onları azarlama! İkisine de hep tatlı söz söyle!” (İsra/23-24)
    Rasullullah efendimiz şöyleki buyurdu: Allah’ın rızası babanın rızasındadır, Allah’ın kızgınlığı ise babanın kızgınlığındadır.
    Yine Rasullullah efendimiz şöyleki buyurdu: “Cennet annelerin ayaklarının altındadır.” (Büyük Günahlar)
  • “Şüpheli bir dirhemi (parayı) geri çevirmem, bin dirhem sadaka vermemden daha iyidir.”
    Abdullah bin Kutsal (radıyallâhu anh) (İslam Şeriatinde Büyük Günahlar)
  • 10. Büyük Günah
    Özürsüz Olarak Ramazan Orucunu Yemek
    Tüm müminler ikrar eder ki bir özür ve hastalık olmaksızın kim Ramazan orucunu terk ederse o zina edenden, zulmederek vergi toplayan kişiden, içki mübtelasından daha şerlidir. Hatta onun müslümanlığından da kuşku ederler, onu ahlaksızlardan ve zındıklardan zannederler. (Büyük Günahlar)
  • “Haydin namaza, yönelin felâha sesini duyup da icâbet etmeyen kimsenin kulağına eritilmiş kurşun akıtılması daha hayırlıdır.”
    Ebû Hureyre (radıyallâhu anh) (İslam Şeriatinde Büyük Günahlar)
  • 9.Büyük Günah
    Hadis Uydurmak
    Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : Benim adıma yalan söz söylemek başkaları adına söylemek benzer biçimde değildir. Kim kasten bana yalan söz isnat ederse cehennemde ki yerini hazırlasın!” buyurmuştur. (Buhari-Müslim) (Büyük Günahlar)
  • ‏قال سفيان الثوري :
    من سُرَّ بالدنيا، نُزِع خوف الآخرة من قلبه .
    Süfyân es-sevrî şöyleki dedi:
    Kim bu dünyadan zevk alırsa, kalbinden ahiret korkusu kalkar.
    Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça, İmam Zehebi (Siyeru Alamin Nübela Tercümesi)
  • 6. Büyük Günah
    Anne-Babaya Karşı Gelmek
    “Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi kati bir emirle emretti. Eğer ikisinden biri yada her ikisi senin yanında iken ihtiyarlıyacak olursa, onlara karşı “Of!” bile deme, onları azarlama! İkisine de hep tatlı söz söyle!” (İsra/23-24)
    Rasullullah efendimiz şöyleki buyurdu: Allah’ın rızası babanın rızasındadır, Allah’ın kızgınlığı ise babanın kızgınlığındadır.
    Yine Rasullullah efendimiz şöyleki buyurdu: “Cennet annelerin ayaklarının altındadır.” (İslam Şeriatında Büyük Günahlar)
  • 5. Büyük Günah
    Zekat Vermemek
    “Ey inanç edenler! Gerçekten hahamlardan ve papazlardan birçoğu insanların mallarını haksız yollardan bölgeler ve insanları Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirerek onları Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acıklı bir azabı müjdele! O gün cehennem ateşinde bunların (altın ve gümüşlerin) üstü kızdırılıp bunlarla sahiplerinin alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (ve kendilerine): “İşte kendiniz için biriktirdiğiniz budur. Şimdi biriktirdiğiniz şeyleri tadın! denilecek” (Tevbe/34-35) (Büyük Günahlar)
  • 12. Büyük Günah
    Zina Etmek
    Yüce Allah şöyleki buyuruyor: “Zina eden hanım ve zina eden adamın her birine yüz sopa vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız Allah’ın dini mevzusunda doğrusu O’nun hükümlerini uygulama ederken o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine müminlerden bir topluluk da tanık olsun.”(Nur/2) (Büyük Günahlar)
  • Ebu ismail, “Yahya b. Ammar’ın şöyleki söylediğini işittim” demiştir:
    “İlim beş kısımdır:
    1. Dinin yaşamı olan tevhid bilimsel.
    2. Dinin gıdası olan tembih ve zikirler.
    3. Dinin devası olan fıkıh bilimsel.
    4. Dinin hastalığı olan selef arasındaki münakaşa ve savaşlar.
    5. Dinin helakı olan kelam bilimsel.
    658`Zehebi, Siyer-i A ‘lâmi’n-Nübela, 482
    İlmî Bu şekilde Tahsil Ettiler İmam Zehebi (İlmi Bu şekilde Tahsil Ettiler)
  • el-Hüreybî şöyleki demiştir:
    “Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşan ya câhildir ya da hasetçi.” (Menakıb-ı İmam Ebu Hanife)
  • 5. Büyük Günah
    Zekat Vermemek
    “Ey inanç edenler! Gerçekten hahamlardan ve papazlardan birçoğu insanların mallarını haksız yollardan bölgeler ve insanları Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirerek onları Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acıklı bir azabı müjdele! O gün cehennem ateşinde bunların (altın ve gümüşlerin) üstü kızdırılıp bunlarla sahiplerinin alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (ve kendilerine): “İşte kendiniz için biriktirdiğiniz budur. Şimdi biriktirdiğiniz şeyleri tadın! denilecek” (Tevbe/34-35) (Büyük Günahlar)
  • 2. Büyük Günah
    Adam Öldürmek
    “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”(Nisa/93)
    Rasûlullah efendimiz buyurdu ki: Muhakkak ki bir müminin katledilmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyüktür. (Büyük Günahlar)
  • 1. Büyük Günah
    Yüce Allah’a Şirk Koşmak
    Şirk: Allah Teâlâ seni yarattığı halde ona ortak koşman onunla birlikte başkasına yakarma etmen tapmandır. Bu taptığın şeyler insan,güneş,ay,peygamber,şeyh,cin,yıldız,kral ve başkaları olabilir.
    “Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar”(Nisa/49) (Büyük Günahlar)
  • 2. Büyük Günah
    Adam Öldürmek
    “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”(Nisa/93)
    Rasûlullah efendimiz buyurdu ki: Muhakkak ki bir müminin katledilmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyüktür. (Büyük Günahlar)
  • İslam ümmetine namazlarında Ebû Hanife’ye yakarış etmeleri vaciptir. (Menakıb-ı İmam Ebu Hanife)
  • Yahya b. el-Hımmânî babasından şöyleki rivayet ediyor:
    Kadılık vazifesini kabul etmesi için Ebû Hanife’yi dövdüler o ise kabul etmedi. Onun ağlayarak şöyleki söylediğini işittim:
    “Annemin üzülmesinden dolayı ağlıyorum.” (Menakıb-ı İmam Ebu Hanife)
  • 2. Büyük Günah
    Adam Öldürmek
    “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”(Nisa/93)
    Rasûlullah efendimiz buyurdu ki: Muhakkak ki bir müminin katledilmesi Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyüktür. (Büyük Günahlar)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş