Merkez Bankası faizi ekimde yüzde 10,5’e indirdi
-
Haberler
-
Ekonomi Haberleri
-
Merkez Bankası faizi ekimde yüzde 10,5’e indirdi
Merkez Bankası faizi ekimde yüzde 10,5’e indirdi
- Haber Merkezi
- 20.10.2022 – 14:01
- Güncelleme : 20.10.2022 – 14:38
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında yapmış olduğu toplantının sonunda siyaset faizini 150 baz puan düşürerek yüzde 10,5’e indirdi.
PPK açıklamasında; takip eden görüşmede benzer bir adım daha atılacağı ve faiz indirim döngüsünün sona erdirileceğinin gündeme alındığı bildirildi.
Politika faizi üç ayda yüzde 14’ten 10,5’e çekildi
Merkez Bankası, geçtiğimiz iki ayda 2022 yılının ilk iki faiz indirimini gerçekleştirerek, faizi yüzde 14’ten yüzde 12 seviyesine çekmişti. Merkez Bankası’nın ekim ayı toplantısı sonunda siyaset faizi olan yedi gün vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 10,5 oldu.
Faiz, beklentilerin altında açıklandı
Politika faizinin nasıl sonuçlanacağı temalı anketlerine katılan ekonomistlerin, siyaset faizinin yüzde 12’den yüzde 11’e indirileceğini bekliyordu. Yüzde 10,5 olarak açıklanan faiz beklentilerin altında gelmiş oldu. Ekonomistlerin yıl sonu siyaset faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı da yüzde 9 oldu.
Merkez Bankası toplantı özetinde kararın gerekçeleri sıralandı
Toplantının özetinde, “Para Politikası Kurulu (Kurul), siyaset faizi olan yedi gün vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 12’den yüzde 10,5’e indirilmesine karar vermiştir.” denildi.
Merkez Bankası’nnı toplantı özetinde öne çıkanlar “Kredi, güvence ve likidite siyaset adımları, para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. İmalat endüstri üstündeki dış talep kaynaklı baskıların, iç talep ve arz kapasitesi üstünde şimdilik sınırı olan olan tesirleri yakından takip edilmektedir. Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üstündeki tesirleri yakından izlenmektedir. Kurul, takip eden görüşmede da benzer bir adım atıldıktan sonrasında faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır.” şeklinde oldu.
Jeopolitik risklerin tutumsal etkinlik üstündeki zayıflatıcı tesiri hatırlatıldı
Merkez Bankası’nın toplantı özeti şu şekilde gösterildi:
“Jeopolitik risklerin dünya genelinde tutumsal etkinlik üstündeki zayıflatıcı tesiri artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel gelişme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik özellikte çözüm araçları yardımıyla temel besin başta olmak suretiyle bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının negatif tesirleri azaltılmış olsa da internasyonal ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir.
Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon yüksekliği sürebilir
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve internasyonal finansal piyasalar üstündeki tesirleri yakından izlenmektedir. Bununla beraber, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji tutarları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar.
Merkez bankalarının gayretleri sürüyor
Ülkeler içinde farklılaşan tutumsal görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafınca geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.
Kuvvetli gelişme
2022’nin ilk yarısında kuvvetli bir gelişme gerçekleşmiştir. Senenin ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla beraber, imalat endüstri üstündeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üstünde şimdilik sınırı olan olan tesirleri yakından takip edilmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere gore daha pozitif yönde seyretmektedir.
İstihdam artışı
Bilhassa istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında gelişme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin oranı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan kuvvetli katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üstündeki riskleri canlı tutmaktadır.
“Cari denge istikrar için mühim”
Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için ehemmiyet arz etmektedir. Kredilerin gelişme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde tutumsal etkinlik ile buluşması yakından takip edilmektedir.
Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde oluşturulan politika-kredi faizi makasının duyuru edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açmış olduğu enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı tesirleri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının tesirleri, küresel enerji, besin ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu kuvvetli negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile beraber, küresel sulh ortamının tekrardan tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir.
Azalan dış talebin tesirleri izleniyor
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üstündeki tesirleri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde endüstri üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması tehlikeli sonuç ehemmiyet arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, siyaset faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir.
Kredi, güvence ve likidite siyaset adımları kullanılmaya devam edilecek
Kurul, takip eden görüşmede da benzer bir adım atıldıktan sonrasında faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir halde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm siyaset araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir siyaset çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, güvence ve likidite siyaset adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
Yüzde 5 hedefine ulaşıncaya tüm araçlar liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanılacak
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden kuvvetli göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yöntemiyle makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı pozitif yönde etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sıhhatli ve sürdürülebilir bir halde devamı için uygun zemin oluşacaktır.”