Genel

Montrö Sözleşmesi nedir? Montrö Boğazlar Sözleşmesi maddeleri nedir? Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir?

Montrö Kontratı nedir? Rusya ile Ukrayna içinde başlamış olan harp, özellik ve geleneksel medya olmayan toplumsal medya olmak suretiyle pek oldukca ülkede büyük akustik uyandırdı. Rusya’nın Ukrayna’ya hücumları sonrası geleneksel medya olmayan toplumsal medyada en fazla konuşulan mevzulardan biri ise Montrö Boğazlar Kontratı oldu. Peki Montrö Kontratı nedi, maddeleri nedir? Montrö Boğazlar Kontratı ne demek. Montrö Uyuşması nedir. İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili dört gözle beklenen tüm mevzular.

Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinin öğleden önceki saatlerinde Ukrayna’ya hücumlarına resmen başladı.
Oldukça ehemmiyetli bir konumda başlamış olan harp sonrası Karadeniz’de hareketlilikler yaşanmaya başladı. Bu nedenle Karadeniz’deki deniz taşıtlarının geçişleri ile ilgili Montrö Boğazlar Kontratı büyük bir ehemmiyete haiz.

Montrö Boğazlar Kontratı maddeleri nedir?

  • Barış zamanında, gündüz ve gece, sancak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem (formalite) – sağlık teftişi hariç – olmaksızın Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (erişim) tüm özgürlüğünden faydalanacaklardır.
  • Savaş zamanında Türkiye, savaşan değil ise sancak ve yük ne olursa olsun Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (erişim) özgürlüğünden faydalanacaklardır.Bu gemiler Boğazlar’a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.
  • Türkiye’nin kendisini pek yakın bir harp tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır; sadece gemilerin Boğazlar’a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda mecburi kılınabilecek; sadece tutara bağlı olmayacaktır.
  • Savaş esnasında uygulanacak maddeler

    • Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, harp gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlar’da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
    • Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince meydana getirilen yardım durumları haricinde savaşan herhangi bir Devletin harp gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi yasak olacaktır.
    • Karadeniz’e kıyıdaş olan ya da olmayan devletlere ilişkin olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan harp gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.
    • Savaşan devletlerin harp gemilerinin Boğazlar’da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.
    • Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, harp gemilerinin geçişi mevzusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği şeklinde davranabilecektir.
    • Türkiye kendisini pek yakın bir harp tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye harp durumu geçiş rejimini uygulamaya başlamış olacak sadece; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye’nin almış olduğu önlemleri 3’te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.

    Barış esnasında uygulanacak maddeler

    • Karadeniz’e kıyısı olan devletler, bu deniz haricinde yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgâha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye’ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak suretiyle Boğazlar’dan geçirme hakkına haiz olacaklardır.
      Gerek birinci gerek ikinci gidişatta, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar’dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir.
    • Savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi için, Türk Hükûmeti’ne dış ilişkiler kanalıyla bir ön bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön bildirimin bayağı süresi sekiz gün olacaktır; sadece, Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletler için bu vakit on beş gündür.
    • Boğazlar’dan geçişte bulunabilecek tam yabancı deniz güçlerinin azami toplam tonajı 15.000 tonu aşmayacaktır.
    • Rastgele aniden, Karadeniz’in en eforlu donanmasının (filosunun) tonajı kontratın imza atılması tarihinde bu denizde en eforlu olan donanmanın (filonun) tonajını minimum 10.000 ton aşarsa diğeri kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en fazla 45.000 tona varıncaya değin çoğaldırabilirler.
      Kontratın temel emeli, Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üstünden egemenlik ve harp gemilerinin geçişini düzen etme hakkı vermektir.

      Kontrat, Türkiye’ye Boğazlar üstünde tüm egemenlik hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin serbestçe geçişini garantiler. Kontrat, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ilişkin harp gemilerinin geçişini sınırlar. Kontratın koşulları, bilhassa Sovyetler Birliği Donanması’na Akdeniz’e ulaşım hakkı sağlaması seneler süresince münakaşa mevzusu olmuştur.
      Bu kontratla beraber Beynelmilel Boğazlar Komisyonu’nun da vazifeyi sonlanmıştır.

      Türkiye, Lozan Antlaşması’yla beraber imza atılan Boğazlar Sözleşmesi’nin getirmiş olduğu sınırlamalardan dolayı devamlı kaygı içinde olmuştu. Kontratın imza atılmış olduğu tarihlerde güncelliğini gözeten silahsızlanma ümitlerine güvenen Türkiye’nin silahlanma yarışının yeniden başlamasıyla dinlediği sıkıntılılık giderek çoğalmıştı. Türkiye, dinlediği bu sıkıntılılığı ve Boğazlar’ın statüsünde farklılık yapılması yolundaki önerisini mevzu ile ilgili imzacı devletlere duyurduğunda değişik kutuplarda yer almaya başlamış olan bu devletlerin derhal hepsinden ortak bir kavrayış bakmıştı. İngiliz Dışişleri Bakanlığının 23 Temmuz 1936 tarihindeki bir notasında mevzu hakkında şu görüşlere yer verilmiştir: “Türkiye’nin Boğazlar Sözleşmesi’nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir.”

      Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile devamlı yakından ilgilenen Birleşik Krallık’ın Türkiye’yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi’nin 4 Mayıs 1936’da Belgrad’da yapmış olduğu görüşmede Türkiye’nin önerisini destekleme sonucu alınmıştır.
      İki ay devam eden toplantılardan sonrasında 20 Temmuz 1936’da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafınca imza atılan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin sınırlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin dominantlığı Türkiye’ye geçmiştir.Türkiye daha evvel Sovyetler Birliği ile yapmış olduğu saldırmazlık antlaşması uyarınca Sovyetler Birliği’nin de yardımı alınmıştır. Kontrat 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiş ve Uluslar Cemiyeti Kontrat Serisi’ne 11 Kasım 1936’da kaydolunmuştur. Günümüzde yürürlüktedir.

      Montrö Boğazlar Kontratı fesih koşulları

      Kontratın süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, 20 yıl devam edecektir.
      maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (erişim) hürlüğü prensibinin sonsuz bir süresi olacaktır.

      20 Temmuz 1956’da kontratın süresi bitmiş, kontratı imza atan devletler Montrö Boğazlar Kontratı’ni değiştirebilmek için teşebbüslerde bulunmuşlar sadece başaramamışlardır.

      Beynelmilel Deniz Hukuku kaideleri ve fesih koşullarında da belirtildiği suretiyle gemilerin uğraksız geçiş (transit değildir) hakkı gereği kontratın değişmesi vaziyetinde bile, kontratın I rakamlı Ek ‘i değişmedikçe Türk Boğaz’larından geçecek hiçbir gemiden lüzumlu olarak, kontratın I rakamlı Ek ‘inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka fiyat arz edilemeyecektir.

      Montrö Boğazlar Kontratı kaç maddedir?

      Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, Japonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavya içinde imza atılan kontrat-yi hemen sonra İtalya da imza attı (2 Mayıs 1938). Montrö Boğazlar Kontratı yirmi dokuz maddeden oluşmaktadır.
      Güvenlik zaafiyeti göstermeye niçin olacaktır.

    .

    İlgili Makaleler

    Başa dön tuşu
    Oto Aksesuar toptan çakmak
    Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş