Eğitim

Newroz – Muzaffer Oruçoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Newroz – Muzaffer Oruçoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Newroz kimin eseri? Newroz kitabının yazarı kimdir? Newroz konusu ve anafikri nedir? Newroz kitabı ne konu alıyor? Newroz PDF indirme linki var mı? Newroz kitabının yazarı Muzaffer Oruçoğlu kimdir? İşte Newroz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Muzaffer Oruçoğlu

Yayın Evi: Babek Yayınları

İSBN: 9789756099186

Sayfa Sayısı: 574


Newroz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ova, ay ışığında kuzu gözü benzer biçimde gülümsüyordu. Göğün yedi kat derinliği şaşırtıcı bir renk cinnetine girmişti. Batıda, Mazıdağının ardında, alımlı şimşekler karanlığı ipek benzer biçimde yırtıyordu. Doğu, ejderha başlarını çağrıştıran kara-eflatun bulutların egemenliği altında, malum o ürpertici, gizemli sükunetini yaşıyordu. Peki Dicle neredeydi? Kavimlerin gamzesi parlak, narin, güleç kızı Dicle? Doğudan esen ferah bir yayla yeli, Diclenin kokusunu getiriyordu. Kuş yumurtası, çakal tüyü ve tomurcuk kokusunu Bakışları büyümüş, yeni doğuran, saz endamlı gelinler, hastalık kapmasın diye bebeklerini şafak ışığında Dicleye gömüp çıkarıyorlardı. Bu yel, ay ışığının yıkadığı bu yayla yeli feryat ve lohusa kokuyordu.


Newroz Alıntıları – Sözleri

  • “Yarattıgın dağa su vermedin”diye bağırarak yürüdü.”Cenneti cehennemle vurdun.Sevinci eziyete verdin.Hangi katta oturursun? Kurda niye nimet etmedin otu? Kuzuya garezin neydi? Yılana af çıkarmadın. İnsana garezin neydi? Döl isteyen rahime niye döl düsürmedin. Niye ürcah ettin kurdu cevize ? Bizi sınamak mıydı muradın ?
  • ” Kürdün ejderhasısın Fırat” diye mırıldandı. “Yağma tufanısın. Kaya çiçeğinde gözün var. Cümle çınarların kökünü yutsan doymazsın. Devedikeninde, yamaç geveninde gözün var. Pınarlar sana gelir. Çaylar sana getirir. Sen kime götürürsün Fırat? Kürdün kütüğünde bin ah var. Her ahında bin engerek çöreklenmiş. Hangi renge boyadın zehrin yeşilini Fırat? Gece kaim, gündüz saimsin Fırat. Gayretine dokunmak kimin haddine? Cennete girsen fidan kırarsın Fırat. Cehenneme aksan kazan delersin. Ah Fırat, Fırat! Cinlerin cirit harmanı, fermansız zalim Fırat! Kaç gelini yuttun? “
  • “Sakal ile kâmil olsa şahıs,keçiye danısırdı her işi “
  • Binbir ses yükseliyordu derinliklerinden.Binbir tavsiye,binbir buyruk.Çiçeği incitme! Patikadaki
    Karınca katarına dikkat et! Yüreğini gamına yuva etme! Güneş yükselince harp sisi dağılır! Gamını sevincinle dağıt! Suretini sulara düşür,ruhun arınsın! Yüzünü sulara göm,gözünü aç,suları seyret ! Gözyaşların,ateş damlaları benzer biçimde düşüyor toprağın sinesine ! Hep oğlun için ağlıyorsun,hepimiz için ağla ! Anasını yitiren ceylan yavrusuna ağladın mı asla ? Uçurumdan düşen şahin civcivinin acısını duydun mu yüreğinde asla? Sus,ağlama !Ağlayacaksan insan benzer biçimde ağla !Herkes kendi oğluna ağlarsa ,ölen güzel insanlara yazık olmaz mı? Hep oğluna ağlarsan ,bin şahıs bir kişiye ağlar mı? Sus,ağlama! Ağlama ki hepimiz senin oğluna ağlasın !
  • Eeee ne demişler, dokuz abdal bir kilimde uyur, iki padişah bir kilime sığmaz
  • Ben bir zamanlar akvaryumdaki maviydim .şimdi ise tam ortasındayım aşkın ve artık rengim yeşil. Baharın başlangıcındayım
  • “Körlerin gönül gözü görülmezi görür Zinê. Bu koca evren ,bir körün kafasının içine sığar. Körlerin renk sayısı yetmiş yedidir. Körlerin menzili şafağın söktüğü yerden adım atar. Körün kendi karanlığında yarattığı dünya, gerçek dünyadan daha güzeldir .Karanlığın hası, halisi körde bulunur.Her kör kendi karanlığında o karanlık kadar güzel, o karanlık kadar kutsal bir aydınlık yaratır… Yetim seslerin sığındığı sıcak mağaradır, körlerin kulağı..”
  • Ben kulagımın dibindeki it hav hav’ını değil, dağın ardındaki bülbülü dinlerim.
  • “Sakal ile kâmil olsa şahıs,keçiye danısırdı her işi “


Newroz İncelemesi – Kişisel Yorumlar


Newroz PDF indirme linki var mı?


Muzaffer Oruçoğlu – Newroz kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Newroz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Muzaffer Oruçoğlu Kimdir?

Muzaffer Oruçoğlu,18 mart 1947’de, Kars’ın Göle kazasına bağlı Büyük Zavot köyünde dünyaya geldi. Köyünde ilköğretim olmadığı için İlkokulun ilk üç yılını komşu köyün (Ufak Zavot) okulunda, bir yılını kendi köyünde, son yılını da Kars’ta okudu. Kars Orta Okulu’nu bitirdikten sonrasında, Öğretmen okulu sınavlarını kazanarak Rize Öğretmen okuluna, iki yıl sonrasında da İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu hazırlık Lisesine gitti. Bir yıl sonrasında,

 Fen Fakültesi Matematik Astronomi kısmına girdi. 67’de içlerinde İbrahim Kaypakkaya’nın da olduğu 9 arkadaşıyla beraber, Amerikan 6. Filosuna karşı yayınladıkları bildiri sebebi öne sürülerek Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’dan atıldı. 68 talebe hareketlerine katıldı. 1969’da Değirmen Köyündeki toprak işgaline katıldı ve tutuklanıp Silivri cezaevine konuldu. 1972’de TKP(M-L) kurucuları içinde yer aldı. 1973’de İstanbul’da yakalandı ve ömürboyu hapse mahkum edildi. Tutsaklık yıllarını şiir ve roman yazarak geçirdi. 13 yıl tutsaklıktan  sonrasında askere alındı. Askerden 40 gün sonrasında, mayıs 1986’da firar edip, Yunanistan’a firar etti. Fransa’da sığınma etti. Yeniden roman yazmaya ve fotoğraf halletmeye başladı. Politik ve edebiyat dergilerin de yazıları gösterildi. 1988’ de evlenerek Avustralya’ya yerleşti. Bu kıtada ilkin iki senelik fotoğraf ve heykel kolejini (Greensborough TAFE COLLEGE – NMIT) tamamlamış oldu. Daha sonrasında Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsüne (RMIT) bağlı, PUBLİC ART bölümünde üç yıl Resim ve Heykel eğitimi yapmış oldu. Şimdiye kadar toplam 6 ülkede altmışa yakın kişisel fotoğraf sergisi açtı. 13’ü roman, 7’si şiir, 2’si masal olmak suretiyle 30 kitabı yayımlandı. 2011 yılı Abdullah Baştürk işçi edebiyat ödülü ,Grizu 4 ciltlik romanına verildi.Halen Avustralya’da yaşamaktadır.


Muzaffer Oruçoğlu Kitapları – Eserleri

  • Tohum
  • Dersim
  • Çıplak ve Özgür
  • Mengene
  • Kangurular
  • Gül, Demir ve Feryat
  • Brunswick Delileri
  • Grizu 1
  • Filozof
  • Newroz
  • Karyaditler
  • Grizu 2
  • Baba İshak Destanı
  • Yar Geyikleri
  • Grizu 3
  • Mavi Munzur Masalları
  • Grizu 4
  • Çatlaklar ve Kesitler
  • Büyücüye Mektuplar
  • Maymun Düğünü
  • Sevdalı Kız
  • Mengene
  • Işıltılar İmgeler
  • Eşrefoğlu Al Haberi
  • Denemeler
  • Devlet ve Komün
  • Lâl Dili
  • Aşk ve Işık İçinde
  • Falaris Prelüdleri
  • Sanat Edebiyat Yazıları
  • Dangalak
  • Demirin ve Ateşin Dilinden
  • Huruç
  • Kaypakkaya – Akıl ve Aksiyon Duygusu
  • Çatlayan Süt Sessizliği
  • Işıltılar İmgeler


Muzaffer Oruçoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Sevdim mi gözlerim çoğalır, sevdiğimin her yerine dağılır. (Grizu 1)
  • Gözün geride kalmasın. Zaten yaşadığın kadar yaşadın. Siktir et gerisini. (Grizu 2)
  • “Dünya değişti. Aletler artık kendi dışlarındaki elleri değil, kendi içlerindeki teri dinliyorlar. Ekmekler büyüyorlar, açlığı ve parayı yiyorlar.” (Sevdalı Kız)
  • Kadının kendi altın krallığını yitirerek köleleşmesi tarihin en hazin, en garip ve en büyük öyküsüdür. Mülkiyetin ve iyelik duygusunun olmadığı güneşin ve suların, özgürlüğü pırıl pırıl bir kahkahayla selamladığı çağda, hanım insanlığın ikiden oldukca memelerle sembolize edilen – bolluk deposu, komünal ve cinsel yaşamın biricik kahramanıydı. İlkel insanoğlunun gözünde, insan denilen tılsımlı muammayı, tabiatın en kıymetli varlığını, hatta kabileyi doğuruyordu. O kolektif yaşamın, aşkın ve sevişmenin tüm alanlarına egemendi. Cinselliğe ilişkin hiçbir tabu, hiçbir kan bağları engeli, emir söz konusu değildi onun için. Kendi içinden çıkan tek bir buyruğa uyuyordu yalnız; sevmek, istemek ve hoşlanmak buyruğu. (Karyaditler)
  • “Asırlar geçmiş aradan, bilincimiz, yaratıcı gücümüz, gönencimiz kurtulamamış hâlâ… Kurtulamamış şu lanetli şehvetin, servetin ve şiddetin hükmünden.” (Baba İshak Destanı)
  • İnançtır bu
    Tanı yavrum
    Sevaptır pırıl pırıl
    Demire tırnakla
    Duvara kanla yazılır
    Acılardan süzülür
    Canı can
    Zindan zindan içinde
    Beton gülüdür
    Bükülmez
    Bükülmez yavrum
    Cellat suratlara tükürür
    Ve alnı şafağa doğru
    Darağacına yürür (Demirin ve Ateşin Dilinden)
  • Acılar kolay unutulur, aynalarda görünmezlerse. (Grizu 1)
  • “Donsuz dolaş fakat boynunu zalimlerin önünde eğme, bawo.” (Dangalak)
  • Dünyanın tüm güzelliklerini
    Davet ettim soframa
    Başköşeye kuruldu orostopolluk
    Teşrif etti hançeriyle ihanet
    Alçaklık yanıma oturdu
    Gülümsedi gözlerime gözleriyle puştluk Kadehlerde pırıl pırıl bir rakı
    Şerefe dedi adilik. (Mengene)
  • -Ama bir bakışta çarpılıp aşık olanlarda var…
    -Pek sağlam bir aşk denmez ona. Sağlam aşk, oldukca yönlü derinlemesine tanımaya dayanır. (Tohum)
  • Yaktıklarına ben de inanıyorum. Işıyan her şeye saldırıyorlar. Aydınlığın zerreciğinden bile ödleri kopuyor. (Gül, Demir ve Feryat)
  • Acıdı galiba
    Açtı mazgalı
    Tek bir taze incir sundu asker
    Tarifsiz bir minnettarlıkla aldım
    Masamın üstüne koydum oturdum
    Seyrine durdum.
    “Korkuyorum,” diye fısıldadı incir
    “Benzinde safran sarısı ayaklarında zincir
    Obur obur bakıyorsun ballanışıma
    Senelerdir yememişsin açık ki
    Zordur dağılmadan sana direnmek
    İçimde var bin kırmızı çekirdek
    Kolay değil
    Tüm çekirdeklerimi ezerek
    Beni yiyecek.” (Lâl Dili)
  • Her insan, kaçıp sığınabileceği içi boş bir insan arıyordu. (Grizu 3)
  • “Kitap yasağı, bu tip aydın insanlarda okuma susuzluğu yaratır. Bunlar için en büyük işkence, yasaklarla, kısıtlamalarla yaratılan kitap işkencesidir belki de” diye düşündü. (Gül, Demir ve Feryat)
  • “Hataları kavramazsak, hatalar bizi kavrar.” (Kaypakkaya – Akıl ve Aksiyon Duygusu)
  • Savaş, tarihte olduğu benzer biçimde şimdide de bir kâr kapısı. Ama İnsanlık kendi tarihinin hiçbir döneminde paraya bu denli düşman ve bu denli de tutkun olmadı. (Çıplak ve Özgür)
  • Gözlerini gösterme, derhal anlamış olur, şundan dolayı sevdalısın. (Sevdalı Kız)
  • Kırımlara, yangınlara, sürgünlere hazır olun. (Dersim)
  • Gece seyrimdesin
    Gündüz gönlümde
    Unutamam
    Vurgunum hasretine
    Hasretine gelinim.
    Akrep gömecine
    Bal işleyensin
    Ayva benzer biçimde ağlayıp
    Nar benzer biçimde gülensin.
    Öyleki melül
    Öyleki mahzun olma
    Uğruna yangın olup
    Sevdasına yeldiğim.
    Gelir günler gelir
    Domurur uç verir bilincin
    Başı dik
    Kızıl pençeli
    Şahin olur güvercin. (Demirin ve Ateşin Dilinden)
  • Yaşamın katı, geri ve çirkin yanlarıyla çatışmak, yaşamın kendisinden daha güzeldir. (Çıplak ve Özgür)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş