Eğitim

Okuma Uğraşı – Akşit Göktürk Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Okuma Uğraşı – Akşit Göktürk Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Okuma Uğraşı kimin eseri? Okuma Uğraşı kitabının yazarı kimdir? Okuma Uğraşı konusu ve anafikri nedir? Okuma Uğraşı kitabı ne konu alıyor? Okuma Uğraşı PDF indirme linki var mı? Okuma Uğraşı kitabının yazarı Akşit Göktürk kimdir? İşte Okuma Uğraşı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Akşit Göktürk

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753637624

Sayfa Sayısı: 162


Okuma Uğraşı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tüm eserlerini yayımlamaya başladığımız kıymetli yazar ve çevirmen Akşit Göktürk, bu kitabında, metnin okur tarafınca iyi mi alımlandığını ve anlamlandırıldığını inceliyor; modern dilbilim kuramlarından yararlanarak, metin ile okur içinde kurulan ilişkiyi çözümlüyor. “Alımlama Estetiği” mevzusunda Türkçede öncü bir emek harcama niteliğindeki “Okuma Uğraşı”, yazın araştırmasını ve öğretimini katı kalıplardan kurtarmayı, yazının yaşamla içiçeliğini vurgulamayı amaçlayan bir yapıt.


Okuma Uğraşı Alıntıları – Sözleri

  • Kitap bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır.
  • Ama her çağda, mutlulukları kocalarına bağlı, toplumun özentilerinden doğma düşleri hiçbir süre gerçekleşmemiş hanımefendiler vardır.
  • Yazıları belirsiz açık kitapla çevresindeki bildik yaşam nesneleri içinde acayip bir bağdaşmazlık vardır sanki.
  • Kitapçı raflarında ya da vitrinlerde bir alıcı, bir okur bekleyen yüzlerce binlerce kitap da, bildik bir dünya ortasında, bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır. Kapaklarıyla çağırdıkları okurun, ilkin duyusal dokunuşu, sonrasında da sayfaları aralayıp ak kâğıt üstündeki mürekkep lekelerini anlamlandırmaya girişmesi ile taşıdıkları bilinmedik dünyayı açmaya, yaşamaya başlarlar.
  • “Canlı varlık gibidir metin, okurla olan bağları, önceki anların şimdiyi biçimlendirmesi anlamında bir geri dönüş ilişkisidir.”
  • “Kitapçı raflarında ya da vitrinlerde bir alıcı, bir okur bekleyen yüzlerce binlerce kitap, bildik bir dünya ortasında, bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır.”
  • Hiçbir metin, anlamını yalnız kendi başına kazanmaz.Bir Kafka öyküsünün anlamı,içinde bulunmuş olduğu yazınsal bağlam ile Kafka’nın tüm yapıtlarındaki bakışın, düşüncenin ışığında aydınlanır.


Okuma Uğraşı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“İki yönü vardır yazınsal okuma etkinliğinin.
Birinci yön, metiniçi doğrultudur, tüm metiniçi dilsel öğelerin ilişkilerini kapsar.
İkinci yön ise metindışı doğrultudur, yapıtın içinde oluştuğu toplumsal tarihsel bağlamı, bir de okurun geçmişini şimdisini, tüm bir yaşantı birikimini kapsar.
Okuma ediminin bu iki yönüyle, yazın yaşamı, yaşam da yazını devamlı etkisinde bırakır.”
Sayfa 134
Sanırım bir kitabı ne olursa olsun okuyun tavsiye eder demekten imtina etmemin en önemli sebebi bu cümlelerle o şekilde güzel aktarılmış ki.
Öyleyse bu kitabı okuyup okumayacağınız bir yana bırakalım da ben kendi idrak dünyam ve birikimim çerçevesinde hislerimi aktarayım.
Daha evvel araştırma-arastirma kitabı okumam sebebiyle,süregelen bilgilerimi de katarak tümceleri birleştirmem daha kolay oldu fakat dinginleşmiş bir zihinle okumam gerekti.
Bunun için bu kitapta olduğu benzer biçimde tam zamanını beklemem ya da mandala boyama benzer biçimde etkinliklerle zihnimi okumaya hazir hale getirmem gerekebiliyor.
Okumak tıpkı yaşam benzer biçimde bir yolculuktur.
Yaşamımızı da art alana katarak ilerleten ,devinim halinde bir uğraş.
Ve insan her etkin okumayla,birazcık daha keyifli hale getirir bu yolculuğu.
Bundan dolayı yolluklar mühimdir.
Heybeme güzel bir yolluk kattım diyebilirim.
Not:Ben İnkılap kitapevinden 1988 tarihindeki 3.basımını okudum.
10/2018 (İlknur öztulum)

Fazlaca bilimsel niteliği olan bulunduğunu düşündüğüm için yarım bıraktım. Metinbilim üstüne bir temel olması gerekiyor anlamlandırmak için. Adına bakıldığında okuma ile ilgili daha mütevazi ve lüzumlu bilgiler bulacağını düşünüyor insan lakin bu görüldüğü benzer biçimde değil. Bir yazar ve okur olarak benim açımdan okumamın koşul olmadığını düşünüyorum fakat bu meseleyi bir sav, uzmanlık alanı haline getirenlere kuşkusuz ki değişik bir perspektif katacaktır. (Ahmet Karayün)

Metnin tamamlanması ve anlamın ortaya çıkmasında okuma eyleminin kısaca okurun yerini ve önemini incelemiş. Edebî metne okur açısından, anlamlandırma/alımlama bakımından yaklaşmış. Kolay anlaşılır bir dili var. Yazının teknik tarafıyla ilgilenenler için bilgilendirici ve yararlı bir kitap. (Levent Göven)


Okuma Uğraşı PDF indirme linki var mı?


Akşit Göktürk – Okuma Uğraşı kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Okuma Uğraşı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Akşit Göktürk Kimdir?

(d. 27 Aralık 1934, Van – ö. 26 Şubat 1988, İstanbul), edebiyat eleştirmeni, yazar ve dilbilimci.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Kısmı’nü tamamladı (1960). 1961’de aynı fakülteye asistan olarak girdi. 1965’te doktorasını verdi; 1972’de doçent, 1978’de profesör oldu. İngiltere’de Nottingham Üniversitesi’nde (1964-65) ve Almanya’da Konstanz Üniversitesi’nde (1970, 1974-76) araştırmacı olarak çalıştı. Uppsala (İsveç) ve Batı Berlin üniversitelerinde tercüme kuramları ve şekilleri temalı seminerler yönetti. Robinson Crusoe’nun Türkçedeki ilk tam çevirisiyle 1969 Türk Dil Kurumu (TDK) Tercüme Ödülü’nü kazanmıştır. 1975-83 içinde TDK Yönetim Kurulu üyeliğinde bulunmuş oldu.

1958’den sonrasında Varlık, Yeni Dergi, Türk Dili, Yeni Ufuklar, Modern Eleştiri benzer biçimde dergilerde araştırma yazıları ve çeviriler yayımlayan Göktürk, eleştirilerinde dil çözümlemelerine ve üslup problemlerine ağırlık verdi.

D. H. Lawrence, T. S. Eliot. E. Kästner, F. Dürrenmatt benzer biçimde yazarlardan yapmış olduğu çevrilerle tanınan Göktürk’ün başlıca yapıtları Edebiyatta Ada (1973), Okuma Uğraşı (1979) ve Tercüme, Dillerin Dili’dir (1986).


Akşit Göktürk Kitapları – Eserleri

  • Tercüme: Dillerin Dili
  • Okuma Uğraşı
  • Sözün Ötesi
  • Ada
  • Kralın Piresi


Akşit Göktürk Alıntıları – Sözleri

  • Kitap bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır. (Okuma Uğraşı)
  • “… sanat metinlerinden birçoğunun kalıcılığı, tek yorumla tüketilemeyecek bir anlam gücüllüğü taşımasındandır.” (Sözün Ötesi)
  • Hiçbir metin, anlamını yalnız kendi başına kazanmaz.Bir Kafka öyküsünün anlamı,içinde bulunmuş olduğu yazınsal bağlam ile Kafka’nın tüm yapıtlarındaki bakışın, düşüncenin ışığında aydınlanır. (Okuma Uğraşı)
  • Adalar
    Adalar
    Hiç çıkamayacağımız adalar
    Hiç inemeyeceğimiz adalar
    Bitkilerle örtülü adalar
    Dilsiz adalar
    Kıpırtısız adalar
    Adsız unutulmaz adalar
    Fırlatıyorum işte ayakkabılarımı bordanın üstünden
    gitmek arzu ederdim bundan dolayı sizlere değin (Ada)
  • Yaşamanın büyük bir yarış halinde sürdüğü dünyada hızla akan dönemin, adada eylemin sınırlanmasıyla duran zamana dönüşmesi, insana rahat bir nefes aldırtır. (Ada)
  • Başlangıçta söz vardı. Ancak, insandı sözü söz eden. (Sözün Ötesi)
  • “Kalkıp gideceğim şimdi İnnisfree adasına
    Bir kulübe yapacağım çamurdan çalı çırpıdan
    Dokuz sıra fasulyem bir de bal peteğim olacak,
    Tek başıma yaşayacağım arı uğultuları ortasında.” (Ada)
  • “Bir devlette eşitlik eğer olmazsa çatışma doğar, çatışmadan da çöküntü doğar.” (Ada)
  • Öğrenme ile yaşama birbirini bütünler. (Ada)
  • Her sanat yapıtı bir ferdin, onun dünyaya bakışının dile gelişidir. (Ada)
  • kitap/kitap–1895’nun Osmanlıca’ya ilk çevirisi 1864’te Vakanüvis Ahmet Lütfi Efendi’nin, Arapça’dan Hikay-i Robenson başlığıyla yapmış olduğu çeviridir. (Tercüme: Dillerin Dili)
  • “Sanatçının yapıtını yazarken amaçladığı bir anlam, değişik bağlamlar içinde akıp gelen tek tek tümce anlamlarının yapıtın bütünü ölçüsünde bir uyumuyla oluşur sadece.” (Sözün Ötesi)
  • Tarih süresince birçok uygarlıkta, aydınlatma dönemleri çeviriyle adım atmıştır. Her toplumda, her çağda, sanat, bilim, fikir alanlarında emsalsiz yaratıcılığın, açık ya da dolaylı olarak, çeviriyle beslendiği su götürmez bir gerçektir. (Tercüme: Dillerin Dili)
  • Insanoğlu yüzyıllardan beri, mutluluk, dirlik düzenlik, ölümsüzlük yönündeki özlemlerini çoğunlukla uzak bir ada görüntüsüyle birleştirerek dile getirmeyi seçmiş, günlük yaşamının katı gerçekliğinden bunaldıkça, gönlündeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmış. (Ada)
  • Bu negatif koşullara, Türkiye benzer biçimde ülkelerde, en saygı duyulan geçinen yayınevlerinin bile, bir çeviriyi ucuza kapatmak için, salt pazarlık uğruna, çevirmeni yaratıcılığı olmayan bayağı bir aktarıcı benzer biçimde görmeye yeltenmelerini de ekleyebiliriz. (Tercüme: Dillerin Dili)
  • “Bildiğim tek şey, biriyle bağ kuran insanoğlunun yitirilmiş bir insan olduğudur. Bozgunun tohumu ruhuna girmiştir o insanoğlunun artık.” (Ada)
  • “Her yazın yapıtının ortağıdır okur. Bir yazın yapıtı da okurda yaşar sadece. Artık yazmayan bir yazarı da yalnız okurdur yaşatan.” (Sözün Ötesi)
  • “Sanat, iletisini taşıyan dilden ayrı varolamaz.” (Sözün Ötesi)
  • “Bir bebeğin uçurduğu sabun balonları mıyız biz?” (Ada)
  • “Ve tüm dünyanın dili bir ve sözü birdi. Ve vaki oldu ki, şarkta göçtükleri süre, Şinar diyarında bir ova buldular ve orada oturdular. Ve birbirlerine dediler. Gelin kerpiç yapalım ve onları pişirelim. Ve onların taş yerine kerpiçleri ve harç yerine ziftleri vardı. Ve dediler: Tüm yeryüzü üstüne dağılmayalım diye, gelin kendimize bir kent ve başı göklere erişecek bir kule bina edelim ve kendimize bir nam yapalım. Ve Adem oğullarının yapmakta oldukları kent ve kuleyi görmek için RAB indi. Ve RAB dedi: Işte bir kavmdırlar ve onların hepsinin bir dili var; ve hayata geçirmeye başladıkları şey budur ve şimdi hayata geçirmeye niyet ettiklerinden hiçbirşey onlara men edilemeyecektir. Gelin, inelim ve birbirinin dilini anlamasınlar diye, onların dilini orada karıştıralım. Ve RAB onları tüm yeryüzü üstüne oradan dağıttı; ve şehri bina etmeye bıraktılar. Bundan dolayı onun adına Babil denildi. Bundan dolayı RAB tüm dünyanın dilini orada karıştırdı; ve RAB onları tüm yeryüzü üstünde oradan dağıttı.” (Tekvin 11,19)
    “Babil” sözcüğünün kendisi de, emsalsiz anlamıyla, kargaşalık, kargaşa anlama gelir. (Tercüme: Dillerin Dili)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş