Kitap Künyesi

Yazar: Mete Yarar

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053115106

Sayfa Sayısı: 208

Oyunun Sonu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Fırat Kalkanı’ndan 2020’ye uzanan gizemli bir yolculuğa hazır mısınız?

Satır aralarında kaybolmuş olan o devasa ayrıntıları öğrendiğinizde okuduklarınıza inanamayacak, duygularınıza egemen olamayacaksınız.

Televizyonlardan izlediğiniz olayların üstündeki gizem perdesi kaldırıldığında, o zaferlerin hangi şartlarda geldiğini görmüş olacaksınız.

Okuyacaklarınızda, gelecek yüzyıllara bırakılan destanların ilk adımlarını bulacaksınız.

Bu serinin SON GÜN ve BÜYÜK İHANET kitaplarında olduğu şeklinde bu kitapta da hangisinin gerçek hangisinin kurgu olduğu mevzusunda algılarınızı zorlayacaksınız.

Binlerce senedir insanlık geçmişine damgasını vuran bir milletin, iyi mi kuşatıldığını görecek, kuşatmaları iyi mi yardığına tanık olacaksınız.

Ve bu milletin gelecek bin yıllara da adını taşıyacağına inanç edeceksiniz.

Her vakit söylediğimiz şeklinde: Yüreğiniz yoksa bu kitabı okumayın…

Oyunun Sonu Alıntıları – Sözleri

• İnsanın yorulması ve zor durumda bulunduğunu hissetmesi, insan bulunduğunu hatırlaması için en büyük erdemdir. Birincisi hata yapmanı engeller. İkincisi fazlasıyla böbürlenmeni… Sakın bu şekilde bir düşünceye kapılarak başını öne eğme. Başını önüne eğmesi gerekenler kendilerini dev aynasında görenlerdir.
• “O beklentisiz sever, bilirsiniz” dedi.
• Millet olmadan, devlet olunamaz.
• “Millet olmadan devlet olunamaz.”
• “İnsanın yorulması ve zor durumda bulunduğunu hissetmesi, insan bulunduğunu hatırlaması için en büyük erdemdir.”
• Millet olmadan, devlet olunamaz.
• Bundan dolayı çoğumuz biliyoruz ki artık dünya global bir köy…
• DEVLETLER :
  CIRAKLIKLARINDA OYUNA GELİR.
  KALFALIKLARINDA OYUN BOZAR.
  USTALIKLARINDA OYUN KURAR….
• …Terörist sonunun geldiğini fark ettiğinde herkesi şok eden bir vaka yaşandı. Olağan durumlarda teröristler ellerini kaldırarak ileri dogru bakarlar ve askerlere teslim olurlardı. Ancak kıstırılan terörist , atışların nerden geldiğini fark etmişti. Yavaşça kafasını yukarı dogru kaldırdı ve ellerini açtı. Terörist bu kez SİHA’ya teslim oluyordu. Coğrafyamız üstünde bi SİHA’ya teslim olan kim bilir ilk terörist yakalanmış oluyordu

Oyunun Sonu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mete Yarar’ı ara sıra münakaşa programlarından takipçisiyim. Geçmiş dönemde Hususi Kuvvetler mensubu olarak vazife yapması, devletine hizmet etmesi ve en önemlisi hain ve vefasız olmayıp devletine ve milletine bağlı olarak emekliye ayrılıp gene kendince devletine yararlı olma yolunda çabalamasından dolayı yeri bende farklıdır.
TSK’da yetişmesi, Güneydoğuda 10 yılı aşkın vazife yapması ve mesleki tecrübelerininden dolayı anlattıkları daima kayda kıymet niteliktedir. Bunların yanında şuan doktora yapıyor olması ve güvenlik uzmanlığı danışmanlığı yapıyor olmasınıda yabana atmamak gerek. Kariyer olarak kendini oldukça geliştirmiş olsada; data, tecrübe, öngörü bakımından ne kadar varlıklı olsada kendisinin her fikrine katılmıyorum. Aslında söylediklerinin aksi düşüncelerim yok fakat kimi konuşmaları sanki hükümet tarafınca eline veriliyor yada hükümet lehine konuşulması isteniyor hissine kapılıyorum. Sözlüklerde kendisi hakkında “Aşırı Hükümetçi” seçimi ithamlar olması bu mevzuda yalnız olmadığımı gösteriyor. Tabii bu benim kişisel fikrim. Neticede kendisini seviyorum ve saygı da duyuyorum. Devletini ve milletini seven, daha iyi bölgelere gelmemiz için savaşım eden her insanıda seviyorum.
Dönelim aslolan mevzumuz kitaplarına. Bu araştırma yazısı yazarın üçlemesi adınadır. Yani bundan önceki iki kitabıda bu incelemeye dahildir. Bu yüzden incelemeyi son kitabının altına yazdım.
Yazarın ilk kitabı sevdiğim bir dostumdan ödünç olarak elime geçti. Malum kitap okumak bu zamanda artık lüks oldu. Ne yapalım, çevremde ne var ne yok toplayıp okuyorum. Dolayısıyla kitap seçme özgürlüğüm kısıtlı. Her her neyse, ilk kitabını bitirip serinin devamı bulunduğunu öğrenince evi satıp öteki iki kitabı da almak zorunda kaldım. Araya bir şey koymadan derhal üçünü de bitirdim. Yazar devletimizin beklediği ihtimaller içinde senaryoyu ve yaşanılan gerçekleri, meydana getirilen hainlikleri, verilen mücadeleleri kurguyla harmanlayıp seride anlatmak istemiş. Bunuda ilk kitabının ön sözünde belirtmiş. Ama benim dikkatimi çeken başka bir şey var.
İlk kitabında hiçbir karakter baskın değil. Hikaye devletin değişik birimleri içinde gidip geldiği için kitapta oldukça karakter var fakat bir çok silik. Sadece Şerif isminde bir kahraman ötekilerden daha ön planda. Bu şekilde olması kitabı zenginleştirmiş ve başka bir hava katmış. Dolayısıyla bir çırpıda okunabilir. Kitabın sonunu öyleki bir yerde bırakmış ki derhal ikinciyi almak mecburiyetinde hissettim kendimi. İkinci kitabındaysa ilkinin aksine öykü yalnız Şerif karakteri üstünde işliyor. Yani ilk kitabında olduğu şeklinde her bölümde değişik birimlerden değişik birimlere gidip gelmiyor. Hâl bu şekilde olunca arada bir farklılık hissettim. Sanki yazar ilk kitabının sonunu yazarken ki düşüncesiyle ikincisine başlarkenki düşüncesi farklıydı. Bundan dolayı ifade teması değişti ve mevzu değişik bir sona bağlandı. Bir de öykü ilk kitabın aksine ikincisinde gerçekçiliğinin çoğunluğunu yitirdi. Yani ilk kitabında genel olan mevzu ikincide daha öznel oldu. Son olarakta birinci kitabının finali ikinci kitabın neresine bağlayacak diye sonuna kadar bekledim. Bağlamadı. İkinci kitabıda olağanüstü bir finale bağlamasına karşın üçüncüsünde gene öykü Şerif karakteri üstünden değişik bir bölgelere döndü.
Anlatılanların gerçeğe yakın yada arka planının gerçek olmasını göz önünde bulundurursak kitaplar arasındaki bu bağlantısızlık ve uçuk vakit terimi daha mühim bir detay haline geliyor. Yani ne anlatmak istemişte vazgeçmiş? Yada niçin düşünce değiştirmiş? Ya da sonradan anlatmasını istedikleri şeyleri mi anlatmaya başlamış? Bilemiyorum, bunlar benim komplo teorilerim. Kendi fikirlerim.
Kafama takılan bu ince detay bir yana dursun, seriyi beğendim. Okumanızı tavsiye ederim. (1000okur)

kitap akıcı bir anlatımı ile kendini okuyucuya sürüklüyen cinsten. türkiyenin verdiği mücadeler, istıhbarah savaşları olsun 15 temmuz darbe vakası olsun , sınır ötesinde gerçekleşen operasyonlar , terör örgütlerine meydana getirilen harekatlar , seyahat vakası , ulusal imkanlarla meydana getirilen müdafa ve endüstri iha ve sihalar ,akdenizdeki sondaj emek vermesi ve bunlar şeklinde bir sürü vakalar .kitabın adı da etkisi altına alan oyunun sonu ,bu ülke var olduğu sürece dış devletlerin ülkemize oynadığı oyunları bitmeyecek.ülkenin ferdi olarak oynanan oyunların bilincinde olmak ve bertaraf etmek olacak bizim işimiz.ülkece birlik olursak başaramayacağımız bir şey yok .kitabın arkasındaki söz oldukça etkisi altına alan.Devletler çıraklığında oyuna gelir, Kalfalığında oyun bozar, Ustalığında oyun kurar. (Selim)

Kapakta Mete Yarar yazıyorsa problem yok: Her üç kitabında da yer edinen ŞERİF karakterinin kim bulunduğunu oldukça merak ediyorum. Bu kitapta romanlaştırılmış bilgiler sanki gerçek şeklinde hatta kesinlikle gerçek olduğuna inanıyorum. (Tarık ışık)

Oyunun Sonu PDF indirme linki var mı?

Mete Yarar – Oyunun Sonu kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Oyunun Sonu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mete Yarar Kimdir?

1988 senesinde Kara Harp Okulundan piyade teğmen olarak mezun olduktan sonrasında 16 yıl süresince Türk Silahlı Kuvvetlerinde vazife yapmış oldu. 10 yılı aşkın bir süre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hizmet verdi, sınır ötesi operasyonlarda yer aldı. Son vazife yeri olan Hususi Kuvvetler Komutanlığı’ndan binbaşı rütbesi ile 2004 senesinde emekliliğine 1,5 yıl kala kendi isteğiyle ayrıldı.

Askerlikten ayrıldıktan sonrasında kurduğu ilk şirkette Irak ile dış tecim hayata geçirmeye başladı. Daha sonrasında kurduğu şirketinde ağırlıklı olarak Ortadoğu devletlerinde risk analizi hizmeti verdi. Bölgenin güvenliği, siyasal çalkantılar, cenk riski, iç karışıklarla ilgili analizler yapmış oldu. 2004’ten beri bilhassa Irak’ta şirket kuran ve o bölgede yatırım icra eden hem internasyonal hem de ulusal birçok şirkete danışmanlık hizmeti verdi. Basın gösterim organlarında güvenlik uzmanı kimliğiyle köşe yazarlığı ve program konukluğu yapmaktadır. Yarar, hususi sektörde lojistik, işletme ve basın-yazışma alanlarında da danışmanlık yapmaktadır.

2015 tarihindeki 60 Senelik İttifakta Son Gün adlı bir romanı ile 2016 tarihindeki Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz adlı bir araştırma kitabı vardır. Ayrıca bir röportajında, Arap Baharı’nı, başlamış olacağı yerden iyi mi olacağına kadar doğru tahmin eden 2020’ye kadar yaşanabilecek vakaları ve yol haritasını yazdığı fakat yayınlatmadığı 2006 tarihindeki bir kitabı da bulunduğunu açıklamıştır.

Eşinden boşanan Yarar’ın bir oğlu bulunuyor.

Mete Yarar Kitapları – Eserleri

• 60 Senelik İttifakta Son Gün
• Darbenin Kayıp Saatleri
• Büyük İhanet
• Mesih
• Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz
• Oyunun Sonu

Mete Yarar Alıntıları – Sözleri

• “yaşadım,sevdim, ağladım,gezdim
  Vatanın oldukça harâbezârında
  Münteşirdir figân-ı câvidim
  Şimdide dicle’nin kenarında…”
  Diyarbakırlı ozan Faik Ali Ozansoy’un Dicle vadisi şiirinden. (Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz)
• Evanjelist din adamları tüm sınırları aşarak insanlığa karşı kışkırtıcı yayınlar yapmakta ve baş düşman duyuru ettikleri İslamiyet’i yeryüzünden sileceklerini duyuru etmekte beis görmemişlerdir. (Mesih)
• Türkiye dünyada olmayan bir şey yapmış oldu: Zırhlı ambulans. En acımasız harpte bile üstüne haç, hilal konulmuş olan bir yerin bombalanması korkulu bir şeydir. Ambulans taradılar. (Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz)
• Bundan dolayı çoğumuz biliyoruz ki artık dünya global bir köy… (Oyunun Sonu)
• Kitapların yazgıları okuyucunun algısına bakılırsa belirlenir. (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• “Millet olmadan devlet olunamaz.” (Oyunun Sonu)
• “Amerika’nın değil bizim ne yapacağımız oyunun bundan sonrasını belirleyecek.” (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• Türkiye’nin NATO haricinde kalmasının neticelerini ise tüm dünya hisseder. (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• İçimizdeki hainler dışarıdaki düşmanlardan oldukça daha saldırgan ve oldukça daha gaddarlar. (Büyük İhanet)
• Kitapların yazgıları okuyucunun algısına bakılırsa belirlenir… (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• “Buralardan tavuk çalmaya çalışan oldukça tilki geldi gitti…Buranın sahibi biziz. (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• …Terörist sonunun geldiğini fark ettiğinde herkesi şok eden bir vaka yaşandı. Olağan durumlarda teröristler ellerini kaldırarak ileri dogru bakarlar ve askerlere teslim olurlardı. Ancak kıstırılan terörist , atışların nerden geldiğini fark etmişti. Yavaşça kafasını yukarı dogru kaldırdı ve ellerini açtı. Terörist bu kez SİHA’ya teslim oluyordu. Coğrafyamız üstünde bi SİHA’ya teslim olan kim bilir ilk terörist yakalanmış oluyordu (Oyunun Sonu)
• “Akıllara Çanakkale Bombasırtı’nda 14 Mayıs 1915 gecesinde İngilizlere karşı siperlerimizi süngüleriyle korumuş olan askerlerimiz gelir. Mustafa Kemal Atatürk, o askerlerimizin psikolojisini anlatırken şu ifadeyi kullanmaktadır:
  “Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini de biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok… Okuma bilenler Kuran-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.” (Darbenin Kayıp Saatleri)
• “Değil mi cephemizin sinesinde inanç bir
  Sevinme bir, acı bir, amaç aynı, vicdan bir
  Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz
  Cihan yıkılsa güvenli ol bu cephe sarsılmaz!” (Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz)
• “şu gerçeği aklınızdan asla fakat asla çıkarmayın. Teşkilat bir plan dahilinde hareket ediyor ve Şemdinli’de ilk ciddi denemesi bir süreci işletmeye çalışıyor.diyarbakr’a, Şırnak’a Mardin’e, Hakkari’ye Siirt’e bakıp geçmişle bağlantısını oluşturmak gerekiyor . (Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz)
• … Bir de güçlülere, zalimlere karşı direnen ozanlar yazar zamanı.
  Dizeleriyle, satırlarıyla, duygularıyla aktarırlar yaşananları…
  Zaferleri de, zulmü de aktarırlar…
  Hüznü ve luğu…
  Hakkı ve haksızlığı yazarlar, söylerler… (Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz)
• Tarih: 18 Kasım 1990
  Meachem Mendel Schneerson (Hahambaşı): “Maşiah(Mesih) hâlâ gelmedi. O halde gelişini hızlandırmak için bir şey yapın.”
  Netanyahu:Yapıyoruz, yapıyoruz… (Mesih)
• Geride bıraktığımız sevdiklerimiz ve kıymet verdiğimiz şeyler bizim vazife yapmamızı engellemiş olan bir pranga değildir. Onlar, ne için fedakârlık yaptığımızı bizlere hatırlatan kutup yıldızıdır. (60 Senelik İttifakta Son Gün)
• “O beklentisiz sever, bilirsiniz” dedi. (Oyunun Sonu)
• BİR SEVİNİN ŞU ÜLKE İÇİN YA!..
  “Dünyada helikopter icra eden 6 ülkeden biri ve helikopter motoru üreten 4 ülkeden biriyiz artık ki, helikopter motoru üretimi tayyare motoru üretmekten zor olsa gerek”
  Bir sevinin şu ülke için ya.
  Hiç mi kursağınızda bu milletin ekmeği yok.
  O övündüğünüz asil kanın fonksiyonu nedir?
  Onun sapı bunun çöpü. Senin ülken dünyada 6 tane olan sondaj gemisinden 3’üne haiz, helikopter üreten 6 ülkeden, İHA-SİHA ihraç eden 3-4 ülkeden biri.
  Bir sevinin şu ülke için ya.
  Mete Yarar / Güvenlik uzmanı (Büyük İhanet)