Eğitim

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü – Akgün Akova Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kimin eseri? Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kitabının yazarı kimdir? Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü konusu ve anafikri nedir? Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kitabı ne konu alıyor? Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü PDF indirme linki var mı? Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kitabının yazarı Akgün Akova kimdir? İşte Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Akgün Akova

Yayın Evi: Çınar Yayınları

İSBN: 9789753480956

Sayfa Sayısı: 224


Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Onu hastaneye getirdiklerinde, yaşamla ölüm arasındaki iplikten köprüyü geçmek üzereydi. Yakınında patlayan bir efsane çenesini parçalamış, alt dudağı ve alt çene dişleri yok olmuştu. Akıllarını yitirmemek için delicesine çalışan; elektriksiz, susuz, yakıtsız hastanelerde ameliyat hayata geçirmeye çalışan hekimler onu yaşatmak için tam dört gün azraille yumruk yumruğa kavga ettiler. Adam komadan çıkıp, kendine vardığında elleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştı. Hekimler ve hemşireler ne söylediğini idrak etmek için başına toplandılar. İçlerinden biri de, Belma isminde bir hekimdi. Adam, Belma’yı işaret ediyor, fakat kimse söylemek istediğini anlamıyordu. Adamın bir göçük kapısı benzer biçimde duran ağzının içine bakamıyorlardı. Parçalanan çenesi, sadece tıslamasına olanak tanıyordu. Yaşam bu korkulu kontakt güçlüğünü görünce, bir tanıdık yaratarak, insanın sözlerini Belma’nın duymasına olanak tanıdı:

“Lütfen Beni öper misiniz?” Genç kadının içi ürperdi, öpmüş olduğu tüm adamların dudakları birer birer gözünün önüne geldi. Bu şekilde bir şeyi yapamayacağını düşündü. Adamın sargılar içindeki yüzüne baktığında, gözlerinin birer buzdolabına dönüştüğünü görmüş oldu. O süre, çenesi parçalanan insanın ölmediğine inanıp yaşama tutunması için, parçalanmış üst dudağının başka bir dudağın sıcaklığını duyması icap ettiğini anlamış oldu.


Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü Alıntıları – Sözleri

  • Ben de dışı büyümüş, içi çocuk kalmış biriyim.
  • Ben de dışı büyümüş, içi çocuk kalmış biriyim.
  • barýþ nedir sevgilim
    biliyor musun
    bir köprü müdür üzerine gölgeler düþünce çöken
  • Hitler’in çılgınlığını belleğinden bir türlü atamayan Avrupa’nın, Bosna-Hersek’teki kıyımlara gözlerini ve kulaklarını tıkayıp bahçesindeki çimenleri sulamaya devam etmesini kabullenmek olanaksız.
  • patlayýp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada
    bunlarýn hiçbiri
    hiçbiri deðilse barýþ
    söyle sevgilim
    savaþýn düþ kurduðu yerlerde
    hangi yüzsüzün uydurduðu bi’ sözcüktür
    þu dillerden düþmeyen barýþ
  • çöplerini bilimin süpürdüðü bir sokak mýdýr barýþ yoksa
  • Bir kez olsa bile söylenmiş sözü yok edebilecek ateş hiçbir yerde bulunmaz.
  • halka açýlamadan batan bir þirket
    iki savaþ arasýnda verilen çay molasý mýdýr barýþ
    yoksa
    hurdacýya söylediði son sözler mi
    bisikleti yaralanan bir çocuðun
  • söyle sevgilim
    Einstein’ýn Roosevelt’e yazdýðý mektup mudur barýþ
  • açýlmadýðý için posta kutusunda ölen bir mektuptur barýþ
  • Ozan, hepimiz ayakkabılarındaki çamurlara bakarken, gökyüzündeki yıldızlarla yer değiştiren kişiydi bir ihtimal.
  • İnsanlığın geçmişine bir balçık benzer biçimde bulaşan her harpte olduğu benzer biçimde, Bosna’da da acının bir çok evlatların ve hanımefendilerin defterine yazılmıştı.
  • Mezarlıklarda melek uykusundaki tüm çocuklar hepimizin evlatları!
  • İnsanlara gökyüzünde milyarlarca yıldız bulunduğunu söylediğinizde size derhal inanırlar fakat bahçede yeni boyadığınız bankın üstüne “Lütfen oturmayın! Boyalıdır!” yazdığınızda dokunmadan inanmazlar.
  • barýþ
    halkýnýn üstüne devrilen bir devlettir zor dönemeçlerde


Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü: Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşlarında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı vardığında, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: “Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli.” Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin aniden ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe gözünü dayayarak yeni bir kurban aramaya başlıyor kendine.
– Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü
Kelimelerin dans etmiş olduğu bu kitap acıların şiirle sarılmış olduğu günlere ışık tutuyor. Şiir hayata tutunma sebebi oluyor bombalar içinde. Adı konulmamış acılardan bir demet.
UNICEF’in yayınladığı Dünya Evlatlarının Durumu 1996 kitabına gore son on yılda yeryüzündeki savaşlarda 2 milyon çocuk ölmüş, 4,5 milyon çocuk da sakat kalmış. 10 milyon çocuk ruhsal sarsıntı ve şok geçirirken, 12 milyonu evini ocağını yitirmiş. Kitapta, bir milyon çocuğun da anasını babasını yitirdiği belirtiliyor. (Mahmut Keçeci)

keşke orada olanlar asla yaşanmamış olsaydı da bu kitapta yazılmak zorunda kalınmasaydı söylediğim bir kitap…
hele içinde öyleki bir hikâye vardır ki, hala insanlara bakış açılarını genişletmeleri icap ettiğini anlatmak istediğim süre o hikayeyi anlatırım okuyanlar anlayacaktır; “tüm sırplar aynı değildir.” (Ramazan Topmeşe)

Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşlarında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı vardığında, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: *Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli.* Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin aniden ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe gözünü dayayarak yeni bir kurban aramaya başlıyor kendine. (Hakan Arıkan)


Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü PDF indirme linki var mı?


Akgün Akova – Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Akgün Akova Kimdir?

Akgün Akova (d. 1962, Akyazı), Türk ozan. Şiir haricinde fotoğrafçılıkla da ilgilenen Akova’nın tecrübe etme, fotoğraf, seyahat alanlarında da kitapları vardır. Seyahat editörlüğü, tabiat fotoğrafçılığı ve seyahat yazarlığı da meydana getiren ozan, hem üniversitelerde hem de hususi eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de vermektedir.

Hayatı

1962 senesinde Sakarya’ya bağlı Akyazı ilçesinde dünyaya geldi. Gebze Lisesi’nin arkasından Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü ve İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nü tamamladı. 1984 senesinde ilk şiiri Milliyet Sanat dergisinde gösterildi. İlk şiir kitabı olan Sansürttürme Ozan Abüüü 1991 senesinde yayımlandı. Şaire 1993 senesinde Truva Şiir Ödülü, 2003 senesinde ise Dionysos Şiir Ödülü verildi. Akova, denemelerinin yer almış olduğu Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü isminde kitabıyla ise 1998 senesinde Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’ne layık görüldü. Kadir Has Üniversitesi ve Akademi İstanbul benzer biçimde eğitim kurumlarında “yaratıcılık” dersleri de veren ozan ek olarak TRT ve Açık Radyo’da sunuculuk, metin ve program yazarlığı da yapmış oldu. Voyager, Skylife, National Geographic benzer biçimde dergilerde seyahat yazıları da gösterilen Akova 1998-2006 yılları aralığında Voyager dergisinde gezi editörü olarak da çalıştı.


Akgün Akova Kitapları – Eserleri

  • Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
  • Elimi Tut Yeter
  • Baba Bana Bağırma
  • Aşk ve Kuyrukluyıldız
  • Sevdiğim Kadın Adları Gibi
  • Güzel Atlar Ülkesi
  • İki Ozan Arasında İstanbul
  • İçimden Geçen Yolda
  • Yüzünden Yollar Çıkardım
  • Pepetye
  • Seçme Şiirler
  • Sansürttürme Ozan Abüü
  • Iyi sabahlar Deme Sanatı
  • Sevdiğim Kadın Adları Gibi


Akgün Akova Alıntıları – Sözleri

  • “İnsanın cümle yaratılmışla
    dengede
    sevgi ilişkisinde olması
    günümüzde her zamankinden daha
    önemliyken,
    bunca sevgisizliğe,
    bunca yalnızlığa,
    bunca yabancılaşmaya
    itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi)
  • senin yüzün
    eski kuşların yeni seyir defteri.. (Seçme Şiirler)
  • “Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlamına gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, ‘Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?’ cümlesinin kısaltılmışıdır.
    Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın. Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i sormuş olacaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir!” (Iyi sabahlar Deme Sanatı)
  • “İnsanın cümle yaratılmışla
    dengede
    sevgi ilişkisinde olması
    günümüzde her zamankinden daha
    önemliyken,
    bunca sevgisizliğe,
    bunca yalnızlığa,
    bunca yabancılaşmaya
    itilişimiz niçin?” (Güzel Atlar Ülkesi)
  • Şiir, lapa lapa kar yağarken simsiyah bir suyun üstünde süzülen bembeyaz bir kuğunun bir köprünün altından, sırtında kavga eden sevgililerin fırlattığı kırmızı güllerin birkaç yaprağı ile geçmesidir ve sonrasında kuğunun kanat çırparak gül yapraklarını karanlık sulara savurmasıdır.Budur şiir , tastamam budur! (İçimden Geçen Yolda)
  • elin elime bağlanmıyorsa aşkla
    istedikleri kadar köprü yapsınlar
    İstanbul Boğazı’na, boşuna! (Yüzünden Yollar Çıkardım)
  • Kafası bozuk şöförlerin sürdüğü
    İETT otobüslerine binin
    İşiniz eceleyse (Pepetye)
  • yürekten yüreğe savrulan çiçektozudur aşk (Sevdiğim Kadın Adları Gibi)
  • Bazı sözcükler vardır, onların kullanılma çokluğu, toplumun içinde bulunmuş olduğu durumu belirlemek için önemlidir. “Merhaba” sözcüğü bunlardan biridir, “Iyi sabahlar” bir diğeri. “Seni seviyorum”, “Tebrik ederim”, “Yardım edebilir miyim?”i de sözcük trenimize vagon olarak ekleyebiliriz. Ama içlerinde iki tanesi vardır ki, insanların arasındaki buzdağlarını eritip dostluk köprüleri kurarlar: “Teşekkür ederim” ve “Özür dilerim”. (Elimi Tut Yeter)
  • Iyi sabahlar’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Iyi sabahlar diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş anlamına gelir. Gönül çelendir iyi sabahlar, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, “Bu sabahleyin ışığın elinden beraber tutalım mı?” cümlesinin kısaltılmışıdır. Iyi sabahlar, kardeşidir merhaba’nın Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i sormuş olacaktır olursanız, o da iyi sabahlar’ın pijama giymiş halidir! (Iyi sabahlar Deme Sanatı)
  • hepimiz kuşları unutmuşsa eğer
    mıçayım UFOlarına (Baba Bana Bağırma)
  • “bigün ayrılırsak
    dövünen oldukça olur, sevinen daha oldukça
    takla atanlar olur haber üzerine
    göbek atanlar
    ülseri azanlar olur
    bigün ayrılırsak bak kötü olur” (Aşk ve Kuyrukluyıldız)
  • ki giysileri sevmem
    gizlerler güzelliğini (Sevdiğim Kadın Adları Gibi)
  • Ben de dışı büyümüş, içi çocuk kalmış biriyim. (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü)
  • patlayýp seyircileri öldüren bir futbol topudur son dakikada
    bunlarýn hiçbiri
    hiçbiri deðilse barýþ
    söyle sevgilim
    savaþýn düþ kurduðu yerlerde
    hangi yüzsüzün uydurduðu bi’ sözcüktür
    þu dillerden düþmeyen barýþ (Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü)
  • ben sende unutup her şeyi sevgilim
    her şeyi unutup
    buldum kaybolmanın güzelliğini
    içindeki yollarda (Yüzünden Yollar Çıkardım)
  • ../her an bir dilim şiir bulunurdu kıyı köşesinde,
    içim sıkılırsa kalkar o şiire yanaşırdım, okurdu beni.. (Aşk ve Kuyrukluyıldız)
  • “ne güzel bir roman olur” diye mırıldanmıştım
    seni ilk gördüğümde
    … (Yüzünden Yollar Çıkardım)
  • Sevgiyi hak edene değil de muhtaçmış benzer biçimde görünene verdiğimiz müddetçe üzülen hep biz olacağız. (İki Ozan Arasında İstanbul)
  • “n’apalım senin huyun da bu şekilde
    ona bok çuvalının yanında ipekböceği olmak” (Aşk ve Kuyrukluyıldız)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş