Kitap Künyesi

Yazar: Nurgül Çelebi

Yayın Evi: Müptela Yayıncılık

İSBN: 9786059021098

Sayfa Sayısı: 296

Yarına Dokunmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Beyazın masum ve bir o denli da saf bir güzelliğe haiz bulunduğunun bir yanılgıdan öteye gitmediğini fark eden olmuş mudur? Ya da yasın rengi siyahın aksine, mutluluğu simgelediğini düşündüğümüz beyazın aslen zannedildiği kadar masum olmadığını?

Peki renklerin arka yüzü?

Hiç gören olmuş mudur renklerin arka yüzünü? Beyazın, gelinlik olduğu benzer biçimde mezara koyan da bulunduğunu niçin kimse görmez?”Hayata tutunmaya çalışan gencecik bir kız Destina… Sağlık sorunlarının yanında, bozulan psikolojisinin ona oynadığı oyunlarla boğuşan Destina, kendi dertlerinin yanında yüz senelik tarihin yükünü de sırtlanır.

Nurgül Çelebi, “Yarına Dokunmak”ta Destina’nın gözlerinden, her insanın görmezden gelmeyi seçtiği Seyfo Katliamı’nı konu alıyor. Yaşadığımız güne, dünün gölgesiyle bakan bir öykü…

Yarına Dokunmak Alıntıları – Sözleri

• “Beyazın masum ve bir o denli da saf bir güzelliğe haiz bulunduğunun bir yanılgıdan öteye gitmediğini fark eden olmuş mudur? Ya da yasın rengi siyahın aksine, mutluluğu simgelediğini düşündüğümüz beyazın aslen zannedildiği kadar masum olmadığını?
  Peki renklerin arka yüzü?
  Hiç gören olmuş mudur renklerin arka yüzünü?
  Beyazın, gelinlik olduğu benzer biçimde mezara koyan da bulunduğunu niçin kimse görmez?”
• “Tanrı seni aşkın esiri olmaktan korusun Destina!”
• Ben büyüdükçe “keşke”lerim de büyümüş meğer, hemen hemen fark ediyorum.
• Yarınlarıma dokunuyorum. Ve yarınlarımda AŞK vardı. Onun olduğu yarınlarıma kesinlikle vardım. Yarına dokunmak… Süper ötesi bir duyguydu ki! Yarına dokunmak için “EVET” dedim onlarca defa. “EVET!”
• Zira karanlık rahatlatıcıydı. Duyguları perdeleyebilecek kadar kalınca bir siyah yayılıyordu etrafa. Beyazın aksine gizleyebiliyordu beni…
• Hep merak etmişimdir, beyazın masum ve bir o denli da saf bir güzelliğe haiz bulunduğunun bir yanılgıdan öteye gitmediğini fark eden olmuş mudur?
  Ya da yasın rengi siyahın aksine, mutluluğu simgelediğini düşündüğümüz beyazın aslen zannedildiği kadar masum olmadığını?
  Peki, renklerin arka yüzü?
  Hiç gören olmuş mudur renklerin arka yüzünü?
  Beyazın, gelinlik olduğu benzer biçimde mezara koyan da bulunduğunu niçin kimse görmez?
• Karanlığın da kokusu vardı elbet. Nasıl güneş ışınları yanık bir koku yayıyorsa etrafa, karanlığın da nemli ve rutubetli bir kokusu vardı.
• Yanına gidip ona dokunamadım. Onu öpemedim. Ve yitip gitti avuçlarımın arasından. Bu onu son görüşümdü.
• Keşke yitirdiklerimin kıymetini, yitirmeden ilkin bilebilseydim.
• Ben de ağlamak istemez miydim hepimiz benzer biçimde? Nihayetinde etten, kemikten yüzde seksen ikisi sudan oluşan bir varlıktım. Ne olurdu yüzde bir gözyaşı döksem? Ama izin yoktu! Ne de olsa ben güçlüydüm.

Yarına Dokunmak İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Fazlaca rezil bir kitap. Okurken utanmamak elde değil. Hayattan tek beklentisi evlenmek olan bir genç kızın fantezilerini okuyoruz kitapta. Saçma sapan aşk tanımları yapılıyor her sayfada. Arkada yazan tanıtımla alakası yok esasen. Okunmamalı. (Zeynep)

Hayattan hep bir şeyler bekleriz şu olsa oldukca mutlu olcağım bu olsa her şey tastamam olacak… Her yeni günde uğraşırız, mutlu olmaya çalışırız fakat yaşamın da bizlere hazırladığı planları vardır.
Destina…
Daha 17 yaşlarında gencecik bir kızken elde etti hastalık onu ta ki 23 yaşına kadar… Fazlaca yıprandı sevdiklerini yitirdi. Ümidini- her şeyini- yitirdi. Sonundaysa mutluluk onun oldu.
Kitabı okurken ufacık dertleri, sorunları kendimce ne kadar büyüttüğümü düşündüm. Ne yazık! gerçek acıyı bu romanı okurken tattım. Destina’nın her bunalımını ben de yaşadım, görmüş olduğu rüyalar, halüsünasyonlar…
Ne acı!
Gerçekten oldukca çektiğinizi düşünüyorsanız okumalısınız. Sağlık her şeyden mühim… (ACZ)

()* YARINA DOKUNMAK *()* NURGÜL ÇELEBİ *(): *()* YARINA DOKUNMAK *()* NURGÜL ÇELEBİ *()*Beni benden alan oldukca kıymetli bir kitap var karşınızda. Kendimle okuduklarımı oldukca bağdaştırdım. Ameliyat ve hastalık psikolojisini ve ölüme beş kala diyorum ben buna bir o kadar güzel çözümleme etmiş ki yazarımız ister istemez kendimden inanılmaz oldukca şey buldum.
Güzeller güzeli Destina seni o denli iyi anladım ki tanımadan sevdim. Kitap karakterleri ile asla dost olduğunuzu karşılaşmadan düşündünüz mü? Destina bu şekilde bir karakter. İnadına yaşayan, nispet yaparcasına mutlu olan aşk’ları, korkuları, lukları, dostlukları ve umutları.
Kitabın ikinci serisi Aşk’a Dokunmak bir an ilkin edinip devamını heyecanla okumayı düşünüyorum.
Değerli yüreği güzel yazar Nurgül Çelebi’ye bu kıymetli eseri benimle buluşturduğu ve tekrardan ümit aşıladığı için oldukca teşekkür ediyorum.
DUYGU SONGÜL KAHRAMAN (Duygu Songül Kahraman)

Yarına Dokunmak PDF indirme linki var mı?

Nurgül Çelebi – Yarına Dokunmak kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Yarına Dokunmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nurgül Çelebi Kimdir?

Aslen Mardinli olan Nurgül Çelebi, 1985 yılının karlı bir Mart sabahı İstanbul›da dünyaya gelmiştir. Fazlaca minik yaşlarda şiir yazmaya başlamış olan yazar 2000 senesinde Onur Güvener öykü yazma yarışmasında ilk ödülünü almıştır. Ayrıca yazmış olduğu bir şiiri İstanbul birinciliğine layık görülmüştür. Marmara Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi mezunu olan yazar üniversite yıllarında geçirmiş olduğu ciddi sıhhat sıkıntılarının arkasından, kendi tabiriyle hayata tutunabilmek maksadıyla uzun senelerdir mürekkebi kurumaya yüz tutmuş olan kalemini tekrardan eline almış ve ilk romanı Yarına Dokunmak’ı yazmıştır. Kürtçe, Süryanice ve Ibranice dillerini bilen yazar halen Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Süryani Dili ve Kültürü Anabilimdalı’nda Yüksek Lisans yapmakta ve bu dillerin yanısıra Grekçe, Aramice benzer biçimde kadim diller üstüne de emek harcamalar yapmaktadır. Sembolizme ilgi duyan yazar bu alanda tezini de hazırlamaktadır

Nurgül Çelebi Kitapları – Eserleri

• Yarına Dokunmak
• Aşka Dokunmak
• Tanrı Dağı

Nurgül Çelebi Alıntıları – Sözleri

• Ben büyüdükçe “keşke”lerim de büyümüş meğer, hemen hemen fark ediyorum. (Yarına Dokunmak)
• ***Ya yaratıcı sandıklarınız aslen yok ediciyse*** Yasak elma’yı yeme cesaretini, Adem ve Havva’nın yüreğine serpen günahkar kimdir ? Ya da Kabil’i kardeş katline götürmüş olan günahın sebebi ve onun aden bahçesinin doğusuna, Nod ülkesine hapsoluşunun sebebi nedir ? İşte bu soruların cevabı kim bilir sonsuzluğun içinde yitik gidecek. Ama ‘denge’ …
  Yeryüzünde dengeleri elde eden siyah ve beyaz, iyi ve fena, yok eden ve var eden kavramlarının zıtlıklarında barınan ara kavramların gizemi, çözülmesi güç bir ‘sır’ olarak çıktı karşıma. Yeryüzünün eşi olmayan güzelliğini yaratan ve onu tamamlayan çok büyük kudretin, denge unsurlarında mevcud tezatlar, yok eden ruhlara karşı var eden ruhlar…
  ‘Yok ediciler’e direnme, var etmeye ant içmiş olan ‘var edici’ ruhların yaratmak uğruna verdiği mukaddes savaşım, nihayet çok büyük bir dünyanın kapılarını araladı zihnimde. (Tanrı Dağı)
• Hıçkırıklarım içinde kendimi kaybettim sonunda. (Aşka Dokunmak)
• Keşke yitirdiklerimin kıymetini, yitirmeden ilkin bilebilseydim. (Yarına Dokunmak)
• “Tanrı seni aşkın esiri olmaktan korusun Destina!” (Yarına Dokunmak)
• #Kader, geçmiş ve geleceğin izlerini çizerken siyah beyaz bir zar atar yaşamın orta yerine. Kazanmak için grinin tonları ne var ne de yoktur aslen… # (Aşka Dokunmak)
• Hayat bizlere sunulan kaderden mi ibarettir? (Tanrı Dağı)
• Ben de ağlamak istemez miydim hepimiz benzer biçimde? Nihayetinde etten, kemikten yüzde seksen ikisi sudan oluşan bir varlıktım. Ne olurdu yüzde bir gözyaşı döksem? Ama izin yoktu! Ne de olsa ben güçlüydüm. (Yarına Dokunmak)
• Karşınıza öylesine muhteşem insanoğlu Cıkarır ki tam’da her şey bitti dediğinizde (Aşka Dokunmak)
• Yanına gidip ona dokunamadım. Onu öpemedim. Ve yitip gitti avuçlarımın arasından. Bu onu son görüşümdü. (Yarına Dokunmak)
• “Ne yaptıysam aşk uğruna yaptım.” (Tanrı Dağı)
• #Geleceğin ayak izleri geçmiş zamanı yakalamak istercesine gösterir kendini rüyalarda, geçmişe ilişik tozlanmış anıları acımasızca savurur ölü ruhlar ayaklansın diye! # (Aşka Dokunmak)
• Hep merak etmişimdir, beyazın masum ve bir o denli da saf bir güzelliğe haiz bulunduğunun bir yanılgıdan öteye gitmediğini fark eden olmuş mudur?
  Ya da yasın rengi siyahın aksine, mutluluğu simgelediğini düşündüğümüz beyazın aslen zannedildiği kadar masum olmadığını?
  Peki, renklerin arka yüzü?
  Hiç gören olmuş mudur renklerin arka yüzünü?
  Beyazın, gelinlik olduğu benzer biçimde mezara koyan da bulunduğunu niçin kimse görmez? (Yarına Dokunmak)
• Karanlığın da kokusu vardı elbet. Nasıl güneş ışınları yanık bir koku yayıyorsa etrafa, karanlığın da nemli ve rutubetli bir kokusu vardı. (Yarına Dokunmak)
• Ham düştüm dünyaya
  Padişah oldum aniden
  Hükmederim sandım Rüya’ya
  Altüst oldum aniden (Tanrı Dağı)
• Yok etmeye ant içmiş, kan emiciler tarafınca yönetiliyordu devletler, krallıklar, imparatorluklar. Oysa tam tersi olmalıydı! Dünyayı yaratma içgüdüsüyle doğan sanatçılar yönetmeliydi. O zaman kanla beslenmezdi toprak. (Tanrı Dağı)
• Yarınlarıma dokunuyorum. Ve yarınlarımda AŞK vardı. Onun olduğu yarınlarıma kesinlikle vardım. Yarına dokunmak… Süper ötesi bir duyguydu ki! Yarına dokunmak için “EVET” dedim onlarca defa. “EVET!” (Yarına Dokunmak)
• Zira karanlık rahatlatıcıydı. Duyguları perdeleyebilecek kadar kalınca bir siyah yayılıyordu etrafa. Beyazın aksine gizleyebiliyordu beni… (Yarına Dokunmak)
• “Beyazın masum ve bir o denli da saf bir güzelliğe haiz bulunduğunun bir yanılgıdan öteye gitmediğini fark eden olmuş mudur? Ya da yasın rengi siyahın aksine, mutluluğu simgelediğini düşündüğümüz beyazın aslen zannedildiği kadar masum olmadığını?
  Peki renklerin arka yüzü?
  Hiç gören olmuş mudur renklerin arka yüzünü?
  Beyazın, gelinlik olduğu benzer biçimde mezara koyan da bulunduğunu niçin kimse görmez?” (Yarına Dokunmak)
• Gözlerimi kapattığım her an beynimi salgın eden sesi susturmayı ne oldukca arzu ederdim. (Aşka Dokunmak)