Eğitim

Şair – Yi Mun-Yol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şair – Yi Mun-Yol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şair kimin eseri? Şair kitabının yazarı kimdir? Şair konusu ve anafikri nedir? Şair kitabı ne konu alıyor? Şair PDF indirme linki var mı? Şair kitabının yazarı Yi Mun-Yol kimdir? İşte Şair kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Yi Mun-Yol

Çevirmen: Nana Lee

Orijinal Adı: The Poet

Yayın Evi: Delta Yayınları

İSBN: 9789944362290

Sayfa Sayısı: 184


Şair Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şiir’in insanı toplumsal güç basamaklarında yükseltebildiği bir süre ve mekanda, Kore’nin büyük şairinin hikayesidir.

İlk bakışta seyyah bir şairin yaşam öyküsüdür anlatılan. Üst derslik bir ailenin evladı olarak dünyaya gelen Kim, isyancılara katılıp başarısız olan büyükbabasının hain duyuru edilmesiyle beraber yoksul ve kaçak bir yaşam yaşamak zorunda kalır. Bir beyefendi, öğretim üyesi olup yine derslik atlama arzusuyla girmiş olduğu imtihan onu yaşamın acı gerçekleriyle karşılaştırır.

Sırtına yüklenen hain yaftası ile mi yaşayacağını yoksa geçmişini inkâr edip yepyeni bir yaşam mı süreceğine karar vereceği sırada şiir onun kurtarıcısı ve yol göstericisi olur. Şairliğinin çeşitli evrelerinde hayatta yaşanabilecek tüm dertleri ve zevkleri tadar. Ünü, zenginliği, mutluluğu, yoksulluğu ve acıyı yaşar.

Şair, hayatta kalmak için savaşım eden bir sanatçının esin verici öyküsü…


Şair Alıntıları – Sözleri

  • “Şiir, bilincin ürünüdür, bir şairi takip etmek, onun bilincini takip etmek anlamına gelir.”
  • Garip görünebilir fakat, o süre ufak ruhunu yakalamış olan şey ölüm korkusunun ta kendisiydi. Bir tek söz, kimseden ölümü kasteden tek bir söz dahi duymamış olmasına karşın, kaçmakta olduğu şeyin ölümün ta kendisi bulunduğunu o anda içgüdüsel olarak iliklerinde hissetmemiş miydi?
  • “Kitap okumakla saçlarım ağardı,
    Kılıç kullanmayı öğrenirken güneş battı.
    Sonsuz olan bir tek sema ve toprak değil,
    Benim kinim de upuzun ve sonsuz.
    Başkentteki kızıl içkiden on galonu
    Deli benzer biçimde diktikten sonrasında kafaya
    Sonbahar rüzgarında sakkat giyip
    Geldim Gımgang Dağı’na.”
  • Ilkin İnsan gelir, sonrasında sistem ve gelenekler…
  • Hasret denen şey, aslen yeni bir sahiplenişten oldukca, bir kere haiz olduktan sonrasında yoksun kalınan şeye karşı daha kuvvetli ve ateşlidir.
  • Şair de şiirle sonlanır.
  • Hasret denen şey,aslen yeni bir sahiplenişten oldukca,bir kere haiz olduktan sonrasında yoksun kalınan şeye karşı daha kuvvetli ve ateşlidir.
  • “Dünya birçok anlamla doludur. Ama kalbimiz kendi kendine uydurup yarattığı birçok yalan ve sahteliğe bağlanıp, güzelliği de, iyiliği de, doğruluğu da, yüceliği de göremez. Sadece özgür olan bir kalp bu tarz şeyleri görebilir, bu görüş bununla beraber yaratmaktır. Aslında orada olması durumunda kimsenin görememesi yoklukla aynıdır, bu yokluk sadece o görüş elde edildikten sonrasında tam bir varlığa dönüşebilir. Aslında şiir yazmak da bu şekilde bir görüştür fakat görüyorum demeden yaratmanın anlamı esas burada saklıdır.”


Şair İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Cenup Koreli yazar Yi Mun-Yol’un tarihsel bir kurgu içinde bir şairin yaşamını anlattığı eseri Şair, hem yazarın kendi yaşamından, hem de 19. yüzyılda yaşamış meşhur ozan Kim Pyong-yon ya da malum adıyla Kim Sakkat’ın yaşamından yoğun izler taşımakta. Kitapta, üst derslik bir ailenin evladı olarak dünyaya gelen Byungyoen’un, dedesinin isyancılara katılıp hain olarak duyuru edilmesiyle beraber değişen yaşamı anlatılıyor. Dedesinin öldürülmesi ve ailesinin de soy çürütme cezası almış olduğu Byungyoen seneler boyu abisi ve annesiyle beraber kaçak yaşamı yaşamak ve çevreden hain yaftası yiyecek zorunda kalıyor. Aile olarak statülerini tekrardan kazanmaya odaklanan karakter, bir süre sonrasında adını temize çıkarmanın olanaksız bulunduğunu anlayarak yazdığı parlak zeka ve iğneleyici şiirlerle yaşamını devam ettiren seyyah bir ozan haline geliyor.
Yazar Yi Mun-Yol da, kitabın karakteriyle benzer şekilde Kore Savaşı esnasında babasının Kuzey Kore’ye sığınması ve komünist olarak etiketlenmesi sebebiyle siyasal suçlu damgası yemiş ve yaşamı süresince taşınmak zorunda kalmış bir insan; bu açıdan bakıldığında Kim Sakkat’ın ve Mun-Yol’un hayatları fazlasıyla örtüşüyor.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarından yaşlılık dönemine kadar evre evre ve detaylı bir halde anlatılan Şair’in renkli kişiliği ve yaşamı okuyucuyu asla sıkmadan ve boğmadan; gerçekçi, ilgi uyandırıcı ve akıcı bir üslupla anlatılmış. Mun-Yol, şairin yaşamında değişimleri, 1800lü yılların Kore’sini ve Choson Hanedanlığı zamanını oldukca güzel bir halde okuyuculara aktarmış. Kitapta bol miktarda noktalama hatası yapılmış, fakat hikayenin güzel oluşu bunu görmezden gelmenizi sağlıyor. Şiirlerde meydana getirilen kelime oyunları ve iğnelemeler kimi zaman tam anlamıyla kavranamayabiliyor, bu da şiirlerin tercüme olmasının da verdiği anlam değişmesi ve Kore sanatına yabancı olmakla ilgili. Yine de kültürün ve Kore Edebiyatı’nın meraklıları için kesinlikle mükemmel bir başlangıç kitabı. Tavsiye ediyorum. (Seda)

Şair, Kore edebiyatından okuduğum ilk kitap. Yazar burada efsaneden doğan garip bir halk öyküsünü; ünlü ozan Kim Sakkat’ın biyografisini kaleme almış. Asıl adı Byungyeon olan ozan, zamanı Kore dizilerinde sıkça gördüğümüz Joseon hanedanı zamanında yaşamış. Hikaye 1811 senesinde ozan 5 yaşlarındayken başlıyor. Dedesi Kim İksun asil biri olmasına karşın devlete ihanet ediyor ve soy kurutma cezasına çarptırılıyor. Yani bu durumda Byungyeon, babası, abisi, kardeşi hep beraber ölüm cezasına çarptırılmış oluyor. Byungyeon’un babası onları korumak için kölesinin yanına evlatlık olarak veriyor. Kendisi de kaçıp saklanıyor. Abi-kardeş asil birer beyzade iken 2 yıl süresince bir kölenin çocuğuymuş benzer biçimde sorun içinde yaşamak zorunda kalıyorlar. Daha sonrasında devlet, Kim ailesinden soy kurutma cezasını kaldırsa da yaşam boyu hainin torunları olarak anılmaya, hor görülmeye devam ediyorlar. Byungyeon da ailesine eski itibarını kazandırmak için gençliğinden itibaren kendisini okumaya, yazmaya, şiire veriyor. Yazar Byungyeon’un yaşam öyküsünü anlatırken bu yaşamış olduğu olayların şiirine olan tesirini de tahlil ediyor. Açıkçası kitapta yaşamının anlatıldığı bölgeler daha ilgi çekici ve sürükleyiciyken tahlil meydana getirilen kısımlar sıkıcıydı. Yani hakikaten ozan Kim Sakkat’ın yaşamını merak ediyor olsam zevkle okuyabilirdim. 1800lü yılların Koresini, fikir tarzını idrak etmek açısından güzeldi. Hatta başları dizi gibiydi diyebilirim. Ama bilhassa sonlara doğru sıkıldım. 24 yaşından sonrasında ailesini çoluğunu çocuğunu bırakıp avare avare gezdirilmiş olduğu, gisenglerle gününü gün etmiş olduğu kısımlar; çocukken çekmiş olduğu sıkıntılar sebebiyle şaire karşı oluşan acıma hislerimi silip süpürdü. Velhasıl tavsiye edemiyorum fakat meraklısı sevmiş olarak okuyacaktır (Elif)

Yazar gerçekte de yaşamış Şair Kim Sakkat’ın yaşamını kurgu haline getirerek bu romanı yazmış. 1800’lerde geçen roman asil bir aileden gelen şairin dedesinin devlete ihanet etmesiyle başlıyor. O dönemde ihanet eden kişilere nesil kurutma cezası verildiğinden dolayı şairin ailesi ölüm cezasına çarptırılıyor. Durum bu şekilde olunca şairin babası hayatlarını sürdürebilmeleri için şairin abisini ve şairi kölesinin yanına, Goksan’a gönderiyor ve çocuklarına bakmasını istiyor. Sadık bir köle olan Kim Sungsu azat edilmesine karşın sahibinin çocuklarına kendi evlatları benzer biçimde bakıyor ve şairin çocukluktan başlayarak neler yaşamış olduğu anlatılıyor kitapta.
Açıkçası başta kitabı akıcı bulsam da şairin büyüyüp erişkin olduktan sonrasını birazcık bunaltıcı buldum. Biraz da şaire gıcık olduğumdan sanırım 🙂 O yüzden kitabın başı güzel başlasa da devamından pek keyif alamadım. Ama devrin şartları hakkında birçok data sahibi oldum. En azından bir şeyler öğrendim diyebilirim, onun haricinde pek okunulası bir kitap değildi. (Şeyda)


Şair PDF indirme linki var mı?


Yi Mun-Yol – Şair kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Şair PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yi Mun-Yol Kimdir?

Saygın romancı ve öykü yazarı Yi Mun-yol Seoul’da doğan, sadece babasının Kuzey Kore’ye sığınmasının peşinden ailesinin yerleşmek zorunda bırakıldığı Gyeongsanbuk-do yöresinin Yeong-yang kentinde büyümüştür. Seoul Üniversitesi’nde Kore Edebiyatı üstünde eğitim gören Yi, hususi bir okulun edebiyat derneğine katılarak yazar olma hayaline doğru ilerlemeye adım atmıştır. İlk kısa romanı olan Saehagok 1979 senesinde gösterilen Yi, 1994 ile 1997 yılları aralığında Sejong Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyati dersleri vermiştir ve 1998’den beri Buak Edebiyat Merkezi’nin başkanlığını yürütmektedir. Yi Mun-yol’un almış olduğu birçok ödül içinde, 1982 Dong-in Edebiyat Ödülü, 1983 Kore Edebiyati Ödülü, 1984 JoongAng Kültür Büyük Ödülü ve 1999 Hoam Sanat Ödülü sayılabilir.


Yi Mun-Yol Kitapları – Eserleri

  • Değişen Kahramanımız
  • Şair


Yi Mun-Yol Alıntıları – Sözleri

  • “Bir insanoğlunun pişmanlık duyup tövbe etmesi için kesinlikle uzun bir süre geçmesi gerekmez.” (Değişen Kahramanımız)
  • ” Ufak bir çocuk dahi olsa, hakkaniyet ve özgürlüğe duyulan hasret büyüklerin duygularıyla nerede ise benzerlik taşır.” (Değişen Kahramanımız)
  • “Dünya birçok anlamla doludur. Ama kalbimiz kendi kendine uydurup yarattığı birçok yalan ve sahteliğe bağlanıp, güzelliği de, iyiliği de, doğruluğu da, yüceliği de göremez. Sadece özgür olan bir kalp bu tarz şeyleri görebilir, bu görüş bununla beraber yaratmaktır. Aslında orada olması durumunda kimsenin görememesi yoklukla aynıdır, bu yokluk sadece o görüş elde edildikten sonrasında tam bir varlığa dönüşebilir. Aslında şiir yazmak da bu şekilde bir görüştür fakat görüyorum demeden yaratmanın anlamı esas burada saklıdır.” (Şair)
  • Hasret denen şey,aslen yeni bir sahiplenişten oldukca,bir kere haiz olduktan sonrasında yoksun kalınan şeye karşı daha kuvvetli ve ateşlidir. (Şair)
  • …bu şekilde bir devirde bir tane bile arkadaşımın olmaması benim için çekilmesi en zor, en büyük cezaydı. O sıralar okulda geçirdiğim öğle yemeği saatleri ya da ders başlamadan önceki ve sonraki boş saatler aklıma geldikçe şimdi bile yüreğim kaskatı kesiliyor. Hiçbir oyuna dahil edilmeyen benim için, sınıfta pencere kenarında ya da spor sahasında gölgelik bir köşede evlatların takımlara ayrılarak koşup oynamalarını masum masum seyretmek en büyük meşgaleydi. Yeni doğan bir bebeğin kafası büyüklüğündeki lastik bir topla oynanan futbol denilen oyun, uzaktan o denli keyifli görünüyordu ki anlatamam. (Değişen Kahramanımız)
  • Ilkin İnsan gelir, sonrasında sistem ve gelenekler… (Şair)
  • Şair de şiirle sonlanır. (Şair)
  • “Sıkıntılı ve zor da olsa, kendi ayaklarınızın üstünde durmayı başaramazsanız, devamlı en küçük bir olayın çözümlenmesi için bile bir kurtarıcıya gerekseme duyarsınız.” (Değişen Kahramanımız)
  • “Kasap da elindeki bıçağı bıraktığı takdirde Buddha olabilir,” (Değişen Kahramanımız)
  • “Silkelendiğinde üstünden toz çıkmayacak bir şahıs yoktur,” atasözündeki benzer biçimde, hakikaten titizlikle bakıldığında çocuklar da büyüklerin kanundışı yada ahlakdışı hareketleriyle eşdeğerde küçücük bir sürü suçu onlarca kere işleyerek günlerini geçirmektedirler. (Değişen Kahramanımız)
  • Hasret denen şey, aslen yeni bir sahiplenişten oldukca, bir kere haiz olduktan sonrasında yoksun kalınan şeye karşı daha kuvvetli ve ateşlidir. (Şair)
  • Sokde’nin benden istediği tek şey, onun kurallarına itaat etmemdi. Böylelikle sağlam temellerle kurduğu krallığı yıkılmayacaktı. Onun kurallarının ve kurduğu krallığın adaletsizliği göz önünde bulundurulduğunda, ona boyun eğmekle gereğinden fazla kendimden taviz vererek karşılığını ödemiştim aslına bakarsanız. (Değişen Kahramanımız)
  • Garip görünebilir fakat, o süre ufak ruhunu yakalamış olan şey ölüm korkusunun ta kendisiydi. Bir tek söz, kimseden ölümü kasteden tek bir söz dahi duymamış olmasına karşın, kaçmakta olduğu şeyin ölümün ta kendisi bulunduğunu o anda içgüdüsel olarak iliklerinde hissetmemiş miydi? (Şair)
  • “Şiir, bilincin ürünüdür, bir şairi takip etmek, onun bilincini takip etmek anlamına gelir.” (Şair)
  • “… ağzı katı bir halde kapanmıştı, fakat bedeninin derinliklerinden çıkıp gelen o ıstırap dolu haykırışını duyar benzer biçimde olmuştum.” (Değişen Kahramanımız)
  • “Kitap okumakla saçlarım ağardı,
    Kılıç kullanmayı öğrenirken güneş battı.
    Sonsuz olan bir tek sema ve toprak değil,
    Benim kinim de upuzun ve sonsuz.
    Başkentteki kızıl içkiden on galonu
    Deli benzer biçimde diktikten sonrasında kafaya
    Sonbahar rüzgarında sakkat giyip
    Geldim Gımgang Dağı’na.” (Şair)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş