İnci Bakraç ve Emre Bol, 3 Mart Perşembe saat 16.00’da Türkiye’nin en meşhur sanatçılarından Mustafa Keser ile neşeli bir programa imzalaydı. Iyi bir Beşiktaş taraftarı olan ve gençlik senelerinde ordu ekiplerinde de futbol oynayan Mustafa Keser, ekiplerimizin şu anki vaziyetini iyi mi bakıyor? En fazla sevilmiş olduğu oyuncular kimler? Ulusal Ekip hakkında ne düşünüyor? sorularını cevapladı.
İşte Keser’in açıklamalarında satır başları;
Dayımdan dolayı Beşiktaşlı oldum.
En son Beşiktaş’ın Avrupa Kupası maçına gittim, açık tribüne gittim tekrar da açık tribüne gitmem. Resim sürükletmekten maç izleyemedim.
Gençlerin doğum günlerini, mutlu oldukları günleri benimle kutlamaları oldukca iftihar verici. Konservatuar okumayıp üniversitede müzik öğretimi meydana getiren tek şahısım. Hakikat eğitim sahada olur, akılda çırak ilişkisi oldukca ehemmiyetli. Keşke benden 15-20 tane daha olsaydı müzik ile ilgilenen.
Devir değişti artık, bu da oldukca düzgüsel.
Ekipleri ayrı ayrı konuşmanın pek faydası yok. Her ekipte aynı hastalık var zira. Her ekibin müsabakasını izlerim.
Türk futbolunun esas hastalığı diye sorarsanız, hangisini anlatayım birader derim. Senelerdir çıkması ihtiyaç duyulan idareyiciler ile ilgili yasa niçin çıkmaz öğrenemiyorum. Idareyiciler bu mevzularda mesuliyet alırlarsa bu şekilde bir harcama olmaz.
Avrupa’da hangi ekipte her yıl 10-15 futbolcu gelip, gidiyor?
Ben daha ziyade yabancı ligleri izliyorum, adamlar bale yapar benzer biçimde futbol oynuyor. Bizde ise oyuncular rakibin rüzgarından düşüyor. Bu kadar sahtekarlık hakkaten ayıp.
Önder Karaveli’nin ardında durulması gerekiyor. Senelerdir altyapıda çalışıyor. Xavi, Guardiola kaç yaşlarında geldi Barcelona’nın başına. Bizde 50-60 olmadan getirmiyorlar. Adamların altı yandı yahu! Hala yabancı teknik adam geleceği konuşuluyor.
Bizim ligi izleyince hırsızlık meydana getiren futbolcular bakıyorum yalnızca. Spor programlarını da izliyorum, komplo kuramlarından geçilmiyor.
Ekiplerin hepsi hakemlerden davacı. Bir tane mutlu olan yok. Federasyon bir ekibi şampiyon halletmeye niçin çalışsın? Hakemlerin öğrenerek şike yaptığını düşünmüyorum. Bilgisiz, yetersiz diyebilirsin fakat sahtekar diyemezsin. Maç esnasında ruhsal etkilenmeler olabilir yalnızca, bunu sahtekarlık diye açıklamamalıyız.
VAR sistemi bana gore iyi bir sistem.
Türkiye’de bu şekilde mi? Her işi öğrenenler yapmalı. Idare heyetinde futbolu öğrenen insanoğlu olmalı. Şu anki görüntüde kulüpler batmış, düzeleceğini de düşünmüyorum. Yok bankalar yapılandırma yapıyormuş, esas sağlam olmayınca bunu düzenlemek kolay değil. Bu güreş değil ki arkadan dolanıp puan alasın.
Her yıl ekiplere 10 kişi geliyor, sonrasında yollamak için mazeret arıyoruz. Sonra kadro dışı bırakılıyor, sanki parasını almıyor. Her yıl aynı balçığa düşen idareyicilerden usandık, bunu yapmayın artık yahu.
Uğurcan’ı oldukca hoşlanıyorum, Ersin’i de hoşlanıyorum.
50 senedir altyapı konuşuluyor, usunuz ermiyorsa Avrupa iyi mi yapmış ona bakın. Bir de şey var, o sistem bizlere uymaz, senin çıkarına uymayacağı için sistem sev. Bu adamların oynadığı futbol değil mi?
Askerken bir zaman futbol oynadım, lisedeyken oynadım. 7 numara oynardım, o dönem sağ iç derdik. Fare gibiydim o dönem fakat oldukca uzun zaman oynamadım. Muhtelif vesilelerle okumadım liseden sonrasında. Babam bana küçük bir keman yapmıştı bana ve bu benim müzisyen istikametimi tetikledi.
Müziğe yöneldim ben de. Baba tarafında en çirkin sesli bendim. Halalarımın sesi muhteşemdi. Pek Oldukca değişik iş yaptım, devlet sanatçısı imtihanını kazandıktan sonrasında diğer işleri bıraktım.
Telli sazlarda 4-5 tane çalabiliyorum. Perdesizi ilk çalan benimdir Türkiye’de. Erkan Oğuz sözgelişi oldukca beğenirim, muhteşem bir sanatçıdır. Kasetlerimde bir oldukca müzik aletini ben çalmışımdır.
Ne Okuyayım oldukça popüler oldu bir dönem HBB’de. 26-27 yıl olmuş, bir ihtimal 3-4 yıl unutulmuş olabilir fakat hala beni her bakan Alo Ne Okuyayım cümlesini kullanıyor.
Rahmetlinin bu mizahı 30 sene oldu hala anımsanıyor.
Süleyman Seba’nın kutladığı son doğum gününde benim mendillerden birini armağan etmişti eşim. Sonra rahmetli rahatsızlandı tekrar da doğum günü kutlamadı. Süleyman Başkan Daha Önceki Arkadaşları dinlemeyi oldukca beğenirdi. TÜRKIYE RADYO TELEVIZYON KURUMU Müzik’te 2 hafta evvel andık kendisini ve Daha Önceki Arkadaşlar’ı onu açıklamıştım.
Şu anda bu şekilde başkanlar kalmadı. Burak Elmas sözgelişi, Fatih Terim yardımıyla başkanlığa seçiliyorsun, 2-3 ay sonrasında yolları ayırıyorsun.
Gazino kültürü kalmadı artık. Son 60 yıl içindeki tam ses ve saz sanatçılarıyla hatıralarım var, yürüyen kütüphaneyim temelinde.
Daha Evvelkinden hepimiz bir arada maçı seyredebilirdi şimdi ihtimaller içinde değil. Evvelden daha içten bir ortam vardı, bu kadar sahtekarlık yoktu.
İlk izlediğim maç Feriköy – Beşiktaş maçıydı sanırım. 1965’te Mithatpaşa Stadyumunda, o vakit adı buydu. İnsanların içinde o vakit kin, nefret yoktu, çekişme yoktu.
Yabancı kaideyi mevzusunda tamamen hürlükten yanayım fakat bunda bir karar yok.
Bak sözgelişi Arda çıktı Fenerbahçe’de, iyi futbolcunun önünü kimse kesemez. Yabancı filan fark etmez. 16-17 yaşındaki çocuğun kafası bizde 27-28’de, arada bu şekilde bir fark var. Mesela Messi’nin Pepe ile yaşamış olduğu pozisyonu anımsar mısın? Bizde olsa münakaşa çıkardı, orda oldukça düzgüsel karşılandı. Ben yargıcı olsam her maçta sarı karta boğarım oyuncuları, 2-3 haftada düzenlerim oyuncuları.
SANATÇI GÖZÜYLE BAKINCA MESSI, RONALDO’NUN ÖNÜNDE
İbrahimoviç, 40 yaşlarında ve hala üst düzey futbol oynuyor.
Altyapıdaki hocalara doğru muntazam para verilsin, en iyi hocalar orada olmalı. Altyapılarda kafi ekipmanda hocalar olmalı ki o iyi futbolcular yetiştirsin. Mesut vardığında heyecanlanmıştım fakat oldukca ümidim yoktu. Uzun vakit futbol oynamadan geldi zira, yine derlemek kolay değil ki Mesut’u oldukca beğenirim. Messi ve Ronaldo bale yapıyor resmen, bir çalım attıklarında zevkten bayılıyorum. Futbol zekâ işidir, parlak zeka insanın işidir. Bana gore sanatçı gözüyle bakınca Messi, Ronaldo’dan daha önde.
.
