Eğitim

Sen – Selvi Atıcı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sen – Selvi Atıcı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sen kimin eseri? Sen kitabının yazarı kimdir? Sen konusu ve anafikri nedir? Sen kitabı ne konu alıyor? Sen PDF indirme linki var mı? Sen kitabının yazarı Selvi Atıcı kimdir? İşte Sen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Selvi Atıcı

Yayın Evi: Müptela Yayınları

İSBN: 6059021265

Sayfa Sayısı: 424


Sen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kardeşinin öcünü almak için çıktığın yolda aşkla karşılaşırsan… Hiçbir şey görünmüş olduğu benzer biçimde değildir, bilirsiniz. Üstelik bahsi geçen bir bayan ise, asla! Dövüş sanatları uzmanı olan Süheyla, kardeşinin öcünü almak için çıkmış olduğu yolculukta kalbini tam bir baş belasına kaptırdı. Ruhu intikam ateşiyle yanıp tutuşurken kalbi aşk ateşiyle kavruldu… Süheyla’nın adı, ‘iyi huylu, sakin’ anlamına gelir sadece aldanmayın, yol süresince elinde muştasıyla aşk ve intikam duygularıyla örülmüş ince bir ip üstünde ustalıkla yürüyecek gerçek bir kahramandır aslen. O akıllı, yumrukları kadar dili de sert bir hanımdır. Romanda Demir’le de tanışacaksınız. Aşkın muhatabıdır kendisi. Süheyla’nın intikam mücadelesinde en büyük yardımcısı olacaktır.


Sen Alıntıları – Sözleri

  • *ben aşktanda uzak duruyordum * Demir başını yana eğdi ve omuz silkti *şimdi sek içiyorum *
  • Genç adam sertçe, “Aşk bu!”dedi. Elini onun ağzının üstünden çekti. “Kenarında köşesinde başka bir şey aramana gerek yok! Keşke alay ediyor olsaydım. Ve sana bu şekilde ürkütücü bir halde tutulmasaydım. ” Parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. Bu… Muhtaç hissettiriyor. Aciz, ürkek ve zayıf… Ama bununla birlikte anlamadığım bir halde kuvvetli de hissediyorum. ” İçine çekmiş olduğu derin nefesi gürültüyle dışarı verdi. “Karışık bir yumak işte!”
  • “Sizi öldürmeyi düşündüğüm ilk anda bunu yapmalıydım! İnsanların üstündeki genel etkim ülsere niçin olmak! Siz ise âşık oluyorsunuz… Sanırım sırf bunun için bile bir şansı hak ediyorsunuz!” Genç kadının yüzünde kurnaz bir ifade, dudaklarında haylaz bir gülümseme belirdi. “Ama en azından abinizin ülser olacağına güvence verebilirim!”
  • “Hayat, işte tam da bu kadardı. Bazen on dakika, kimi zaman on saniye …”
  • “Demir Bey,ümit ederim bu fedailik işinin sonunda benden ücret filan almayı düşünmüyorsunuzdur!”
    “Elbette düşünüyorum. Sonuçta ben fena kalpli,zalim,acımasız bir dük olan Çelik Mızrak’ın aylık harçlığa doğal olarak tuttuğu zavallı bir adamım. ”
    “Demir Bey.”
    “Evet.”
    “Iyi sabahlar.”
    “Size de Matruşka! Size de.”
    “Bana acaip lakaplar takmaktan ne vakit vazgeçeceksiniz?”
    “Senin acaip gizemlerin son bulduğunda!”
  • Demir Bey’in bir eli pantolonunun cebine doğru usulca yol alırken, öteki elinin parmakları dalgınca burnunun ucunu kaşıdı. “Bağışlayın, fakat sözlerinizden hiçbir anlam çıkaramadım.” Dudakları titredi ve gözlerinde deli bir parıltı oldu.
    Süheyla başını yana eğdi. “Sözlerimin anlamını kavrayacağınız benzer biçimde boş bir umuda asla kapılmamıştım.”
    Demir Bey, genç bayanı şaşırtarak güldü. “Sanırım benimle ciddi ciddi alay ediyorsunuz.”
  • Hızla tokalaşıp, kafalarını tokuşturdular. Süheyla homurdandı. Bu hareketi meydana getiren gençleri bir çok kez görmüş ve anlam verememişti. Tıpkı genç kızların birbirleriyle karşılaştıklarında yanlarında bir adam öldürülüyormuş benzer biçimde ciyaklamalarına anlam veremediği benzer biçimde …
  • Demir yürüyordu. Amaçsızca. Şundan dolayı nereye gideceğini bilmiyordu. Bu kötüydü. Kendini kaybolmuş hissediyordu. Ve yitirmiş hissediyordu. Kocaman, gürültülü ve kalabalık bir şehrin ortasında çıplak kalmış benzer biçimde… Bir evsiz benzer biçimde…
    Sert rüzgâr hızla bedenine çarptı. Genç insanın adımları durdu ve bedenini yana çevirerek rüzgârı karşıladı. Kısa süre duraksayıp, yürüyebilecek duruma vardığında de adımları düşünmeden yeniden ileri doğru atıldı. İnsan istediğinde birçok şeye karşı koyabiliyordu. Sert rüzgâra karşılık veriyordu. Ama içindeki bu his ne olacak? Ona karşı koyamamıştı.
  • Eğer her hissin kendine ilişkin bir rengi olsaydı, Demir gökkuşağı benzer biçimde parlıyor olurdu. Belki kan kırmızısı bir aşk ve katran karası bir tutku son zamanlarda vücudundaki en yoğun renklerdi.
  • Bir şey vardı. Görünmeyen, fakat öylesine bir güç ki nokta kadar insanları parmağında oynatıyordu. İnsanoğlu gerçek dünya tepesine düşmeden ilkin her şeye kadir olacağını zannederdi, kudretinin her şeye yeteceğini zannederdi. Ve sadece düşüşün peşinden o kudretin kendi elinde olmadığını, bir tek bir insan… zavallı ve çaresiz bir insan bulunduğunu anlardı.
  • Ne acayip… Varoluş; bedenden akıp giden her damlaya böylesine şaşırtıcı bir kolaylıkla sona yaklaşırken gelecek planlarının her biri buharlaşmış, geriye bir tek anıları kalmıştı.
  • “Dünyada mutlu insanlar da vardı. Belki de herkes mutluluğunu elde etmek için öncesinde kendi acısını çekiyordu.”
  • Adam,yumuşak ve ağır bir sesle,”Müptelâsı olduğum birçok şeyi ardımda bıraktım. Zor oldu. Ama başardım. Seni evde bulamadığım bir saat içinde anladım ki,alkol bırakılır, sigara da bırakılır, hatta daha birçok şey bırakılır fakat sen Bayan Süpürgesiz Büyücü! Sen bırakılmazsın!”
  • “Tatlım, asla bu aşama dobra oluşunun yanlış bir davranış bulunduğunu düşünmedin mi?”
    “Hayır.”
    “Annen oldukça naif, kibar ve düşünceli bir kadın-”
    “Belki de ben dobra, yakışıklı ve oldukça çekici olan babama benzemişimdir.”
  • “İyi akşamlar Süheyla.” Demir’in sesi hem neşeli hem de özür diler benzer biçimde çıkmıştı. “Sana yeni bir isim bulmamız lazım. Bu isim oldukça yorucu, insanoğlunun zamanından çalıyor.”
    “Ben de sizin bu dünya için oldukça gereksiz bulunduğunu düşünüyorum, fakat elden bir şey gelmiyor.”


Sen İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitapla ilgili tek pişmanlığım niçin daha ilkin okumadığım. Bu kitabı bu kadar seveceğim asla aklıma gelmezdi.
Kitap senelerdir elimde fakat ben ne vakit elime alsam okumadan bırakıyordum ve şu an ertelediğime oldukça pişmanım. Okurken en eğlendiğim, karakterlerini en sevdiğim #selviatıcı kitabıydı net şu demek oluyor ki. Bilhassa Süheyla okuduğum en kuvvetli karakterlerden biriydi kim bilir en güçlüsü ve en sivri dillisi. Demir ve Süheylanın bilhassa o ilk başlardaki konuşmaları en eğlendiğim kısımlar oldu. Bir de Süheyla’nın Timuçin Bey’le diyalogları.
Ama doğal olarak ki bir tek bu kadar değil. Kitapta katliam, gizem, aşk hepsi var. Üzerine bir de keyifli diyaloglarla enfes bir öykü çıkmış ortaya.!
Kısacası hem güldüren hem hüzünlendiren bir kitaptı. Türü sevene kesinlikle okumasını tavsiye ederim. Mutlaka bir talih verip yazarın kalemiyle tanışın . (Ümran)

#okudumbitti
#yorum
#sen
@müptela
@selviatıcı
Serileri tersten okumak benzer biçimde bi sorununuz var mı sizin de
Benim var da tek olmadığımı bilmek gene de iyi hissettiriyor.
Ilkin bu kitabı okumam gerekiyordu fakat ben
#siz kitabını ilkin okudum. Olaylar bağımsız fakat karakterler bağlı bir seri. O yüzden bütünlük bozulmuyor.
@selviatıcı kalemine fanatik olduğum bir yazar. Ne yazsa okurum o aşama seviyorum.
Bu kitap da beni benden aldı. Süheyla dövüş oyunları sporları hariç ne kadar ben dedim.
Macera ararsan var, aşk ararsan var, gizem ararsan var, sağlam karakter ararsan var eee daha ne olsun.
Bilhassa asla kalemi ile tanışmamış olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Yoksa SÜ. nüş muştası sizi de bulabilir.
Vıcık vıcık olmadan iyi mi bir aşk anlatılır Diyorsanız bakınız Selvi Atıcı.
Tüm detaylarına girmeden iğrendirmeden cinsellik iyi mi anlatılır diyorsanız gene Baskını Selvi Atıcı.
Hem okurken eğlenmek hem serüven ardında koşmak istiyorsanız eee artık biliyorsunuz ki gene Selvi Atıcı.
Timuçin Bey ayrı efsaneleşmiş..
Çelik ve Demir Mızrak ayrı efsaneleşmiş.
Kısacası ne olursa olsun okuyun derim
Yine tekrardan değişik kitap yorumlarında buluşuncaya kadar kendinize dikkat edin.,mutlu kalınca, kitaplarla kalınca. (Arzuokuyor01)

Ne yazsa okurum söylediğim Türk yazarlardan Selvi Atıcı. Kurguları, karakterleri, akıcı ve okurken gözünüzde canlandıran betimlemeleri ile birçok kişinin de yazarın kitaplarını sevdiğine inanırım.
Sen, kardeşinin intiharının arkasındaki gerçek sebebi bulmaya çalışan Süheyla ve vicdan yüküyle yaşamaya çalışan Demir’in hikayesi.
Selvi Atıcı kalemini bilenler bilir, kurgularında hep bir serüven ve gizem vardır. Sen de bu yönden öteki kitaplardan değişik değil. Ancak, kitabın ana karakteri Süheyla, tam bir efsaneleşmiş. Hatta okuduğum ve en sevdiğim Selvi Atıcı hanım karakteri. Dobra tavırları, lafını sakınmaması ve gücüyle satırlardan taşıyor. Hayran olmamak, saygı duymamak olanaksız benzer biçimde bence. Sadece sonlara doğru -sebebini ne kadar anlasam ve haklı bulunduğunu düşünsem de- birazcık sinir oldum.
Ya Demir Mızrak? Ciddiyetinin arkasında hep mevcud alaycılığı, düzgüsel olmadığının kanıtı tepkileri ve inadıyla sonuna kadar gittiği aşkı…Kısacası Demir Mızrak hafifçe ciddiyetsiz havasına karşın kendini sevdiren bir öteki karakter.
Kitabın bana bakılırsa bir öteki mühim karakteri Timuçin Bey ve Süheyla ile olan konuşmalarını da oldukça sevdim ben. İkilinin her sahnesinde kahkaha attım. Çelik Mızrak’ı ise aşırı merak ettim. Zira insanın asaleti kitabından taşıyordu.
Kitabı sevdiğimi daha başka iyi mi anlatabilirim, emin olun bilmiyorum.Macera ve aşkın bir arada olduğu, cümlelerin akıp gittiği, her sahneyi gözünüzde canlandırdığınız, betimlemeleri yerinde ve yer yer kahkaha attıran ince esprilerin olduğu kitapları sevenlere şiddetle tavsiye ederim. (Ümmühan)


Sen PDF indirme linki var mı?


Selvi Atıcı – Sen kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Sen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selvi Atıcı Kimdir?

Evli, iki kız anası otuz yaşlarında bir ev hanımıyım Asıl ben buyum Her ev hanımı benzer biçimde günlük işimi, yemeğimi yapar, kızlarımla ilgilenirim.Sessiz biriyim, tüm canlıları acaip şekilde severim, dostluk ve arkadaşlığa oldukça ehemmiyet veririm. İnsanlar için oldukça fazla kredim vardır, fakat bittiğinde de kati bir bitişi olur. Yazmak haricinde gene ortaya bir şeyler çıkaracak küçük şeylerden hoşlanıyorum. Kalemlikler, çöp kovaları, örgü… Bunun benzer biçimde şeylerle uğraşıyorum. Favori kitap diyince benim için birazcık zor oluyor Ben okuduğum her kitabı severim aslen. İçinde ne olursa olsun alacağım bir şeyler olur. Sıkıldığım kitaplar da vardır elbet, fakat genel olarak oldukça kısa süre içinde tırnaklarımı yiyerek okuduğum bir Milenyum serisi vardır Bunun haricinde Tess Gerritsen, Jean Christophe Grange, Lisa Valdez, Judith Mcnaught, Ayşe Kulin benzer biçimde yazarları favorilerim olarak sıralayabilirim. Daha da oldukça var aslen Film ve dizi kültürüm oldukça yeni bunun için heyecanla beklediğim üç diziyi söyleyebilirim; Walking Dead, Game of Thrones ve bir de Yabancı Amma uzatmışım


Selvi Atıcı Kitapları – Eserleri

  • Kimliksiz
  • Gitme
  • Pinokyo’nun Rüyası
  • Sen
  • Yarasa
  • Kalbim Sende Kalmış
  • Biz
  • Ben İyi Bir Kızdım
  • Vahşi
  • Uygar


Selvi Atıcı Alıntıları – Sözleri

  • Demir Bey’in bir eli pantolonunun cebine doğru usulca yol alırken, öteki elinin parmakları dalgınca burnunun ucunu kaşıdı. “Bağışlayın, fakat sözlerinizden hiçbir anlam çıkaramadım.” Dudakları titredi ve gözlerinde deli bir parıltı oldu.
    Süheyla başını yana eğdi. “Sözlerimin anlamını kavrayacağınız benzer biçimde boş bir umuda asla kapılmamıştım.”
    Demir Bey, genç bayanı şaşırtarak güldü. “Sanırım benimle ciddi ciddi alay ediyorsunuz.” (Sen)
  • “Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslen hiçbir şeymiş.” (Kimliksiz)
  • Üç tarafı denizle çevrili olmasına karşın çipurayı çiftlikte yetiştirmeyi başaran Türkiye… Dünyanın en güzel meralarına sahipken, ineği de taaa Uruguay ‘dan getirmeyi başardı. Karkas etten sonrasında, canlı hayvan ithalatı başlamıştı. Türkiye’nin nüfusu 72 milyon, inek sayısı 10 milyondu. Uruguay’ın nüfusu alt tarafı 3 milyon, inek sayısı 13 milyondu… Şundan dolayı üç cocuk değil, 3 inek yapmaktı maharet! (Biz)
  • “Tatlım, asla bu aşama dobra oluşunun yanlış bir davranış bulunduğunu düşünmedin mi?”
    “Hayır.”
    “Annen oldukça naif, kibar ve düşünceli bir kadın-”
    “Belki de ben dobra, yakışıklı ve oldukça çekici olan babama benzemişimdir.” (Sen)
  • Val, beyaz dişlerini ortaya sererek sırıttığında Ros, kendini hatırlatmak zorunda hissetti. “Gördüğüm kadarıyla… İkiniz oldukça iyi anlaşıyorsunuz!” (Vahşi)
  • Val hafifçe gülümsedi. “Biliyor musun, Ale? Seni seviyorum!”
    Ros gürültüyle öksürürken Ale çenesini kaldırıp Ros’a kibirle baktı. “Sonuçta ikinci tercihi bendim!”
    Val kahkaha attı. “Hayır, Ale! Son tercihim bile olmazdın.”
    Ale, Val’a öfkeyle baktı. “Tanrım! Şurada gururumu kurtarmaya çalışıyorum. Biraz yardımcı olabilirdin.” (Uygar)
  • İnsan,her şeyden kaçıyordu fakat kendinden kaçabilmesi mümkün değildi. (Biz)
  • “Seni nerede görüyorum biliyor musun, Val? Tüm her şeyin ve her insanın tepesinde! Herkes sana geliyor! Herkes! Savaşçı, hanım, çocuk… Bizse insanlarımızı savaşarak ve zorla elde etmiştik! Arkanda, çağdaş topluluklar benzer biçimde bir krallık yaratıyorsun. Belki sen bilincinde değilsin, fakat bigün olacaksın. O vakit da bu söylediklerim aklına gelsin. Al onları! Al, eğit ve senin olsunlar! Çevreni ve yırtıcı krallığını bir demir benzer biçimde kuşatsınlar!” (Vahşi)
  • Son zamanlarda hanımefendiler mevzusunda şansları pek bir yüksekti. Ve bu hanım, koca bir orduyu senelerce eğitmiş, savaşlar kazanmış, kimi diyarlarda adı efsaneleşmiş olan Zek’i resmen azarlıyordu. (Vahşi)
  • İnsanlar hep birbirinden uzaktı. Şüpheli ve kayıtsızlardı. Yanlarından bir evladı zorla götürmüş olan biri olduğunda ‘Aman babasıdır!’ deyip geçebiliyorlardı. Sonra da o çocuk haberlerde tecavüze uğramış, peşinden da öldürülmüş olarak görülüyordu. (Yarasa)
  • …..O şekilde oldukça seviyordu ki, o anda kendi benliğinden tamamen vazgeçti.Ruhundan,amaçlarından, intikamından… Kendi kanından vazgeçti. (Uygar)
  • “Bu arabaya üç kişi nasıl sığacağız?”
    “Sayı saymayı da mı bilmiyorsunuz, Çiğdem Hanım? İki kişiyiz.
    “Gayet iyi biliyorum.” Kadın parmaklarını havaya kaldırıp saymaya başladı. “Sen,ben ve egon…Ki egondan bahsediyoruz! Oldukça yer kaplayacaktır!” Adama sempatik bir gülücük attı.
    “Ben taksiyle geleyim mi?” (Biz)
  • “Seni sevmekten iyi mi vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez…” (Kimliksiz)
  • “Kalabalıktan nefret ederim!”
    “Yarın aktivitemizi birlikte belirleriz!”
    “Yarına hasta olmayı planlıyorum!” Çiğdem, hafifçe gülmeye başladı.
    Adam da gülümsüyordu. “O zaman ben de çorba yaparım!”
    “İstediğini her zaman alıyorsun, değil mi?”
    “Her zaman…” (Biz)
  • Her insan,yapmış olduğu seçimlerin sonuçlarına tek başına katlanmalıdır. (Biz)
  • O ,bir çağdaş değil, artık bir vahşiydi! (Uygar)
  • “Sana ne zaman aşık olduğumu bilmek isterdim ama sanırım öyle hızlı çarptın ki beni, fark edemedim..” (Gitme)
  • Durup birazcık nefes almak için bir saniyesi bile yoktu. O saniyenin adı olsa olsa Ölüm olurdu. (Pinokyo’nun Rüyası)
  • Ve Ali, gözlerinde yüzen yoğun duyguları tek tek okuduğunda kurşun yemiş benzer biçimde irkildi. “İçime işlemişsin, hücrelerime, iliklerime…” Yutkundu. “Gitmek bir işe yaramadı. Bedenimi senden kaçırırken, unuttuğum bir şey varmış; seninle dolan kalbim, sende kalmış!” (Kalbim Sende Kalmış)
  • “Neden hep ben bir şeyler veriyorum. Hem de her seferinde bir zorlamayla.
    Neden kimse bana bir şey vermiyor? Ben kimseyi ilgilendirmiyorken niçin ben birilerini umursamak zorundayım? Neden ben bir hiçim?’’ (Ben İyi Bir Kızdım)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş