Şikayet; durumundan memnun olmayıp yakınma yada başına gelen bir dertten sızlanma, bir kimsenin yapmış olduğu haksız yada fena işleri yazılı yada sözlü olarak bildirip çâresine bakılmasını isteme şeklinde anlamlara gelir. İşte yakınma kelimesi ile ilgili cümleler.
– Akşama kadar ikimiz de çalışıyoruz, fakat asla şikâyet etmiyoruz.
– İhsan iki gün kadar alevden, halsizlikten, arka ağrılarından şikâyet etmişti. H. Tanpınar)
– Genç halayıkların, emektar kalfaların, hatta hanımların senelerdir bu kederli kadının şikâyetleriyle kulakları dolmuştu. (S. Ayverdi)
– Kimden kime etmeli şikâyet / Bu müşkile kim verir nihâyet. (A. Hâmit)
– Buğulu bakışlarında şikâyetçi bir ifâde vardı. (K. Nâdir)
– Bu birazcık da benden şikâyet değil mi? (R. N. Güntekin)
– Devamlı yakınma ettiğiniz için bu mevzuyu gündeme getirmemiz gerekiyor.
– Şikâyet ediyor gönlüm kederden. M. Arolat)
– Ben asla bu şekilde bir şikâyette bulunmadım.
– Yine mi hayâtından şikâyetçisin, Ömer? (F. N. Çamlıbel)
– Duyduğuma gore bizi şikâyet etmişsin.
– Vali ne yapsa başat onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış. (A. Ş. Hisar)
– Aslında ortada şikâyet edilecek bir durum yok.
– Veliler öğrencilerden yakınma etmeye başladığı için okul yönetimi olarak yeni bir şeyler yapmamız gerekir.
– Benden epey şikâyet etmişsin; seninle azıcık konuşacağım. Nâdir)
– O, üvey annesinin kendi ile alakalı kayıtsızlığından şikâyetçi değildi. (A. M. Efendi)
– Senin hakkında fazlaca fazla yakınma olduğundan soruşturma başlatmak zorundayız.
– Ne gamzeden ne gam-ı yâr-ı pür-cefâdandır / Bizim şikâyetimiz baht-ı bî-vefâdandır. (Nâilî)
– Ben her mart ayında bu vergi işinden şikâyet ederim. (B. Felek)
– İşiyle ilgili bugüne dek asla yakınma getirmedi.
Sitem ile ilgili cümleler
.
