Eğitim

Simirna Kızılı – Suphi Varım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Simirna Kızılı – Suphi Varım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Simirna Kızılı kimin eseri? Simirna Kızılı kitabının yazarı kimdir? Simirna Kızılı konusu ve anafikri nedir? Simirna Kızılı kitabı ne konu alıyor? Simirna Kızılı PDF indirme linki var mı? Simirna Kızılı kitabının yazarı Suphi Varım kimdir? İşte Simirna Kızılı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Suphi Varım

Yayın Evi: Labirent Yayınları

İSBN: 9786059708203

Sayfa Sayısı: 224


Simirna Kızılı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ne diyeceğimi bilemedim. Buraya Türklerin işgalcilere karşı ne yapacakları hakkında informasyon alacağımı umarak gelmiştim. Oysa o, benden informasyon istiyordu. Yine de içtenlik kurup ağzından söz almak için bir şeyler söylemem gerekiyordu. “Bildiklerimi siz de biliyorsunuzdur,” dedim. “Kent, yabancı askerlerle dolu. Herkesin dilinde Yunan ordusunun yakında geleceği söylentisi var. Kent onlara verilmezse Rumlar, İtalyanlara tabanca çekmek niyetinde.”

Mondros Mütarekesi sonrası İzmir. İşgal kuvvetleri şehirde cirit atıyor. Türkler direnişe hazır… Rus komiser Sergey Andreyev, işgalciler hakkında haber alma toplarken, esrarengiz bir cinayeti de aydınlatmaya çalışıyor. Suphi Varım, tarihe gene değişik bir pencere açıyor.


Simirna Kızılı Alıntıları – Sözleri

  • “Umarım, acıları zamanla küllenir.”
  • “İlahi adalet diye bir şey de olmadığına göre hesabı hemen sorulmalıydı.”
  • “İsa’nın fakirliği övmesi de yoksulların Tanrının cennetine zenginlerden önce gideceğini söylemesi de insanları uyutmaktan başka bir şey değildi.”
  • “Şeytana inanmıyordum; inansaydım, melek olmaya tercih ederdim. Başkaldırmayı öğretmişti çünkü.”
  • “Haçı başımıza musallat eden sahtekârın boğazına sarılamayacağıma göre hıncımı değerli taşlarla süslü o tahta parçasından çıkarmalıydım.”
  • “İşgalciler, hoş görünmek için gazetecilere nazik davranıyordu; tipik sömürgeci oyunu.”
  • “Aslında milliyetçiliği kafasına takan bu adama Türklerin niçin Almanların her dediğine boyun eğdiğini sormam gerekirdi ama sırası değildi.”
  • “Tanrının iyiliği temsil ettiğini söylüyorlar ama yaşadığımız kötülüklerin sorumlusu da o değil mi?”
  • “Siz milliyetçileri anlayamıyorum, dedim. Vatan diye tutturuyorsunuz ama hep dışarıdan birilerinin desteğini arıyorsunuz.”
  • “Dahası, insanın intikam güdüsüyle kafasına taktıklarını yapmaktan vazgeçmeyeceğini biliyordum.”


Simirna Kızılı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

sanatdolusu: www.instagram.com/sanatdolusu
.
⭐ 2 yıl ilkin Ankaradaki kitap fuarından büyük beklentilerle almıştım kitabı. Okumak yeni kısmet oldu. Beklentini karşıladı mı sorunuza süratli bir cevap vermek gerekirse cevabım hayır olur.
⭐ Hikayemiz İstanbulda başlıyor. Bir Rus gizmen verilen görevle Simirna’ya doğrusu İzmir’e geliyor. Bu sırada İngiliz, Yunan, İtalyan askerleri şehirde kol geziyor. Yani 1. Dünya savaşı dönemindeyiz. Rus karakterimiz birkaç gün sonrasında bir yoldaşının öldürüldüğünü öğreniyor ve kitap katili aramakla geçiyor. Kısacası polisiye bir roman.
⭐ Türklerin direnişe hazırlandığı kulaktan kulağa yayılmaktadır. Rumlar organik olarak Yunanistan eğemenliği istemektedir. Diğer taraftan Türklerin dışındaki hepimiz bölgenin kendisi olması için gizli saklı emekler yapmaktadır.
⭐ Kitabın geçmiş olduğu yer İzmir fakat mevzu Türk mahallelerinde geçmiyor. İzmirdeki yabancı mahalleler ve yabancıların İzmir’imiz için kirli planlarını okuyarak geçiriyoruz kitabı. Bu yönden bakacak olursak oldukca değişik bir bakış açısıyla yazılmış güzel bir konusu var kitabın.
⭐ Kitabın beğenmediğim yönü ise polisiye kısmı. Alışageldik polisiyeler şeklinde merak uyandırıcı, sonunu tahmin edemediğiniz kitaplardan değil. Hikaye fazla yavaş aşama kaydediyor. Bölümler arası geçişler oldukca keskin. Kendimi hikayenin içine bir türlü sokamadım.
⭐ Konusu oldukca hoşuma giden bir kitabından daha çok keyif alacağımı düşünüyordum fakat vaka örgüleri ve dil buna izin vermedi. Film jargonuyla söylemek gerekirse Suphi beyin senaristliği hoşuma gitti fakat diyalog yazarlığı ve yönetmenliğinde noksan bir taraf var. (Kitap Dolusu)


Simirna Kızılı PDF indirme linki var mı?


Suphi Varım – Simirna Kızılı kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Simirna Kızılı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Suphi Varım Kimdir?

Suphi Varım’ın çocukluğu, İzmir’in beton ormanına dönüşmediği yıllarda, sokak aralarında ve arsalarda Çelik Bilek, Tom Miks, Kaptan Swing ve Zagor olarak geçti. Demek ki hayal gücü varlıklı bir çocuktu. Ailesi mahalle arasındaki iki kattan oluşan evi bırakıp devrin modernleşme simgesi apartmanlardan birine taşınınca Kulver Kalesi’nden ve Darkwood Ormanı’ndan kopan minik Suphi, beton blokların içinde ne yapacağını şaşırdı, hüzünlendi. Yerli TV dizilerindeki ifadeler şeklinde oldu fakat yönetim edin artık. Ne de olsa kahramanımız, anası ve anneannesiyle beraber Yumurcak, Sezercik ve Ayşecik türü acıklı filmlere pek sık giderdi.

O yıllarda mahalle kitapçısında rastlantı eseri Agatha Christie’nin ‘Ölümün Sıcak Eli’ romanını buldu; okur okumaz da polisiyenin büyüsüne tutuldu. Christie’yi Mickey Spillaneler, Maurice Leblanclar, Carter Dicksonlar, falan filanlar takip etti. Türk Sanat Müziği sanatçıları işe hep Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde başladıklarını söylerler ya, bizimki de bu polisiye ustalarının rahle-i tedrisatından geçerek yola çıktı.

Kolej’de kendi kafasındaki dostlarıyla gizli saklı bir dedektiflik bürosu kurup apartman olmayı bekleyen metruk evlere girmeye, dedektifçilik oynamaya başladı. Bu arada açıklayalım ki dersleri tepetaklak gidiyordu. Ne yapsın? Ansiklopedi, polisiye, Rokambol, Fantoma hikâyeleri, çizgi roman okumak, Türklerin Anadolu’yu fethinden ve havuz problemlerinden daha cazip geliyordu ona.

Zaman geçti ve genç Suphi Varım, artık Suphi Bey oldu. Senelerce ustalaşmış yönetici olarak çalıştı. Yüksek lisansını ve doktorasını tamamlayıp iktisat âlimleri arasına katıldı. Hatta bir üniversitede destek doçent olup ders bile verdi. Bu yoğunluk içinde Nezihe’ye kocalık, Sedef’e babalık etmeye çalıştı. Derken, tarihî an geldi ve Suphi Bey, kırk dokuz yaşlarının baharında Tekaüt Suphi Beyliğe terfi etti. Çocukluk düşlerinin eşliğinde tam gaz polisiye yazmaya koyuldu. Yazar Suphi olarak kendini o minik Suphi şeklinde hissediyor artık.


Suphi Varım Kitapları – Eserleri

  • Karanlıkta İki Ceset
  • Simirna Kızılı
  • Simirna Cinayetleri: Düello
  • Kabus
  • Sokratis’in Oyunları
  • Sokratis Ölülerin Peşinde
  • Thule Büyücüsü
  • Sokratis ve Cinler
  • Simirna Cinayetleri 3
  • Karanlığımın Kızıl Geçidi
  • Sokratis Ölüler Şehrinde
  • Sokratis ve Siyahlı Kadın
  • Sokratis ve Sisteki Gölgeler
  • Sokratis ve Kılıç Ustası
  • Sokratis ve Yatır
  • Dedektif Çırağı
  • Kurgu Tarih


Suphi Varım Alıntıları – Sözleri

  • sinirlerimiz oldukca bozuk. (Kabus)
  • “Kimi insan, herhalde itilip kakılanı seyretmekten zevk alıyor.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • “Demek bu işler yazıldığı gibi kolay olmuyor. Her insan yazabilir. Ama yazdıklarını eyleme geçirmek, herkesin harcı olmasa gerek.” (Kurgu Tarih)
  • Kimden şüpheleneceğini şaşırdı… (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • Ağlayıp sızlanmanın yararı yok. Hayat bitmedi. Yaşamını cehenneme çevirme. (Sokratis’in Oyunları)
  • “Önemli değil . Sevgin yeter.” (Simirna Cinayetleri 3)
  • “Türkiye için yeni bir tarih kurgulamıştım. Daha doğrusu bu işi Marat’la beraber yapmıştık. Bu kurgu tarihte Rusya ile yapılan iki savaş, üç askeri darbe, toplumsal dengesizliklerin neden olduğu bir iç savaş, kitlesel fuhuş, ahlaki çöküntü, devlet kurumlarında yozlaşma, Sygon istilası gibi olaylar vardı. Bunu konuşmalar ve özel ders kitaplarıyla çocukların beyinlerine yerleştirdik. İçsel eğitim, uykularda bile devam etti. Büyüyü, sihiri, hipnotizmayı, telepatiyi öğrettik. Daha önceden yeraltında tarikatın hücrelerini oluşturmuştuk. Eğitimi burada yapıyorduk. Yaşam yerimizdi orası. Bu çocuklar yıllar boyunca dışarıya çıkmadılar. Dünyayı ve Türkiye’yi bizim kurgu tarihimizden öğrendiler.”
    Soluğumu tutmuş dinliyordum. Bu anlatılanlara inanmak oldukca zordu. Ama başka çarem yoktu galiba. Adam devam etti:
    “Sonra çocuklar büyüdüler. Genç kızlar ve erkekler oldular. Onları birbirleriyle evlendirdik, sağlıklı çocuklar doğurmalarını sağladık. O çocukları da aynı kurgu tarihle yetiştirdik. Böylece fiziksel yapıları farklı ama bilgileri, dünya görüşleri ve ruhsal yapıları aynı bir toplum yarattık. Dikkat et. Topluluk demiyorum, toplum diyorum.” (Kurgu Tarih)
  • Başınızın çaresine bakıp derhal ortadan kaybolun. (Kabus)
  • Bu kentte nefes aldıkça tekrardan doğan şeklinde oluyorum. Fırtına , yağmur ve kabaran dalgalar bile daha değişik burada. (Simirna Cinayetleri: Düello)
  • “Düşünceli bakışlarında hüzün gördü komiser.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • Geçimimi sağlayabilmek için para kazanmam gerekiyordu. (Kabus)
  • “Bu ülkede kimsenin ideali olamaz. Yukarıdan birileri idealleri belirler, bizim de onlara uymamız istenir. Onların ideallerine uyalım diye de bizim soytarımız olmayı kabul ederler. Onların bütün sorumluluğu, iyi bir soytarı olmaktır. Bizim sorumluluğumuz ise en iyi soytarıyı seçmektir.” (Kurgu Tarih)
  • “Bu bir tarikat numarası. Yıllardan beri bir arada yaşıyorlar. Kim bilir, nasıl homojen bir yöntemle eğitiliyorlar? İnanç sistemi hepsinde aynı. Homojen inanç sistemi, homojen eğitim yöntemi. Grup bilincinin yoğun olduğunu dikkate almamız gerekiyor. Telepatik güçleri de gelişmiş olmalı. Sonuçta yıllardan beri birlikte olmanın yarattığı ruhsal güç var. O ruhsal güç, nasıl şekillendirildi acaba? Böylece bir etki alanı yaratıp kendi düşüncelerini telepati yoluyla başkalarına aktarabilirler. Güçlerin birleştirilmesi ve aktarılması yani.” (Kurgu Tarih)
  • Tüm bayanlar cehennemde yanacak, ben de cennetten keyifle izleyeceğim. (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • “Cemaat, askerin omzuna içtenlikle vurup yol verince aynı dini paylaşıyorlar diye bir işgalciye yakınlık göstermelerini garipsedi Sergey.” (Karanlığımın Kızıl Geçidi)
  • Yüzlerindeki eleme cinayetin yarattığı korku izleri karışıyordu. (Simirna Cinayetleri: Düello)
  • Keyifle süregelen bigün, dehşetle sona ermek üzereydi. (Sokratis Ölülerin Peşinde)
  • “Ben kalan borçlarımı iyi mi ödeyeceğimi düşünmekten uyuyamıyorum…” (Kabus)
  • Bu bizim için bir vatandaşlık göreviydi. Şu sebeple Devlet, seyircilerin katılmış olduğu yarışmaların, demokrasiyi geliştireceğini söylüyordu. Anayasaya bu mevzuda hususi madde konulmuştu. Biz de buna uyuyorduk. Bir gün çocuklarımız olursa onları ustalaşmış yarışmacı yapmayı düşünüyorduk. Bu nedenle onları, bebekliklerinden itibaren yarışmacı olmaya yönlendirebilmek için geceleri televizyonun karşısından ayrılmıyorduk. (Kurgu Tarih)
  • Yine daima olduğu şeklinde, diktatörlüğün erdemlerinden, siyasal partilerin gereksizliğinden ve kendisine itaat etmenin anayasadan bile mühim olduğundan bahsetti. (Kurgu Tarih)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş