Eğitim

Sınırdaki Ev – William Hope Hodgson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sınırdaki Ev – William Hope Hodgson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sınırdaki Ev kimin eseri? Sınırdaki Ev kitabının yazarı kimdir? Sınırdaki Ev konusu ve anafikri nedir? Sınırdaki Ev kitabı ne konu alıyor? Sınırdaki Ev PDF indirme linki var mı? Sınırdaki Ev kitabının yazarı William Hope Hodgson kimdir? İşte Sınırdaki Ev kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: William Hope Hodgson

Çevirmen: Sönmez Itimat

Orijinal Adı: The House on the Borderland

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053753735

Sayfa Sayısı: 200


Sınırdaki Ev Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Korku edebiyatının ustalarından William Hope Hodgson’ın en mühim eseri olarak kabul edilen Sınırdaki Ev, bilimkurgunun, gotik edebiyatın ve fantastik kurgunun iç içe geçmiş olduğu tekinsizbir öyküye sahne oluyor. Lovecraft’ın hayranlık duyduğu eserlerden kabul edilen bu kitap, yeraltı ile yeryüzünün,Dünya ile Kozmos’un, geçmiş ile geleceğin, gerçeklik ile fantastiğin içinde sıkışıp kalan bir münzevinin öyküsünü konu alıyor. Modern edebiyatın başlıca mevzuları arasına giren Zaman, Ev, Birey, Akıl şeklinde kavramlar hakkında yadırgatıcı birbakış açısı sunan Sınırdaki Ev, devamlı “sınırlar”la ilgilenmiş olan korku edebiyatının bizlere tuttuğu aynalardan biri. Hodgson’ın da gösterdiği şeklinde, sırlarımız sınırlarımızda gizli saklı.

(Tanıtım Bülteninden)


Sınırdaki Ev Alıntıları – Sözleri

  • “Ne usandırıcı bir gündü!”
  • Seneler hakikaten de geçip gidiyor muydu ve bir hayal bulunduğunu sandığım tüm bunlar aslen gerçek miydi?
  • “Her yer müthiş bir gömüt sessizliği ve ıssızlık içindeydi. Ölmekte olan bir dünyanın mutlak ve korkulu suskunluğu.”
  • “… benim deli olduğumu söylüyorlar. Bunun sebebi onlara işimin asla düşmemesi olsa gerek.”
  • “O en azından beni anlayabiliyor ve keyifsiz olduğum anlarda beni yalnız bırakacak kadar da kibar.”
  • “Tanrım, kudretli Tanrım, bana yardım et! Delireceğim!”
  • “Eğer çocuk olsaydım, duygularımı ve huzursuzluğumu, gökyüzünün çatısının kaybolduğunu söyleyerek ifade edebilirdim.”
  • “Sonunda umarsızlık içinde vazgeçtim. Onunla konuşmanın yararı yoktu; çok açık ki şu sıralar kendinde değildi.”
  • “Kapıyı aç ve dinle!
    Sadece rüzgârın boğuk uğultusu ve parıltısı ayın etrafındaki gözyaşlarının ve düşlerimde, ayakkabı sesleri gecede yitip giden ölüyle beraber.
    “Sus ve dinle!
    Hüzünlü çığlığım karanlıkta rüzgârın.
    Sus ve dinle, mırıldanmadan, solumadan, sonsuzluğu adımlayan kunduraları, seni ölüme çağıran ayak seslerini.
    Sus ve dinle! Sus ve dinle!”
    Ölünün Kunduraları”


Sınırdaki Ev İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tuhaf kurgunun en başarıya ulaşmış örneklerinden kabul edilen “Sınırdaki Ev”, korku türünün değişik bir görüş açısı olabileceğini kanıtlar nitelikteydi. Korkunun bir tek korku ile sınırı olan olmadığını fantastik ve bilimkurgu ile harmanlanarak ortaya bambaşka bir tür çıktığını bu eserle beraber görüyoruz.
Eski iki dost birlikte şehirden uzakta bir yere kampa giderler. Dilini bile bilmedikleri bu yerde eski dökük binaların içinde bir günlük bulurlar. Günlüğün kime ilişik olduğu ve tam olarak ne vakit yazıldığı bilinmemektedir. Ama anlatılan hikâye oldukça gerçekçi ve ürkütücüdür. Günlüğün sahibi ucuza bir ev satın alır. Kız kardeşi ve köpeği Biber ile bu evde yaşamaya başlarlar. Ev izole bir yapıya haizdir ve köylü de bu eve pek uğramaz. Günlüğün sahibi ise günbegün evin içinde ve çevresinde gerçekleşen vakalara anlam vermeye iş koşturmacasındadır. Evin yakınındaki çukur ise ayrı bir tedirginlik yaratır. Sizler, bu aşamada hikâyenin tamamını anlattığımı düşünebilirsiniz fakat korku türünün bir bağımlısı olarak söylemeliyim ki hikâyenin aslolan yeni başlamaktadır. Yazar bu aşamada fantastik ve bilimkurgu öğelerini hikâyeye serpiştirerek ortaya bambaşka bir öykü sunuyor. Ne beklediğim klâsik bir son okudum ne de klâsik bir üslup okudum. Türünün hakkını veren garip bir kurguydu. Ev, çukur ve kozmos üçlemesi ile belirsizlik yaratılmış ve ek olarak insanoğlunun evrene ve zamana karşı küçüklüğü sertçe yüze vurulmuş.
Keyif verici ve düşündürücü bir eserdi.
Okumak isteyen tüm okurlara tavsiye ederim. Kitapla ve saygı ile kalınca 🙂 (Reyhan)

Salakça bir kitap vakit kaybından başka bişey değil Zaman kaybetmeye değmez Salakça bir kitap vakit kaybından başka bişey değil Zaman kaybetmeye değmez (Ugur turgut)

KOZMİK DEHŞET: Korku edebiyatını seviyorum. İnsanın kaçtığı şeylere geri dönmesini ve bizlere zaaflarımızı göstermemizi sağlıyor. Sınırdaki Ev de bu doğrultuda en fazlaca merak ettiğim kitaplardan birisiydi ve beklentimi de aldım.
Kitabın başlangıcında Ed ve Tonnison isminde iki dost, birlikte İrlanda’nın kırsalında bir kasabanın yakınlarına giderler. Orada gezerken, bir harabeye rastlarlar ve içinden el yazması bir kitap bulurlar. Başlığı “Sınırdaki Ev” olan bu el yazması aslen bir anı defteridir. Bu iki arkadaşın anı defterini okumaya başlamasıyla hikayemiz başlamaktadır. Sonrasında ise kendinizi korkulu bir boyutlararası kozmik yolculukta buluyorsunuz.
Kitabı alırken “Acaba niçin karanlık kitaplık serisinin bir kitabı olarak basılmamış?” diye sormuş oldum kendi kendime. Belki de sebebi bir tek bir korku romanı olarak değerlendirilemeyeceği içindir. Kitabın sonsözünde de yazdığı şeklinde: “Girişi korku, gelişimi fantastik ve kalanı da bilimkurgu olarak değerlendirilebilecek bir yaratı Sınırdaki Ev”. Fakat bu üç türü kitabın her bölümünde de görebilmek mümkün. Yazarımız bu türleri usta bir üslupla kombine etmiş.
H. P. Lovecraft bu eserin bir başyapıt bulunduğunu söylüyor. Bunda Edgar Allan Poe, Bram Stoker şeklinde periyodunun önde gelen yazarlarının eserlerinde görülenin aksine birazcık daha değişik bir yapıda ilerlemesinin tesiri de var. Kitabı okuduktan sonrasında Lovecraft’ın ne denli etkilendiğini anlayabiliyorsunuz esasen. Fakat özünde öteki korku edebiyatı eserleri şeklinde insanoğlunun kaçtığı şeyleri ve irade zayıflıkları konu alıyor bizlere doğal ki.
Eser korkuyu üç yönde yansıtmakta: İlk olarak kitap içinde anlatılan vakalar ve yaratıkların tasvirleri korkulu. İkincisi anı defterinin sahibindeki bu yaşamış olduğu inanılmaz deneyimin kendisinde bıraktığı (Biraz daha işlense kötü olmazdı.) ruhsal travma. Sonuncusu ise kibirli insanoğlunun aslen bu evrende ne kadar aciz bir durumda bulunduğunu göstermesi ve hissettirmesidir. Ki bence kitabın en korkulu ve etkisi altına alan yanı bu son maddedir. Bunları yukarıda da bahsettiğim suretiyle fantastik ve bilimkurgu türleri ile harmanlaması bu eseri -özellikle döneminde- bir başyapıt yapıyor. (Mustafa Çetinkale)


Sınırdaki Ev PDF indirme linki var mı?


William Hope Hodgson – Sınırdaki Ev kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sınırdaki Ev PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı William Hope Hodgson Kimdir?


William Hope Hodgson Kitapları – Eserleri

  • Sınırdaki Ev
  • Baumhoff Patlayıcısı
  • Fırtınanın Ardındaki
  • Metruk Gemi
  • The Casebook of Carnacki the Ghost Finder


William Hope Hodgson Alıntıları – Sözleri

  • “… benim deli olduğumu söylüyorlar. Bunun sebebi onlara işimin asla düşmemesi olsa gerek.” (Sınırdaki Ev)
  • “Kapıyı aç ve dinle!
    Sadece rüzgârın boğuk uğultusu ve parıltısı ayın etrafındaki gözyaşlarının ve düşlerimde, ayakkabı sesleri gecede yitip giden ölüyle beraber.
    “Sus ve dinle!
    Hüzünlü çığlığım karanlıkta rüzgârın.
    Sus ve dinle, mırıldanmadan, solumadan, sonsuzluğu adımlayan kunduraları, seni ölüme çağıran ayak seslerini.
    Sus ve dinle! Sus ve dinle!”
    Ölünün Kunduraları” (Sınırdaki Ev)
  • “Ne usandırıcı bir gündü!” (Sınırdaki Ev)
  • “Sonunda umarsızlık içinde vazgeçtim. Onunla konuşmanın yararı yoktu; çok açık ki şu sıralar kendinde değildi.” (Sınırdaki Ev)
  • “Her yer müthiş bir gömüt sessizliği ve ıssızlık içindeydi. Ölmekte olan bir dünyanın mutlak ve korkulu suskunluğu.” (Sınırdaki Ev)
  • “O en azından beni anlayabiliyor ve keyifsiz olduğum anlarda beni yalnız bırakacak kadar da kibar.” (Sınırdaki Ev)
  • “Eğer çocuk olsaydım, duygularımı ve huzursuzluğumu, gökyüzünün çatısının kaybolduğunu söyleyerek ifade edebilirdim.” (Sınırdaki Ev)
  • “Tanrım, kudretli Tanrım, bana yardım et! Delireceğim!” (Sınırdaki Ev)
  • Seneler hakikaten de geçip gidiyor muydu ve bir hayal bulunduğunu sandığım tüm bunlar aslen gerçek miydi? (Sınırdaki Ev)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş