Eğitim

Bir Kuştan Öbürüne – Anne Lamott Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Kuştan Öbürüne – Anne Lamott Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Kuştan Öbürüne kimin eseri? Bir Kuştan Öbürüne kitabının yazarı kimdir? Bir Kuştan Öbürüne konusu ve anafikri nedir? Bir Kuştan Öbürüne kitabı ne konu alıyor? Bir Kuştan Öbürüne PDF indirme linki var mı? Bir Kuştan Öbürüne kitabının yazarı Anne Lamott kimdir? İşte Bir Kuştan Öbürüne kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Anne Lamott

Çevirmen: Damla Göl

Yayın Evi: Hep Kitap

İSBN: 9786051921358

Sayfa Sayısı: 240


Bir Kuştan Öbürüne Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hep kitap’ın yazmayı yaşamının merkezine yerleştiren, her insanın ilgisini çeken “Atölye” serisinden yazmak üstüne bir meditasyon:

Bir Kuştan Öbürüne: Hayat ve Yazmak Üstüne Tavsiyeler İnandırıcı diyaloglar yazmak o denli da zor olmasa gerek. İlk taslaklarınızı,

bekledikçe rengi ortaya çıkan polaroit fotoğraflar benzer biçimde düşünebilirsiniz. Evet, taslak yazmak kolay iş değil, fakat güvenilir olun en sevdiğiniz

yazarın da masasını süslüyor o korkulu taslaklar.

Evet, vaka örgüsünü planlamak da sonrasında aksayan taraflarını bulup çıkarmakda zahmetli. Bu benzer biçimde durumlarda kimi zaman tek ihtiyacınız olan, girmeye çalıştığınız yolun tüm engebelerini, birkaç labirentin çıkışını bilen bir yazardır. İşte senelerdir yaratıcı yazarlık dersleri veren Anne Lamott tam da bunu yapıyor. Yazar adaylarına hem yazarlığın zorluklarını hem de kitaplarını yayımlatamasalar bile yazmanın başlı başına bir lütuf bulunduğunu konu alıyor. İşler içinden çıkılmaz bir hal aldığında tek yapmanız ihtiyaç duyulan, yayımlandığı yıldan beri yazar adaylarının baş ucu kitabı olan Bir Kuştan Öbürüne’den rastgele bir sayfa açmak, gerisini Anne Lamott’un kelimeleri hallediyor!


Bir Kuştan Öbürüne Alıntıları – Sözleri

  • Kendinize güvenerek, azimle kendi tarafınızı tutarak güveninizi ve sezgilerinizi geri alırsınız. Bilhassa de ilk taslakta kendinize güvenmeniz gerekiyor; tüm o kaygılarınızın ve kendinizle il gili şüphelerinizin ortasında, hayal gücünüzün ve anılarınızın dolaştığını, hayaller kurduğunu, tepeleri aşarak dört bir yanda sıçrayıp oynadığını hakikaten hissetmelisiniz. Onlara güvenin, Her şeyi muntazam yapıyor muyum diye ayaklarınıza bakmayı bırakın. Sadece dans edin.
  • Flannery O’Connor, çocukluğunu sağ salim atlatan her insanın geri kalan yaşamı süresince yazmaya kafi gelecek kadar materyali oluğunu söylemişti. Belki çocukluğunuz korkulu ve kasvetliydi; fakat muntazam kotarılabilirse korkulu ve kasvetli olan da makbuldür.
  • Bir formül, yola koyulmak için iyi bir yol olabilir. Sonunda suya dalmak görkemli hissettiriyor, bir ihtimal birazcık etrafa su sıçratabilir ve bir süreliğine çırpınıp durabilirsiniz, fakat sonucunda sudasınız. Daha sonrasında iyi mi yapılacağını hatırladığınız kulaçları atmaya başlarsınız, içinizde bir korku hissi peyda olur; buna devam etmenin ne kadar zor bulunduğunu ve gidecek ne kadar mesafe bulunduğunu düşünürsünüz. Olsun, bakın hâlâ sudasınız, suyun üstünde kalabiliyorsunuz, hareket ediyorsunuz.
  • Sezgilerinizi sadece onlara bir varoluş alanı yarattığınızda ve rasyonel aklınızın gevezeliklerini susturduğunuzda geri alabilir siniz. Rasyonel akıl, sizi beslemez. Size hakikatleri sunduğunu farz edersiniz, zira rasyonel akıl bu kültürün tapındığı altın buzağıdır: fakat bu doğru değil. Rasyonellik dediğimiz; verimli, ağız sulandırı cive büyüleyici olanın sıkıp suyunu çıkarır.
    Sezgiler birazcık utangaçtır, bu yüzden kimi süre onları tath lıkla kandırmak gerekir. Fakat çok da fazla sıkıştırmamaya çalışırsanız. bu sefer sezgileriniz ruhtan yada bilinçdışından uzağa sürüklene bilir; sonrasında ufak, dalgalanıp duran, düzensiz bir alev haline gelir. Aşırı zorlama ve delilik düzeyinde ilgi gösterme sonucu sönebilir. fakat nazik bir konsantrasyonla izlendiğinde usulca yanmayı sür dürecektir.
  • İyi haber şu ki bazı günler kağıda dökülmek isteyen her her neyse sizi kullanarak kendini yazdırabilir ve bunun için yalnız kendi yolunuzdan çekilmeniz gerekir
  • Her şeyi muntazam yapıyor muyum diye ayaklarınıza bakmayı bırakın. Sadece dans edin.
  • Gelgelelim, bir çayırda oturup keyifle gülümseyerek, kızgınlığınızdan , yara berelerinizden ve kederinizden kaçarak bu hakikatlerin hiçbirine erişmezsiniz. Hakikate giden yol kızgınlığınızdan, yara berelerden ve kederinizden geçer. Bize girmememizin söylendiği o odalara, dolaplara, ormanlara ve uçurumlara girmezsek, ifade edecek pek bir hakikatimiz olmaz. İçeri grip uzun süre etrafa
    bakındığımızda, havasını içine çekip nihayet anladığımızda, kendi sesimizle konuşabilecek ve mevcut anda kalabileceğiz. İşte o an, evimizdir.
  • “Ardımızda kalanlar ve önümüzde uzananlar, icimizde olup bitenlere kıyasla oldukça ufak meselelerdir.”
  • Aslında Tanrı’nın elini aşağı uzattığı, büyülü değneğiyle dokunduğu ve böylece birden bire bozuk bir mini fırın benzer biçimde onarım edileceğim türden bir çöZüm bekliyordum. Ama doğal işler bu şekilde yürümüyordu. Bunun ye rine, her geçen gün bir angström birimi kadar iyileşiyordum.


Bir Kuştan Öbürüne İncelemesi – Kişisel Yorumlar

HAYAT VE YAZMAK ÜZERİNE: Yaşamımızda pek oldukça duyguyu ıskaladığımızı, kalplere dokunamadığımızı, alelacele alınmış karalarımızdan pek çoğunun ne denli bencilce, hatta insanlıktan uzak bulunduğunu yoğun bir halde yaşadım ve yaşıyorum Anne Lamott’un  HepKitap  Yayınları  Atölye serisinde çıkan Bir Kuştan Öbürüne( Hayat ve Yazmak Üstüne Tavsiyeler kitabını okuduktan sonrasında. 238 sayfalık yolculuğun ilk anları kitabın ruhuna ve finaldeki Son Ders kısmına ters istikamette başlıyor, bu süreçte okuyan için insani zaaflar, önyargılar, hissizlikler tetikte bekliyor:  Bir yazarın kız evladıdır Lamott, yoğun olarak kitap okunan, kitaba kıymet verilen bir aile ortamındadır, bununla beraber babası ve evlerine konuk olan babasının dostlarıyla olan  ortamı, babasının yazar olarak aslen pek de bilmiş olduğu tarzda bir iş yapmadığı düşüncesinden hareketle evlerinin geçiminin, yiyecek bulamayacakları zamanlar yaşayacakları kaygısı hakimdir çocuk aklında. Babasının aşırı alkol ve hatta uyuşturucu kullanımı, yazdığı bir kitabın porno bulunduğunu görmesi ve bundan utanması negatif hislerini pekiştirir yüreğinde.  Beynimize alkol, kösnü, uyuşturucu, boş yaşamak   adlı düşman askerleri topluca saldırı etmiştir. Kitabın Batı   standartlarında ve onların yaşam tarzlarına hizmet eden üslupta aşama kaydediyor olması , okuma ve yazma heveslilerine  faydasının olamayacağı, tam tersine zararının dokunacağı önyargısı filizlenmeye adım atmıştır  içimizde. Konuları n sırasıyla okunması  ve hele de b.ktan kelimesinin sıkça kullanılması, kahramanların boşuna bir yaşam sürmelerinin gözümüze sokulması artık sabrımızı taşırmaya  adım atmıştır adeta. Halbuki  arka taraftaki tanıtımda; Senelerdir yaratıcı yazarlık dersleri veren Anne Lamott, yayımlandığı tarihten bu yana ilgilenen her insanın baş ucu kitabı olan bu kitabında, kendi yazarlık macerasından karşılaşmış olduğu engellerden örnekler vererek içinden çıkamadığımız (okumak ve yazmak üstüne) tüm soruları cevaplıyor şeklindeki  iddialı  vurgulara güvenerek aldığımız kitabı nerdeyse bir kenara atmak üzereyizdir, fakat her neyse ki bu fikir içimize sinmiyor, devam ediyoruz ve iyi ki bu şekilde yapıyoruz.Uzunca bir giriş bulunduğunun farkındayım, daha kitabın kapağını dahi açamadık, fakat bu tarz şeyleri en baştan söylemem elzemdi, şüphem yok ki siz de aynı duygularla hareket edecek, kim bilir kitabı okumaktan vazgeçecektiniz.Bir Kuştan Öbürüne; Yazmak, Yazarken Ruh Haliniz, Yol Boyunca Yardım, Eserinizin basılması ve Yazmak için Nedenler ve Son Ders başlıkları altında beş bölümden oluşuyor. Yazar da okuyucu da normal olarak bir bütünlük ve sıralama dahilinde hareket edecek fakat yukarıda da değindiğim benzer biçimde ilk olarak kitapta son olarak bölüm olan Son Ders kısmını okumakta yarar var: Neden, neyi ve iyi mi yazacağımız mevzusunda toparlayıcı bilgilerin,  adeta son nefesini vermekte olan bir insanoğlunun ağzından çıkan son cümleler benzer biçimde vurucu etkisinde bırakır yapıyor bu 11 sayfa: (…) yazar olmak bilgili olmakla alakalıdır. (…) iyi mi göründüğünüz yada insanların sizi iyi mi görmüş olduğu hususunda takıntı yaparak daha çok süre kaybetmekten korkun. Yazdıklarınızı nihayete erdirememekten korkun. (…) Okumayla, yazmayla paylaşımla geçecek bir yaşamın , doğrusu yazınsal yaşamın kendisinin mümkün olabilecek en güzel yaşam bulunduğunu düşünen bir sürü insanız. (…) yazar olmak okur olarak da hayatınızı derinlemesine değiştirir. (…) kim bilir yazdıklarınız başkalarına yardım edecek, çözümün ufak bir parçası olacak.Son Derste bölümünden altını çizdiğim bu satırlar okumanın,  yazmanın hayatımızda açacağı değişimleri, başka kalplere dokunuşlarımızın hazzını yayınlatma, varlıklı olma, şöhret olma benzer biçimde duyguların önüne geçirecek mottosunu beynimize ilmek ilmek işliyor.‘Sürekli ve her şeyi yazın, b.ktan ilk taslaklara takılmadan her şeyi yazın, nasılsa düzeltirsiniz, ilk taslak dökme, ikincisi toplama ve üçüncüsü dişçi taslağıdır’ diyerek ilk bölüme  başlamış olan Anne Lamott, mevzu olarak çocukluğumuzdan başlamayı, okul anılarının, tatillerin ,büyük olayların, hususi günlerin ilk denemelerimize mevzu olabileceğini örnekler. ‘Başka birine asla anlatmayacağınıza yemin ettiğiniz şeyleri yazın.  Herkesin çocukluğunda illa ki anlatacak mücevherler ve darbeler vardır’ cümlesiyle yol göstermeyi sürdüren yazar;  babasını ve en yakın arkadaşını kanserden, iki arkadaşının da bebeklerini kaybetmesiyle, onları teskin edebilmek, son günlerini mutlu geçirmelerine katkı sağlamak arzusuyla  yazmaya başladığını ve hala o yazılardaki içtenliği aradığını belirtiyor. Hayatın her alanında iyi bir gözlemci olmak ve devamlı not tutma, notlar almayı olmazsa olmaz bir ödev olarak tavsiye eden Lamott; yazdıklarınızı okutacağınız, tartışabileceğiniz birileri kesinlikle olsun diye de uyarıyor. Yazılan metinlerin en önemlisi olarak görmüş olduğu Karakter Yaratma mevzusunda; Karakterlerinizle bütünleşin, vaka örgüsünde gerçeklikten koparak sahtelik yoluna saptığınız okuyucu tarafınca anında anlaşılacaktır diyen Lamott; ‘ Karakterleriniz hakkında onların bildiğinden daha çok şey biliyormuş gibi davranmayı bırakın, çünkü bilmiyorsunuz. Onlara karşı açık olun. Olay örgüsünün de karakterlerden doğduğunu üstüne basa basa vurgular.’ şeklinde sürdürür düşüncelerini.Yazarken Ruh Haliniz başlıklı ikinci bölüm, bakmanın, görmenin, anlamanın önemini işliyor ve ‘ İnsanlara baktığınızda sadece kıyafetlerinin pasaklı veya süslü olduğunu görüyorsanız , onları kesinlikle yanlış anlayacaksınız’ şeklinde bir yaşam dersi de veriliyor Bir Kuştan Öbürüne’de. Oldukca yazmak iyi bir yazar olmayı sağlar mı? sorusuna da Anne Lamott bu bölümde yanıt vermekte: ‘ İyi bir yazar olmak için sadece bir hayli yazmak yetmez, özen gösterip kıymet vermeniz de gerekir. Bir yazar her zaman çözümün bir parçası olmaya , hayatı biraz olsun anlamya ve bunu aktarmaya çabalar.’Bölümün, bu kitabın ve hatta yaşamın aslı de  şu tek cümleyle anlatılır, yazar yaşamı süresince buna inanarak yaşamış, okumuş, yazmış ve yararını da görmüştür:  Ölmek üzereymiş benzer biçimde yaşamak bizi özgür kılabilir. Yol Boyunca Yardım bölümünde yazar gene kitabın çeşitli yerlerinde sıkça vurguladığı suretiyle yazdıklarımızı başkalarına göstermenin, bu mevzularda münakaşa ve emek verme gruplarına katılmanın önemini ön plana çıkarıyor. Yazanların ve yazarların tıkanması sorunsalının sebeplerinden en önemlisinin boş olma, doğrusu tamamlanmamış ya da asla bilmeme bulunduğunu da imliyor bizlere Anne Lamott. Eserinizin Basılması ve Yazmak için  Diğer Nedenler kısmı yazarın ‘ Eserlerinizin basılması hayatınızı değiştirmeyecek veya sorunlarınızı çözmeyecek uyarısıyla başlıyor. Bu kaygı atlatıldığında daha özgür ve başarılı olunacağını muştulayan Lamott, öyleyse neden yazıyoruz sorusuna okumak merkezli şu cevabı verir:  ‘ Kitaplar kim olduğumuzu ve nasıl davranmamız gerektiğini anlamamıza yardımcı olur, nasıl yaşayacağımızı ve öleceğimizi anlatır, geçirilen zaman da kalitelidir, muhteşem detaylar fark edebiliriz.’ Ve yazarlığın, bilgeliğin ve masumiyetin birleşimini icap ettiğini de ekler. Yayımlama sürecinin büyük bir sabır ve bekleme alışkanlığı gerektirdiğini, bu aşamada bilhassa yazım ve baskı hatalarının yazardan oldukça şey götüreceğini ifade eden Anne Lamott kitabını okuyanları uğurluyor.Okumayı ve yazmayı sevenlere iyi bir yol arkadaşı olacağına inandığım Bir Kuştan Öbürüne    (Hayat ve Yazmak Üstüne Tavsiyeler), okumaktan ziyade yazma sürecine yoğunlaşan, yazmayla okumanın ayrılmaz bir tüm bulunduğunu da vurgulayan mühim bir kitap.  Atölye serisinden çıkan öteki kitaplar;  Kendra Levin’in  Sen de Kendi Hikayenin Kahramanısın ve Hakan Bıçakçı imzalı Uydurmanın İncelikleri de  okunduğu takdirde yazmaya istekli her insanın güzel bir iş kotaracaklarına inanıyorum. (Yusuf ALP)


Bir Kuştan Öbürüne PDF indirme linki var mı?


Anne Lamott – Bir Kuştan Öbürüne kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Kuştan Öbürüne PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anne Lamott Kimdir?

1954 senesinde San Francisco’da hayata merhaba dedi. Goucher College’da eğitim aldıktan sonrasında yazmak için San Francisco’ya döndü. Üstün yetenekli yaratıcı sanatçılara ve bilimsel araştırma icra eden profesyonellere verilen Guggenheim bursuna layık görüldü. Senelerdir yazarlık atölyeleri veren yazarın bazı kitapları şunlar: Hard Laughter [Zor Kahkahalar], Rosie, Joe Janes, Kanatsız Kuşlar, B Planı.


Anne Lamott Kitapları – Eserleri

  • Kanatsız Kuşlar
  • Bir Kuştan Öbürüne
  • B Planı


Anne Lamott Alıntıları – Sözleri

  • .
    Geçenlerde bir vaizin umudun devrimci bir sabır bulunduğunu söylediğini duydum; şunu da ekleyeyim yazar olmak öyledir.
    Umut karanlıkta adım atar, yalnız ortaya çıkar ve doğru şeyi halletmeye çalışırsan şafağın geleceğine dair inatçı ümit.
    Bekler, izler ve çalışırsın pes etmezsin.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • “Ardımızda kalanlar ve önümüzde uzananlar, icimizde olup bitenlere kıyasla oldukça ufak meselelerdir.” (Bir Kuştan Öbürüne)
  • Her şeyi muntazam yapıyor muyum diye ayaklarınıza bakmayı bırakın. Sadece dans edin. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • Sezgilerinizi sadece onlara bir varoluş alanı yarattığınızda ve rasyonel aklınızın gevezeliklerini susturduğunuzda geri alabilir siniz. Rasyonel akıl, sizi beslemez. Size hakikatleri sunduğunu farz edersiniz, zira rasyonel akıl bu kültürün tapındığı altın buzağıdır: fakat bu doğru değil. Rasyonellik dediğimiz; verimli, ağız sulandırı cive büyüleyici olanın sıkıp suyunu çıkarır.
    Sezgiler birazcık utangaçtır, bu yüzden kimi süre onları tath lıkla kandırmak gerekir. Fakat çok da fazla sıkıştırmamaya çalışırsanız. bu sefer sezgileriniz ruhtan yada bilinçdışından uzağa sürüklene bilir; sonrasında ufak, dalgalanıp duran, düzensiz bir alev haline gelir. Aşırı zorlama ve delilik düzeyinde ilgi gösterme sonucu sönebilir. fakat nazik bir konsantrasyonla izlendiğinde usulca yanmayı sür dürecektir. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • .
    Kitaplar dünyadaki neredeyse her şey kadar önemlidir.
    Bu ufak, düz, katı kağıt karelerinden dünyanın ardına dünyanın açılması, size şarkı söyleyen, sizi rahatlatan, sessizleştiren ya da heyecanlandıran dünyaların ortaya çıkması ne büyük bir mucizedir.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • Flannery O’Connor, çocukluğunu sağ salim atlatan her insanın geri kalan yaşamı süresince yazmaya kafi gelecek kadar materyali oluğunu söylemişti. Belki çocukluğunuz korkulu ve kasvetliydi; fakat muntazam kotarılabilirse korkulu ve kasvetli olan da makbuldür. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • .
    Yazmak ve okumak yalıtım duygumuzu azaltır. Yaşam duygumuzu derinleştirir, genişletir ve genişletirler, ruhu beslerler.
    Yazarlar, nesirlerinin doğruluğu ve gerçekleriyle kafamızı salladıklarında ve hatta kendimiz ve yaşam hakkında bizi güldürdüklerinde, canlılığımız geri gelir.
    Hayatın saçmalığı tarafınca onlarca defa ezilmek yerine, onunla dans etme ya da en azından alkışlama şansımız var.
    Denizde korkulu bir fırtına esnasında bir teknede müzikle uğraşmak benzer biçimde.
    Şiddetli fırtınayı durduramazsınız fakat müzikle uğraşmak o gemide beraber olan insanların kalplerini ve ruhlarını değiştirebilir.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • Kendinize güvenerek, azimle kendi tarafınızı tutarak güveninizi ve sezgilerinizi geri alırsınız. Bilhassa de ilk taslakta kendinize güvenmeniz gerekiyor; tüm o kaygılarınızın ve kendinizle il gili şüphelerinizin ortasında, hayal gücünüzün ve anılarınızın dolaştığını, hayaller kurduğunu, tepeleri aşarak dört bir yanda sıçrayıp oynadığını hakikaten hissetmelisiniz. Onlara güvenin, Her şeyi muntazam yapıyor muyum diye ayaklarınıza bakmayı bırakın. Sadece dans edin. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • Bir formül, yola koyulmak için iyi bir yol olabilir. Sonunda suya dalmak görkemli hissettiriyor, bir ihtimal birazcık etrafa su sıçratabilir ve bir süreliğine çırpınıp durabilirsiniz, fakat sonucunda sudasınız. Daha sonrasında iyi mi yapılacağını hatırladığınız kulaçları atmaya başlarsınız, içinizde bir korku hissi peyda olur; buna devam etmenin ne kadar zor bulunduğunu ve gidecek ne kadar mesafe bulunduğunu düşünürsünüz. Olsun, bakın hâlâ sudasınız, suyun üstünde kalabiliyorsunuz, hareket ediyorsunuz. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • Gelgelelim, bir çayırda oturup keyifle gülümseyerek, kızgınlığınızdan , yara berelerinizden ve kederinizden kaçarak bu hakikatlerin hiçbirine erişmezsiniz. Hakikate giden yol kızgınlığınızdan, yara berelerden ve kederinizden geçer. Bize girmememizin söylendiği o odalara, dolaplara, ormanlara ve uçurumlara girmezsek, ifade edecek pek bir hakikatimiz olmaz. İçeri grip uzun süre etrafa
    bakındığımızda, havasını içine çekip nihayet anladığımızda, kendi sesimizle konuşabilecek ve mevcut anda kalabileceğiz. İşte o an, evimizdir. (Bir Kuştan Öbürüne)
  • “αmα rüzgαr чαrαlı kuşlαrı íncítmєz” (Kanatsız Kuşlar)
  • .
    Başına gelen her şeyin sahibisin. Hikayelerini anlat.
    İnsanlar onlar hakkında sıcak bir halde yazmanı isteselerdi, daha iyi davranmaları gerekirdi.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • Bu dünyada yaşamak, her şeye aldırış eden hepimiz için çıldırtıcı bir süreç. (Kanatsız Kuşlar)
  • İyi haber şu ki bazı günler kağıda dökülmek isteyen her her neyse sizi kullanarak kendini yazdırabilir ve bunun için yalnız kendi yolunuzdan çekilmeniz gerekir (Bir Kuştan Öbürüne)
  • .
    İçinizdeki bir şey gerçekse, muhtemelen onu garip bulacağız ve muhtemelen evrensel olacaktır.
    Bu nedenle, işinizin merkezine gerçek duyguyu yerleştirme riskini almalısınız.
    Doğrudan şeylerin duygusal merkezine yazın. Güvenlik açığına karşı yazın. Risk hoş karşılanmaz. Gerçeği anladığın benzer biçimde söyle.
    Eğer bir yazarsanız, bunu yapmak için etik bir yükümlülüğünüz vardır. Ve bu devrimci bir eylemdir, gerçek devamlı yıkıcıdır.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • .
    Denizde korkulu bir fırtına esnasında bir teknede müzikle uğraşmak benzer biçimde.
    Şiddetli fırtınayı durduramazsınız fakat müzikle uğraşmak o gemide beraber olan insanların kalplerini ve ruhlarını değiştirebilir.
    … (Kanatsız Kuşlar)
  • Hayata tekrardan adım atmak için kazanması ihtiyaç duyulan bir harp vardı ve en büyük düşmanı tutkularıydı. (Kanatsız Kuşlar)
  • Aslında Tanrı’nın elini aşağı uzattığı, büyülü değneğiyle dokunduğu ve böylece birden bire bozuk bir mini fırın benzer biçimde onarım edileceğim türden bir çöZüm bekliyordum. Ama doğal işler bu şekilde yürümüyordu. Bunun ye rine, her geçen gün bir angström birimi kadar iyileşiyordum. (Bir Kuştan Öbürüne)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş