Eğitim

Sirayet – Nejla Arslan Kurt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sirayet – Nejla Arslan Kurt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sirayet kimin eseri? Sirayet kitabının yazarı kimdir? Sirayet konusu ve anafikri nedir? Sirayet kitabı ne konu alıyor? Sirayet PDF indirme linki var mı? Sirayet kitabının yazarı Nejla Arslan Kurt kimdir? İşte Sirayet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Nejla Arslan Kurt

Yayın Evi: Hayat Yayınları

İSBN: 9786051513379

Sayfa Sayısı: 232


Sirayet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Ya öldürecek ya da olmayı istemeyeceğin bir varlığa dönüşeceksin.

Peki ya aşk? O daima bir muamma.”

Elvan, dağılan bir ailenin ve ruhsal sorunları sebebiyle intihar eden bir annenin, kuvvetli, dayanıklı, olgun ve kendi hâlinde yaşayan kız evladıdır. Hemşire olarak çalmış olduğu hastanede bir doktorla hemen hemen nişanlanmıştır. Aldığı evlilik kararıyla yaşamının pozitif yönde değişeceğini düşünen Elvan, deposu bilinmeyen bir virüsün niçin olduğu, insan doğasını değiştiren bir hastalığın ülkeyi sardığı bir dönemde tüm aile bireylerini kaybederek hastalık ortamında yapayalnız kalır. Enfekte olan insanoğlu geçirdikleri mutasyon sebebiyle öldürmeye odaklı canlılar hâline gelmiştir. Elvan, tüm bu vakalar patlak vermeden ilkin komşuları Sadi Bey’in, şu an yaşadıkları duruma fazlaca benzeyen komplo teorilerini dinlemiştir. Sığınacak başka kimsesi olmadığından ona gider. Sadi Bey’in bu şekilde bir durumu beklediğinin göstergesi olan bir yeraltı barınağı vardır. Birlikte oraya giderlerken Sadi Bey, bir enfekte tarafınca öldürülür. Barınağa tek başına girme mecburiyetinde kalan Elvan, burada haftalarca her şeyin yoluna girmesini bekler. Çıktığında ise bambaşka bir dünya onu bekliyordur.


Sirayet Alıntıları – Sözleri

  • Biliyoruz ki tüm acılar bigün geçer.
    Tüm fotoğraflar sararır.
    Yara kabuk meblağ, kapanır.
    Bir sabahleyin gene taze ekmek ister canın kahvaltıda.
    Bir fincan mütevazı kahve…
    Demli bir çay ister akşamüstü olunca.
    Sokakta mevsimi fark edersin aynada kendini.
    Önceleri belli belirsiz, sonrasında gamzene kadar gülersin.
    Şarkılar mırıldanır, çekmecelerde renkli kalemlerini ararsın.
    Kuşlar gelir konar dallarına.
    Kırıldığın yerden çiçek açarsın.
    Tüm acılar bigün geçer.
    Ya da alışırsın.
  • “İnsan yarın öleceğini bilse iki şeyden vazgeçemiyordu; sevmekten ve ümit etmekten…”
  • “Ah yavrum, aşk söylediğin suret değil,siretten ibarettir. Zamanla suret değişmiş olur fakat siret kalımlı kalır. Sen, sen ol seni suretin için sevenlerin değil, siretin için tercih edenlerin yanında ol. Eğer bir adam senin en çirkin hâlini gördüğünde bile gene senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir.”
  • İnsan yarın öleceğini de bilse iki şeyden vazgeçemiyordu; sevmekten ve ümit etmekten…
  • Dünyadaki tüm insanoğlu noksan doğuyordu ve tamamlanmak, fazlaca azca insana nasip oluyordu.
  • “Zira hâlâ umudumuz vardı. İnsan ümit etmiş olduğu sürece yaşardı ki ümit bataklıkta bile gül açtırırdı.”
  • İnsan insana muhtaçtı ve bu yadsınamaz bir gerçekti.
  • “Gideni getiremeyeceğimizi bilsek de kalanlara şükrettik. Olması ihtiyaç duyulan de buydu aslına bakarsanız. Yoksa bu yaşam iyi mi geçerdi?”
  • “Eğer bir adam senin en çirkin halini gördüğünde bile gene senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir”
  • “Ah yavrum, aşk söylediğin suret değil, siretten ibarettir. Zamanla suret değişmiş olur fakat siret kalımlı kalır. Sen, sen ol seni suretin için sevenlerin değil, siretin için tercih edenlerin yanında ol.”
  • “Gündüz şerri gecenin hayrından evladır.”
  • “Yakında dünyada büyük bir kargaşa çıkacak.”
  • İnsanlar deneyim edindikçe olgunlaşır.
  • İnsan ümit etmiş olduğu sürece yaşardı ki ümit bataklıkta bile gül açtırırdı.
  • “Aşk söylediğin suret değil, siretten ibarettir.Zamanla suret değişmiş olur fakat siret kalımlı kalır.Sen, sen ol seni suretin için sevenlerin değil, siretin için tercih edenlerin yanında ol.Eğer bir adam senin en çirkin hâlini gördüğünde bile gene senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir.”


Sirayet İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Elinizden düşürmeden okuyacaksınız: Yazarın öteki kitapları benzer biçimde akıcı etkisinde bırakan ve sürükleyici. Şimdiden yarısına geldim bile. Merakta ediyorum devamını. Domuz gribi aşısının seneler sonrasında insanları iyi mi bir felakete sürüklediği ile ilgili (Kenan ÖZ)

SİRAYET: Merhabalar, sizlere fazlaca güzel bir roman ile geldim. İçerisinde gizem, gerilim, aksiyon ve dram barındırıyor. Bir virüs başlıklı bir kitaptır. Yazarın kalemiyle fazlaca uzun seneler ilkin -‘Görücü Usulü Aşk’- tanışmıştım. O kitabı beğendiğim için bu kitabıda beğeneceğime emindim ve yanılmadığımı kendi gözlerimle görmüş oldum. Sirayet fazlaca değişik bir mevzuya haiz fakat beni en etkileyen tarafı okurken zombi filminin içerisindeymişim benzer biçimde hissetirmesiydi. Sizlere birazcık mevzusunda bahsedeyim.
Elvan’ı basit yaşamı deli sandığı komşusunun garip konuşmalarından sonraki gece kabusa döndü. Adamın haklı çıkmasına mı üzülsün yoksa ona inanmadığına mı? Ayrıca vakalar sarpa saedığında kimsesiz kaldığına mı üzülsün yoksa bu vakalarla iyi mi başa çıkacağını mı düşünsün? Sizlere yaşamış olduğu vakaları vs anlatmayacağım normal olarak. Zira spoiler vermek istemiyorum. Murat’ı konuşmaları beni her seferinde güldürdü. Ne kadar akside olsa gülünç geldi bu karakter bana. Eğer sizde merak etmişseniz bence bu kitabı kaçırmayın derim. Elime aldığım ilk andan itibaren su benzer biçimde akmasına sevindim. Kapağı ile ayrı dikkat çekici aslına bakarsanız. Göz yorucu bir yazı küçüklüğü olmadığı içinde oldukça rahattım okurken, bunu da belirtmeden edemeyeceğim. (Zeynep Dumlupınar)

Covid 19 pandemi sebebiyle tüm insanlığın kaos yaşamış olduğu şu günlerde bu kitaba denk gelmiş olmak güzeldi. Zira kitapta kurgusal olarak geliştirilmiş olsa da benzeri hatta fazlaca fazlaca daha kötüsü bir sahne oluşturuyor yazar.
Elvan hemşirelik kısmı son derslik öğrencisidir. Staj esnasında tanımış olduğu tabip olan Hakan ile nişanlanmış olmanın heyecanını yaşıyor.
Çocukluk ve ilk gençlik dönemine ilişkin tramvaları vardır. Üvey anne ve kardeşi vardır ve anası intihar ederek ölümü seçmiştir.
Sadi Amca komsularıdır. Anlattığı topyekün teorileri sebebiyle aklı dengesinin yerinde olmadığı düşünülür
İşte o günlerde bir grip ve soğuk algınlığı semptomları ile başlamış olan bir salgın adım atar. Ancak hastalar ve enfekte olanlar sonrasında parlak zeka, yırtıcı ve kuvvetli birer saldırgan olurlar. Elvan ailesini kaybeder. Sığındığı Sadi amcası yardımıyla aylarca bir sığınakta barınır. Ankara’da yaşayan nişanlısına ulaşmak için çıkmış olduğu sıkıntılı seyahat ve bu yolculukta edinmiş olduğu yeni ailesi anlatılıyor kitapta.
Gizli güçlerin insanoğlu üstünde oynadıkları büyük oyunlar
Yaşamak için öldürmek zorunda bırakılan insanoğlu.
Sevginin surete değil sirete olanının makbul olduğu anlatılırken düşündürüyor biz okurları
Oldukça akıcı, merak uyandıran bir dil ile yazılmış güzel bir roman. Ne olacak diye meraktan kitabı elimden bırakamadım Kitapta gerçeklik oranı olan o denli fazlaca şey var ki ister istemez bir kaos yaşanıyor okurken. Her ne kadar kurgu olsa da hayal gücünün de bir sınırı var.
Oldukca yeni bir kitap. Okuyanların yorumlarını temenni ediyorum. (Aysun)


Sirayet PDF indirme linki var mı?


Nejla Arslan Kurt – Sirayet kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sirayet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nejla Arslan Kurt Kimdir?

1984 tarihinde Kahramanmaraş’ta hayata merhaba dedi. 18 yaşlarında kendi isteğiyle de görücü usulü ile evlendirildi. Şu an bu evlilikten olma iki kız bir adam evladı olan yazar hala Kahramanmaraş’ta ikamet etmektedir. Yazarın şimdiye kadar yayınlanmış “Görücü Usulü Aşk ve Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti” isminde seriden oluşan iki kitabı vardır.


Nejla Arslan Kurt Kitapları – Eserleri

  • Görücü Usulü Aşk
  • Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti
  • Görücü Usulü Aşk 3
  • Seni Bana Yazmışlar
  • Asiye
  • Asiye
  • Sirayet


Nejla Arslan Kurt Alıntıları – Sözleri

  • Kaderde ne ise odur, etme merak, Uyma kendi nefsine, Hakk’ın emrine bırak. Hz. Mevlana (Seni Bana Yazmışlar)
  • “Eğer bir adam senin en çirkin halini gördüğünde bile gene senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir” (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • Adını bir türlü koyamadığı acayip bir histi yüreğindeki. (Asiye)
  • Soru çoktu lakin insanoğlunun kendi kendine sordurulmuş olduğu soruya yanıt vermesi pek zordu. (Seni Bana Yazmışlar)
  • “Bazı anlamış olur bu yaşadıklarımı rüyadan ibaret sanıyor ve korkuyorum” (Görücü Usulü Aşk 3)
  • İnsan uyudu, hayvan uyudu fakat evren uyumadı. Sular akmaya, rüzgar esmeye ve dünya dönmeye devam etti. (Asiye)
  • Her evin ocağı tüter. Tüter de iyi mi tüter kim bilir. O ocakta pişen et midir yoksa dert midir? Bunu bir tek evin sahipleri bilebilir. (Görücü Usulü Aşk 3)
  • “Her insanda nefis vardır ve her nefsin akıl hocası şeytandır. (Seni Bana Yazmışlar)
  • Oysa Aşktır Yakışan Kalbe
    Ve Kalptir Taşıyan Aşkı! (Görücü Usulü Aşk)
  • Oysa asktir yakisan kalbe ve kalptir tasiyan aski (Görücü Usulü Aşk)
  • Gelin olan kızın başına cennetten bir kuş konarmış ve bu kuş ona esrarengiz bir güzellik katarmış. (Asiye)
  • Duyulan tek ses yağmurun hışırtısıydı. Öyleki güzel yağıyordu ki… Biraz aşırı istekli, birazcık özlem ve birazda ağlamaklı… Ama en o kadar da aşkla yağıyordu…
    Ve yağmur toprakla buluştu. Kavuştu sevdasına. (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • “Aşk söylediğin suret değil, siretten ibarettir.Zamanla suret değişmiş olur fakat siret kalımlı kalır.Sen, sen ol seni suretin için sevenlerin değil, siretin için tercih edenlerin yanında ol.Eğer bir adam senin en çirkin hâlini gördüğünde bile gene senden vazgeçmiyorsa işte bu gerçek sevgidir.” (Sirayet)
  • “Gideni getiremeyeceğimizi bilsek de kalanlara şükrettik. Olması ihtiyaç duyulan de buydu aslına bakarsanız. Yoksa bu yaşam iyi mi geçerdi?” (Sirayet)
  • “Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla…” (Görücü Usulü Aşk)
  • Genç bir talebe bir gece yarısı, mum işığı altında ders çalış maktaydı. İlmi araştırmalara daldığı bir sırada kapisi çalındı. O vakitte birinin gelmesinin meydana getirmiş olduğu şaşkınlık ve gelen mi safirin kimliği hakkında merakla kapıyı açtı. Karşısında genç ve güzel bir kızcağız durmaktaydı. Karşısındaki konuk, yolunu kaybettiğini ve etrafta başka bir ışık göremediği için onun kapısı mi çalmaya zorunlu kaldığını söylemiş oldu.
    Genç talebe, misafirini geri çevirip onu gece karanlığına ve sokağın soğuğuna terk edemeyeceği için çaresizce içeri aldı. Ona oturup dinlenebileceği bir köşe gösterdikten sonrasında da sabaha ka dar dersine çalışmaya devam etti. Utangaç ve gizli saklı saklı nazarlar la onu seyreden kızcağız, genç talebenin bir hâline oldukça şaşır mıştı. Genç, arada bir parmağını önünde yanan mumun alevine tutmakta ve bir süre öylece bekledikten sonrasında geri çekmektey di. Bir kez ile de yetinmemekte, bunu ara ara tekrarlamaktaydı. Bu hâl suretiyle sabahleyin olmuştu.
    Gün işıdıktan sonrasında genç kız oradan ayrılıp evine döndü. Halkın yardımıyla yolunu bularak ulaşmış olduğu ev, Osmanlı vezir lerinden birinin sarayıydı ve genç kız da vezirin kızıydı. Saray halki, ona geceyi nerede ve iyi mi geçirdiğini merakla sordu; bundan dolayı tüm gece onu aramış fakat bir türlü bulamamışlardı.
    Genç kız başından geçenleri, gördüklerini ve bilhassa de kendi sini konuk eden öğrencinin garip hâlini tek tek söyledi soranlara.
    Bunun üstüne vezir, kızına yardım eden o genci sarayına da vet etti ve ona niçin sabaha kadar elini yanan mumun üstünde tuttuğunu ve elini yaktığını sordu.
    Yusuf yüzlü genç şu güzel cevabı verdi vezire:
    – Yolunu kaybetmiş olduğu için kapımı çalan bir misafiri dışarıda bırakamazdım. Bu sebeple onu kulübeme aldım. Nefsimin desise lerine karşı koyabilmek için de elimi, ara sıra mumun bana cehen nemi hatırlatan alevi üstüne koydum. Şeytan beni kandırmaya yeltendiğinde parmağımı ateşe tutarak, nefsime cehennem azabını hatırlattım ve böylece yanlış bir şey yapmaktan kurtuldum.
    Iffet ve ismet şuuruyla ve bigün vereceği azim hesabın kor kusuyla parmağını yakan gencin bu hareketi vezirin fazlaca hoşuna gitti. Vezir, ondan kızı ile evlenmesini teklif etti. Teklifi kabul eden genç bundan sonrasında “Damat Efendi” lakabıyla ünlü olan, Mec mau’l-Enhür adlı Hanefi fikih kitabının yazarı Muhammed bin Süleyman’dan başkası değildi. (Seni Bana Yazmışlar)
  • “Arada gök gürültüsü duyuluyordu. Sanki yağmur ve toprağın vuslatını kutluyordu sema. Onlar için bir düğün kurulmuştu da bu neşeyle arada kutlama naraları atıyordu, onları kendi lisanında kutlama ediyordu sanki.” (Görücü Usulü Aşk Vuslat Vakti)
  • İnsan yarın öleceğini de bilse iki şeyden vazgeçemiyordu; sevmekten ve ümit etmekten… (Sirayet)
  • Sanki burada bekleyen evladı değildi.
    Asiye tam da bu şekilde düşünmüştü, hemen hemen sekiz yaşlarında küçücük bir kızken. O gün beklemekten Vazgeçti. Ve sevmekten… (Asiye)
  • Sabır taşım da demlenen çaresizliği yudumladım damla damla… (Görücü Usulü Aşk)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş