Suikastçının Arayışı kimin eseri? Suikastçının Arayışı kitabının yazarı kimdir? Suikastçının Arayışı konusu ve anafikri nedir? Suikastçının Arayışı kitabı ne konu alıyor? Suikastçının Arayışı PDF indirme linki var mı? Suikastçının Arayışı kitabının yazarı Robin Hobb kimdir? İşte Suikastçının Arayışı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Robin Hobb

Çevirmen: Aslı Tohumcu

Orijinal Adı: Assassin’s Quest

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789752731967

Sayfa Sayısı: 1024

Suikastçının Arayışı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tekrar hayata dönen FitzChivalry, öç almak için Prens Regal’e suikast düzenlemeye çalışır. Başarısız olan bu girişimden sonrasında Kral Verity’nin irfan çağrısına uyarak Dağlar’ın ötesinde onu bulmaya gider. Peşinde onu yok etmek isteyen Regal’in adamları Will ve Galen grubunun öteki üyeleri vardır.

Fitz ve seyahat esnasında ona yardım eden Ozan Starling ile yaşlı hanım Kettle’dan oluşan ufak kafile, Dağ Krallığı’nda Kraliçe Kettricken ve Soytarı’nın katılmasıyla büyür. Bir İrfan yolculuğu haline gelen maceralı seyahatin sonunda Verity ve Elderlinglere ulaşırlar. Kral Verity, Altı Dükalık halkı için kendini feda ederek bir Elderling’e dönüşür, Fitz’in uyandırdığı kadim Elderlinglerle beraber Galen grubunun hain üyelerini ve saldırgan Kızıl Gemileri yok eder.

Suikastçının Arayışı Alıntıları – Sözleri

• “Sen parmağını benim kendimi en çok sıkıştırdığım noktaya koydun. Bazen insan başkası yarasını deşmeden ne kadar kötü incindiğini bilmiyor.”
• Bir insanın bir şeyi yapabilmesi ,başka bir şeyi de yapabileceği anlamına gelmez .
• Kimse kaderden kaçamaz.
• Her vakit şimdinin kıyısındadır ölüm.
• “Bir sonuca varmak ve kararımın doğru bulunduğunu fark etmek kolaydı. Bunda emin hareket etmek işin zor tarafıydı.”
• “Ozanlar bilir ki, kimi zaman bir insanoğlunun en fazlaca gerekseme duyduğu şey yalanlardır. Onlardan yeni bir gerçeklik yaratmak için.”
• “Bazen arkadaşlarının ve ailesinin başka bir yerlerde iyi bulunduğunu bilmek insanı yalnız daha da yalnızlaştırır.”
• “Bazen insan başkası yarasını deşmeden ne kadar fena incindiğini bilmiyor.”
• Tarih merhametsizce dönen büyük bir çark.
• “Diplomasi, dayatma sırları sanatı olabilir pekala. Müzakereler sonucunda neye ulaşılır, tarafların paylaşmış olduğu ya da reddettiği sırlar yok mudur? Ve bu, bir evlilik sözleşmesi için geçerli olmasıyla birlikte, krallıklar arasındaki tecim anlaşmaları için de geçerlidir. Her iki taraf da istediğini almak için diğerine ne kadar boyun eğmeye hazır bulunduğunu hakkaten bilir. Bu, pazarlığı kendi çıkarına uygun halde kabul ettirmeye dair gizli saklı bilginin dayatılmasında mevcuttur.”

Suikastçının Arayışı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Farseer üçlemesenin son kitabıyla sizlerleyim! Suikastçının Arayışı adlı bu eserde cidden bir arayış halini okuduk. Kimin arayışıydı bu peki? FitzChivalry devamlı yolculuktaydı; amaçları büyük, ulaşmak istediği hedef ise fazlaca ötelerde ve birazcık da olanaksız gibiydi. Saray entrikaları ve iktidar savaşları içinde kendini asla bulamayan ve tanıyamayan Fitz sonunda yalnız. Yollar belirsiz, kendisi de belirsiz. Belirsizlik terimi “iyi ve kötü” değildir. Belirsizlik bir kara delik gibidir. Ya çıkarsın ya da çıkamazsın bu karanlıktan. Sizce Fitz çıkabilir mi?
Fantastik kitaplar içinde genel anlamda serüven ve kurgu daha öndedir fakat bu kitap bir klasikten ayrımsız. Klasik sevenlerin fanatik olacağını düşünüyorum( ben bayıldım) Ağır ve yavaş bir gidişatta ilerlediği için okurken bunalan ve sıkılan fazlaca olmuş. Evet bazı bölgeleri uzatmış fakat ben bu uzatmaları gereksiz bulmuyorum; yalnız “son” kısmı tahmin ettiğimden fazlaca değişik bittiği için birazcık havada kaldı diyebilirim. Betimlemeler, karakterlerin ruhsal çıkmazları, heyecanın alçalıp yükseldiği yerlerin iyi kurgulanması şeklinde fazlaca güzel noktalar var burada. Detayların beyni meşgul etmiş olduğu bölgeler de fazlasıyla mevcut. Çapraz okuma yapmam iyi olmuş diyorum bu yüzden. Belki baştan sona elimde yalnız bu kitap olsaydı daha değişik bir yorum görebilirdiniz burada. İlk iki kitaba bakılırsa akıcı olmasa da ben sevdim.
Kalın olması sebepleri; bir çok fantastik kitapta olduğu şeklinde “savaş” kısmına odaklanmaması, devamlı bir seyahat ve arayış hali, karakter bolluğu, karakterlerin büyüsel özelliklerine sık dönüş yapılması, detay ve betimleme yoğunluğu, klasik kitap şeklinde olması şeklinde şeklinde. Bu seriye başlamadan ilkin kanlı cinayetler, içinden çıkılmaz entrikalar göreceğimi düşünmüştüm fakat tam tersi oldu. Fitz karakteri üstünden dönen bir kurgu var; odak noktası o. Tabii onun yaşamış olduğu Altı Dukalık ve saray ortamı da mühim. Fitz bir piç olduğundan konumu fazlaca sıkıntılı. Robin Hobb dışlanmış bir kişi teması işlerken fantastik bir kurguyu da baz almış. Bence mükemmel bir iş. Game of Thrones tadı da veriyor; bilhassa ilk iki kitap. Umarım bu seriyi film ya dizi olarak ekranlarda görebiliriz. O zamana kadar da daha fazlaca malum bir seri olur bir ihtimal. (Sultan)

Assassin’s Quest: FitzChivalry ikinci kitabın sonunda ayrı düşen ruhu ve bedeni arasındaki o ince köprüden geri gelmek zorunda. Kralı, babası ve haberi olmadan öldürülen nice insanı için bunu başarmalı. Kendisine yakın oldukları için acı çeken Soytarı, Molly ve Burrich için başarmalı. Kralı Verity ve Kraliçesi Kettricken için başarmalı.
Soytarı’nın bilmeceli kehanetleri ardı ardına gerçekleşirken iki kitap süresince aklımıza takılan birçok probleminin cevabına alıyoruz bu son kitapla. Seriyi zor bir o denli da kıymetli bir kılan unsur bu. Neredeyse iki bin sayfa okuduktan sonrasında kapağı kapatmaya birkaç sayfa kala öğreniyoruz öğrenmek istediğimiz birçok gizemi.
Fantastik edebiiyatın temel unsurlarından olan “Kahramanın Yolculuğu” o denli ustalıkla ele alınmış ki yazara minnet yüklü teşekkürler gönderiyoruz. Bazen o seyahat klasik edebiyata yakın tasvirler ve yoğun düşüncelerle yoğrulmuş olsa da bunu okuyucuyu sıkmadan başarabiliyor Robin Hobb.
Değeri fazlaca bilinmeyen serinin dilimize çevrilmeyen öteki kitaplarını da ilerleyen yıllarda raflarda görmemiz oldukça mümkün. Bilhassa Soytarı karakterini ve Farseer soyunu daha iyi idrak etmek için bizlere düşense beklemek.
Okuduğunuz için teşekkürler. (toprak aziz ot)

D&R da görüp baskısına bayılarak aldığım bu seri bitti. Epik fantastik severlerin bu seriyi de seveceğini düşünüyorum doğal olarak birazcık sabırlıysanız. Devamlı ordan oraya koşan maceralar yok bu seride fakat merakta bırakan karakterimiz Fitz’in başına neler gelecek diye düşündüren vakalar var. Yazar son kitapta fazlaca fazla duygu ve düşünceye yer vermiş 870 yerine 500 sayfa olsaymis daha iyi olurmuş diye düşünüyorum fakat bu kitabı sevmemem için engel değil. İlk kitabı alarak bu seriye bir talih verebilirsiniz. (Beril DOĞAN)

Suikastçının Arayışı PDF indirme linki var mı?

Robin Hobb – Suikastçının Arayışı kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Suikastçının Arayışı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Robin Hobb Kimdir?

Robin Hobb, Margaret Astrid Lindholm Ogden isminde roman yazarının ikinci takma ismidir. 1952 senesinde Kaliforniya’da doğan Robin Hobb, başlıca fantastik kurgu tarzında yazmasının yanında bilim kurgu tarzında yayınları bulunmaktadır.

1983 ila 1992 yılları aralığında Megan Lindholm takman adıyla yazmıştır. Bu takma isimle azmış olduğu kitapları daha fazlaca uygar fantastik kurgu tarzındadır. 1995’de, Robin Hobb takma adı ile yazmaya başladığı kitaplar ise epik geleneksel Ortaçağ Avrupa fantezisi tarzındadır. Şu anda her iki takma isimle de yazmaya devam etmekte ve Tacoma, Washington’da yaşamaktadır. 2003 itibarıyla Robin Hobb adıyla çıkartmış olduğu ilk dokuz kitabının satışları 1 milyonu geçmiştir

Robin Hobb Kitapları – Eserleri

• Suikastçının Çırağı
• Kraliyet Suikastçısı
• Suikastçının Arayışı
• Farseer Üçlemesi – 3 Kitap Set (Ciltli)

Robin Hobb Alıntıları – Sözleri

• Bir kere verdi mi, insan sözünü geri alamaz, bundan dolayı o artık onun değildir. (Kraliyet Suikastçısı)
• “Kendisiyle övünmesi ihtiyaç duyulan adam kimsenin onunla övünmeyeceğini bilen adamdır.” (Kraliyet Suikastçısı)
• “Düşünmek devamlı… rahatlatıcı değildir. Her vakit iyidir fakat devamlı rahatlatıcı değildir.” (Kraliyet Suikastçısı)
• Sessiz insanoğlu bir çok kez fazlaca şey bilirler. (Kraliyet Suikastçısı)
• “Yalanlarımın Molly’i kaybetmeme niçin olacağından hep korkmuştum. Ama gerçek, yalanlarımın bir senedir bir arada tuttuğu şeyi anında parçalara ayırmıştı.” (Kraliyet Suikastçısı)
• Yalnızlık…
  Beni her akşam koca yatağımda, boşuna ufak ve sıcak bir yer bulmaya çalışırken yakalıyordu. (Suikastçının Çırağı)
• “Bilinmeye kıymet fazlaca azca şey korkuyla öğretilir,” dedi Burrich inatla. Ve daha sıcak bir halde ekledi: “Dayakla ve korkutmayla öğretmeyi deneyen öğretmen, fena bir öğretmendir.” (Suikastçının Çırağı)
• “”Sevdiğin insanlara kızgın olmaktan daha fena hissettiren bir şey var mıdır?” diye sormuş oldum.
  Bir süre sonrasında konuştu. “Sevdiğin birisinin ölmesini seyretmek. Ve nereye yönelteceğini bilmeden kızgın olmak. Sanırım bu daha fena.”‘ (Kraliyet Suikastçısı)
• “Bazen arkadaşlarının ve ailesinin başka bir yerlerde iyi bulunduğunu bilmek insanı yalnız daha da yalnızlaştırır.” (Suikastçının Arayışı)
• “Bazen insan başkası yarasını deşmeden ne kadar fena incindiğini bilmiyor.” (Suikastçının Arayışı)
• Kimse kaderden kaçamaz. (Suikastçının Arayışı)
• “Düşüncelerini saklamayı o denli iyi öğrenmişsin ki, neredeyse ne olduklarını kendinin bilmesine izin vermeye bile korkuyorsun.” (Suikastçının Çırağı)
• “Adalet. Hep eksikliğini çekeceğimiz ve hep kavrulacağımız bir şey.” (Kraliyet Suikastçısı)
• Ona evlatlarının niçin halkının usullerini öğrenmelerini istediğini sorduğunda, Kral şu yanıtı verir, “Bir hükümdar tüm tebaası olmalıdır, bundan dolayı insan sadece bildiğine hükmedebilir.” (Suikastçının Çırağı)
• “Öğrenmek asla yanlış değildir. Nasıl öldüreceğini öğrenmek bile yanlış değildir. Ya da doğru.” (Suikastçının Çırağı)
• “Bir sonuca varmak ve kararımın doğru bulunduğunu fark etmek kolaydı. Bunda emin hareket etmek işin zor tarafıydı.” (Suikastçının Arayışı)
• Bir insanın bir şeyi yapabilmesi ,başka bir şeyi de yapabileceği anlamına gelmez . (Suikastçının Arayışı)
• Öğrenmek asla yanlış değildir. (Suikastçının Çırağı)
• Tarih merhametsizce dönen büyük bir çark. (Suikastçının Arayışı)
• “Sen parmağını benim kendimi en çok sıkıştırdığım noktaya koydun. Bazen insan başkası yarasını deşmeden ne kadar kötü incindiğini bilmiyor.” (Suikastçının Arayışı)