Eğitim

Takkeli Firavunlar – Sabahattin Önkibar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Takkeli Firavunlar – Sabahattin Önkibar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Takkeli Firavunlar kimin eseri? Takkeli Firavunlar kitabının yazarı kimdir? Takkeli Firavunlar konusu ve anafikri nedir? Takkeli Firavunlar kitabı ne konu alıyor? Takkeli Firavunlar PDF indirme linki var mı? Takkeli Firavunlar kitabının yazarı Sabahattin Önkibar kimdir? İşte Takkeli Firavunlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Sabahattin Önkibar

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları

İSBN: 9786054764976

Sayfa Sayısı: 200


Takkeli Firavunlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Usta gazeteci Sabahattin Önkibar, medyada ve siyasette geçirdiği 30 yıl süresince yaşadıklarını ve gördüklerini Takkeli Firavunlar ve Büyük Siyasi Sırlar isminde kitabında topladı. Önkibar, Takkeli Firavunlar’da daha ilkin kimsenin yapamadığını yapıyor, medya, politika ve tarikat ilişkilerini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

Cariye kasetlerine kim milyon dolarlar ödedi?

Cemaat ile Tayyip Erdoğan kavgasının bilinmeyen tarafları neler?

Tayyip Erdoğan Melih Gökçek’e iyi mi hücum etti?

Erdoğan ile Gül, Yahudi önderle gizlice niye buluştu?

Alparslan Türkeş’in asla açıklanmayan pişmanlığı neydi?

Kumarhaneler Kralı Topal 5 milyon doları Ankara’da kime götürdü?

Nazlı Ilıcak kime “Sizin yalakanızım” dedi?

“Maaşını verdiğin hanım, cariyen hükmündedir,” diyen medya patronu kim?

Fethullah Gülen Hilmi Özkök’ü iyi mi sahiplendi?

Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu için neler söylemiş oldu?

Hırsızların imparatoru kim?

Türkeş’e nazaran Devlet Bahçeli MİT’çi miydi?

Türk işadamlarına New York’ta hanım dost gören AKP’li kimdi?

(Tanıtım Bülteninden)


Takkeli Firavunlar Alıntıları – Sözleri

  • Enver Ören büroda yapmış olduğu sohbette yeni döndüğü Avrupa
    seyahatini anlatmaya başlıyor:
    – Çocuklar hususi tayyare sahibi olmak oldukça güzel bir şey.
    Düşünün, sabahleyin Roma’da kahvaltı yaptık, öğle yemeği için
    Paris’ e geçtik. Aynı gece gidip Londra’da uyuduk.
  • Turgut Özal malum “Bir koyup üç alacağız” söylemiyle
    ABD ile iş tuttu. Lakin Türk Silahlı Kuvvetleri direndi ve
    “Askerimizi Arap çöllerine gömemeyiz” deyip Özal’ a geri
    adım attırdı.
  • Yemekte mönü gelir ve hepimiz benzer biçimde Salih Sümer de listeyi
    açar fakat yabancı dil bilmediğinden bir tek o şekilde bir bakar.
    Bunu hisseden Tansu Çiller gülümser ve sesini yükselterek
    şu şekilde der:
    – Salihciğim kapat sen o mönü listesini.
    – Sayın Başbakanım kapatayım da aç mı kalayım?
    – Aç kalma, ben ne yersem sen de onu ye! .- Vallahi tamam Başbakanım. Ama sizin yediğiniz bir şeyi asla yemem!Neyi yemezsin Salihciğim?
    – Özer Bey’inkini yemem …
    Büyük masada gözler faltaşı misali açılır ve peşinden
    müthiş bir kahkaha tufanı kopar ki Tansu Hanım da bu tufana
    eşi ile beraber katılır.
  • Siyasal İslamcıların en temel özelliklerinden biri de
    takiyyeci olmaları ve yalan söylemeleridir.
    İlginçtir, yalanlarını adeta şeytanı aldatma edaları ve yakarma
    vecdi ile söylerler ki Mısır’ın firavunları bile bu kadar riyakar
    olmamıştı.
    Birbirinin zıddı olan iki görüşü değil gün, saat farkıyla
    seslendirebiliyorlar ve bundan zerre rahatsız olmuyorlar .
  • Dehşet olan detay tüm bu pisliklere bulaşanların
    Kıyamet günü bu vakadan ceza değil mükafat beklemeleridir.
    Peki bu şekilde bir inanışın deposu benim de inandığım Hazreti
    Muhammed’in islamı olabilir miydi?
    Hayır, bu Allah’ın ve Peygamberinin Kur’ an’ daki dini
    değil, bu güruhun uydurmuş olduğu yeni İslam’dı. Evet bunlar
    İslam adı ile aslına bakarsak kendi yaptıkları putlara tapıyorlar …
  • Hayret edeceksiniz fakat bu bakış pek oldukça İslamcı cemaatte
    egemendir.
    Necmettin Erbakan benzer biçimde bir isim bile Bosna için toplanan
    yardım paralarını iç etmekle suçlanmamış mıydı?
    Yargı bu suçlama ile yapmış olduğu muhakeme sonrasında Erbakan
    dahil pek oldukça kişiyi mahkum etmemiş miydi?Hiç unutmam Prof. Erbakan bu durumu kendi camiasına
    şu şekilde açıklıyordu:
    – Evet Bosna’ da cihat var fakat ikimiz de cihat yapıyoruz. Para
    oraya gitmiş, bizlere gelmiş asla fark etmez.
  • Bunun ulvi ambalajı ya da kılıfı ise şudur:
    Onlara nazaran kendileri Allah’ın askerleridir. Dolayısıyla
    onlar açıktan çalsalar ve zulüm yapsalar bile bu mubah ve
    daha ötesi yakarma, hatta cihattır.
  • Benim
    bu kitapta sorguladığım husus inancın istismarı, şu demek oluyor ki pek oldukça
    şeye alet edilmesidir.
  • “Sabahattin, bizim abiler Enver Abi üzülmesin diye İhlas’ın
    borcunu ve risklerini benden saklıyorlar. Sevgiyi, imanı ve
    ihlası görüyor musun!”
  • Sadece bunlar değil o dönem neredeyse tüm sanat
    toplumu TGRT ile karnını doyuruyordu.
    Enver Ören sanat topluluğunun adeta rızık tanrısıydı ve
    konuklarını odasına Cumhuriyet altınlarına sarılmış çikolata
    sağanakları ile karşılıyordu ki bunun bir örneği, tesadüfen
    tanıklık ettiğim için biliyorum, Serdar Ortaç’tı.


Takkeli Firavunlar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Gazeteci–yazar Sabahattin Önkibar’ın donanımlı kaleminden çıkan ve “Takkeli Firavunlar”adını verdiği bu kitabı okuduğunuzda,niçin bu şekilde bir isim seçtiğini oldukça net anlayabilirsiniz.
Önkibar’ın bizzat tanık olduğu diyalogların yer almış olduğu bu kitapta anlatılanlara inanamayacaksınız!Kendi tecrübeleriyle beraber tanık olduğu inanılmaz vakaları,söylemleri,icraatları okudukça,bizlere süslenip püslenip sunulanlar ile,gerçekte olanların arasındaki garip farklılıkları öğreneceksiniz.
Önkibar’ın oldukça anlaşılır anlatımıyla beraber,Türk milleti’nin geçmişten günümüze dini duygularının iyi mi sömürüldüğüne,ne denli istismar edildiğine hayretle ve dehşetle tanık olacaksınız.
Sabahattin Önkibar’ın gerçek yaşam kesitlerinden alıntılarla,akıcı üslubunun da verdiği etkiyle bir solukta okuyacağınız bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. (MundusEs)

Türkiye’nin varacağı istasyonun adı inanç diktatörlüğüdür (!): Kitabı bitirip kapağını kapadıktan sonrasında sinirden ağlamak istedim…
Türkiye’deki yönetici oligarşinin 12 Mart ve 12 Eylül sonrası ne kadar dini-milliyetçi bir ideolojik çerçevede var bulunduğunu, iktisat dünyasıyla arasındaki kaçınılmaz al-ver ilişkilerinin sıkılığını, iç içe geçmişliğini, siyasetçi sınıfın yararlandığı mafyatik-paramiliter yapılanmalardan örnekler sunması. Kemalistlerin o oldukça güvenilmiş olduğu ordunun bile (rasyonalizm, yansız siyaset, kamu yararı, kalkınmacılık, çağdaşlık, ilericilik … vesaire), en tepeden bu tür tarikat-finans çevreleriyle açıkca ilişkileri, onayları, yönlendirmeleri olduğu görülüyor.
Demirel-Evren-Özal-Ecevit-Erdoğan dönemlerini bilmeyen insanların kesinlikle okuması gerek.
Türkiye’yi çıkarları için uçuruma sürükleyen insanların hala iyi mi ve niçin iktidarda bulunduğunu asla anlamıyorum! Hükümetin bu mevzuda araştırma yapmış olup yolsuzluk icra eden ve geçmişte yapmış olan tüm pislikleri temizlemesi gerek!
*Ve bunların başlangıcında dini ve inancı sömüren düzmece hocalar, İslamı emperyalizme kendi elleriyle vermiş Cemaat mensupları yer alır ki bunlar oldukça tehlikelidir. Onların kültüründe malum sorgulama yok kayıtsız şartsız kabullenmek, şu demek oluyor ki biat vardır. Dolayısıyla bu şekilde bir yapı devletler için tehdittir bundan dolayı mesela bir Türk subayı cemaat mensubu olursa emri komutandan değil cemaat şeyhinden alır. Aynı şekilde cemaat mensupları polis ve yargı sızarsa bunlar hukuk ve kanuna nazaran değil, cemaatin çıkarları ve Şeyhin buyruklarıyla hareket ederler.
Hadi Fetullah Gülenin foyası ortaya çıktı, ya ötekiler ??
*Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller benzer biçimde ülkeyi yönetmekten aciz ve bilgisiz insanoğlu.
Ve Enver Ören benzer biçimde egoist, şirketindeki çalışan hanımefendileri cariyesi gören, İhlas holdingi batıran ve halkın parasını ülkenin Serdar Ortaç, Seda Sayan, Sibel Can, Gülben Ergen benzer biçimde sanatçılarına yediren, Cemaate Allah yolunda gözüküp geceleri Rus kızlarıyla barda evren yapmaktan çekinmeyen, askerden korkusuna üç değişik kişiye aynı anda bağlılık yemini edecek kadar yalaka ve karaktersiz insanoğlu da yer alır. (Fatme)

Sebahattin Önkibar gazetececi kimliğiyle 1990’lı yıllardan 2010’lu yıllara kadar şahit olduğu vakaları söyleşi havası içinde anlatmış. Bir çok ilk ağızdan anlatılan vakalarla siyasetçilerin ve işadamlarının gerçek yüzleri ortaya konulmuş. Kitaplarında anlattığı vakalara yalanlama gelmemesi ve kitaplarının toplatılması yazılanların doğruluğunu düşündürüyor. Kronolojik bir sıra olmaması, mevzulara tam hakim olmayan genç okuyucuların kafasını karıştırabilir. Onu da anlatımın bir söyleşi havası içinde geçmesine bağlayabiliriz. (NEDİM YAVUZ)


Takkeli Firavunlar PDF indirme linki var mı?


Sabahattin Önkibar – Takkeli Firavunlar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Takkeli Firavunlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sabahattin Önkibar Kimdir?

Sabahattin Önkibar (d. 1957, Rize(ilçe)ardeşen), Türk gazeteci, sunucu ve köşe yazarı. Ulusal Kanal’da gösterilen Alternatif ve Kanal 34’te gösterilen Ankara Kulisi adlı programların sunuculuğunu yapmakta ve Aydınlık gazetesinde makaleler yazmaktadır.

Eğitim Enstitüsü Türkçe kısmı ile Siyasal Bilgeler Fakültesi’ni tamamlamış oldu. Gazeteciliğe, 1980 senesinde Türkiye Gazetesi’nde Ankara Temsilcisi olarak başladı. 1993 senesinde TGRT’nin kuruluşunda bulunmuş oldu ve Alternatif adlı bir programı sunmaya başladı. 2001 senesinde TGRT ve Türkiye gazetesinden ayrılarak Star TV ve Star gazetesine geçerek bu gazeteninAnkara Temsilcisi oldu. 2002 senesinde Star TV’ye RTÜK tarafınca 15 günlük kapatma cezası verildikten sonrasında, bulunmuş olduğu medya grubundan ayrılarak, Kanal D’ye geçti ve Postagazetesinde Ankara Temsilcisi oldu. 2004 senesinde ise bu kez Flash TV’ye geçerek kanalın Ankara Temsilcisi oldu. 2005 senesinde, Avrasya TV ve Yeniçağ gazetesinin AnkaraTemsilcisi oldu. Son olarak, 2011 senesinde Ulusal Kanal, Kanal 99 ve Yeni Mesaj’a geçerek Ankara temsilcisi oldu. 2012 senesinde Yeni Mesaj gazetesinden ayrılarak Aydınlık gazetesine geçti. Halen Ulusal Kanal’daki Alternatif ve Kanal 34’teki Ankara Kulisi programlarını sunmakta ve Aydınlık gazetesinde makaleler yazmaktadır.


Sabahattin Önkibar Kitapları – Eserleri

  • Takkeli Firavunlar
  • Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey
  • Yazılamayanlar
  • Derin ve Gizli Devlet Gazetecisi Olarak İtiraflarım
  • Asena
  • İmamlar ve Haramiler Medyası
  • Mehdi’nin Darbesi Eşikteki Kıyamet
  • Sarayın Bozkurtları
  • Rehin
  • İşte İslamın ve Türklüğün Katilleri


Sabahattin Önkibar Alıntıları – Sözleri

  • Hayret edeceksiniz fakat bu bakış pek oldukça İslamcı cemaatte
    egemendir.
    Necmettin Erbakan benzer biçimde bir isim bile Bosna için toplanan
    yardım paralarını iç etmekle suçlanmamış mıydı?
    Yargı bu suçlama ile yapmış olduğu muhakeme sonrasında Erbakan
    dahil pek oldukça kişiyi mahkum etmemiş miydi?Hiç unutmam Prof. Erbakan bu durumu kendi camiasına
    şu şekilde açıklıyordu:
    – Evet Bosna’ da cihat var fakat ikimiz de cihat yapıyoruz. Para
    oraya gitmiş, bizlere gelmiş asla fark etmez. (Takkeli Firavunlar)
  • “Pek oldukça Türk milliyetçisinin bile bilgisizlik sonucu iyi tahlil edemediği İttihat ve Terakki hareketi, iddia edilmiş olduğu benzer biçimde ne masonların kurdurduğu bir teşkilat ne de tüm gayesi bir tek Abdül- hamit’i tahttan indirmek olan bir çeteydi.
    Doğrudur İttihat ve Terakki, teşkilatlanma bağlamında İtalyan mason locası Carbonari’yı gizlilik bağlamında öykünmek etmiştir, lâkin benzerlik bir tek budur, şu demek oluyor ki şeklidir…” (Sarayın Bozkurtları)
  • Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ana karşıcılık önderi ve alternatif önder olması imkansız, zira kendisi bizzat proje görevlisi. Keza Bahçeli’nin MHP’yi büyütmek ve iktidara ortak et­mek diye bir gayesi yok. CHP ile MHP bunlardan kurtulmadan bu partilerdeki blo­kaj kalkmaz ve Türkiye alternatif liderine kavuşamaz. Kavuşamayınca da Tayyip Erdoğan ve AKP hep iktidar ol­maya devam eder. (Asena)
  • “Aydın Doğan eğer medyasını satmasıydı, 28 Şubat davasından içeri alınabilirdi.
    Doğan Medya’nın ele geçirilmesiyle yandaş medya blokunda yüzde 90’a varan bir hâkimiyet kuruldu ki bunun seçim sürecinde idrak yaratma ve dezenformasyona etkilerini göreceğiz.” (Sarayın Bozkurtları)
  • Türkiye uzun bir süredir, kan kaybediyor. Dış borç alınarak meydana getirilen bina ve yol ile gidilebilecek yol bitti. Türkiye gerilemekte. Gelecek nesillerin olası kazançları rehin verilmektedir. Bu ekonominin sürdürülebilir olmadığını her­kes, bilhassa iş dünyası biliyor, biliyor fakat iktidarın baskısı sebebiyle konuşamıyor. (Asena)
  • Uçağı kullanabilmek için pilot olmak gerekiyor. (Rehin)
  • İnsanlar günden güne yalnızlaşıyor. (Rehin)
  • İşte bunlara tanıklık ettiğim için MHP’nin Truva atına dönüştüğünü haykırıyorum.
    Beni kahreden, toprağa düşen, aralarında can arkadaşlarımın da olduğu o gencecik çocuklar.
    Açıklayın o çocuklar Türk’üm diyemeyenlere stepne olan bu Bahçeli için mi öldüler? (Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey)
  • Nihal Atsız, Turancı-Türkçülüğün ideologlarından biri ve savaşım adamıydı ki hapse girip karşılık ödemiştir. Sadece komünizmle mücadelesi değil, İslamcılığa muhalefeti biliniyor.
    Nihal Atsız bir ihtimal bir Ziya Gökalp benzer biçimde cemiyet şu demek oluyor ki toplumsal bilimci değildir fakat duygu ve fiil adamı özelliğiyle Türkçülük davasına mühim katkıları olmuştur. (Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey)
  • Türk medyası şirket çıkarları ve hesaplarına rehindir. Türkiye ahalisi bundan ötürüdür ki hakikatleri öğrenemiyor, tersine plastik medyanın manipülasyonlarıyla uyutuluyor… (İmamlar ve Haramiler Medyası)
  • ” …Ona nazaran hars şu demek oluyor ki kültür ulusal, uygarlık şu demek oluyor ki uygarlık ise evrenseldir.” (İşte İslamın ve Türklüğün Katilleri)
  • “Mankurt” ifadesi özetlemek gerekirse beyni, zihni, aklı ve iradesi teslim alınan insan anlamına gelir. (Mehdi’nin Darbesi Eşikteki Kıyamet)
  • Ben din anlatıyorum,fıkıh anlatıyorum diyene vatandaşların kanmaması gerekir. (Rehin)
  • Yavuz, Osmanlı’nın rotasını Batı’dan Doğu’ya çeviren ilk Türk
    padişahıdır ki Türklerde Atilla’dan beri hedef hep Batı olmuştur.
    Yavuz Sultan Selim ek olarak İslam ambalajıyla Arapçılığı ve Fars-
    çılığı öne çıkarmıştır.
    Düşünün Safevî hükümdarı Şah İsmail, beyitlerini Türkçe yazarken, Yavuz Sultan Selim Farsçayı tercih etmiştir. (Sarayın Bozkurtları)
  • “Türkeş, İslamın ve inancın, Türklüğü ya da millet aidiyetini yeneceğini düşünerek tedbir aldı; zira Allah’la hiçbir fikrin yanşamayacağını biliyordu.
    Ayrıca Türkeş inançlıydı ve bu harmanlamayı zararı dokunan bulmadı.
    1944’te üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız’la beraber Irkçılık-Turancılık Davası’ndan yargılandı ve 9 ay 10 gün Tophane Askeri Hapishanesi’nde kaldı. 1945 senesinde Askeri Yargıtay kararıyla tahliye edildi ve 1947’de beraat etti. 1955’te Harp Akademisi’ni tamamlamış oldu. Daha sonrasında ABD’ye gönderildi. Amerikan Harp Akademisi’ni ve piyade okulunu tamamlamış oldu. 1955-1957 yılları aralığında Washin- gton’da NATO Daimi Komitesi’nde vazife yapmış oldu.” (Sarayın Bozkurtları)
  • “…Gandi’nin sözüdür: ‘ Kin, utanç ve korkunun olduğu yerde Allah ortaya çıkmaz.’ ” (İşte İslamın ve Türklüğün Katilleri)
  • Ali Babacan ekonomiden görevli bakandır. Birgün bakanlar kurulu toplantısında şunu söyler.
    “İnşaat sektörü günü kurtarır ama geleceği kurtarmaz. Ölü yatırımdır. İnşaat yerine üretime katkı yapacak alanlara yönelmeliyiz.”
    Tayyip, Babacanın teklifini şu sözle keser.
    “Ali Bey inşaat sektörü kaç kaleme katkı yapıyor biliyor musun? Ekonomimizi bu sektör ayakta tutuyor nasıl görmezsin”
    Babacan yanıt verir.
    “Efendim oldukça haklısınız. Günü kurtarmak için inşaat sektörü dinamo sadece uzun hatta orta vadede çözüm değil… İnşaat biter, yapı paydos olur. En önemlisi inşaatın üretime katkısı yok.
    Tayyip sert bir halde yanıt verir.
    “Hala ne diyor bu? Senin amacın hükümetimizi sabote etmek mi?
    Ali Babacan’ın yüzü bembeyaz olur.
    “Esrağfurullah efendim. Ben Türkiye’nin geleceği için söyledim bu tarz şeyleri.
    Aldığı cevap şu olur.
    “Biz Türkiye’nin geleceğini düşünmüyor muyuz? (Yazılamayanlar)
  • Liyakat devletlerin, sadakat ise tarikat ile cemaatlerin felsefesidir.
    Devleti tarikat ve cemaat benzer biçimde yönetirseniz yok olmuş olursunuz. (Yazılamayanlar)
  • TSK’nın haklı Kıbrıs müdahalesi sonrasında ABD ile Avrupa’nın ambargosu Türk ordusunun yurtsever subaylarını sorgulamaya itti. (Mehdi’nin Darbesi Eşikteki Kıyamet)
  • Kendi itirafları; o alçaklara istedikleri her şeyi veren onlar! Öyleyken ona buna FETÖ’cü diyorlar. Eğer bu ülkede hukukun zerresi var ise… Eğer bu ülkede kanunun milimi var ise… Eğer bu ülkede terbiye ve vicdanın gramı var ise… Ilkin Fethulah’a açıktan yardım ve yataklık suçunu işle­yenler hesap vermeli… (Asena)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş