Eğitim

Tarihin Buğulu Aynası – Cemil Koçak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tarihin Buğulu Aynası – Cemil Koçak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tarihin Buğulu Aynası kimin eseri? Tarihin Buğulu Aynası kitabının yazarı kimdir? Tarihin Buğulu Aynası konusu ve anafikri nedir? Tarihin Buğulu Aynası kitabı ne konu alıyor? Tarihin Buğulu Aynası PDF indirme linki var mı? Tarihin Buğulu Aynası kitabının yazarı Cemil Koçak kimdir? İşte Tarihin Buğulu Aynası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Cemil Koçak

Yayın Evi: Timaş

İSBN: 9786050807844

Sayfa Sayısı: 392


Tarihin Buğulu Aynası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yakın tarihimizle yüzleşmenin toplumumuzda şok dalgası yaratması, aslen pek oldukca gerçeğin resmî tarih eliyle karanlığa hapsedilmesinden kaynaklanıyor. Akademik çalışmalarında resmî tarihin dar ve donuk kalıplarına karşı yeni bir tarihçilik anlayışını gündeme getiren Cemil Koçak, siyasî ve ideolojik pozisyonlardan bağımsız, tribünlere oynamayan bir bilimsel niteliği olan tarihçilik anlayışının başat olduğu pek oldukca yazısını Târihin Buğulu Aynası`nda bir araya getiriyor.

 

Koçak, bilimsel niteliği olan tarihçiliği kendi dar çerçevesinden çıkarmak, geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla, hem tarihe yandaş duruşu haricinde, incelikli, analitik bir yaklaşım getiriyor, hem de bilimsel niteliği olan birikimini son aşama yalın bir üslupla aktararak, yakın tarihin en tartışmalı mevzularını kitleler için berraklaştırmaya çalışıyor.

 

Yakın tarihimizi bugünü de anlamaya emek vererek aktaran, tarihe bütüncül bir görüş açısı getiren Koçak, her yazısının sonunda mevzu hakkında detaylı informasyon sahibi olmak isteyen tarih meraklılarına da okuma sıralaması sunmayı dikkatsizlik etmiyor. Tarihin doğru bilinmesinin her şeyden ilkin günümüzün doğru çözümleme edilmesi için ihtiyaç duyulan bir çaba olduğu anlayışıyla yazılarını kaleme alan Koçak, Târihin Buğulu Aynası`nda kendi deyimiyle bilinmeyeni değil, unutulanı, hatırlanmayanı, hatırlatılmasından rahatsız olunan temaları tekrardan şekillendiriyor.

 

Tek parti ve şeflik süreci, Dersim vakaları, Kürt meselesi, şapka kanunu, 27 Mayıs darbesi, azınlıklara yönelik uygulamalar ve daha başka pek oldukca sislerin ardında kalmış mevzu, Târihin Buğulu Aynası`nda açıklık kazanıyor. İşte bazı mevzu başlıkları:

 

Che niçin Kemalist olmak zorunda?

 

Einstein Türkiye`ye iş başvurusunda bulunmuş oldu mu?

 

Millî Savaşım ne süre başladı?

 

Misâkı Millî sınırları efsanesi

 

Nutuk ve tarihsel gerçeklik

 

Teşkilâtı Mahsusa`nın görünmeyen yönleri

 

II. Abdülhamid`in mirasına ne oldu?

 

Atatürk`le İnönü`nün yolları niçin ve iyi mi ayrıldı?

 

11 Kasım 1938`e giden yol

 

İkinci Cumhuriyet kimin eseridir?

 


Tarihin Buğulu Aynası Alıntıları – Sözleri

  • Atatürk’ün resminin basılı olduğu bir gazeteye helva sarılırsa, ne olacaktı?
  • “Trabzon iliyle Canik (Samsun) sancağının, doğu
    illeri olarak tanımlanan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elâzığ, Van
    ve Bitlis illeriyle bu sahada yer edinen ve İdarî olarak herhangi bir
    ile bağlı olmayan bağımsız sancakların hiçbir nedenle ve bahaneyle biri diğerinden ve Osmanlı camiasından ayrılamayacak bir
    tüm olduğu” yazılıdır. Yâni, sâdece Doğu illerini içeren bir karar
    Nutuk’ta tüm yurda âidmiş şeklinde gösterilmiştir ki, doğru değildir.
    Ayrıca uzun karar metni epey kısaltılmış ve orijinal metinde yer
    alan ve bu sahada yaşayan İslâm anâsırından söz edilen cümleyse
    metinden çıkarılmıştır.
  • Kimbilir, bir ihtimal Nâzım, Fidel’e bir de nazarlık armağan etmişti de, Fidel’i ve Küba’yı nazarlık korumuştu.
  • Millî tezimizde de kullanılan “tehcir” sözcüğünün de değiştirilmesi gerekir. Maalesef bâzı hâinler bu sözcüğü bile hâin emellerine âlet etmektedirler. Onun yerine, “ikâmetgâh adreslerinin değiştirilmesi” denilmelidir. Doğrusu da budur.
  • Basında yer aldığının aksine, Einstein Türkiye’de çalışmak için herhangi bir talepte bulunmamıştı!
  • Birde beyaz perdeden esinlenmiş “târihcilik” çıktı karşımıza… Odatv’den Sinan Meydan, Çanakkale’yi yazarken dayanamamış ve Çanakkale’de savaşmaya gelmiş tam 300 düşman gemisinden de söz etmiş. Bu 300 rakamı nereden aklına gelmiş acaba diye düşündüm: (a) 300Spartalı (2006) filminden aklında kalmış olabilir;
  • Kazım Karabekir’in “İstiklal Harbimizin Esasları” adını taşıyan Milli Savaşım anıları 1933’ün Mayıs ayı sonunda basıldı. Ancak anılara matbaada iken el konuldu ve yakıldı.
  • Tarihsel metinlerin mukaddes ruhlar bulunduğunu düşünenler için tarihsel ve politik açmazlar burada yatar işte. Zaman değişmiş olur, metinler de değişmiş olur! Metinler üstünde tahrifat yapılmak zorunda kalınır. Siyasal koşullar bunu gerektirir zira. Sonraki nesiller orijinal metni değil, değiştirilen bu metinleri kutsar. Aslında olmayan metinlere kutsallık atfeder. Hazindir, fakat siyaset değişince târih de değişmiş olur.
  • Son zamanlarda garip bir eğilim belirdi; zaferi taçlandırmak adına, “düşmanı” olduğundan daha güçlü göstermek ve ”biz”i de olabildiğince zayıflatmaya çalışmak. Elbette tarihsel gerçeklere aykırı sayılara bel bağlamak ne seviyede etik bir yöndür, bunun tartışması ayrı; fakat bugün tüm dünyânın bilmiş olduğu ve askerî târihin neredeyse yüzlerce araştırma ve kitapla katkıda bulunmuş olduğu bu alanda, “iyi mi olsa kimse bilmez” diyerek, uydurmasyona başvurmak, târih adına utanç vericidir. Çanakkale’yi de yüceltmez; olsa olsa yazanların yüzünü kızartır!
  • “İnkılâp ve rejimlerin bir şahsa izafesi” Doğu’ya ve
    bilhassa de memleketimize özgü bir ruh haliydi. Bunun en büyük sakıncası ise “şahsî prensipler doğurması, zümreler yaratması” ve
    toplumda ikilik oluşturmasıydı. Başarıların tek bir şahsa bağlanması doğru değildi. Hükümet ise vatandaşı açık ve doğru görüşten
    yoksun bırakmak istiyordu.


Tarihin Buğulu Aynası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Geçmişin Gölgesinde: GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE…
Tarihin Buğulu Aynası(Efsaneler Çökerken)
Cemil KOÇAK
2.Baskı 2013/Timaş yay.
391 s.
Mazim! Ah,o tekrar bulunmaz bir gömü!
Hırsız şeklinde dalardım altın gümüş içine.
Dalardım!Fakat şimdi o servetten bana ne!
Mazim!Ah, o tekrar bulunmaz bir gömü!
…….
Cahit Sıtkı’nın bu dizelerine kulak verelim istedim.İnsanın mazisi silindiğinde geriye dev gibi bir “Hiç” kalmaz mı? Kalır…Hem de o şekilde bu şekilde bir asla değil!O hiçin içini doldurmak istyenler de vardır elbet..Ama ne şekilde; fakat iyi mi; fakat niçin? Geçmiş geleceğin aynası ise geleceğimizin berrak, safiyane ve duru bir hal alması mazimizin ne denli katıksız olması ile ilişkili değil midir?.Bir insan; zamanı geçmişiyle, milletinin geçmişiyle ve ülkesinin geçmişiyle kopuk yaşamamalıdır. Tarihi bağlardan kopuk bir insan yönünü bulamayan bir pusula misali, oradan oraya savrulur.Geçmiş bağlarından habersiz bir insanoğlunun yeri yurdu belli değildir. Düşünceleri ona ilişik değildir.Davranışları ve tutumları da ona ilişik değilidir.Geçmişinden bağımsız yaşayan bir millet adeta alzheimere yakalanmış bir hasta gibidir.
Cemil Koçak” Tarihin Buğulu Aynası” kitabında kim bilir bugüne dek duymadığınız malumatları çarpıcı başlıklar altında okuyucunun istifadesine sunmuştur. Henüz ikinci baskısını okurlarıyla buluşturduğu kitabı on anabaşlık ve altbaşlıkları ile merak ettiğiniz değerlere bu kitabından ulaşabilirsiniz.Bu kitapta neler mi var?
-Che’nin Çantası’dan tuıtun da
-Eınsteın’ın Mektubu
-18 Mart’ta neler oldu?
-Abdülhamid’in mirası ne oldu? ‘ya kadar geniş yelpazede bizlere tarihin buğulu aynasını buğusuz bir halde, zamanı verilerle,belgelerle ve resimlerle aktarmıştır.Ayrıca bölümün sonunda o mevzu ile ilgili “Okuma Metinleri”başlığı altında okuyucuya kaynak tavsiyesinde bulunmuştur. Mazim!Ah, o tekrar bulunmaz bir gömü!Demeden evvel kulak verelim mazimize.
Eğer zamanı ufkunuz genişlesin; Birtakım kalıp ve mevcut bilgilerden mefkurelerinizi azad etmek niyyetinde olup bir halde yeni malumatlar haiz etmeyi talep ediyorsanız bu kitap sizler için mihmandarlık yapmış olacaktır efendim.Kıymetli okumalar dilerim. (Kadupul)

HAY BİN KUNDUZ!: “Bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum kalbim acıdı.” diyordu bir şarkıda. Aynı hissi bu kitabı okurken de yaşayabilirsiniz.
Öğretilen tarihimizde bazı mantık hataları olduğu aşikardı fakat kitabın her satırında Kaptan Swing’in “Hay bin kunduz!” deyimini söylemekten kendinizi alamayacaksınız.
Oysa Allah, “Ey inanç edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa fenalık edersiniz. …” (Hucurat, 6) diyerek bizi uyarmamış mıydı?
Araştırıyor olsaydık romantizme kurban edilen bir tarihe inanan fertler olur muyduk?
Mesela sırf “Vay be Einstein bile Türkiye’ye sığınmak istemiş.” dedirtmek için yazılan popüler kültür masalına balıklama atlar mıydık?
Sadede gelecek olursak “Ey kâri,” diyor kitap bizlere “Ne süre uyanacaksın?”
Uyanmak isteyen hepimiz okumalı zira kitap rahat ettirmek için değil rahatsız etmek için yazılmış. (Pierid)

Yazar, son zamanlarda fazlaca genişleyen “tarih değil mi, uydur uydur söyle, yaz” seçimi eğilimine karşı bilimsel niteliği olan tarihçiliği korumak için çaba sarfediyor. Zamanla birlikte metinlerin değişmiş olduğu, bozulduğundan ve bilhassa web ortamıyla beraber kent efsanelerin de yaygınlaştığından bahsediyor. Bunun için de “Son zamanlarda şehir efsanesi deyimi çok kullanılır oldu. Bu ifadeden maksat, gerçek olmayan, fakat herkesin ağzına yerleşmiş anlatılardır. Böylece anlatı, defalarca ve sık sık tekrar edilerek, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayılır ve inanç haline gelir. Hele günümüzde İnternet ortamı da buna eklenince, efsanelerin önünü almak artık neredeyse imkansız.” diyor. Bu mevzuda yazara katılmamak elde değil. İnternette o denli oldukca gereksiz, değiştirilmiş, bozulmuş, uydurulmuş informasyon var ki…Hakkında öykü uydurulan kişilerin sanki bu uydurulmuş hikayelere ihtiyacı var… (Halil İbrahim)


Tarihin Buğulu Aynası PDF indirme linki var mı?


Cemil Koçak – Tarihin Buğulu Aynası kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Tarihin Buğulu Aynası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cemil Koçak Kimdir?

1956’da izmir’de hayata merhaba dedi. orta öğrenimini izmir’de tamamladıktan sonrasında, 1978’de sbf basın-gösterim yüksek okulu’ndan mezun oldu. sbf’de yüksek lisans ve doktora eğitimine devam etti (1978-1980). âfet inan tarih araştırmaları ödülü’nü kazanan (1990) türkiye’de millî şef süreci (1938-1945) yazarın doktora tezidir (1985). kamu yönetimi ve politika bilimi doktorasından sonrasında, 1991 senesinde siyasal ve toplumsal bilimler doçenti oldu. abdülhamid’in mirası (1990) ile sedat simavi vakfı toplumsal bilimler ödülü’nü kazanan (1991) türk-alman ilişkileri (1923-1939) (1991) adlı araştırmaları gösterildi. yazıları ve kitap tanıtma yazıları, başta tarih ve cemiyet ve toplumsal tarih olmak suretiyle, çeşitli dergilerde yayımlandı. samet ağaoğlu’nun siyasî günlük; demokrat parti’nin kuruluşu adını taşıyan günlüğünü (1992) ve haldun derin’in çankaya hususi kalemini anımsarken (1933-1951) adlı anılarını (1995) yayına hazırladı. sabancı üniversitesi tarafınca 1998 senesinde gösterilen birinci meclis adlı kitabın da editörlüğünü yapmış oldu. 2003 senesinde yazışma yayınları tarafınca umûmî müfettişlikler (1927-1952) adlı kitabı yayımlandı. belgelerle heyeti mahsusalar kitabı da gene aynı yayınevinden 2005 senesinde çıktı. 1984-1999 yılları aralığında tübitak’ta çalışan yazar, halen sabancı üniversitesi sanat ve toplumsal bilimler fakültesi’nde öğretim üyesi olarak, yakın dönem siyasî tarihimizle ilgili araştırmalarını sürdürmektedir.


Cemil Koçak Kitapları – Eserleri

  • Tarihin Buğulu Aynası
  • Darbeler Tarihi
  • Geçmişiniz İtinayla Temizlenir
  • Türkiye`de Milli Şef Süreci
  • Resmi Tarihe Meydan Okuyorum
  • Karabekir’in Kavgası
  • Tek Parti – Cumhuriyet ve Şefler
  • Tarih Büyük Harflerle Yazılmaz
  • Tarihçinin Eleği
  • Türkiye`de Milli Şef Süreci
  • Tek-Parti Döneminde Muhalif Sesler
  • Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası
  • Türk – Alman İlişkileri
  • Geçmiş Ayrıntıda Saklıdır
  • Recep Peker Konuşuyor
  • Madalyonun Arka Yüzü
  • Demokrat Parti Karşısında CHP
  • Belgelerle Heyeti Mahsusalar
  • İsmet İnönü ve Resmi Tarih
  • İktidar ve Demokratlar
  • Umumi Müfettişlikler
  • Giresun Günlükleri 1
  • Ayın Karanlık Yüzü
  • Chp ve Taşra
  • Abdülhamid’in Mirası
  • Dönüşüm
  • İkinci Parti
  • CHP Genel Sekreterliği (1930 – 1945)
  • CHP İktidarının Sonu
  • Uzlaşma
  • Birinci Meclis
  • Rejim Krizi
  • 27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları


Cemil Koçak Alıntıları – Sözleri

  • Nitekim Günaltay tarafınca hazırlanarak 9 Mayıs 1949 tarihinde Meclis’e sunulan ve Ankara Üniversitesi içinde bir İlahiyat Fakültesi açılmasına olanak elde eden yasa tasarısının gerekçesinde; “din meselesinin sağlam ve bilimsel esaslara gore incelenmesinin mümkün kılmak ve düşünüşünde ihatalı din adamlarının yetişebilmesi için lüzumlu şartları sağlamak maksadı ile” Batılı örneklere benzer bir İlahiyat Fakültesi kurulmasının gereğine dikkat çekiliyordu. (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • Bunları artık okul kitaplarından çıkarsak iyi olur. Mondros Mütarekesi imzalandı, ordu terhis oldu, tabanca bırakıldı. Bu, bu şekilde tüm ordular için geçerli değil. Yani, doğu ordusu örneğin, ne terhis etti, ne alaylarını dağıttı, orada büyük bir güç olarak, elli bin tüfeklik büyük bir güç olarak duruyor. (Karabekir’in Kavgası)
  • … Bu seçim, memlekette yeni bir yaşam seçimi oluşturmak için giriştiğimiz teşebbüste ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu kanıtlama etmiştir. Memleket için, tamamımız için onur olmuştur. Keyfimiz yerinde… Muhalefet lideri olduğumu ve CHP’nin başkanlığını üzerime aldığımı duyuru ettim. Oldukça şükür, memleketimizin itibarı yerinde. Yeni bir devrin çalışmalarına başladık. Her şey anlaşılacak, her şey iyi olacak… (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • 1933 yılının kış aylarında Karabekir aleyhine süregelen basın kampanyasının sebebi neydi? (…) Bir olasılık; Karabekir’in bu sırada Milli Savaşım anılarını yazıya döktüğü ve yakında yayınlamak suretiyle girişimde bulunmuş olduğu haber alınmıştı. (Karabekir’in Kavgası)
  • Gazi diyor ki; “Biri ben, fert olan, fani olan Mustafa Kemal…İkinci Mustafa Kemal’den ise, sadece Biz diye bahsedebilirim. Yani;sizler, çalışan köylü, uyanık, münevver, milliyetperver vatandaşlar…İşte; o Mustafa Kemal ölmez.” (Karabekir’in Kavgası)
  • Millî istiklâlimizi kurtarmak için canla başla uğraşanların bu hizmetlerini yazmayabilirsiniz;fakat bâri bu tarz şeyleri borçlu çıkarmayınız.
    K.Karabekir (Karabekir’in Kavgası)
  • İnönü; “Tertemiz öldü. Bir insanın hayatında bir noktayı alıp, onu helak etmek yada batırmak; politikanın marifeti olabilir. Bu, ne hakikat ve ne de marifettir.” (Karabekir’in Kavgası)
  • “Nezihe Muhittin, oldukca erken bir dönemde, daha Birinci Meclis sona ererken, Kadınlar Halk Fırkası adı altında siyâsi parti oluşturmak suretiyle başvuruda bulunanlar içinde yer almıştı bile… Bu sırada neredeyse on beş yıldan beri siyâsetle yakından ilgiliydi.” (Madalyonun Arka Yüzü)
  • “Tek-parti döneminde hac yasaktı. Fakat rejim değişikliğiyle beraber yasak kalkacaktır. Meşhur 1946 seçimi esnasında, hac özgür bırakılmıştı. CHP’nin seçim öncesindeki bu hamlesi dikkat çekiciydi. Ama bir ihtimal kafi değildi.” (Madalyonun Arka Yüzü)
  • “Öğretmen maaşını geçmeyen milletvekili maaşı hiçbir süre olmadı.” (Tek Parti – Cumhuriyet ve Şefler)
  • Woermann 20 Haziran 1936’da Bulgaristan Büyükelçisine, Almanya’nın Montrö Konferansı’na ne katılmak, ne de Konferansta gözlemci olarak bulunmak istediğini bildirdi. (Türk – Alman İlişkileri)
  • “1946 yılına kadar seçimler, Osmanlı’dan gelen şekliyle, iki dereceli yapılıyordu. Ilkin, bayanlara seçme hakkı tanınıncaya kadar, yalnızca erkekler birinci seçmen olarak ikinci seçmenlere; ondan sonra da ikinci seçmenler milletvekili adaylarına oy veriyorlardı.” (Madalyonun Arka Yüzü)
  • “İstiklal Savaşı’nda kurtulduk;
    İnkılap Savaşı’nda kuvvetlendik.” (Demokrat Parti Karşısında CHP)
  • Birde beyaz perdeden esinlenmiş “târihcilik” çıktı karşımıza… Odatv’den Sinan Meydan, Çanakkale’yi yazarken dayanamamış ve Çanakkale’de savaşmaya gelmiş tam 300 düşman gemisinden de söz etmiş. Bu 300 rakamı nereden aklına gelmiş acaba diye düşündüm: (a) 300Spartalı (2006) filminden aklında kalmış olabilir; (Tarihin Buğulu Aynası)
  • “İşin aslı İnönü’nün tek-partili dönemde, her ne kadar başbakan ve CHP genel başkan vekili de olsa, resmî tarihte sadece Atatürk’ün gölgesinde ve onun izin verdiği oranda ve o kadarıyla yer alabildiği gerçeğidir.” (İsmet İnönü ve Resmi Tarih)
  • “…Karabekir’in anıları, her bakımından, Nutuk’u dengeleyebilecek yagâne metindir” (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)
  • Papen, İtalya’nın Arnavutluk işgalinin Türkiye’nin gözünde bir saldırganlık, üstelik Balkanlara ve bizzat kendisine yönelmiş bir saldırganlığın da ön adımı bulunduğunu biliyordu. (Türk – Alman İlişkileri)
  • “…memlekete büyük hizmetler ifâ eden bâzı vatan evlatlarının bir kenarda iyi mi unutuldukları, kimsenin bakış açısından kaçmamıştır. Onların tüm hizmetleri yalnız kökenden inkar edilmekle kalmamış, bir ihtimal onlara türlü isnadlar da yapılarak, her biri dipdiri mezara gömülmek istenmiştir. Bu sûretle, memleket bunların olgun ve dolgun başlarından istifâdesiz bırakılmıştır” (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)
  • Recep Peker; liberal devlet tipinin ve klâsik parlamentarizmin millet kuvvetlerini parçalayan anarşik durumu içinde yurttaşlar içinde particilik ve memleketçilik şeklinde sun’î bir tasnife yol açıldığını ve her biri yurt menfaatlerinden ziyâde kişi ve zümre yararını güden çeşitli partiler karşısında; parti haricinde memleketçi olmak telâkkisinin doğduğunu söyleyerek; […] (Recep Peker Konuşuyor)
  • “…Ahmet Ağaoğlu, Serbest Fırka Hatıraları’nda bu acayip durumu şu şekilde konu alıyor: “Zaten eski Cumhuriyet Halk Fırkası liberalin liberali değil miydi? (…) Esâsen bir kaç gün sonrasında İsmet Paşa’nın Samsun’da [Sivas’ta] söylediği nutuktan evvel, benim de o zamâna kadar mensup olduğum Cumhuriyet Halk Fırkası’nın devletçi bulunduğunu, ne ben ve ne de kimse bilmiyordu. Bu nutuktan sonradır ki, fırka devletçi oldu” (Geçmişiniz İtinayla Temizlenir)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş