Eğitim

Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok – Ovanes Kaçaznuni Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok – Ovanes Kaçaznuni Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kimin eseri? Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kitabının yazarı kimdir? Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok konusu ve anafikri nedir? Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kitabı ne konu alıyor? Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok PDF indirme linki var mı? Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kitabının yazarı Ovanes Kaçaznuni kimdir? İşte Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ovanes Kaçaznuni

Çevirmen: Arif Acaloğlu

Yayın Evi: Kaynak Yayınları

İSBN: 9789753434386

Sayfa Sayısı: 119


Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Ermeni Belgeleriyle Ermeni Soykırımı Yalanı” dizisine, Ermenistan hükümetinin ilk başbakanı ve Taşnaksutyun Partisi liderinin imzasını taşıyan bir resmi belgeyle başlıyoruz. 1923 yılı Nisan ayında Taşnaksutyun Partisi’nin Bükreş’te meydana getirilen Yurtdışı Konferansı’na sunulmuş olan bu zamanı rapor, Ermenistan’da yasaklanmıştır. Kitabın çeşitli dillerden piyasaya sürülen basımları, vrupa kütüphanelerinden toplatılmıştır. 

Raporu, okuyucumuza İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek’in önsözüyle sunuyoruz. Kendisinin Moskova’daki Lenin Kütüphanesi’nde bulmuş olduğu Rusça basımı, Türkolog Arif Acaloğlu her zamanki titiz çevirisiyle Türkçemize kazandırdı. 

Soykırıma uğradıkları iddia edilen Ermenilerin başbakanı, vakası bir cenk olarak değerlendirmekte ve daha önemlisi, emperyalistlere alet olduklarını açık yüreklilikle ortaya koymaktadır. 

(Arka Kapak)


Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok Alıntıları – Sözleri

  • Arşivler açılsın, gerçekler ortaya konsun deniyor. Ermeni arşivleri arşiv değil mi ? arşiv!
    Gerçeklerin saptanması için, tüm dünyayı Ermeni ve Rus arşivlerini incelemeye çağırıyoruz..
  • Türkler ne Wilson çözümünü, ne bizim şikayetlerimizi, ne de Sevr Antlaşması’nı tanıyorlardı.
  • Müslüman bölgelerde yönetimsel yöntemlerle seviye sağlayamadık. ordu sevk etmek, yıkmak ve kırım yapmak zorunda kaldık
  • “…Türkler doğru yapmış oldu.
    1915 yaz ve güz döneminde Türkiye Ermenileri mecburi bir tehcire doğal olarak tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. (…) Bu yöntem en kati ve en uygun yöntemdir. Kızgınlık ve korku içinde bulunan hepimiz “suçlu” arıyorduk ve suçluyu derhal “Rus” hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik.”
  • Taşnak Raporlarında Ermeni Mezalimi
    Diğer taraftan Taşnak belgeleri, Çarlık Rusyası ve Batı emperyalizminin kumandası altına
    giren Taşnakların kırım hikayeleriyle doludur.
    Van’ın işgalinin arkasından şehrin valisi olan Aram’a Rus ordularının Van birliği komutanı
    Nikolayev tarafınca gönderilen 22 Haziran 1915 tarihindeki ve 34 sayılı talimatta, Ermenilerin
    bölgedeki Kürt nüfusa saldırmamaları ve köylerini yağmalamamaları bildirilmektedir. Ancak
    Aram, talimata verdiği protesto sonucunda, emirlerin yerine getirilmeyeceğini, hemen hemen işgal
    edilmemiş bölgelerdeki Müslümanlara uyarı olması amacıyla suçluların en ağır şekilde
    cezalandırılacağını belirtmektedir
  • Senin öngördüğün durumda Ermenistan’ı, EDP Taşnaksutyun’un kurtaracağını sana kim söylemiş oldu?
    O günün şimdi gelmiş bulunduğunu düşün: Ruslar yok ve Türkler duruma hâkimdir; onlarla anlaşmak, sulh yapmak gerekir. Parti olarak bizim, bu şekilde bir rol için ehliyetli erkek oyuncular olduğumuzdan güvenilir misin?
    Hangi nedenlerden dolayı Türklerin gözünde arzu edilen ve makbul aracılar olmalıyız?
    Bolşeviklere karşı olduğumuz için mi? Ama biz karşı olduğumuz dönemde Türkler kendileri onlarla dosttu ve ortak politikalar izliyorlardı. Brest-Litovsk’ta Bolşeviklerle antak kalma yaptıklarında biz, Türklere karşı ayaklandık ve hatta bu anlaşmayı sabote etmek için savaştık bile. Bolşeviklere ise Türkleri sevdiğimiz için düşman olmadık; biz hem Bolşeviklerin hem de Türklerin düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye’den “denizden denize” Ermenistan talep etmekteydik… Hem Kilikya’yı, hem Harput’u, hem Sivas’ı, hem de Trabzon’u. Biz Sevr Antlaşması’nı imzaladık; bu antlaşma Türkiye’yi mahvedecekti. Ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve Türklerin emsalsiz olarak bizlere ilişkin bulunduğunu söyledikleri vilayetlerde hâkimiyetimizi tesis etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmî çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık.
    Türklere ne şeklinde bir itimat telkin edebiliriz? Neden onlar bizi aracı olarak diğerlerine tercih etmelidirler?
    Yoksa bizim gücümüzü mü dikkate alacaklar?
    Ama biz vatanımızda iktidarken Türkler bizim gücümüzü gördüler ve sanıyorum bu güce saygı göstermek ya da ondan korkmak için hususi bir sebepleri yok.
  • Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşıldığı suretiyle, Türkiye’de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem en kati ve en uygun bir yöntemdi.
    Ve bugün, bizim milislerin muharebeye katılmalarının Türkiye Ermenilerinin kaderini ne derecede etkilediği sorusunu sormak da abestir. Sınırın bu tarafında bizim değişik bir çizgi izlemiş olmamız durumunda, acımasız baskıların olamayacağını kimse söylemesi imkansız. Türklere karşı düşmanlığımızın teraziye konulmaması durumunda söz konusu baskıların da aynı özellikte olacağını kimse söylemesi imkansız.
    Bu mevzuda değişik görüşler olabilir.
    Gerçek, gerçek olarak kalmaktadır ve burası fazlaca mühim ki, Türk egemenliğine karşı onlarca yıl ilkin başlatılmış olan savaşım, Türkiye Ermenilerinin sürülmesi ve yok edilmesiyle, dolayısıyla Türkiye Ermenistanı’nın boşaltılmasıyla neticelenmiştir. Korkunç gerçek böyleydi.
    Bırak, bundan sonrasında çağdaş dünya Türklerin ifade edilmesi zor kötülükleri karşısında sarsılsın. Parlamentolarda ve sivil toplantılarda devlet adamları katil Türkleri tehdit etsin. “Sarı”, “mavi” ve öteki renklerde kitaplar yayımlansın. Her türlü dinin mabetlerinde rahipler zalim Türklerin cezalarını bulmalarını dilesin. Dünya basını korkulu tasvirler ve tanıkların anlatılarını yayımlasın. Tüm bunların ne anlamı var? Gereken yapılmıştır ve Arabistan çöllerine saçılmış cesetleri sözcüklerle diriltmek, yıkılan evleri ve boşaltılan ülkeyi sözcüklerle kurtarmak imkânsızdır.
  • Tarihin kendine özgü bir mantığı var, biz onu değiştiremeyiz.
  • Ben devamlı insanoğlunun perhiz içi değil, perhiz insan için olduğuna inanmışımdır.
  • Yeni şarabı eski tulumlara koymazlar, zira hem tulum yırtılır hem de şarap dökülür gider.


Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok İncelemesi – Kişisel Yorumlar

1915 olaylarının soykırım bulunduğunu iddia eden Ermenilere verilecek en iyi cevap işte bu kitaptır. Iddiaları cerh eden bu kitabın önemi, yazarın bir Ermeni olması ve Taşnak Partisi’nin belgeleri üstünden Soykırım olmadığı gerçeğini dile getirmesidir. (Ünal Sökükcü)

Bu kitap, Ovanes Kaçaznuni’nin Nisan 1923’te Taşnaksutyun Partisi’nin Ermenistan dışındaki birimlerinin, Bükreş’te yapmış olduğu parti konferansına sunmuş olduğu tebliğidir. Ermenistan’ın ilk başbakanı olan Taşnak partisinin mühim üyelerinden Ovanes Kaçaznuni, partinin elinde bulundurduğu o dönemin hükümetinin yapmış olduğu yanlışlıkları ve emperyalist devletler tarafınca iyi mi kullanıldığını tek tek öz eleştiri niteliği taşıyarak anlatır. Ayrıca bugün halen daha tartışılan sözde ermeni soykırımı mevzusuna da bizzat ilk Ermenistan Başbakanı tarafınca değinilen bu rapor bu mevzu hakkında kuvvetli bir belge niteliği taşımaktadır. Sadece bu kitabı soykırım hakikaten yapılmış oldu mu sorusuna yanıt aramak için okumayın lütfen. İçinde fazlaca dürüstçe anlatılmış mevzulara değinilmiş. (Serkan Şahinoğlu ⊃∪∩⪽)

Daşnaksütyun- görüləsi bir iş qalmadı (Erməni baş nazirinin etirafları)
: Hovanes Kacaznuni
Hovanes 1918 mayın 28-i yaradılan (erməni tarixində ilk dövlət) Ermənistan Respunlikasının ilk baş naziri olmuş və Yerəvanı paytaxt elan etmişdir. Memarlıq oxuyub, Bakıda çalışıb və Daşnaksütyun partiyasının ən vacib üzvü olub.
Kitab adından da görüldüyü kimi, ermənistanın dövlətçilik ənənələrinin olmayışından (daha çox gürcülər və azərbaycanlılar dövlət qurumlarında fəaliyyət göstərirdi), mənəvi yoxsulluqdan, Rusiyaya “böyük qardaş” münasibətinin arxasında gizlətdikləri ikiüzlülükdən, törətdikləri soyqırımdan, əsassız torpaq iddialarından, ermənilər tərəfindən qəbul olunan ağılsız siyasal qərarlardan bəhs edir. Yuxarıda sadaladığım mövzulara qərəzsiz yanaşdığı və həqiqətləri gün üzünə çıxartdığı üçün ermənilər tərəfindən sevilmir və adıçəkilən kitabı tapmaq imkansızdır.
Taleyin ironiyasıdır ki, 1920-ci ildə bolşeviklər tərəfindən süquta uğradıldıqdan sonrasında həbs olunur, 1921-ci ildə azad olunaraq ölkəni tərk edir, 1925-də ölkəyə qayıdır. 1937-ci ildə Represiya qurbanı kimi həbs olunur və növbəti il həbsdə vəfat edir.
Maraqlısı odur ki, Hovanes 1915 qondarma erməni “soyqırım”ında türklər qədər daşnaksütyunu da günahkar hesab edir, hətta türklərin bu qərarırının doğru bulunduğunu, müqabilində imzalanan müqavilələrlə də ermənilərin “böyük- dənizdən dənizə ermənistan” iddiasını tamamilə yer üzündən sildiyini qeyd edir.
Daim güclü tərəfə eğilim edən, məğlub olduqda zavallı və zərərçəkən roluna bürünən, qonşu (həmsərhəd) dövlətlərlə danışıqlar aparmaq əvəzinə müharibəyə sığınan ermənistan siyasətini tənqid edir ❗️
Tarix təkərrürdən ibarətdir: ermənilər onda da Rusiyadan gözlədikləri dəstəyi almadıqda onları xain adlandırıb düşmən kəsilirdilər. Bu isə aslı-özlüyündə dostluqları və etimadın nə qədər əsassız və yalançı xarakter daşıdığının göstəricisidir.
bu rəyin ən gözəl yanı isə #qarabağazərbaycandır deyə bilməkdir❕ (Murmur)


Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok PDF indirme linki var mı?


Ovanes Kaçaznuni – Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ovanes Kaçaznuni Kimdir?

1868’de Ahıska’da dünyaya gelmiştir. İlk öğrenimini doğduğu kentte, orta öğrenimi Tiflis’te tamamladıktan sonrasında 1887’de Sankt Petersburg’daki Mimarlık Enstitüsünden 1893’te birincilikle mezun olmuştur. Mimarlık okurken Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Partisine katılmış ve zaman içinde partinin en mühim üyelerinden biri olmuştur. Mezuniyeti sonrasında 1893-1895 ve 1899-1906 atasında Bakü, 1895-1897 içinde Batum ve 1897-1899 içinde Tiflis’te mimar olarak çalışmıştır.

1911’de Rusya’da görülen Taşnak davasında şahit olarak çağrılmışsa da deşifre olmamak için Kafkasya’yı terketmiş ve 1914’e kadar ilkin İstanbul, sonrasında da Van’da yaşadıktan sonrasında Kafkasya’ya dönmüştür.

1917 senesinde Rusya Meclisine Bakü delegesi seçilmiş, 1918 senesinde Transkafkasya Parlamentosu’nda Taşnak temsilcisi olarak vazife almıştır. Traskafkasya hükümeti ile Türkiye içinde Trabzon ve Batum’da meydana getirilen sulh görüşmelerine delege olarak iştirak etmiştir. Transkafkasya Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonrasında 1918 yılı Mayıs ayında kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı olmuştur. Kaçaznuni başbakan olarak 1919 yılının Ağustos ayına kadar görevini sürdürmüştür. Kaçaznuni 1920’de Ermenistan Meclisi başkanı seçilse de görevi Sovyetlerin Ermenistan’ı işgali yüzünden 1 ay sürmüştür.

Ermenistan’da 1920’de Bolşevik yönetiminin kurulmasından sonrasında tutuklanmış ve 1921’de özgür bırakılmasının arkasından ülkesini terketmiştir. 1921-1924 içinde Bükreş’te yaşadıktan sonrasında 1925’te ülkesine dönmüştür. Hem Leninakan kentinde mimar olarak çalışmış, hem de Erivan Devlet Üniversitesi’nde inşaat ve mimarlık dersleri vermiştir. 1930’da o dönem üniversiteye bağlı İnşaat Enstitüsü’ne geçmiş ve İnşaat Mühendisliği branşında profesör olmuştur. 1937’de Büyük Temizlikkapsamında tutuklanmış ve 1938’de hapiste ölmüştür.


Ovanes Kaçaznuni Kitapları – Eserleri

  • Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok


Ovanes Kaçaznuni Alıntıları – Sözleri

  • Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşıldığı suretiyle, Türkiye’de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem en kati ve en uygun bir yöntemdi.
    Ve bugün, bizim milislerin muharebeye katılmalarının Türkiye Ermenilerinin kaderini ne derecede etkilediği sorusunu sormak da abestir. Sınırın bu tarafında bizim değişik bir çizgi izlemiş olmamız durumunda, acımasız baskıların olamayacağını kimse söylemesi imkansız. Türklere karşı düşmanlığımızın teraziye konulmaması durumunda söz konusu baskıların da aynı özellikte olacağını kimse söylemesi imkansız.
    Bu mevzuda değişik görüşler olabilir.
    Gerçek, gerçek olarak kalmaktadır ve burası fazlaca mühim ki, Türk egemenliğine karşı onlarca yıl ilkin başlatılmış olan savaşım, Türkiye Ermenilerinin sürülmesi ve yok edilmesiyle, dolayısıyla Türkiye Ermenistanı’nın boşaltılmasıyla neticelenmiştir. Korkunç gerçek böyleydi.
    Bırak, bundan sonrasında çağdaş dünya Türklerin ifade edilmesi zor kötülükleri karşısında sarsılsın. Parlamentolarda ve sivil toplantılarda devlet adamları katil Türkleri tehdit etsin. “Sarı”, “mavi” ve öteki renklerde kitaplar yayımlansın. Her türlü dinin mabetlerinde rahipler zalim Türklerin cezalarını bulmalarını dilesin. Dünya basını korkulu tasvirler ve tanıkların anlatılarını yayımlasın. Tüm bunların ne anlamı var? Gereken yapılmıştır ve Arabistan çöllerine saçılmış cesetleri sözcüklerle diriltmek, yıkılan evleri ve boşaltılan ülkeyi sözcüklerle kurtarmak imkânsızdır. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Ben devamlı insanoğlunun perhiz içi değil, perhiz insan için olduğuna inanmışımdır. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Türkler ne Wilson çözümünü, ne bizim şikayetlerimizi, ne de Sevr Antlaşması’nı tanıyorlardı. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • “…Türkler doğru yapmış oldu.
    1915 yaz ve güz döneminde Türkiye Ermenileri mecburi bir tehcire doğal olarak tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. (…) Bu yöntem en kati ve en uygun yöntemdir. Kızgınlık ve korku içinde bulunan hepimiz “suçlu” arıyorduk ve suçluyu derhal “Rus” hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik.” (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Tarihin kendine özgü bir mantığı var, biz onu değiştiremeyiz. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Senin öngördüğün durumda Ermenistan’ı, EDP Taşnaksutyun’un kurtaracağını sana kim söylemiş oldu?
    O günün şimdi gelmiş bulunduğunu düşün: Ruslar yok ve Türkler duruma hâkimdir; onlarla anlaşmak, sulh yapmak gerekir. Parti olarak bizim, bu şekilde bir rol için ehliyetli erkek oyuncular olduğumuzdan güvenilir misin?
    Hangi nedenlerden dolayı Türklerin gözünde arzu edilen ve makbul aracılar olmalıyız?
    Bolşeviklere karşı olduğumuz için mi? Ama biz karşı olduğumuz dönemde Türkler kendileri onlarla dosttu ve ortak politikalar izliyorlardı. Brest-Litovsk’ta Bolşeviklerle antak kalma yaptıklarında biz, Türklere karşı ayaklandık ve hatta bu anlaşmayı sabote etmek için savaştık bile. Bolşeviklere ise Türkleri sevdiğimiz için düşman olmadık; biz hem Bolşeviklerin hem de Türklerin düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye’den “denizden denize” Ermenistan talep etmekteydik… Hem Kilikya’yı, hem Harput’u, hem Sivas’ı, hem de Trabzon’u. Biz Sevr Antlaşması’nı imzaladık; bu antlaşma Türkiye’yi mahvedecekti. Ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve Türklerin emsalsiz olarak bizlere ilişkin bulunduğunu söyledikleri vilayetlerde hâkimiyetimizi tesis etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmî çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık.
    Türklere ne şeklinde bir itimat telkin edebiliriz? Neden onlar bizi aracı olarak diğerlerine tercih etmelidirler?
    Yoksa bizim gücümüzü mü dikkate alacaklar?
    Ama biz vatanımızda iktidarken Türkler bizim gücümüzü gördüler ve sanıyorum bu güce saygı göstermek ya da ondan korkmak için hususi bir sebepleri yok. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Arşivler açılsın, gerçekler ortaya konsun deniyor. Ermeni arşivleri arşiv değil mi ? arşiv!
    Gerçeklerin saptanması için, tüm dünyayı Ermeni ve Rus arşivlerini incelemeye çağırıyoruz.. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Taşnak Raporlarında Ermeni Mezalimi
    Diğer taraftan Taşnak belgeleri, Çarlık Rusyası ve Batı emperyalizminin kumandası altına
    giren Taşnakların kırım hikayeleriyle doludur.
    Van’ın işgalinin arkasından şehrin valisi olan Aram’a Rus ordularının Van birliği komutanı
    Nikolayev tarafınca gönderilen 22 Haziran 1915 tarihindeki ve 34 sayılı talimatta, Ermenilerin
    bölgedeki Kürt nüfusa saldırmamaları ve köylerini yağmalamamaları bildirilmektedir. Ancak
    Aram, talimata verdiği protesto sonucunda, emirlerin yerine getirilmeyeceğini, hemen hemen işgal
    edilmemiş bölgelerdeki Müslümanlara uyarı olması amacıyla suçluların en ağır şekilde
    cezalandırılacağını belirtmektedir (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Yeni şarabı eski tulumlara koymazlar, zira hem tulum yırtılır hem de şarap dökülür gider. (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)
  • Müslüman bölgelerde yönetimsel yöntemlerle seviye sağlayamadık. ordu sevk etmek, yıkmak ve kırım yapmak zorunda kaldık (Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş