Telaffuz; bir harfi ses özelliklerini, bir sözcüğü hecelerin uzunluk ve kısalığını, kalınlık ve inceliğini, vurgu özelliklerini belirterek söyleme, açıklayış, söyleniş demektir. İşte telaffuz kelimesi ile alakalı cümleler.
– Bazı sözcükleri telaffuz etmekte zorlanıyorum.
– Goşo, İspanyolca Ganço telaffuz olunurmuş. (R. H. Karay)
– Öğretmen, senin ismini de telaffuz etti.
– … ondan başka kimsenin bunu telaffuz etmesi yasaktı.
Çelebi)
– Telaffuzundaki sertlik beni ürküttü. (R. N. Güntekin)
– Günümüzde sözcükleri telaffuz etmek için internet hizmetleri çok destekçi oluyor.
– Bir, bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz beceriksiz. (R. N. Güntekin)
– Bunu telaffuz etmek zorunda kaldığım için çok acıklım.
– Dudaklarına kadar gelen bir iki sözcüğü bir cinsli telaffuz edemeyip dili yakalanmış gibi mebhut kaldı. (N. Nâzım)
– Allâh’ı zikretmek, lafzatullâhı sadece dil ile telaffuz etmek değildir.
Kalp ancak bu biçimde tatmîn olur, huzur tespit eder. Allâh’a yakınlaşmanın insana verdiği saâdet, işte bu sûretle tezâhür eder.
– Bazı kelimeleri telaffuz etmek gerçekten çok güç oluyor.
– Onun yerine Türkçe’yi mevlit gibi sanki tecvitle telaffuz eden bir hoca beş mumluk bir petrol lambası ışığında Battal Gāzi okuyordu. (A. H. Tanpınar)
– Telaffuz edemediğin sözcükleri işaretle.
– Bir sözcüğü doğru telaffuz etmek hoş konuşmayı basitleştirir.
– Arap hançeresinin Roma sözcüğündeki o’yu u telaffuz edişinden Araplar’ın Roma’yı nasıl tesmiye ettikleri belirlidir.
Kemal)
– Bu sözcüğü doğru telaffuz etmek için aylarca çalışabilirim.
– Telaffuzundan Karamanlı olduğunu sandım. (R. N. Güntekin)
– Bir daha benim adımı telaffuz etme.
Kıyas ne demek, örnek cümleler
.
