Eğitim

Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği – Caner Taslaman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği – Caner Taslaman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kimin eseri? Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kitabının yazarı kimdir? Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği konusu ve anafikri nedir? Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kitabı ne konu alıyor? Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği PDF indirme linki var mı? Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kitabının yazarı Caner Taslaman kimdir? İşte Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Caner Taslaman

Yayın Evi: İstanbul Yayınevi

İSBN: 9789758727032

Sayfa Sayısı: 128


Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Felsefenin yalnız soyut mevzularla ilgili olmadığı ve günümüz dünyasında insanları etkileyen en mühim sorunlarla ilgili olarak felsefi irdelemenin ne kadar mühim olduğu bu kitapta gösteriliyor. Dünya barışının sağlanması için, siyasal menfaatlerle yönlendirilen retoriğin durdurulması gerektiği ve felsefeye, dünya barışına giden yolda mühim bir vazife düşmüş olduğu, bu kitaptaki yazıların yazarlarının ortak kanaatidir. Elinizdeki kitapta bir taraftan Habermas, Derrida, Huntington, Foucault, Kant, Edward Said, Chomsky benzer biçimde mühim düşünürlerin fikirlerine atıflar yapılıyor, bir taraftan kitabın mevzusuyla ilgili Kuran ayetleri irdeleniyor, bir taraftan da dünyada hepimizin tanıklık etmiş olduğu olgular felsefi bir bakışla ele alınıyor.


Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği Alıntıları – Sözleri

  • İnsani menfaatler, yanlış anlamalar, eski geleneklerin tesiri ve politik gereksinimler Kuran’ın yanlış anlaşılmasına, anlamının kaydırılmasına yada öteki dinselleştirilmiş kaynakların (mevzu hadisler yada fetvalar) önüne geçirilmesine sebep olmuşsa da Kuran, ‘gerçek anlamları’ taşıyan kitap olarak varlığını sürdürmektedir.
  • “Bir felsefeci, ‘kavramayı’ ve ‘meşrulaştırmayı’ birbirinden ayırt etmek için, yeni bir kriter arayan şahıs olmalıdır.”
  • hz. muhammed putperestlerle hudeybiye antlaşması’nı imzalamış ve çevresindeki müslümanların bazı hoşnutsuzluklarına karşın bu antlaşmayı uygulamıştır. sadece putperestler antlaşmayı bozdukları vakit müslümanlar da antlaşmaya uymayı durdurmuşlardır.
    bu durumda bile, müslümanlar, antlaşmayı tüm putperestlere karşı bozmamışlar. putperestlerden antlaşmaya uymaya devam edenlere karşı antlaşmaya uygun olarak davranmaya devam etmişlerdir. bu durum şu ayette açıkça görülmektedir:
    sadece müşriklerden kendileriyle antlaşma imzaladıklarınızdan, antlaşmadan bir şeyi eksiltmeyenler ve size karşı asla hiç kimseye yardım etmeyenler başka; artık antlaşmalarını, süresi bitene kadar tamamlayın. şüphesiz, tanrı muttaki olanları sever. | tevbe,4
  • Dinde zorlama yoktur Bakara 256
    Artık sen nasihat verip hatırlat.Sen yalnız bir nasihat verici,bir hatırlatıcısin.
    Onlara zor ve baskı kullanacak değilsin.Gasiye 21 22
  • Kuran’daki bir ekip ayetlerin diğerlerini iptal edebilmesi için Kuran ayetleri içinde çelişki olması gerekir. Bu sav, Kuran’da çelişki olmadığını ifade eden ayetlere ters düşmektedir:
    Onlar hâlâ Kuran’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içindebirçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.
    4- Nisa, 82
  • ‘Eğer Kuran’ı bütünlüğü içinde ele alırsak, Kuran’ın harp ayetlerinin, Müslümanlara harp açanlarla ilgili olduğu rahatça anlaşılabilir. (22-Hac, 39) ‘
  • ‘Savaşların gerçek nedenleri ne olursa olsun savaşacak kitleleri mobilize etmek için dinsel retorik kullanılmak zorunda kalınmıştır. Pek çok durumda bu retorik olmasa savaş imkansız olurdu. Tarihçilerin sayısız olayda gösterdiği gibi, dinsel retorikle yapılmış birçok savaşın ardındaki kaynak sebep, ekonomik ve siyasal gücü arttırmak arzusu olmuştur.’


Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Avrupa’da, dinci terör örgütleri ve insanların çoğunun dini, hurafelerin tesirinde kalmış olarak yaşamaları yüzünden İslam fobisi oluştu. Bunun en büyük sebebi dinci terör örgütlerinin cihat adı altında yapmış olduğu saldırılardır. Bu örgütler sayesinden insanoğlu, İslam’ı terör içerikli bir din zannetmeye başladı. Bu kitapta terör ve cihat konusu oldukca güzel bir halde ele alınmıştır ve İslam dininin tek gerçek deposu olan Kuran ayetlerine dayanılarak, İslam dinin harp ve cihat mevzusundaki emirleri oldukca mükemmel bir üslupla anlatılmıştır.İslam’da sertlik var mı? Cihat nedir? Hangi durumlarda cihat edilebilir? Müslümanların kendilerinden olmayan toplumlara harp açması özgür mi? V.b. sorulara en güzel ve en net cevapları bulabileceğiniz mükemmel bir kitap. Konunun meraklılarının kesinlikle okumasını tavsiye ediyorum. (Sefa Akgül)

Cihad terimini ele alan Caner Bey, bu kitabında Tövbe Suresi’nden Ayeti Kerimeleri ele alırken şu şekilde bir ibarede bulunuyor. Oysa diyor bu Ayet, Ayet olduğu Sure’nin bütünlüğü içinde okunursa Müslümanlarla savaşan ve aralarındaki anlaşmanın şartlarına uymayanlara yönelik olduğu kolayca anlaşılabilir.
Tamam.
Tövbe Suresi’nin ilk Ayetini bile okumamız, bu Sure’deki harp izninin İslam dışındaki her insana yönelik olmayıp, Peygamber ve arkadaşlarına karşı savaşım eden belli bir kesime karşı bulunduğunu anlamamızı sağlar.
Tövbe Suresi’nden devam ederek şimdi Ayeti Kerimeleri bizlere izah etmeye çalışıyor Caner Bey. Felsefik bir çıkarım bekliyoruz, yapsa amenna. Ama bakalım o iyi mi bir tercih yapmış?
Tövbe Suresi 12 ve 13. Ayeti Kerimelerde gene bahsedilen hakikatleri ele alırken diyor ki eğer diyor Şafi fıkıhçıları ayeti Sure’nin bütünlüğünden koparmasalar…
Hangi Şafi fıkıhçılar?
İmam Şafi Hazretleri mi?
Hangi fıkıhçılar ayeti, Sure’nin bütünlüğünden ne yaparak kopardılar? Geliyoruz.
Kafir olmanın bir harp sebebi olamayacağı kanaatine kolaylıkla varabilirlerdi.
Aksini iddia eden asla olmadı ki. Kafir olmak savaşmak için yeter ve kafi bir süreç değil. Bu yüzden harp hukukunu bilmenizi istirham ederiz.
Kuran’ı tutarlı, hermeneotik bir yaklaşımda bulunabilmek için en mühim ilke.
Kuran’da bu yaklaşımla hareket edemezsiniz. Dolayısıyla bu ilke Kuran’ın tefsir babında bazı alimlerce tercih edilir, bazısınca edilmez. Kuran’ı anlamada tutarlılıksa, bu müfessirlerin elinden anlaşılır.
“Kuran’ın bütünlüğünü göz önünde bulundurmak ve ayetleri önce, sonrasıyla siyaksibak”, Arapçasını niye yazmışlarsa hani biliyorum demek için mi acaba, beraber değerlendirmek olmalıdır.
Şafiler, Müslümanların savaşmasını saldırıya uğramaları şartına bağlayan ayetleri neshedildiğini söyleyerek ve bazı hadisleri kullanarak tezini desteklemeye çalışmışlardır.
Caner Bey şimdi Fransa’nın ortasında Müslümanlara zulmedilirse, Çin’de Uygur Türklerine Müslüman oldukları zulmedilirse ve tüm bunların yanında orada Müslümanca yaşamak isteyenlere engel olunursa cihad Müslümanlar için onların haklarının temini adına devletler içinde yapılır aslına bakarsan. Halka dair değil. Dolayısıyla Şafi ulemasını beyan ederken birazcık da mezhep unsurunu aşağı çekmek adına bu kadar bilim altı cümlelerle yazarsanız kitaplarınızı yazı düzeyinde olmasını beklediğimiz, okuduğumuzda da bir anlam bulmaya çaba ettiğimiz şeyleri kaçırmış olmuş olursunuz. Sübjektif olur bu.
Kuran’dan oldukca daha geniş hacimdeki, ne o? Siyasi amaçlarla uydurulmuş olan hadisleri… Hangi hadisler yazmanız gerekir. İhtiva eden ciltlerden kendi fikirlerini destekleyen hadisleri seçen bazı fıkıhçıların…
Bunların hiçbiri bilimsel değil. Hiçbiri gerçek değil kıymetli genç kardeşlerim. Yani siz Caner Bey’in hayatında onu dinlerken evet deve sidiğiyle falan ünlü olmuştur fakat bir felsefecidir diyip dinliyorsanız lütfen bu ibarelerini birazcık, birkaç kitabınızdan incecik bir kitapçık içindeki hataları görebilirsiniz. Basit bir mevzu zira hakikaten basitlik üstüne kurgulamış fakat o kurgudaki basitliği yaparken temel hataları oldukca büyük yapmış. Bu büyük hatalar bizi büyük yanlışlara götürüyor.
Kuran’ın diyor önüne geçmiştir pratikte. Bu fıkıhçıların yorumlarını içinde yaşadıkların dönemin siyasal şartlarını göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekir.
Bir örnek verseydiniz ya. Mesela İmamı Şafi Hazretleri yada İmam Hanefi Hazretleri, İmam Maliki, İmam Hanbeli ve daha nice mezhep İmamları. Siz dört büyük mezhep imamları zannederseniz, o da ayrı sorun. Oldukça mezhepler oldu. Bunlar ünlü oldu. Mezhepler bir fark değil bir bütünleştirme sürecinin gerekliliği. Resulü Kibriya Aleyhisselatü Vesselam’dan bu yana bu şekilde fakat şimdi girmeyeceğim o mevzu için birazcık alt yapıya ihtiyacınız var.
Şimdi bunu buradan alıyorsunuz ve diyorsunuz ki bu pratikte bu şekilde olmadı. Ama iyi mi oldu? Cevap yok.
Heh evrimle kapatmış olalım mı mevzuyu? Gerçi o sidikle falan kapatmayı seviyor fakat dur şununla bitirelim.
Eğer evrim sürecinde bu arzuların oluştuğu kabul edilirse, evrimi Allah’ın yaratma yolu naturel seleksiyonu Allah’ın yaratma araçlarından biri kabul eden anlayışlar destelenmiş olmaz mı?
Niye sual soruyorsunuz, olmaz. Biz de doğuştan mevcud bu naturel ve temel arzular eğer bu evrene aşkın bir Allah’ın varlığını gerektiriyorsa, senin yazdığın arzularla kanıtlama edilemez. Oldukça fena zira. Yani bir ateistin karşısına çıkma ne olur.
Bu evrim ve naturel seleksiyonun Allah’a gözlerimizi çevirilmiş olduğu anlamına gelmez mi? Gelmez.
Bu durumda Pierre Charlinden Dophanski’den Francis Colins’e kadar aralarında dönemlerinde farklar olsa da evrimi Allah’ın yaratma yöntemi olarak görenlerin yaklaşımları destek bulmuş olmaz mı?
Sen niye kendi adını koymadın ki Caner Bey buraya?
Sevgili genç kardeşlerim, Caner Taslaman’a bir bakmak lazım. Genç kardeşlerimiz oldukca ilgileniyorlar dediklerinde ben bir felsefecinin kitabını okuyacağız. Biraz vakit alabilir demiştim fakat emin olun bana temel niteliklerin bozuk olacağını asla tahmin etmiyordum.
Bence tekrardan felsefeye dönerek, birazcık orayı toparlayıp sonrasında da birazcık İslami ilimlerin gerçek fikrini haberdar olup tekrardan bir başa dönmekte yarar var. Caner Bey’e bu haftaki tavsiyem o olacak.
Sevgili gençler size de hakikaten şu demek oluyor ki tarihimizde müthiş adlar varken hani ne derler, şu şekilde bir tabir vardır ya hani abi bu şekilde bir film varken bula bula buna mı gittin denir ya ne kadar bahtsız bir adamsın. Gişenin çakılmış filmine gidilir mi dediklerinde siz de dersiniz ya hani abi orada da biletin saatini kaçırdım. Lütfen bir dahaki sefere biletin saatini geçirmeyin zira hani bu film ikisi bir arada bile değerlendirilse baya sıkıntılı olur.
Bu kitabın detaylı incelemesini video olarak ‘’Tevhid Ocağı’’ Youtube kanalımızda izleyebilirisiz.

Hadi kalınca sağlıcakla (Tevhid Ocağı)

Felsefi ve teolojik değerlendirme: Yazar, kitapta terör ve Cihad terimi üstünde duruyor. Kelimelerin retorik olarak iyi mi kullanıldığı insanların iyi mi yönlendirildiği anlatılıyor. Savaşların din adına yapıldığı sanılan örneklerde aslına bakarsak dinsel retoriğin kitleleri yalnız mobilize etmek için kullanıldığını konu alıyor. Ayrıca kitapta “kurandaki harp ahlakı ve antak kalma yapma” da ele alınıyor. Kısa ve özet durumunda bir kitap. (Gül Gölge)


Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği PDF indirme linki var mı?


Caner Taslaman – Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Caner Taslaman Kimdir?

Caner Taslaman, ilk, orta ve lise eğitimini doğduğu kent olan İstanbul’da tamamladı. Kimya mühendisi bir annenin ve tabip bir babanın oğlu olarak minik yaşlardan itibaren tabiat bilimleri ile ilgilendi. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Kısmı’nde üniversite eğitimini tamamladı. Üniversite eğitimi esnasında insanbilim, din sosyolojisi, informasyon sosyolojisi benzer biçimde alanlarla ilgilendi. Marmara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümünde, Big Bang Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üstüne yapmış olduğu teziyle yüksek lisans, Evrim Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üstüne yapmış olduğu teziyle doktora derecesini kazanmıştır. Daha sonrasında ise Kuantum Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üstüne yazdığı kitapla doçent oldu, gene bilim-felsefe-din üçgenindeki çalışmalarıyla profesörlük derecesini de aldı. Ayrıca “Küreselleşme Sürecinde Türkiye’deki İslam” çalışmasıyla ikinci doktorasını İstanbul Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakultesi’nde tamamladı. İlk olarak Tokyo Üniversitesi’nde sonrasında Oxford Üniversitesi’nde post doktora emekleri yapmış oldu. Harvard Üniversitesi’nde ve Cambridge Üniversitesi’nde konuk akademisyen olarak bulunmuş oldu. Son dönemdeki çalışmalarında ve yurtdışında bulunmuş olduğu üniversitelerde en oldukca odaklandığı mevzu çağıl bilim-felsefe-din ilişkisi olmuştur. Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Kısmı’nde profesör öğretim üyesidir.


Caner Taslaman Kitapları – Eserleri

  • Allah’ın Varlığının 12 Delili
  • Big Bang ve Tanrı
  • Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi?
  • Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası
  • Allah Felsefe ve Bilim
  • Ahlak Felsefe ve Allah
  • Tanrı Parçacığı
  • Kuantum Teorisi Felsefe Ve Tanrı
  • Evrim Teorisi Felsefe Ve Tanrı
  • Modern Bilim Felsefe ve Tanrı
  • Terör’ün ve Cihad’ın Retoriği
  • Neden Müslümanım?
  • Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında
  • Arzulardan Allaha Ulaşmak
  • Fıtrat Delilleri
  • Evren’den Allah’a
  • Arzulardan Allah’a
  • Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslam
  • Hayretten Hayranlığa Aforizmalarım
  • Türkiye’de İslam ve Küreselleşme
  • Big Bang ve Tanrı


Caner Taslaman Alıntıları – Sözleri

  • “Yokluğu psikopatiye neden olan empati, karmaşa ve oldukca katmanlı bir özelliktir. Bu kadar mühim ve karmaşa bir özellik olan empati ile ilgili ve özelliklere yeni doğan bebek aşamasından itibaren rastlanır.” (Ahlak Felsefe ve Allah)
  • Yazılarak ve ezberlenerek korunan Kur’an, bununla beraber gözlerin hep üstünde olduğu kitap oldu. (Neden Müslümanım?)
  • Eğer kalplerine gerçek anlamda bakmayı
    öğrenirlerse, insanların çoğunluğu, şiddetli bir halde istedikleri şeyin bu dünyada olmadiğın anlayacaklardır…Öyleki bir hasrettir ki hiçbir evlilik,hiçbir gezi, hiçbir eğitim, gerçek anlamda onu doygunluk edemez. Bunu söylerken başarısız birliktelikleri, tatilleri, eğitimleri kastetmiyorum. Olması mümkün en başarılılarını kastediyorum. Eğer kendimde, bu dünyadaki hiçbir deneyimin doygunluk edemediği bir arzu tespit edersem, bunun en olası açıklaması, başka bir dünya için yaratılmış olduğumdur. Eğer dünyevi hazların hiçbiri onu doygunluk edemezse bu, dünyanın bir hile bulunduğunu göstermez. Muhtemelen dünyadaki hazlar onu doygunluk için değil, tersine onu açığa çıkarmak içindir. Böylece gerçek yaşamın farkına varalım. Eğer buysa, bir taraftan bu dünyevi nimetleri hiçbir vakit minik görmemeli ve şükürsüzlük etmemeliyim, öteki taraftan bu tarz şeyleri bir kopyası, yankısı, serabı oldukları şeyle karıştırma yanılgısına düşmemeliyim. Kendimde gerçek vatan için arzuyu muhafaza etmeliyim, o vatan ki ölmeden ona kavuşamam… (Fıtrat Delilleri)
  • Çağlarca sarf edilmiş tüm emekler, tüm özveriler, tüm parlak fikirler, insanoğlunun tüm parlak dehası, Güneş sisteminin vefat etmesiyle yok olmaya mahkum ve insanoğlunun başarılarının hepsinin evrenin yıkıntıları içine gömülmesi kaçınılmaz. (Modern Bilim Felsefe ve Tanrı)
  • Allah’ın sınırsız gücü ve müthiş yaratışları karşısında aciziz fakat yaratıcımız evreni böylesine keşfedilebilir kıldığı için uçsuz bucaksız evrendeki noktacık hükmünde olan varlığımız ve acizliğimize karşın evreni böylesine keşfedebiliyoruz. (Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası)
  • Salt bilimle evrenin duyulmayan sesini duyarız, bilim-din birlikteliğiyle ise görkemli bir müziği dinleriz. (Hayretten Hayranlığa Aforizmalarım)
  • Tüm insanoğlu mutluluğu arar. Bunun hiçbir istisnası yoktur. Tüm insanoğlu yakınma etmektedir; prensler, hizmetciler, asiller, halk, yaşlı, genç , kuvvetli, zayıf, eğitimli, bilgisiz, sıhhatli, hasta, her ülkede, her zamanda, her dönemde, her şartta… Boş yere etrafındaki her şeyle boşluğu kapamaya çalışır, o şeylerden hiçbiri ona destek olması imkansız, zira bu sonsuz boşluk sadece sonsuz ve değişmez bir objeyle şu demek oluyor ki Allah ile kapatılabilir. (Arzulardan Allaha Ulaşmak)
  • Materyalistlerin de kabul etmiş olduğu benzer biçimde sadece iki şık savunulabilir. Ya madde öncesiz ve asli unsurdur, ya da Tanrı ezelidir ve maddeyi yaratmıştır. Big Bang bu şıklardan birincisini tamamen geçersiz kılmıştır, böylece ikinci şıkkın doğruluğu anlaşılmıştır.
    Materyalistler, felsefelerinin en temelinden çöktüğünü görmeliler ve terbiye ile yaşam alanını, Tanrı’nın varlığını göz önüne alarak, tekrardan biçimlendirmelidirler. (Big Bang ve Tanrı)
  • Eğer kalplerine gerçek anlamda bakmayı öğrenirlerse insanların çoğunluğu, şiddetli bir halde istedikleri şeyin bu dünyada olmadığını anlayacaklardır. (Arzulardan Allaha Ulaşmak)
  • Eugene Wigner’in söylediği benzer biçimde “olağanüstü bir halde matematiğin dilinin fizik yasalarını formüle etmeye uygun olması, bizim anlayamadığımız ve hak edecek birşey yapmadığımız mekemmel bir hediyedir”. (Tanrı Parçacığı)
  • “Bu evrenin anlamı nedir”, “Hayatın anlamı nedir”, “İyi ve kötünün rasyonel temeli ne- dir” yada “Güzel kavramı izafi midir” benzer biçimde soruların cevabı bilimin sınırlarını aşmaktadır. Bu yüzden ne “Tanrı Parçacığı”nın bulunması ne de başka fizyolojik bir başarı, bu sorulara ne yanıt sağlayabilir ne de bu sorunları gündemden kaldırabilir. Bu problemler bilimin çözmeye çalıştığı sorunların sınırlarının ötesindedir. Bilim felsefesinin yaklaşımlarıyla bilimin sınırları belirlenmek suretiyle, bilimciliğin düştüğü dikkat çekilen hatalardan sakınılmasının önemli bir husus olduğu kanaatindeyiz. (Tanrı Parçacığı)
  • Tek bir kişinin, birkaç kişinin yada oldukca azca kişinin yargı olarak uygulayacağı ayetlerin Kuran’da olması, eğer Kuran haricinde bu ümmetin rehberi olan başka bir vahiy yoksa (vahyi gayri metluv yoksa) tam da olması beklenecek durumdur. (Tarihselcilik: Çelişkiler Bataklığında)
  • İslam’ın varlık anlayışı Allah merkezlidir. (Arzulardan Allaha Ulaşmak)
  • Bilim felsefesi, zihin felsefesi ve din felsefesi benzer biçimde alanlar açısından mühim bir husus, insan zihninin evreni anlama beceresidir. Hem evrenin matematik yasalarla açıklanabilir olması hem insan zihninin rasyonel yapısı hem de evren-zihin arası mevcut uyumun birleşmesi bunu mümkün kılmaktadır. (Tanrı Parçacığı)
  • Ahlaki bir sistemin Allah inancı olmadan işlemesi pratikte normal olarak mümkündür.. (Ahlak Felsefe ve Allah)
  • Eşyayı bir şekildeyken isimlendirdiğimizde o eşya değişik bir şekle bürünürse o isimlendirmenin,
    yaptığımız bir fiilin sonucu her seferinde değişik olursa o
    fiili dil ile ifade etmenin, bunlara bağlı olarak ne tümevarım ne de tümdengelim benzer biçimde mantık kurallarını kullanmanın, sonuçta dili kullanmanın ve rasyonel akıl yürütmenin
    imkânı olmaz. (Allah’ın Varlığının 12 Delili)
  • Yahudi, Hristiyan geleneğinin ve İslamın varlık anlayışı Allah merkezlidir. Buna bakılırsa Allah dışındaki tüm varlıklar var oluşlarını tüm ayrıntılarıyla Allah’a borçludurlar. Galaksilerden dünyaya, bitkilerden hayvanlara ve insana, insanoğlunun bilincinden tüm naturel arzularına kadar her şey Allah’ın yaratışının ürünleridir. (Allah Felsefe ve Bilim)
  • Felsefe, bilimdeki bilhassa fizikteki modern gelişmelere ayak uyduramamıştır. Bilgi arayışımızdaki keşiflerin meşalesi artık bilim adamlarının elindedir.
    Stephen Hawking (Tanrı Parçacığı)
  • ”Erasmus, canlıların daha karmaşa bir yapıya doğru evrimleşmelerinin Allah tarafınca canlılara içkin yaratılan özelliklerle mümkün bulunduğunu açıkladı. Yazılarında savunduğu fikirlerin Kitab-ı Mukaddes ile uyumlu bulunduğunu göstermek için Kitab-ı Mukaddes’ten alıntılar yapıyordu.” (Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi?)
  • Tarihe baktığımızda, insana zarar vermekten kaçırmayan insanoğlunun çevreye zarar vermekten asla kaçınmadığını görürüz.
    Kuran, 7. yüzyılda, çevre duyarlılığı olan bir zihin inşa etmiştir:
    30- Rum Suresi 41: İnsanların elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde çöküş çıktı… (Neden Müslümanım?)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş