Eğitim

Acemi Eğitimi – Can Kozanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Acemi Eğitimi – Can Kozanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Acemi Eğitimi kimin eseri? Acemi Eğitimi kitabının yazarı kimdir? Acemi Eğitimi konusu ve anafikri nedir? Acemi Eğitimi kitabı ne konu alıyor? Acemi Eğitimi PDF indirme linki var mı? Acemi Eğitimi kitabının yazarı Can Kozanoğlu kimdir? İşte Acemi Eğitimi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Can Kozanoğlu

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750725357

Sayfa Sayısı: 256


Acemi Eğitimi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Adana’da karpuzla süregelen evlilik İstanbul’da kavunla bitti; babamı manavda vurdular. Annem, 11 yaşındaki iktisat gurusu K.K. yüzünden avukatlığı bıraktı. Hamdi abim, hukuk profesörü olarak yakalayamadığı şöhreti aşk yazarı olarak elde etti. Diğer abim Levent, üniversiteden ayrılıp Bükreş’te fırın açtı. Onur dayımın hazin sonu, günlerce ana haber bültenlerinde tartışıldı. Kuzenimiz Kıvanç’ın ucuz cinsellik romanı, resmî tarihe bir isyan olarak algılandı. Muammer eniştem, narkozdan çıkarken bile, “Beyaz bir tavşan almıştım,” diye sayıkladı. Sıkı antikomünistlerden Yaşar eniştem, 80’li yılların meşhur zenginleri arasına girdi. Eski bir sirk yıldızı olan bakıcım Emine’nin akıbetini öğrenemedik. Umut Besen hayranı Amerikalı dostum Glenn en büyük sırrını bana açtı. Ben Elazığ’da, babamın kıyamet öncesini yaşamış olduğu yeri aradım. Ve o hususi hanımefendiler, duyarlı yazarlara binip gittiler… 1963’te doğan bir insanoğlunun 2005’te yazdığı anılar başka türlü olabilir mi? Sanmıyorum.

(Tanıtım Bülteninden)


Acemi Eğitimi Alıntıları – Sözleri

  • Hayatımızda hiçbir şey değişmemiş benzer biçimde davranma çabaları, gene bir tutukluk, hafifçe soğukluk…
  • Yaşam dediğimiz şey ölümün yavaşlatılmış vizyonu olabilir mi?
  • Yaşam dediğimiz şey ölümün yavaşlatılmış vizyonu olabilir mi? Yoksa ölüm mü yaşamın bir âna sıkıştırılmış hali?
  • Oldukça küçük bir şeyin, akla gelmeyecek bir meselenin insan kaderini iyi mi değiştirebileceğini öğrenmek üzereydim…
  • Şebeğin şah olduğu yerde aslan, eşeğin padişah olduğu yerde insan durmazmış.
  • Şebeğin şah olduğu yerde aslan, eşeğin padişah olduğu yerde insan durmazmış.
  • “…kimi zaman en rahat hakikatler oldukça inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın.”
  • Bazen oldukça alakasız insanlarla ilgili ayrıntıları bilirsiniz de, hayatınız da mühim yeri olan insanlarla ilgili rahat şeyleri bilmezsiniz ya…
  • …kimi zaman en rahat hakikatler oldukça inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın.


Acemi Eğitimi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

~ACEMİ EĞİTİMİ~: “Acemi Eğitimi” kitabını 2 yıl ilkin Kitapyurdu sitesinden 3 tl’ye almıştım ve kitabı 3 tl’ye aldığım için de kitap kötüdür diye bir türlü okumaya cesaret edemedim…
Kitaplığımda okunmak için bekleyen kitap, devamlı gözüme batınca artık okuma vaktimin geldiğini düşündüm ve kitabı elime alıp okumaya başladım. Keşke kitabı, ilk aldığım anda okusaymışım, kitabı bu zamana kadar beklettiğim için o denli pişman oldum ki…
Can Kozanoğlu “Acemi Eğitimi” kitabında kendi yaşamış olduğu anıları yazıyor fakat tasarı anılar. Ben de anı kitaplarını okumaya bayılırım bir de kitap tasarı anılarla doluysa okuması daha da keyifli oluyormuş hakkaten…
Kitap oldukça keyifli, sayfalar ilerledikçe ve her sayfa da “gerçek mi acaba bu anlattıkları?”, “bu kadar fena vaka iyi mi olur da bir ailenin başına gelebilir ki” diye diye, kitabı bitirdim ve kitabı bitirince de yazarın kitapta verdiği detayları “gerçek” mi diye, derhal internetten denetim ettim, kitapta bahsi geçen yer ve şahıs adlarına baktım fakat bir netice alamadım ve yazarın yazdığı anıların tasarı anılar bulunduğunu anladım.
( Kitabı okumayı düşünen dostlar dikkat!!! aşağıda yazanlar SPOİLER ihtiva eder. )
Kitap için de ki anılar hakkında yaptığım bazı araştırmalar:
1. tasarı ->Yazar kitapta Hozlu diye bir ilçeden bahsediyor fakat öyleki bir ilçe yok.
2. tasarı -> Yazar, hukuk profesörü olan abisinin (Hamdi’nin) aşk yazarı bulunduğunu yazıyordu, doğal ki öyleki bir yazar yok… 🙂
3. tasarı -> Yazar, haberlere çıkan küçük yatırım kurusu olan “Kemalcan Kabadağlı” diye ufak bir çocuktan bahsediyor ve web de yaptığım araştırmaya gore öyleki bir çocuk yok… 🙂
Yazmak istediğim birkaç tasarı daha var fakat hepsini yazarsam incelemeyi bitiremem bir türlü… 🙂
Yazar, kitabın her sayfasında beni güldürmeyi başardı, son zamanlarda asla gülmediğim kadar gülmemi sağlamış oldu. Kitap o denli akıcı ki kitaba ne ara başladım ne ara bitirdim asla anlayamadım hakkaten… Can Kozanoğlu’nu ilk kez bu kitabıyla tanıdım ve yazarı da kitabını da oldukça sevdim öteki kitaplarını da derhal okumayı düşünüyorum…
Anı-Mektup-Günlük türünde ki kitapları okumayı sevenlere kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap. Okurken asla sıkılmayacaksınız…
“KEYİFLİ OKUMALAR” (İNCİ KÜPELİ KIZ)

En sevdiğim kitap türü… İnsanların hayatlarını anlattıkları bu benzer biçimde kitapları oldukça büyük iştahla okuyorum. Can Kozanoğlu benzer biçimde bir sosyoloğu okumak ise oldukça güzeldi. Çocukluğunun Adanasını ve İstanbul’unu, Türkiye’nin genel durumundan ziyade mekan ve insan yapısını mahalle ve semt düzeyine indirgeyerek okumayı sevdim. Ülke durumuna gore toplumsal olarak bir kaç basamak yukarıda bulunan ailesi ve sülalesini oldukça sansürsüz anlatmasını da sevdim. Kozanoğlu takip edilesi bir insan. Tavsiye ederim. (Burcu Bergen)

Uzun süre kütüphanemde durduğu halde okumayı sürekli ertelediğim ve sanırım kapağındaki çocuk resminden dolayı bunaltıcı bulunduğunu düşündüğüm bir kitaptı. Kitaba beklentisiz başladım ve okudukça şaşırmaya başladım. Baktım kitap aşama kaydediyor, ben gülüyorum (önyargının ne kadar korkulu bulunduğunu bir kez daha deneyim ettim.) velhasıl sıkılmadan ve keyifli zaman geçirerek okudum. Keyifli okumalar diliyoruz ya, işte bu kitabı okurken bu dileği yaşadım. Bilhassa kitabın ikinci bölümünde Emine ve Raziye’yi şaşırarak, gülerek, inanamayarak okudum. Sonraki bölümde enerji birazcık düştü fakat Umut Besen hayranı Glenn ile enteresan hayatlar okumaya devam ettim. (Bazen uyduruyor mu acaba, ne de olsa ispatlanacak bir şey değil, diye düşündüm. Tabi ki öyleki değil fakat düşünmeden edemedim zira oldukça enteresan yaşanmışlıklar anlatmış yazar.)
Yazar anılarını nükteli bir halde anlatarak kitaplaştırmış fakat bu anılar öyleki klasik şurda doğdum,parka gittim, okulum, dostlarım vs. şeklinde basit değil; çevresindeki insanların hayatlarıyla zenginleşmiş, ilginçleşmiş anılar.
Kampanyadan almamın da önyargıma tesiri vardı (1TL) fakat iyi ki almışım.
Edebi beklentiniz fazla olmasın, su benzer biçimde akan bir kitap, yaşanmış olması kültürel bilginizi de arttırıyor. Ama bir Onur vardı, ah Onur ah, gece bırakamadım kitabı Onur’in öyküsünü okurken, yaşanmış olması daha da heyecanlı okumama niçin oldu.
Eğlenmek, zaman geçirmek için gerçek yaşanmışlıklar okuyarak bilgilendim daha ne olsun. Hakikaten “keyifli okumalar” dilerim. (Kahveli Kitap)


Acemi Eğitimi PDF indirme linki var mı?


Can Kozanoğlu – Acemi Eğitimi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Acemi Eğitimi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Can Kozanoğlu Kimdir?

1963 senesinde Adana’da dünyaya geldi. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Kısmı’nü tamamlamış oldu. Gazeteciliğe 1981 senesinde Hayat dergisinde başladı. Aralarında Yeni Gündem,Nokta, Cumhuriyet ve Milliyet’in de bulunmuş olduğu oldukça sayıda gazete ve dergide muhabir, editör, köşe yazarı olarak çalıştı. Çeşitli gülmece dergilerine takma isimlerle yazılar yazdı. Uzun seneler süresince TRT’de piyasaya çıkan Okudukça isminde kitap programını sundu. Televizyonculuk kariyerini ondan sonra CNN Türk ve NTV’de sunucu, belgeselci, editör, yönetici olarak sürdürdü.

Sosyoloji alanındaki çalışmalarını popüler kültür üstünde yoğunlaştıran Can Kozanoğlu’nun futbol isteğinin toplumsal boyutlarını ele almış olduğu ilk kitabı Bu Maçı Alıcaz 1990’da yayımlandı. Bunu, Türkiye’nin 80’li yıllarda yaşamış olduğu toplumsal değişimi devrin starları üstünden anlattığı Cilalı İmaj Devri (1992) izledi. Pop Çağı Ateşi (1995), İnternet Dolunay Cemaat (1997) ve Yeni Kent Notları’nın (2001) arkasından, Kozanoğlu’nun ilk kurgu denemesi olan Acemi Eğitimi (2005) yayımlandı.


Can Kozanoğlu Kitapları – Eserleri

  • Acemi Eğitimi
  • Yalan Seneler
  • Cilalı İmaj Devri
  • Pop Çağı Ateşi
  • Bu Maçı Alıcaz
  • Yeni Kent Notları
  • İnternet Dolunay Cemaat


Can Kozanoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Bir dönem iyimserlik modası vardı Türkiye ‘de. Mevcut durumla ya da gelecekle ilgili en küçük bir endişeyi dile getirenler, derhal yıkım tellalığıyla suçlanıyordu. Aynı tepkilerle hala karşılaşılsa da, iyimserlik eski statüsünü yitirdi. Artık “Türkiye tıkandı” demek pirim yapıyor.
    ….
    Şundan dolayı Türkiye hakkaten tıkanmış durumda ve kaybedecek fazla vakti yok; tıkanmayı bir an ilkin aşmak, zaaflarından bir an ilkin kurtulmak zorunda. Ve “Ne olacak bu Türkiye’nin hali?” sorusundan ilkin “Nedir bu Türkiye’nin hali?” sorusuna zaman ayırmak zorunda… “Düşmanlar azdı, Cumhuriyet elden gidiyor” feryarlarının bir faydası yok. “Bir nesil geliyor ki, asla merak etmeyin” edebiyatının da öyleki… “Devlet” i ve iktidarı tartışmadan, doldur-boşalt taktiğiyle varılacak yer, bugünkğnden daha iyi olmayacak zira… (Pop Çağı Ateşi)
  • Edi: Büdü, senin en sevdiğin sayı kaç?
    Büdü: Altı. . .
    Edi: Ama bir insanoğlunun en sevilmiş olduğu sayı altı olması imkansız ki!
    Büdü: Neden olamazmış?
    Edi: Bak, bir başımız var, bir burnumuz var,
    her şey birle adım atar.İki elimiz, iki gözümüz, iki bacağımız var. Altı’nın hiçbir özelliği yok.
    Büdü: Olsun, ben gene de en oldukça altı’yı seviyo­ rum.
    Edi: Ama Büdü, bir yılda dört mevsim var, bir elimizde beş parmak var, bir haftada yedi gün var. Altı’nın hiçbir özelliği yok.
    Büdü: Olsun, gene de en sevdiğim sayı altı! (Pop Çağı Ateşi)
  • Hiçbir şey yoktan var olmaz mevcud şey de yok olmaz! (Yalan Seneler)
  • ”Niçin bu fukara ülkelerde insanoğlu o denli da sporcu olma kabiliyetine haiz değilken, böylesine büyük bir merak duyarlar maçlara? Hangisi hayatında spor yapmıştır? Protein alamayan çelimsiz kişilerdir bir çok. Giderler ta sabahtan sabahleyin namazı, yer bulabilmek için tribün kapılarında saatlerce beklerler. O denli eziktirler ki bu insancıklar, bir yenme özlemi içindedirler. Takım galip geldikçe, içlerindeki yaşam ezikliğini atarlar. Sanki kendileri galip gelmiş benzer biçimde olurlar. Ve ekip yenilince de gözleri görmez benzer biçimde olur. Gittiğin vakit maça bağırır çağırır, at golünü, ye onu, hakeme kızar sövgü eder, hırslanır. Aslında, tüm bu deşarjlar, dünyadaki bunalımından ve boyuna yenik düşmekten gelmektedir, Ve bu ruhsal boşalma, tüm geri ülkelerin spor gösterilerinde aynı neticeleri verir. İşssizlik, eziklik, sömürü düzelmedikçe asayiş konusu da çözümlenemez. Bilmiş olun bunu.”
    1965 seçimleriyle oluşan Meclis’in ve Türk parlamento tarihinin tek aykırı grubu ”TİP’li milletvekilleri” adına Çetin Altan konuşuyordu kürsüde. O dönem ”sol”unun el üstünde tuttuğu ”afyon teorisi”nden esintiler taşıyan; iyi fena, doğru yanlış, fakat en azından ciddi ve iyi niyetli kaygılarla bezeli bir konuşmaydı. Ne hakkında? 43 kişinin öldüğü Kayserispor-Sivasspor maçı hakkında… Ap sıraları, gevrek gevrek yanıt veriyordu: ”Toto oynasınalar, toto…” (Bu Maçı Alıcaz)
  • Yaşam dediğimiz şey ölümün yavaşlatılmış vizyonu olabilir mi? Yoksa ölüm mü yaşamın bir âna sıkıştırılmış hali? (Acemi Eğitimi)
  • İşte bu sana ders olsun çocuk…Bulutlara fazla güvenirsen güneşin altında kalıverirsin (Yalan Seneler)
  • Bir insanoğlunun iyi mi yaşamış olduğu, niçin yaşamış olduğu, sadece tabutunun başlangıcında derinlemesine anlaşılabiliyor galiba. Bireyci değerlere yüz vermeden, toplumsal değerlerle yaşayarak “gerçek kişi” olabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, ödün vermeyen insanoğlu, bıraktıkları anılarla başkalarından ayrılıyor. Farklı dünyalardan değişik hayatlara yayılmış, somut ve onurlu anıların zenginliği, geride kalanlara “işte bu şekilde yaşamalı” dedirtebiliyor. Herkese değil elbet, niyeti olanlara. (Cilalı İmaj Devri)
  • Hayatımızda hiçbir şey değişmemiş benzer biçimde davranma çabaları, gene bir tutukluk, hafifçe soğukluk… (Acemi Eğitimi)
  • Bir taraftan “adil seviye”, ezilenlere haiz çıkma nutukları atılırken, fakirlerin hastane kapılarında süründükleri filan anlatılırken, RP’li Mehmet Metiner, Yüksek Tansiyon programında “Biz yoksulların partisi değiliz” diyebiliyor ve bu sözünü bir örnekle besliyor: “Biz paralı eğitimden ve paralı sıhhat hizmetinden yanayız.” (Pop Çağı Ateşi)
  • “17 Nisan 1993 günü, Fenerbahçe Stadı’nda, Fenerbahçe-Koca­elispor maçının cumhurbaşkanının ölümü nedeniyle ertelendiği anonsu yapıldığında ilk tepkileri “Paralar n’ola­cak?” sloganını atmak olan taraftarlar mesela… Belki ilk anda Özal’ın ölümünden çok etkilenmemişlerdi ama Özal döneminin değerlerinden yeterince etkilendikleri açık de­ğil mi?” (Pop Çağı Ateşi)
  • Cumhuriyet kuşağının evlatları ya da torunları, büyüklerinden, “Siz o sakallı yobazlara bakmayın, aslolan Müslüman biziz” konuşmalarını bol miktarda dinlemişlerdir, hala da dinliyorlar. İbadete mesafeli duran ya da ibadeti “mahrem” alanların dışına pek çıkarmayan, “müessese ideolojisi”ne uygun bir tavır bu; dindarlığı anlatırken bile özünde laikliğe vurgu icra eden Cumhuriyet kültürü. Oysa bugün merkezde karşılaşılan şey, popüler kimliğin bir parçası olarak, laikliği anlatırken dindarlığa vurgu icra eden İslami kültür. (Pop Çağı Ateşi)
  • Gerçekten de yaşam kimi vakit, “insanoğlu çıldırmış” dedirtiyordu. (Pop Çağı Ateşi)
  • 1914 senesinde, Fenerbahçeli Otomobil Nuri, aralarında büyük golcü Bekir’in de bulunmuş olduğu altı arkadaşını ayartır ve Altınordu takımına götürür. O dönemde Altınordu en varlıklı ve en forslu takımdır. Şundan dolayı başkanı, Talat Paşa’dır. Eğer Fenerbahçe’den kopan futbolcular İttihatçıysa ve Talat Paşa’nın gül hatrı artı kara kaşı kara gözü için ekip değiştirmişlerse, Türkiye’de ustalaşmış futbolun yaşı birazcık daha küçüktür. Eğer üç beş kuruş para alarak geçmişlerse, Türkiye’de ustalaşmış futbol 1914 doğumludur. Öyleki ya da bu şekilde “Altınordu vakası” hususi koşulların ürünüdür. 1910’lu ve hatta 1920’li yıllarda ustalaşmış ilişkiler derhal asla gündeme gelmez. (Bu Maçı Alıcaz)
  • Bir insanı dinlerken sinirlenebilirsiniz. Bu, o insanoğlunun nitelikleri hakkında bir gösterge değildir. Yalnızca, uyuşamadığınızı gösterir.
    Ama bir insanı dinlerken onun adına utanıyorsanız… Bu, o insanoğlunun nitelikleri ve kabiliyetleri hakkında, en azından sizin için mühim bir göstergedir. Dahası, oldukça yıpratıcı bir duygudur. (Cilalı İmaj Devri)
  • “…kimi zaman en rahat hakikatler oldukça inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın.” (Acemi Eğitimi)
  • Eğer “kıro zannedilme” kompleksiniz yoksa ve İbrahim Tatlıses’in hiçbir şeyine katlanamama hakkınızı kullanmıyorsanız, “Türkmen Gelini” türküsünü bir kulak verin, n’olur. Yitirmek suretiyle olduğu iki misyonun bırakacağı boşlukta, İbrahim Tatlıses’in, yalnızca sesine tutunarak da ayakta kalabileceğini düşünürsünüz bir ihtimal. En iyi İbrahim Tatlıses, türkü söyleyen İbrahim Tatlıses değil mi aslına bakarsan? (Cilalı İmaj Devri)
  • …kimi zaman en rahat hakikatler oldukça inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın. (Acemi Eğitimi)
  • Oldukça küçük bir şeyin, akla gelmeyecek bir meselenin insan kaderini iyi mi değiştirebileceğini öğrenmek üzereydim… (Acemi Eğitimi)
  • Öldürenlere, yakanlara, kanlı rövanş ardında koşanlara niçin bu kadar kolayca tahrik oldukları ve niçin can almadan tatmine ulaşamadıkları pek sorulmuyordu. (Pop Çağı Ateşi)
  • Kovalanıyorsun, kaçıyorsun, aranıyorsun, var olduğun kabul ediliyor, tehlikeli bulunuyorsun. Seni yok etmeye çalışıyorlar fakat yok sayamıyorlar. (Cilalı İmaj Devri)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler