Toplumsal Cinsiyet kimin eseri? Toplumsal Cinsiyet kitabının yazarı kimdir? Toplumsal Cinsiyet konusu ve anafikri nedir? Toplumsal Cinsiyet kitabı ne konu alıyor? Toplumsal Cinsiyet PDF indirme linki var mı? Toplumsal Cinsiyet kitabının yazarı Zehra Yaşın Dökmen kimdir? İşte Toplumsal Cinsiyet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Zehra Yaşın Dökmen

Editör: Sevim Erdoğan Tezel

Tasarımcı: Murat Özgül

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751413840

Sayfa Sayısı: 240

Toplumsal Cinsiyet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Toplumun kıymet yargılarının yol açmış olduğu çifte standart…

Kadınların da adamların de toplumsal, ekonomik, ruhsal davranışlardan yola çıkan Zehra Yaşın Dökmen, sorunların, toplumun her iki cinse biçtiği rollerden, değişik kurallar işletmesinden kaynaklandığını saptıyor. Toplum çoğu zaman, beklentiler mevzusunda her iki cinse de yönlendirmelerde, dayatmalarda bulunur. Kimileri için pek sorun yaratmayan bu durum, çoğunlukla gerçek birer sancılı zorlanmaya neden olur.

Zehra Yaşın Dökmen bu ve benzeri ilişkilere ruhsal açıdan yaklaşmakta, örnek durum ve olaylardan yola çıkarak mevzuya bilimsel düzeyde açıklık getirmektedir.

Toplumsal Cinsiyet Alıntıları – Sözleri

• Düşmanca cinsiyetçilik, kadının adama nazaran zayıf ve ona bağımlı olarak algılanması, düşük seviyede görülmesi ve ayrımcılığa doğal olarak tutulmasıdır. Korumacı cinsiyetçilik ise kadının korunması, yüceltilmesi ve sevilmesi benzer biçimde pozitif tutumları içermekle beraber kadının adama nazaran düşük seviyede bulunduğunu gösteren bir önyargıdır.
• “Buss (1998), hanım ile adamın değişik olduklarını belirleyen araştırma neticelerini temel alarak bunların evrim sürecindeki farklılaşmaya dayandığını ileri sürmüştür. Ancak, hanım ile adamın değişik olmalarının birinin diğerinden daha üstün ya da daha zayıf olması anlamına gelmediğini de belirtmiştir.”
• “Neden güldüğümüzü kimse bilmiyor, şu sebeple gülünecek hiçbir şey yok ortada. Gülmek dayanmak için. Yeniden o minik, basık evlere dönerek hayata devam edebilmek için. Tüm bu anlatılanların ağırlığını hafifletmek için. Günden güne daha fazlaca yok sayan adam kurallarıyla başa çıkabilmek için. İnadına hanım olmayı sevebilmek için…”
• Erkekler bayanlara nazaran ilk görüşte aşka, evlilik için aşkın gerekliliğine ve sevdiklerinin ve yaşadıkları duygusal birlikteliğin muhteşem olduğuna daha fazlaca inanırlar. Bazı araştırmalarda da adamların kadınlardan daha acele âşık oldukları ve sevgililerinden daha zor ayrıldıkları bulunmuştur.
• Kadınların gerçekte sevgilileri için erkeklerden daha yoğun duygular yaşadıkları ve duygusal ilişkileri mevzusunda daha canlı anılara haiz oldukları gösterilmiştir.
• ‘‘Erkekler cinsel espriyi çok rahat yapabiliyorlar. Kadınlar buna gülebiliyor ama kadınlar yapmamalı. Biz bunu o zaman çok okunan bir dergide yapıyorduk. Orkid’den falan hep biz bahsettik. Kadının hususi taraflarından doğrusu…”
• Erkekler yalnız para kazanmak için mevcut işlerini sevmeden sürdürmek zorunda bırakılırlar. Evde değil, daha fazlaca işte bulunmaları, zamanlarının çoğunu işyerinde geçirmeleri, evlerine yabancılaşmalarına, çocuklarıyla yeterince meşgul olamamalarına ve devamlı hasret duymalarına niçin olur. Evlatlarının büyümesine tadına vara vara tanıklık edemezler. Tüm bunlar, erkeklerde strese bağlı fizyolojik ve ruhsal rahatsızlıklara ve kendilerini gerçekleştirememe duygusuna niçin olur.
• Genellikle hanım ve adam birbirlerine nazaran karşı eşeysel ifade ettikleri için de karşı cinsin haiz olduğu özelliklerin zıddı özelliklerle tanımlanırlar.

Toplumsal Cinsiyet İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Toplum, hem bayanı hem erkeği belli kalıplar içinde tutmaya çalışıyor. Burada ne bir üstünlükten ne de sorunların daha fazlalığından söz edebiliriz. Her ferdin yaşamış olduğu problemler onun için değişik anlamlar ihtiva eder. Yazar da bu yapıyı belirli kuramları kullanarak bilimsel bir düzende aktarıyor bizlere. Umarım çoğumuz için daha özgür bir dünya mümkündür. (Tolunay Tüsüz)

Toplumsal rollerimizi öğrenme ve uygulama periyotlarında Toplumsal cinsiyet rollerimizin, kişinin baskın davranış şekilleri ve fikir biçimi üstünde yoğun tesiri üstüne hazırlanmış, dolu dolu araştırma, çözümleme, veri ve makaleye yer verilmiş bu kitapta. Sosyolojik ve Psikolojik alanda yerli eserler içinde en iyilerinden biri diyebilirim bu kitap için.
Kadın ve adam diye sınıflandırılan ve tüm rollerin bu iki kavram üstünden şekillendirildiği dünyada yaşanmış olan sorunların kökeninde bu sınıflandırmanın yattığını ortaya koymuş yazarımız. Bilhassa bunun sosyolojik boyutu kadar ruhsal boyutuna da değinmiş olması oldukça kıymetli bir kitap haline getiriyor.
Tabi bu güzel içerik ve mevzunun yanında bir noktadan sonrasında veriler içinde okuyucuyu boğması, Okuma akışının iyi sağlanamamış olması ve Konu dizininde birazcık kargaşalık olması beni birazcık zorladı. Tabi yine belirtmek gerekir ki her verilen data fazlaca kıymetli. Yanlış anlaşılmasın.
Tamamen bilimsel bir dil ve kaynak hakim kitaba. O yüzden iyi bir kaynak kitabı demek yanlış olmaz. Hayata dönerek ”yaşamak” eylemini gerçekleştirdiğinizde her an önünüze konacak olan bu mevzuyu es geçmeyin derim. Bunun farkındalığı için bu biçim kitapların ne olursa olsun okunması taraftarıyım. Şimdiden keyifli okumalar arzuluyorum. (Uğur De Molinari)

Emek harcama alanımla ilgili olduğundan okuma fırsatı yakaladığım bir kitap oldu. Kitaba bayıldım hanım ve erkekle ilgili mühim detayları, toplumsal bağlamda karşılaştıkları sorunları fazlaca güzel konu alıyor. Biyolojik anlamda mecburi roller ve sorumluluklardan toplumsal cinsiyet rollerine kadar pek fazlaca data kitapta yer almıştır.
Toplumsal roller ve cinsiyet kalıp yargıların hanımefendilerin ve adamların negatif duygular yaşamalarına sebep olmaktadır.
İnsanları cinsiyetlerine nazaran yargılamak ve davranışlarını sınırlamak topluma meydana getirilen en büyük kötülüktür.
İnsanların yargılanmadan, daha başarıya ulaşmış, mutlu ve özgüvenli olduğu bir yarınlara… (Merve)

Toplumsal Cinsiyet PDF indirme linki var mı?

Zehra Yaşın Dökmen – Toplumsal Cinsiyet kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Toplumsal Cinsiyet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zehra Yaşın Dökmen Kimdir?

ZEHRA YAŞIN DÖKMEN, daha ilkin Kayseri’den Ankara’ya göçen bir ailenin üçüncü kızı olarak 1956 senesinde Ankara’da dünyaya geldi. Burada Maltepe İlkokulu, Namık Kemal Ortaokulu, Cumhuriyet Lisesi sıralarından geçti. 1978’de {mezun olduğu} A. Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji Kısmı’nde 1980 senesinde asistan olarak göreve başladı. Aynı bölümde toplumsal psikoloji alanında master ve doktora yapmış oldu; 1998 yılından itibaren de doçent olarak görevini sürdürüyor. Toplumsal cinsiyet ve toplumsal psikoloji mevzularında lisans ve lisansüstü dersler veriyor. Emekleri bilhassa son yıllarda toplumsal cinsiyet ve hanım psikolojisi mevzuları üstünde yoğunlaşmakla beraber, şahıs ve cinsiyet algısı, engellilere ilişkin tutumlar, engelli öğrencilerin sorunları, yakınlarına bakım verenlerin psikolojileri mevzularında da araştırmaları bulunuyor. Prof. Dr. Üstün Dökmen’le evli ve S. Selcan ile P. Tuğcan’ın anası.

Zehra Yaşın Dökmen Kitapları – Eserleri

• Toplumsal Cinsiyet

Zehra Yaşın Dökmen Alıntıları – Sözleri

• “Buss (1998), hanım ile adamın değişik olduklarını belirleyen araştırma neticelerini temel alarak bunların evrim sürecindeki farklılaşmaya dayandığını ileri sürmüştür. Ancak, hanım ile adamın değişik olmalarının birinin diğerinden daha üstün ya da daha zayıf olması anlamına gelmediğini de belirtmiştir.” (Toplumsal Cinsiyet)
• Genellikle hanım ve adam birbirlerine nazaran karşı eşeysel ifade ettikleri için de karşı cinsin haiz olduğu özelliklerin zıddı özelliklerle tanımlanırlar. (Toplumsal Cinsiyet)
• “Neden güldüğümüzü kimse bilmiyor, şu sebeple gülünecek hiçbir şey yok ortada. Gülmek dayanmak için. Yeniden o minik, basık evlere dönerek hayata devam edebilmek için. Tüm bu anlatılanların ağırlığını hafifletmek için. Günden güne daha fazlaca yok sayan adam kurallarıyla başa çıkabilmek için. İnadına hanım olmayı sevebilmek için…” (Toplumsal Cinsiyet)
• Erkekler bayanlara nazaran ilk görüşte aşka, evlilik için aşkın gerekliliğine ve sevdiklerinin ve yaşadıkları duygusal birlikteliğin muhteşem olduğuna daha fazlaca inanırlar. Bazı araştırmalarda da adamların kadınlardan daha acele âşık oldukları ve sevgililerinden daha zor ayrıldıkları bulunmuştur. (Toplumsal Cinsiyet)
• Kadınların gerçekte sevgilileri için erkeklerden daha yoğun duygular yaşadıkları ve duygusal ilişkileri mevzusunda daha canlı anılara haiz oldukları gösterilmiştir. (Toplumsal Cinsiyet)
• ‘‘Erkekler cinsel espriyi çok rahat yapabiliyorlar. Kadınlar buna gülebiliyor ama kadınlar yapmamalı. Biz bunu o zaman çok okunan bir dergide yapıyorduk. Orkid’den falan hep biz bahsettik. Kadının hususi taraflarından doğrusu…” (Toplumsal Cinsiyet)
• Düşmanca cinsiyetçilik, kadının adama nazaran zayıf ve ona bağımlı olarak algılanması, düşük seviyede görülmesi ve ayrımcılığa doğal olarak tutulmasıdır. Korumacı cinsiyetçilik ise kadının korunması, yüceltilmesi ve sevilmesi benzer biçimde pozitif tutumları içermekle beraber kadının adama nazaran düşük seviyede bulunduğunu gösteren bir önyargıdır. (Toplumsal Cinsiyet)
• Erkekler yalnız para kazanmak için mevcut işlerini sevmeden sürdürmek zorunda bırakılırlar. Evde değil, daha fazlaca işte bulunmaları, zamanlarının çoğunu işyerinde geçirmeleri, evlerine yabancılaşmalarına, çocuklarıyla yeterince meşgul olamamalarına ve devamlı hasret duymalarına niçin olur. Evlatlarının büyümesine tadına vara vara tanıklık edemezler. Tüm bunlar, erkeklerde strese bağlı fizyolojik ve ruhsal rahatsızlıklara ve kendilerini gerçekleştirememe duygusuna niçin olur. (Toplumsal Cinsiyet)